Temizlik ve İyilik – Mikroplar ve Kötülük
Mikrobu Temizlik ve İyilik Öldürür – Eğer Yeterince Temizlenmezse, Pislik ve Mikroplar Temizleri Hasta Edip Öldürebilir
Arapça Ayetler ve Mealleri:
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ وَمِنَ الْأَرْضِ مِثْلَهُنَّ يَتَنَزَّلُ الْأَمْرُ بَيْنَهُنَّ لِتَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ وَأَنَّ اللَّهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْمًا
قَالَ لَا تَخَافَا إِنَّنِي مَعَكُمَا أَسْمَعُ وَأَرَى
وَذَرُواْ ظَاهِرَ الإِثْمِ وَبَاطِنَهُ إِنَّ الَّذِينَ يَكْسِبُونَ الإِثْمَ سَيُجْزَوْنَ بِمَا كَانُواْ يَقْتَرِفُونَ
Sadakallahul Aziym TALAK Suresi 12. ayet -TAHA Suresi 46. ayet-EN’AM-120. Ayet
Meal:
Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yaratmıştır. Emir (iş ve oluş) bunlar arasında devamlı iner ki, Allah’ın her şeye gücünün yettiğini ve O’nun ilminin her şeyi kuşattığını bilesiniz. (Talak Suresi, 12. ayet)
(Allah:) “Korkmayın, çünkü Ben sizinle beraberim; işitir ve görürüm.” dedi. (Taha Suresi, 46. ayet)
Günahın açığını da gizlisini de bırakın! Çünkü günah kazananlar, yaptıklarının cezasını mutlaka göreceklerdir. (En’am Suresi, 120. ayet)
Açıklama:
Geçen haftalarda bahsettiğimiz gibi, mikroplar pislikle beslenir. Onların kazancı, yani kötülerin kazancı kendilerinedir. Pislik, pislikle beslenir. Ayetin bir benzeri de şudur: “Necis (pis) olanın hem dışını hem içini terk et.” Yani temiz ol, pisliğin görünenini de görünmeyenini de bırak. Çünkü onların beslendiği kötülük ve pislik kendi tarafları içindir; sen onunla beslenemezsin.
Kötülük, kötü olan için iyidir ve faydalıdır. Fakat iyi olan için kötülük, ceza gerektirir ve hastalığa yol açar. Aynı şekilde, kötü olan için iyilik de hasta edicidir. Kötü biri iyilik yaparsa, bu ona zarar verir, adeta alerji yapar. Nasıl ki sabun mikropları öldürürse, temizlik de kötülüğü yok eder. Mikrop ise iyileri hasta edebilir.
Hadisler:
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu:
“Temizlik imandandır.” (Müslim, Taharet 1; Darimi, Vudu 2)
“Beş şey fıtrattandır: Sünnet olmak, kasık kıllarını tıraş etmek, tırnakları kesmek, koltuk altı kıllarını almak ve bıyıkları kısaltmak.”** (Buhari, Libas 63)
Salavat:
“Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in ümmetine rahmet et, tıpkı İbrahim’e ve onun ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz Sen övülmüş ve yücesin.”
“Allah’ım! Muhammed’i ve ümmetini bereketlendir, tıpkı İbrahim’i ve onun ümmetini bereketlendirdiğin gibi. Şüphesiz Sen övülmüş ve yücesin.”
Yolculuğumuza Başlıyoruz:
Dünyada bir kural vardır: “Üç yanlış bir doğruyu götürür.” Fakat Allah’ın kanununa göre “Doğrular yanlışları siler, iyilikler kötülükleri yok eder.” “İnnel hasenât yüzhibnes seyyiât” (Haseneler, seyyieleri giderir).
Hud Suresi 114. Ayet:
“Gündüzün iki ucunda ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir hatırlatmadır.”
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“İslam, temizlik üzerine kurulmuştur!”
