Thread Rating:
  • 13 Vote(s) - 2.85 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Tüketici Hakları - Fazla çalışma Hakları - Özlük Hakları Nelerdir
#1
Oku-1 
Haklarınızı biliyor musunuz? - tüketici hakları nelerdir maddeler halinde - Fazla çalışma haklarınızı biliyor musunuz? - Özlük Hakları Nelerdir

İnsanca Yaşama Hakkı:

İnsanca yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahipsiniz. Size hiç kimse işkence ve eziyet yapamaz; insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamazsınız.

Hürriyet:

Kişi hürriyeti ve güvenliğine sahipsiniz. Bu hürriyet ve güvenliğiniz, kanunlarla belirlenen tutuklama, göz altına alma, ıslah evine gönderme ve resmi müessesede gözlem altına alınma hallerinin dışında hiçbir kişi veya kuram tarafından ihlal edilemez, kesintiye uğratılamaz. Yasa tarafından belirtilmeyen gerekçelere ve usullere dayanılarak özgürlüğünüz kısıtlanamaz. Bu en tabii hakkınız, bunu sağlamak da en önemli görevimizdir.

Tutuklanma Nedenini Öğrenme Hakkı:

Kanunlarla belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda; tutuklanma sebebinin en kısa zamanda tarafınıza bildirilmesi, haklarınızın neler olduğunun anlatılması ve tutuklandığınızın yakınlarınıza bildirilmesi zorunludur. Yakalanmanız veya tutuklanmanız durumunda en kısa sürede hakim önüne çıkarılmanız, tutuklanmanız veya yakalanmanızda kanuna uygun olmayan bir unsurun varlığında hemen serbest bırakılmanızı sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma
hakkına sahipsiniz.

Özel Hayatın Gizliliği:

Özel hayatınıza ve aile hayatınıza saygı gösterilmesini isteme hakkına sahipsiniz. Özel hayatınızın ve aile hayatınızın gizliliğine dokunulamaz. Kanunlarla belirlenen esaslara göre verilen arama kararları bu konuda bir istisnadır.

Konut Dokunulmazlığı:

Konut dokunulmazlığı en tabii hakkınızdır. Kanunun açıkça gösterdiği hallerde usulüne göre verilen hakim kararı olmadıkça, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet Savcıları ve onların yardımcıları sıfatıyla emirlerini yerine getirmeye memur olan Güvenlik Güçleri dışında hiç kimse konutunuza giremez, arama yapamaz ve buralardaki eşyanıza el koyamaz.

Avukat İsteme Hakkı:

Herhangi bir suçlamayla yakalanmanız veya göz altına alınmanız durumunda; soruşturmanın her hal ve derecesinde bir veya birden fazla avukatın hukuki yardımından faydalanma hakkına sahipsiniz. Zabıta amir veya memurlarınca yapılan sorgu işleminde ancak bir avukat bulundurabilir, sonraki savunmalarda ise ancak üç avukat bulundurabilirsiniz.

Hangi makam veya kişi tarafından yapılırsa yapılsın soruşturmanın her safhasında avukatınızın sizinle görüşmesi, ifade alma ve sorgu müddetince yanınızda bulunup, hukuki yardımda bulunması engellenemez veya kısıtlanamaz. Maddi yetersizliklerden dolayı avukat seçebilecek durumda olmamızın halinde ise 'Barolar Birliği' tarafından görevlendirilecek bir avukatın hukuki yardımından ücretsiz faydalanabilirsiniz.

Delil Toplatma Hakkı:

İfadenizin alınması veya sorgunuz sırasında üzerinizde yoğunlaşan şüpheden kurtulmak gayesiyle belirteceğiniz konularda somut delillerin toplanmasını talep edebileceğinizin ve aleyhinize olan şüpheleri ortadan kaldıracak somut delilleri ileri sürme hakkınızın olduğunun da hatırlatılması zorunludur.

