Kur’an’daki Takvimler – Hicret – Mekke’nin Fethi – Haram Aylar
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
ذَرْهُمْ يَأْكُلُواْ وَيَتَمَتَّعُواْ وَيُلْهِهِمُ الأَمَلُ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ
(Hicr Suresi 3. Ayet / 15:3)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَجَعَلْنَا مِن بَيْنِ أَيْدِيهِمْ سَدًّا وَمِنْ خَلْفِهِمْ سَدًّا فَأَغْشَيْنَاهُمْ فَهُمْ لاَ يُبْصِرُونَ
(Yasin Suresi 9. Ayet / 36:9)
Meal:
“Bırak onları, yesinler, eğlensinler ve boş ümitler onları oyalasın. Ama yakında bilecekler!”
(Hicr Suresi 3. Ayet / 15:3)
“Hem önlerine hem arkalarına birer set çektik, böylece gözlerini perdeledik; artık göremezler.”
(Yasin Suresi 9. Ayet / 36:9)
Peygamberimiz’in (S.A.V.) Veda Hutbesi’nden Bir Bölüm:
“Cahiliye dönemindeki kan davaları tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası, Abdülmuttalib’in oğlu Haris’in davasıdır.”
(Not: Bu dava, Peygamberimiz’den dört nesil önce başlamıştır. Hicrî aylardan “Rebiülevvel” ve “Rebiülahir” isimleri bu kan davasıyla ilişkilidir. “Rebi” (ilkbahar) dönemindeki bu olay, Arap takviminde iz bırakmıştır.)
Salavat:
“Allah’ım! Muhammed’e ve onun ümmetine rahmet et, tıpkı İbrahim’e ve onun ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz Sen övülmeye layıksın, yücesin.”
“Allah’ım! Muhammed’e ve onun ümmetine bereket ver, tıpkı İbrahim’e ve onun ümmetine bereket verdiğin gibi. Şüphesiz Sen övülmeye layıksın, yücesin.”
Mekke’nin Fethi ve Tarih Yanlışları
Tarihi gerçekleri çarpıtan bazı çevreler, özellikle siyasi amaçlarla “Mekke’nin Fethi 1 Ocak’tır” iddiasını yaymaktadır. Bu, yılbaşına karşı alternatif oluşturma çabasıdır. Oysa:
Noel (Hristiyan bayramı) 25 Aralık’tır; 1 Ocak’la ilgisi yoktur.
Mekke’nin fethi, Hicrî 20 Ramazan 8 (Miladî 11 Ocak 630) tarihinde gerçekleşmiştir.
Kaynaklar:
İbn İshak, İbn Hişam, Belâzûrî, Vâkıdî gibi tarihçiler bu tarihi doğrulamaktadır.
Resmî Diyanet kaynakları da 11 Ocak 630 tarihini vermektedir.
Online Hicrî-Miladî çeviri araçları (örnek: Islamic Date Converter) 20 Ramazan 8’in 11 Ocak 630’a denk geldiğini göstermektedir.
Sonuç:
“Mekke’nin Fethi 1 Ocak’tır” iddiası tarihî bir yanlıştır. Doğru tarih 11 Ocak 630’dur.
Peygamberimiz’in (a.s.m.) İsimleri ve Kur’an’da Geçen Takvimler
Peygamber Efendimiz’in (a.s.m.) isimleri Kur’an-ı Kerim’de beş defa zikredilmiştir:
Dört defa “Muhammed” olarak:
Âl-i İmrân Suresi, 144
Ahzâb Suresi, 40
Muhammed Suresi, 2
Fetih Suresi, 29
Bir defa “Ahmed” olarak:
Saff Suresi, 6
Bu ayetler, aynı zamanda beş farklı takvime işaret eder:
- Takvim: Âl-i İmrân (3/144)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَمَا مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ الرُّسُلُ أَفَإِن مَّاتَ أَوْ قُتِلَ انقَلَبْتُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ وَمَن يَنقَلِبْ عَلَىَ عَقِبَيْهِ فَلَن يَضُرَّ اللّهَ شَيْئًا وَسَيَجْزِي اللّهُ الشَّاكِرِينَ
(Âl-i İmrân 3/144)
Anlamı:
“Muhammed, sadece bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse, geriye mi döneceksiniz? Kim geri dönerse, Allah’a hiçbir zarar veremez. Allah, şükredenleri mükâfatlandıracaktır.”