Geçen hafta bahsettiğimiz gibi, Tevbe Suresi’nin başında besmele olmaması ve onun besmelesinin sonda gelmesi, bir işarettir. Neml Suresi 30. ayette Süleyman’ın mektubundaki besmele, sonradan gelen bir hatırlatmadır. Tıpkı ahir zamanda gelecek olan Mehdi’nin, insanlara unutulmuş hakikatleri hatırlatması gibi.
Tarık Suresi 11. Ayet:
“Göğe ve onun geri döndürücülüğüne andolsun.”
Hadis:
“Biriniz yemek yerken besmele çeksin. Eğer unutursa, hatırladığında ‘Bismillahi evvelehû ve âhirehû’ (Başında ve sonunda Allah’ın adıyla) desin.” (Tirmizi)
Unutulan Besmele ve Geri Döndürenler
Allah hiç unutur mu? Hayır, Allah unutmaz, ama insan unutur. İnsanın unutmasının delili ve sonucu, hadislerle sabittir. Unutmak, Tarık Yıldızı’nın göreve başlaması demektir. Çünkü unutanlar için Tarık Yıldızı görevlidir; onları geri döndürmekle yükümlüdür.
Tıpkı sonbaharda görünmeye başlayan ve 21 Aralık’a kadar gözlemlenen bir çoban köpeği gibi, bu yıldız da kuzeyden güneye doğru hareket eder. Bahar geldiğinde ise görünmez olur, çünkü artık diğer kutba geçmiştir. Yani dünyanın bir ucundan diğerine sürüyü kovalayan bir çoban gibi çalışır.
Peki yatay (horizontal) olarak geri döndüren nedir? Bu görev, Sirius (Köpek Yıldızı) ve onun sistemine aittir. Sirius, iki yıldızlı bir sistemdir: Büyük Köpek (Davud) ve Küçük Köpek (Süleyman). Ayrıca Karınca Vadisi (Mısır) ve Yusuf kıssası da bu sembolizme işaret eder. Tıpkı La Fontaine’nin Ağustos Böceği ile Karınca masalında olduğu gibi, bollukta biriktirip darlıkta tüketmek, Yusuf’un (a.s.) hikmetli yönetimine benzer.
Ashab-ı Kehf’in köpeği Kıtmir, onların uyanmasını sağlayan bir bekçiydi. Aynı şekilde, Sirius (iki yıldızlı sistem) de Davud ve Süleyman’ı temsil eder.
Besmele ve Temizlik
Besmele, manevi temizliktir. Eğer yemek yerken besmele çekmezseniz, yediğiniz şey şeytan ve onun askerlerine yem olur. Ama besmele çekerseniz, o yemek müminler için rızık haline gelir.
Ölen Mustafa Koç amca, mide kelepçesi taktırmak yerine besmelesiz yemeyi deneseydi, yedikleri vücuduna yarar sağlamaz, mikroplara yem olur ve böylece şişmanlıktan kurtulabilirdi. Tabii ki bu, “Allah’ı ve kitabını terk et” anlamına gelmez. Sadece belli bir süre besmelesiz yiyerek vücudunun fazlalıklardan arınmasını sağlayabilirdi.
Hadislerle Destek
Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
“Kişi evine girerken ve yemek yerken besmele çekerse, şeytan adamlarına, ‘Burada ne geceleyebilir ne de yemek yiyebilirsiniz’ der. Eğer besmele çekmezse, şeytan, ‘Hem barınacak yer hem de yiyecek buldunuz’ der.” (Müslim, Eşribe 103)
Huzeyfe (r.a.) anlatıyor:
Resulullah (s.a.v.) ile yemek yerken, besmele çekmeden yemeğe dokunmazdık. Bir gün bir kız çocuğu ve bir bedevi, sanki itiliyormuş gibi yemeğe uzandılar. Peygamberimiz onların ellerini tuttu ve dedi ki:
“Şeytan, besmelesiz başlanan yemeğe ortak olmayı sever. Onun eli, şu anda benim elimdedir.” Sonra besmele çekip yemeğe başladı. (Müslim, Eşribe 102)
Sonuç
Unutulan besmele, Tarık Yıldızı ile hatırlatılır.