Geçersiz İfade:

Herhangi bir nedenle alınan ifadenin özgür iradenizle alınmış ve aynı doğrultuda kayıtlara geçirilmiş olması zorunludur. İradenizi baskı altına alma, kötü davranma, işkence, zorla ilaç verme, yorma, aldatma, bedensel cebir ve şiddette bulunma, araçlar vasıtasıyla cebir ve şiddet uygulama gibi iradeyi bozan, istenmeyenleri söylemek zorunda bıraktıran bedeni veya ruhi zorlama ile kanunlara aykırı herhangi bir eylem yapılamaz. Kanuna aykırı menfaat vaat edilemez. Bu tür yasak yöntemlerle elde edilen ifadeleriniz rızanız olsa da delil olarak değerlendirilemez.

Susma Hakkı:

Zabıta amir ve memurları ile C. Savcısı tarafından ifade alınma ve hakim tarafından sorguya çekilmede; ne ile suçlandığınızın açıkça belirtilmesi, isnat edilen suçlamayla ilgili olarak açıklamada bulunmamızın (yani susmanızın) kanuni haklarınızdan olduğunun hatırlatılması da zorunludur.

Tüketici hakları nelerdir maddeler halinde

Ülkemizin de taraf olduğu 1985 tarihli Birleşmiş Milletler Evrensel Tüketici Hakları Bildirgesine göre 9 tane temel ve evrensel tüketici hakkı mevcuttur.
Bunlar aşğıdaki gibidir:


1) Temel İhtiyaçların Karşılanması Hakkı: Barınma,ısınma, aydınlanma, içecek ve kullanacak su bulma,haberleşme, ulaşım tüketicilerin en temel ihtiyaçlarıdır. Her tüketici, bu temel ihtiyaçların karşılanmasını talep edebilir.


2) Sağlık Ve Güvenlik Hakkı: Satışa sunulan her türlü mal ve hizmetin insan yaşamı ve sağlığı açısından kullanıcısına zarar vermeyecek durumda olmasıdır.


3) Bilgi Edinme Hakkı: Tüketicinin mal ve hizmeti satın alırken doğru karar verebilmesinin sağlanması için tüketicinin gerekli bilgilere ulaşabilmesi ve zararlı, yanıltıcı reklamdan, etiketten, ambalajdan korunmasıdır.


4) Eğitilme Hakkı: Tüketicinin hak ve çıkarlarını koruyabilmesi, tüketici bilincine sahip olması için eğitim kurumlarında eğitilmesidir.


5) Zararların Giderilmesi Hakkı: Satın alınan mal veya hizmetten dolayı tüketicinin uğramış olduğu zararın giderilmesi, o mal veya hizmetin yeniden tüketiciye ulaştırılmasıdır.

6) Sağlıklı Bir Çevrede Yaşama Hakkı: Sağlık koşullarına uygun bir çevrenin oluşumunda ülke ve

Doğal kaynakların doğru kullanımı ile çevrenin korunması, temiz ve sağlıklı bir şekilde gelecek nesillere bırakılmasıdır.


7) Ekonomik Çıkarların Korunması Hakkı: Tüketiciye kıyaslama imkanı verecek çeşitte mal ve hizmetin en uygun fiyattan sunulması, satış sonrası her türlü teknik destek ve servisin tüketiciye ulaştırılmasıdır.


8 ) Seçme Hakkı: Tüketicilerin çeşitli ürün ve hizmetlere istedikleri zaman ulaşabilmeleri anlamındadır. Rekabetin tam olarak işlemediği pazarlarda devlet aksaklıların giderilmesi için yapacağı düzenlemeler ile uygun kalite ve fiyatlarda mal ve hizmetlerin tüketicilere sunulmasını sağlamalıdır.


9) Temsil Edilme, Örgütlenme, Sesini Duyurma Hakkı: Yukarıda sayılan hakların elde kullanılabilmesi, tüketicilerin haklarını koruyabilmeleri, mağduriyetlerinin giderilmesinde bir araya gelerek güç birliği oluşturmaları ve hükümetlerin ekonomik ve siyasi politikaların da dikkate alınma ve kamu kurumlarında temsil edilebilmesidir.


KUSURLU MAL ALANLARIN HAKLARI NELERDİR?