Bu ayet, “3144” veya “3/144” şeklinde bir takvim işaretidir.
- Takvim: Ahzâb (33/40) – Peygamberlik Zamanı
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَا أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَكِن رَّسُولَ اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا
(Ahzâb 33/40)
Anlamı:
“Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah’ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi bilendir.”
Bu ayet, “3340” veya “33/40” şeklinde bir takvim gösterir.
33 yıl geçmiş, Hz. Muhammed 40 yaşına gelmiş ve peygamber olmuştur.
4 nesil bir arada yaşar: Büyük dede → baba → oğul → torun (Veda Hutbesi’nde geçen Abdülmuttalib’in kan davası gibi).
(Not: Hicrî aylardan “Rebiülevvel” ve “Rebiülahir” isimleri, bu kan davasıyla bağlantılıdır.)
- Takvim: Muhammed Suresi (47/2) – Hudeybiye Antlaşması
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَآمَنُوا بِمَا نُزِّلَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَهُوَ الْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ كَفَّرَ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَأَصْلَحَ بَالَهُمْ
(Muhammed 47/2)
Anlamı:
“İman edip salih ameller işleyenler ve Muhammed’e indirilene –ki o Rablerinden gelen hakikattir– inananların günahlarını örter ve durumlarını düzeltiriz.”
Bu ayet, “472” veya “47/2” şeklinde bir takvim işaretidir.
Önceki takvim (33/40) ile arasında 14 yıl vardır.
Rabia’nın kan davasından 47 yıl sonra Hudeybiye Antlaşması yapılmıştır.
Peygamberimiz’in doğumu (571) esas alınırsa, Rabia’nın kan davası 538’de başlamıştır.
(Hudeybiye Antlaşması, hicretin 6. yılında (Miladî 628) gerçekleşmiştir.)
- Takvim: Fil Vakası (105/1)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِأَصْحَابِ الْفِيلِ
(Fîl 105/1)
Anlamı:
“Rabbinin fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi?”
Bu ayet, “1051” veya “105/1” şeklinde bir takvim gösterir.
Fil Vakası’nın üzerinden 105 yıl geçmiş, Hz. Muhammed dünyaya gelmiştir.
Sonuç:
Kur’an’da geçen bu ayetler, aynı zamanda tarihsel dönemlere işaret eden takvimler içermektedir. Bu rakamlar, Peygamberimiz’in (a.s.m.) hayatındaki önemli olayları ve nesiller arası hesaplamaları anlamamıza yardımcı olur.
Fil Vakası ve Tarihsel Takvimler
Fil Vakası’nın Tarihi:
Kaynaklarda Fil Vakası’nın tarihi hakkında farklı rivayetler vardır:
347, 552 veya 563 yılları gibi çeşitli tarihler zikredilir.
En yaygın rivayet, Peygamberimiz’in (a.s.m.) doğumundan 50-55 gün önce, Muharrem ayında gerçekleştiğidir.
Fil Suresi ve Takvim:
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِأَصْحَابِ الْفِيلِ
(Fil Suresi 105/1)
105/1 veya 1051 şeklindeki bu rakam, bir gezegen veya yıldızın döngüsüne işaret eder.
10,009 yıllık bir tur yapan bir gök cismi olabilir (örneğin: Sirius, Jüpiter, Merkür).
Fil Takvimi, bu döngüye göre düzenlenmiştir.
Haftanın Günleri ve Kozmik Bağlantılar
Pazar (Sunday/Güneş Günü):
Kâinatın yaratılışının ilk günü.
Almanca: Sonntag (Güneş Günü).
Pazartesi (Monday/Ay Günü):
Fransızca: Lundi, Almanca: Montag.
Salı (Mars Günü):
Latince: Martis dies, Fransızca: Mardi.
Çarşamba (Merkür Günü):
Haftanın ortası (Almanca: Mittwoch).
Demirle ilişkilendirilir (Hadid Suresi).
Perşembe (Jüpiter/Thor Günü):
İngilizce: Thursday (Thor’un Günü).