Sirius (Köpek Yıldızı), Davud ve Süleyman’ın sembolüdür.
Besmelesiz yemek, şeytanın gıdasıdır; besmele ise müminin rızkıdır.
Peygamberimiz (s.a.v.), besmelenin önemini hadislerle vurgulamıştır.
“Bismillâhi evvelehû ve âhirehû” (Başında ve sonunda Allah’ın adıyla) diyerek yemeğe başlamak, hem maddi hem manevi temizliğin anahtarıdır.
(Kaynak: Müslim, Ebû Dâvûd, İbn Mâce)
Besmelenin Önemi ve Şeytanın Kusturulması
Sahabe Ümeyye İbni Mahşî (r.a.) anlatıyor:
Resulullah (s.a.v.)’in yanında bir adam yemek yiyordu. Son lokmaya kadar besmele çekmedi. Son lokmayı ağzına götürürken,
“Bismillâhi evvelehû ve âhirehû” (Baştan sona Allah’ın adıyla) dedi.
Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) gülerek:
“Şeytan onunla birlikte yemek yiyordu. Adam besmele çekince, şeytan yediklerini kustu” buyurdu.
(Ebû Dâvûd, Et’ime 15; Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, Âdâbü’l-ekl, 15)
Kur’an’ın Müminlere Şifa, Zalimlere Zarar Oluşu
İsra Suresi 82. Ayet:
“Biz Kur’an’dan müminler için şifa ve rahmet olanı indiririz. Zalimlerin ise sadece zararını artırır.”
Bu ayet bize şunu gösteriyor:
Müminler için: Besmeleyle yenen yemek şifa olur.
Kâfirler için: Besmele çekseler bile bu onlara fayda sağlamaz, aksine zarar verir.
Besmelesiz yiyen mümin: Yediği faydasız olur.
Besmelesiz yiyen kâfir: Yediği ona fayda sağlar (şişmanlatır), çünkü şeytan onunla beslenir.
Peygamberimiz’in Temizlik ve Besmele Adabı
Efendimiz (s.a.v.):
Yemekten önce mutlaka ellerini ve ağzını yıkardı.
Besmele çeker, dua eder ve su içerek yemeğe başlardı.
“Şeytan, üzerine Allah’ın adı anılmayan yemeği kendine helal sayar” buyururdu.
Şeytanın Aç Kaldığı Mümin
Anlatılır ki, iki şeytan (mikrop) karşılaşmış:
Biri zayıf, diğeri şişman.
Şişman olan: “Neden bu haldesin?” diye sormuş.
Zayıf olan: “Sorma! Görevli olduğum adam çok dindar. Besmelesiz hiçbir şey yapmıyor. Kapı dışında aç susuz kaldım” demiş.
Demek ki:
Müminin şeytanı zayıflarsa, mümin sağlıklı olur (az yesede fayda görür).
Kâfirin şeytanı ise şişmanlar (çok yese de hep kötülüğe sevk eder).
“Bismillâhi evvelehû ve âhirehû”
Bu ifade:
Şeytanın yediklerini kusturur.
Mehdi’nin “geri döndürücü” özelliğini hatırlatır.
Tövbe Suresi’nin besmelesiz oluşu gibi (günah işlendikten sonra tövbe edilir).
Ahzab Suresi 40. Ayet ve Son Peygamber
“Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. O, Allah’ın Resulü ve nebilerin sonuncusudur. Allah her şeyi bilendir.”
Not: Bu ayet, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) son peygamber olduğunu açıkça belirtir.
Özet:
Besmele, şeytanı yemekten uzaklaştırır.
Kur’an, müminlere şifa, zalimlere zarar verir.
Müminin şeytanı aç kalır, kâfirinki beslenir.