Alışverişlerinizde:
Satın aldığınız mallardan belirli standartları bekleme hakkına sahipsiniz.
Aldığınız malda hiçbir ayıp olmamalıdır.
Ambalajında , kılavuzunda yada reklamlarında belirtilen veya satıcının vaat ettiği özelliklere sahip olmalıdır.
Herhangi bir malı satın alırken sözleşme yapmadıysanız,satıcı ile olan her türlü konuşmanız sözleşme sayılır.

Bir malı aldıktan sonra ayıplı olduğunu fark ederseniz; Satın aldığınız tarihten itibaren 15 gün içinde şunlardan birini yapma hakkına sahipsiniz.
Ayıplı malın değiştirilmesini,
Ödediğiniz bedelin iadesini,
Ayıbın neden olduğu değer kaybının bedelden indirilmesini,
Ücretsiz olarak tamirini talep edebilirsiniz.
Eğer malın ayıbı gizli ise veya hile ile gizlenmişse, hakkınız 2 yıldır.
Ayıplı bir maldan dolayı maddi veya manevi bir zarara uğramışsanız bu zararınızı, satıcı veya üretici veya ithalatçı karşılamak zorundadır.
Bir şikâyetin çözümlenmesinde zorlanıyorsanız daha fazla çaba gösterin.
Size zorluk çıkaran veya yardımcı olmayan satıcıya, hakem heyetine gideceğinizi söylemeniz bile yeterli olabilecektir.
Haklı olduğunuza inanıyorsanız, hakkınızı aramak için size gösterilen tüm yollara başvurun.
Zira böyle bir durumda hakkınızı aramazsanız sadece sizin zarara uğramanız değil, aynı zamanda tüketiciye saygılı olmayan satıcıyı ödüllendirmek ve başkalarının da benzer zararlara uğramasına sebep olmak anlamına gelir.


‘Fazla çalışma haklarınızı biliyor musunuz?’