Boğa sembolüyle bağlantılı.
Cuma (Venüs Günü):
Müslümanlar için ibadet günü.
Batıda Friday (Venüs) olarak adlandırılır.
Cuma Suresi 9-10:
“Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrıldığınızda, Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın… Namaz bitince yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın.”
Cumartesi (Satürn Günü):
Yahudilerin Şabat günü (çalışma yasağı).
Avusturya’da geleneksel olarak tatil günüydü (artık uygulanmıyor).
Hudeybiye Antlaşması ve Yazım Süreci
Kureyş elçisi Süheyl bin Amr, Peygamberimiz’le (a.s.m.) görüşerek sulh teklif etti. Anlaşma şartları yazılırken:
“Bismillahirrahmanirrahim” yerine Süheyl, “Bismike Allahümme” yazılmasını istedi.
“Muhammed Resûlullah” ifadesine itiraz edip, “Muhammed bin Abdullah” yazdırdı.
Peygamberimiz (a.s.m.), diplomatik esneklik göstererek bu değişiklikleri kabul etti.
Önemli Not:
Bu tavizler, barışın sağlanması için verilmiş geçici adımlardı.
Nihai hedef, İslam’ın yayılması ve Mekke’nin fethiydi.
Sonuç:
Fil Takvimi, kozmik döngülerle bağlantılı bir zaman ölçüsüdür.
Haftanın günleri, farklı kültürlerde gezegenlerle ilişkilendirilmiştir.
Hudeybiye Antlaşması, siyasi hikmetlerle şekillenmiş bir stratejidir.
Hudeybiye Antlaşması ve Tarihsel Takvimler
- Hudeybiye Antlaşması’nın Tarihi
Geleneksel kaynaklar: Hicretin 6. yılı, Zilkade ayı (Miladi 628)
Alternatif hesaplama: Miladi 585
(Kan davası referans alınarak yapılan kronolojiye göre)
- Kur’an’da Antlaşmanın İşaretleri
Fetih Suresi 29. Ayet (48/29):
“Muhammed, Allah’ın elçisidir. Onunla beraber olanlar, kâfirlere karşı sert, kendi aralarında merhametlidir…”
Bu ayet, 48. yılın 29. gününe (Muharrem 29) işaret eder.
Kan davasından 48 yıl 29 gün sonra Hudeybiye Antlaşması yapılmıştır.
- Hz. İsa’nın Ahmed Müjdesi (Saff Suresi 6)
أَنِّي رَسُولُ اللَّهِ… مُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَأْتِي مِن بَعْدِي اسْمُهُ أَحْمَدُ
“Ben Allah’ın elçisiyim… Benden sonra gelecek ve adı Ahmed olan bir peygamberi müjdeliyorum.”
61/6 rakamı, Nuh takvimi (Neptün döngüsü: 164.79 yıl) ile ilişkilendirilir.
Mehdi’nin gelişi için kozmik bir zamanlama öngörülür.
Peygamberimiz’in Doğum Tarihi ve Takvim Çelişkileri
Geleneksel tarih: Miladi 571 (Fil Vakası’ndan 50-55 gün sonra)
Alternatif hesaplamalar:
Muhammed Suresi 2. ayet (47/2): Peygamber’in doğumu Miladi 472 olabilir.
Hadid Suresi 1. ayet (57/1): Hz. Adem’in yaratılışına atıfta bulunur:
“Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ı tesbih eder.”
Merkür yılı (demir çağı) ile ilişkilendirilir.
Çelişkiler:
472’de doğup 585’te Hudeybiye Antlaşması yapılırsa, aradaki 113 yıl hangi takvime göredir?
Geleneksel tarih (571) ile uyumsuzluk, farklı takvim sistemlerinin kullanıldığını gösterir.
Haram Aylar ve Savaş Yasağı
Bakara Suresi 217. Ayet:
“Sana haram ayda savaşmayı soruyorlar. De ki: ‘O ayda savaş büyük bir günahtır.'”
Haram Aylar:
Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Recep
Cahiliye döneminde savaş yasaktı.
Zilkade’nin kökeni: Kan davalarının askıya alındığı barış ayı.