“Bismillâhi evvelehû ve âhirehû”, unutulan besmeleyi tamamlar.
Hz. Muhammed (s.a.v.), son peygamberdir.
(Kaynak: Ebû Dâvûd, Nesâî, İsra 82, Ahzab 40)
Son Nebi ve Mehdi’nin Rasul Oluşu
Peygamberimiz (s.a.v.) için “son rasul” değil, “son nebi” deniyor. Geçen hafta bahsettiğimiz gibi, İsa (a.s.)’ın müjdelediği gelecek rasul (Mehdi a.s.), ayetlerle sabittir. Yani “nebilerin sonu” denirken, “rasullerin sonu” denmiyor.
Binlerce âlim buna itiraz edebilir. Ancak Mehdi’nin rasul olacağına dair müjdeler varken, bu itirazlar bir işe yaramaz. Eğer din tamamlandıysa, bu rasule kitap inmeyecek olması normaldir. Onun “ters duruşu”, tıpkı Kur’an okunduktan sonra söylenen “El-Fatiha” gibidir.
Mehdi: Geri Döndüren Rasul
Mehdi (a.s.), sonradan gelen ama işleri başa döndüren bir rasuldür. Tıpkı bir bakterinin bölünerek çoğalması gibi, Mustafa ismiyle anılan bir soy zinciri vardır:
Kur’an okunduktan, dua edildikten sonraki ‘Elfatiha’ gibidir. Sondan başa döndüren rasül, çünkü onun bakteri halini ve anlatık daha önce. Ve onun babasının ismi Mustafa, ve oğlunun ismi de Mustafa. ‘O mu Mustafa’nın babası, Mustafa mı onun babası?’ şeklinde üreyen bir bakteriyel ilk hücre yapısı. Ve böyle olunca ‘Muhammed mi sonda? Mehdi mi sonda?’ deyince, aynı işlem aynı formülü koyunca: ‘Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan?’ hikayesi anlaşılmış oluverir, değil mi!
“Mustafa mı babasının oğlu, yoksa babası mı Mustafa’nın oğlu?”
Bu, “Tavuk mu yumurtadan çıktı, yoksa yumurta mı tavuktan?” sorusuna benzer.
El-Fatiha, Kur’an’ın sonunda gelir ama okuyanı başa döndürür. Mehdi (a.s.) de öyledir: Ahir zamanda gelecek ve kıyamet sürecini başlatacaktır.
Bize Neden Ters Görünüyoruz?
Bize herkes “ters” der, çünkü biz “geri döndüreniz”. Fatiha Suresi gibi:
7 ayet, 7 sır, 7.65 gibi bir matematiksel yapı.
“Kelvin -272” gibi karmaşık teorilere gerek yok.
Fatiha’nın sırrını çözmeden bizi anlayamazsınız!
Deccal ve taraftarları anlamaz, çünkü onlar uzatmalı tartışmalarla kâinatın dibini ararlar. Oysa bir Mehdi ve bir Fatiha, Allah’ın izniyle hepsinin ruhunu almaya yeter!
Ya Mehdi’ye Tabi Olacaksınız, Ya da Cehennemi Boylayacaksınız!
“Kum saatini geri çeviren Mehdi’ye tabi olun!”
Yoksa kâfirler ve mikroplarla birlikte cehenneme gidersiniz.
Dualar
“Allah’ım! Bize hakkı hak olarak gösterip ona uymayı nasip eyle. Bâtılı da bâtıl olarak gösterip ondan uzak durmayı nasip eyle.” (Amin)
“Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (Yunus Suresi 10:10)
“Allah’ım! Seni hamdinle tesbih ederim. Senden başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Senden bağışlanma diler, sana tövbe ederim.”
“Şüphesiz Allah, tövbe edenleri sever, temizlenenleri sever.” (Bakara Suresi 2:222)
El-Fatiha ve Salavat.
(Kar©glan’ın 21 Ocak 2016 Vaazı)