Kırşehir Barosu’na kayıtlı Av. Ahmet Akdağ, işçilerin fazla çalışmayla ilgili bilmesi gerekenleri gazetemize açıkladı.
Fazla çalışma hakkında bilgiler veren Av. Ahmet Akdağ, açıklamasına şöyle devam etti;
“4857 sayılı İş Kanununun 41-47 nci maddeleri arasında fazla çalışma ücreti açıklanmıştır.
“Fazla çalışma ücreti
“Madde 41 - Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırk beş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
“Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.
“Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırk beş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırk beş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş yükseltilmesiyle ödenir.
“Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat on beş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.
“İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.
“63 üncü maddenin son fıkrasında yazılı sağlık nedenlerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve 69 uncu maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma yapılamaz.
“Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.
“Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda iki yüz yetmiş saatten fazla olamaz.
“Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışmaların ne şekilde uygulanacağı çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.
“Zorunlu nedenlerle fazla çalışma
“Madde 42 - Gerek bir arıza sırasında, gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde yahut makineler veya araç ve gereç için hemen yapılması gerekli acele işlerde, yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında, işyerinin normal çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak koşulu ile işçilerin hepsi veya bir kısmına fazla çalışma yaptırılabilir. Bu durumda fazla çalışma yapan işçilere uygun bir dinlenme süresi verilmesi zorunludur.
“Şu kadar ki, zorunlu sebeplerle yapılan fazla çalışmalar için 41 inci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır.
“Olağanüstü hallerde fazla çalışma
“Madde 43 - Seferberlik sırasında ve bu süreyi aşmamak şartıyla yurt savunmasının gereklerini karşılayan işyerlerinde fazla çalışmaya lüzum görülürse işlerin çeşidine ve ihtiyacın derecesine göre Bakanlar Kurulu günlük çalışma süresini, işçinin en çok çalışma gücüne çıkarabilir.
“Bu suretle fazla çalıştırılan işçiler için verilecek ücret hakkında 41 inci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır.
“Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma
“Madde 44 - Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir.
“Bu günlere ait ücretler 47 nci maddeye göre ödenir.
“Saklı haklar
“Madde 45 - Toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmelerine hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde işçilere tanınan haklara, ücretli izinlere ve yüzde usulü ile çalışan işçilerin bu Kanunla tanınan haklarına aykırı hükümler konulamaz.
“Bu hususlarda işçilere daha elverişli hak ve menfaatler sağlayan kanun, toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesi veya gelenekten doğan kazanılmış haklar saklıdır.
“Hafta tatili ücreti
“Madde 46 - Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenme (hafta tatili) verilir.
“Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.
“Şu kadar ki;
“a) Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri,
“b) Evlenmelerde üç güne kadar, ana veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların ölümünde üç güne kadar verilmesi gereken izin süreleri,
“c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri,
“Çalışılmış günler gibi hesaba katılır.
“Zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki çalışmanın haftanın bir veya birkaç gününde işveren tarafından tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan günleri ücretli hafta tatiline hak kazanmak için çalışılmış sayılır.
“Bir işyerinde işin bir haftadan fazla bir süre ile tatil edilmesini gerektiren zorlayıcı sebepler ortaya çıktığı zaman, 24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebeplerden ötürü çalışılmayan günler için işçilere ödenen yarım ücret hafta tatili günü için de ödenir.
Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde hafta tatili ücreti işverence işçiye ödenir.
“Genel tatil ücreti
“Madde 47 - Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir.
Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işçilerin ulusal bayram ve genel tatil ücretleri işverence işçiye ödenir” dedi.
Soru ve cevaplarla fazla çalışma ücreti hakkında bilinmesi gerekenler ise şöyle;
Haftada 44 saat çalışma yapıyorum fazla çalışma ücreti alabilir miyim?
Fazla çalışma ücreti alamazsınız. Çünkü, 4857 sayılı İş Kanununun 41'inci maddesinde haftalık 45 saatten fazla çalışma yapılırsa fazla çalışma ücreti ödeneceği belirtilmektedir.
Haftada 3 saat fazla çalışma yapıyoruz, ücretini nasıl alacağız?
Her bir saat fazla çalışmanın ücretinin %50 fazlasıyla ödenmesi gerektiği 4857 sayılı İş Kanununun 41'inci maddesinde belirtildiğinden toplam 4,5 saate denk gelen fark ücret almalısınız.
Sözleşmede haftalık 40 saat çalışacağım belirtilmesine rağmen, işverenim beni haftada 44 saat çalıştırıyor, ücretimi ne kadar zamlı ödemelidir?
% 25 fazlasıyla ödemelidir. Yani 4 saatlik fazla sürelerle çalışma için 5 saate tekabül eden ücret ödemelidir.
İşçinin hak ettiği fazla çalışma ya da fazla sürelerle çalışma nedeniyle serbest zamanı ne kadar sürede kullandırmalı dır?
6 ay zarfında kullandırmanız gerektiği 4857 sayılı İş Kanununun 41'nci maddesinde belirtilmektedir.
Haftada 5 saat fazla çalışma yapıyorum, ücreti yerine izin almak istiyorum, alabilir miyim, alabilirsen ne kadar alabilirim?
4857 sayılı İş Kanununun 41'nci maddesinde fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışmada işçi isterse zamlı ücret yerine fazla çalıştı her saat karşılığı 1 saat 30 dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında 1 saat 15 dakikayı serbest zaman olarak kullanabileceği belirtildiğinden toplam 7,5 saat size serbest zaman iş saatleri içinde verilmelidir.
Fazla saatlerle çalışma için işçinin onayını almalı mıyım?
İşçinin onayını almanız gerektiği 4857 sayılı İş Kanununun 41'inci maddesinde belirtilmektedir.
Bir yılda toplam ne kadar fazla çalışma yaptırma hakkım var?
4857 sayılı İş Kanunu'nun 41'inci maddesinde fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda 270 saatten fazla olmayacağı belirtilmektedir.

Özlük Haklarınızı Biliyor musunuz?