Önemli Uyarı:
“Fitne (zulüm), öldürmekten daha büyüktür.”
Müşrikler, Müslümanları dinlerinden döndürmek için her yolu denerler.
Sonuç ve Özet
Tarihsel takvimler (Fil, Nuh, Hicri, Miladi) arasında tutarsızlıklar vardır.
Hudeybiye Antlaşması, hem siyasi hem de kozmik işaretlerle doludur.
Haram aylar, İslam öncesi Arap geleneğinin ıslah edilmiş halidir.
Haram Ayların Gerçek Anlamı ve Önemi
- Haram Aylar Kimin İçin Haramdır?
Haram aylar Araplara göre değil, Allah’ın emriyle haram kılınmıştır.
Bakara Suresi 217. ayet:
“Haram ayda savaşmak büyük bir günahtır. Allah’ın yolundan alıkoymak, Mescid-i Haram’a zulmetmek ve insanları oradan çıkarmak daha büyük suçtur.”
Asıl hedef: Müminlerle kâfirleri ayırt etmek. “Boynuzlu ile boynuzsuzun ayrılması gibi.” - Haram Aylarda Savaşın Yasak Olmasının Hikmetleri
Fitneyi Önlemek:
Müslümanların birbirine düşmesini engellemek.
(Örnek: Amerika’nın Ramazan’da Müslüman ülkelerde kargaşa çıkarması)
İbadetlere Engel Olmamak:
Zilhicce’de hac, Ramazan’da oruç, Recep ve Şaban’da ibadetler yoğundur.
(Peygamberimiz: “Şaban benim ayımdır.” ifadesiyle bu aya özel önem vermiştir.)
Allah’ın Emrine Saygı:
Hz. Hüseyin Kerbela’da şehit edilmişse de, asıl sorun haram aya uymayanların zulmüdür.
Mekke’nin fethi Zilhicce’de gerçekleşti, ancak savaş değil, haccetmek amacıyla gidilmişti.
Haram Ayların Evrensel Boyutu
“Haram” sadece Arap takvimine göre değil, Allah’ın yasakladığı fiillerdir.
(Örnek: Alkol alanın mescide girmesi 40 gün yasaktır.)
Zamanın göreceliği:
Japonya’da geceyken Amerika’da gündüzdür.
Haram aylar da tüm müminler için geçerlidir, coğrafyaya göre değişmez.
Tevbe Suresi 36. Ayet Işığında
“Allah katında ayların sayısı 12’dir. Bunlardan dördü haram aylardır. O aylarda kendinize zulmetmeyin!”
Haram aylar: Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Recep.
Özü: Bu aylarda barışı korumak, Allah’ın dinine hizmet etmek.
Müminlerin Vasfı: Koyun Değil, Bilinçli Mücahit Olmak
Koyun gibi pasif değil, arı gibi üreten ve iğnesiyle korunan müminler olmalıyız.
Cihad: Sadece zorda kalmakla sınırlıdır. “Duran adamı öldürmek hayvanlara özgüdür!”
Dualarımız:
“Allahım! Bize hakkı hak olarak göster, bâtıldan uzak durmayı nasip eyle.”
“Unutursak veya yanılırsak bizi affet!”
Son Söz
Haram aylar, Allah’ın dinini koruma mekanizmasıdır.
Müslümanlar olarak:
Takvim karmaşasına düşmeden Allah’ın yasaklarına uymalıyız.
Fitneye alet olmamalı, bilinçli ve dirençli olmalıyız.
Ayet hatırlatması:
“Rabbinizden mağfiret isteyin, sonra O’na tövbe edin ki, sizi belli bir vakte kadar güzel bir şekilde yaşatsın.” (Hud Suresi, 3)
Dua:
“Allah’ım! Bize hakkı hak olarak gösterip ona uymayı, batılı da batıl olarak gösterip ondan kaçınmayı nasip eyle.”
Son Söz:
“Hamd, alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.”
El-Fatiha ve salavatlar…
“Allah’ım! Seni hamdinle tesbih ederim. Senden başka ilah olmadığına şehadet ederim. Senden bağışlanma diler, sana tövbe ederim.”
(Raşit Tunca Schrems, 8 Ocak 2016 )