Mesai günlerinde görevleri başında bulunmaları gereken Devlet memurları hakkında, mazeretsiz veya izinsiz olarak göreve gitmedikleri veya görevlerini terk ettikleri sürelere göre çeşitli yaptırımlar uygulanması konusu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile hükmetmiştir.
Kanundaki düzenlemelere göre, mesai günlerinde görevi başında olmayan memurlar hakkında, görevle ilişiklerinin kesilmesi sonucunu doğuran yaptırımlar uygulanabileceği gibi sadece disiplin cezası verilmesi de söz konusudur. Görevi başında bulunmayan memur hakkında, görevden uzak kaldığı süreye bağlı olarak uygulanabilecek yaptırımları şu şekilde sıralayabiliriz.
Mesai saatleri içinde kısa süreli olarak görev yerinde bulunmama Mesai saatleri içerisinde mazeretsiz veya izinsiz olarak görevine geç giden veya erken ayrılan ya da görev yerini terk eden memura; görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazılı olarak bildirilmesi suretiyle UYARMA CEZASI verilir. 1 veya 2 gün göreve gitmeme Mazeretsiz veya izinsiz olarak 1 veya 2 gün görevine gitmeyen memura; brüt aylığından (fiilin ağırlık derecesine göre) 1/30 - 1/8 aralığında kesinti yapılmak suretiyle AYLIKTAN KESME CEZASI verilir. Kesintisiz 3, 4, 5, 6, 7, 8 veya 9 gün göreve gitmeme Mazeretsiz veya izinsiz olarak kesintisiz şekilde 3, 4, 5, 6, 7, 8 veya 9 gün görevine gitmeyen memura; bulunduğu kademedeki ilerlemesinin (fiilin ağırlık derecesine göre) 1, 2 veya 3 yıl durdurulması suretiyle KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI CEZASI verilir. Kademe ilerlemesi cezası verilmesini gerektiren işe gitmeme sürelerinin hesabında, kesintili olarak işe gidilmemiş olan süreler dikkate alınmaz.
Örneğin, her defasında birer gün arayla 1 gün ve toplamda 4 gün göreve gitmeyen memura kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmez. Bu şekilde davranmış memur hakkında uyarma cezası ve tekerrüre ilişkin hükümler uygulanır. Kesintisiz 10 gün göreve gitmeme Mazeretsiz veya izinsiz olarak kesintisiz şekilde 10 gün süre ile görevine gitmeyen memur, yazılı müracaatına gerek olmaksızın, Devlet memurluğundan çekilme isteğinde bulunulmuş (istifa etmiş) sayılır. Memurun bu şekilde çekilmiş sayılabilmesi için, göreve gitmediği günlerin kesintisiz olarak 10 güne ulaşmış olması gerekir. Yıl içinde göreve gelinmeyen günlerin toplanması suretiyle 10 günlük süreye ulaşılmaz. Bu şekilde memuriyetten ayrılanlar, 1 yıl geçmedikçe yeniden Devlet memurluğuna dönemezler.
Bir yıl içerisinde kesintili olarak toplam 20 gün göreve gitmeme Mazeretsiz veya izinsiz olarak bir takvim yılı içerisinde toplam 20 gün göreve gitmeyen memura; bir daha Devlet memurluğuna atanmamak DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA CEZASI verilir. Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesini gerektiren göreve gelmeme süresi (toplam 20 gün), yıl içerisinde kesintili olarak göreve gelmeme sürelerinin toplamı olmalıdır. Çünkü, kesintisiz olarak göreve 10 gün gelmeyen memur hakkında ÇEKİLMİŞ SAYILMA hükümleri uygulanması gerekeceğinden, kesintisiz 20 gün göreve gitmeme halinden söz etme imkanı olamayacaktır. 
Örneğin, göreve gitmediği günlerden dolayı memur hakkında ilgili sürelere isabet eden disiplin cezalarının verilmiş olması veya tekerrür hükümlerinin uygulanmış olması, yıl içerisinde göreve kesintili olarak gitmediği günler toplamı 20’ye ulaştığında hakkında Devlet Memurluğundan Çıkarma cezası verilmesine engel teşkil etmeyecektir. Devlet memurluğundan bu şekilde çıkarılanlar, bir daha devlet memuru olamazlar.





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)