“Zamanın Ruhu Nedir? Ve Bu Zamanın Ruhu Kimdir?”
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الرُّوحِ قُلِ الرُّوحُ مِنْ أَمْرِ رَبِّي وَمَا أُوتِيتُم مِّن الْعِلْمِ إِلاَّ قَلِيلاً
(İsrâ Sûresi, 85. Ayet)
Meâl:
“Sana ruhtan soruyorlar. De ki: ‘Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir.'”
(Sadakallahul Azîm, İsrâ Sûresi 85. ayet)
Peygamberimiz (s.a.v.) ve Ruh
Yahudilerden bir grup, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e gelerek: “Ey Ebu’l-Kasım, bize ruhtan bahset!” dediler. Resûlullah (s.a.v.) bir süre sustu—vahiy gelmekte olduğunu anladım. Ardından şu ayeti okudu:
“Sana ruhtan sorarlar. De ki: ‘Ruh, Rabbimin emrindendir. Size onun hakkında az bir ilim verilmiştir.'” (İsrâ, 85)
Rivayet Eden: İbn-i Mes’ud
Kaynaklar: Buhârî, Müslim, Tirmizî
İbn-i Abbas (r.a.)’a ruh sorulduğunda şöyle dedi:
“Ruh, Rabbimin emrindendir. Siz bu hakikati kavrayamazsınız. Ayetin ötesine geçmeyin. Yalnızca Allah’ın dediği ve Peygamber’in bildirdiği kadarıyla yetinin: ‘Size ancak az bilgi verilmiştir.'”
Zümer Sûresi 42. Ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
اللَّهُ يَتَوَفَّى الْأَنفُسَ حِينَ مَوْتِهَا وَالَّتِي لَمْ تَمُتْ فِي مَنَامِهَا…
Meâl:
“Allah, ölenlerin ruhlarını ölümlerinde alır; ölmeyenlerin ruhlarını ise uykularında (alır). Ölümüne hükmettiklerinin ruhunu tutar, diğerlerini ise belirli bir vadeye kadar salıverir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.”
(Sadakallahul Azîm, Zümer Sûresi 42. ayet)
Hadislerle Ruh
Tanışan Ruhlar:
“Ruhlar topluluklar halindedir. Birbirini tanıyanlar kaynaşır, tanışmayanlar ayrılır.”
(Buhârî, Müslim)
Ruhun Üflenişi:
“Sizden birinin ana rahmindeki yaratılışı 40 günde tamamlanır. Sonra Allah bir melek gönderir; ona amelini, ecelini, rızkını ve mutlu/bedbaht olacağını yazdırır. Ardından ruh üflenir.”
(Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud)
Mü’min ve Kâfirin Ruhu:
“Mü’minin ruhu çıktığında melekler onu cennete taşır. Kâfirin ruhu ise ‘pis bir ruh’ diye anılır ve cehenneme götürülür.”
(Müslim)
Kabir Hayatı:
“Kişi kabre konulunca, iki melek gelip: ‘Muhammed (s.a.v.) hakkında ne dersin?’ diye sorar. Mü’min: ‘O, Allah’ın elçisidir’ der; kâfir ise inkâr eder ve azap görür.”
(Buhârî, Müslim)
Kabristana Selâm:
Peygamberimiz (s.a.v.) kabristandan geçerken:
“Selam size ey mü’minler yurdu!” dememizi emretmiştir.
(Müslim, Ebû Dâvud)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا
“Nefse ve onu düzenleyene yemin olsun!”
(Şems Sûresi 7. ayet)
Ruh ve Beden İlişkisi
ALINTI
Biz peygamberlerin ve imamların bedenlerini görmedik, fakat onlar hakkındaki bilgimiz açıkça belirlenmiştir. Bu belirlenme, maddî bedenlerinin özelliklerinden değil, ruhânî vasıflarından kaynaklanır.
Şunu görürsünüz: İki kardeş fiziken birbirine tıpatıp benzese de ruhları arasında büyük farklılıklar vardır.
Çirkin bir bedene ve iğrenç bir şekle sahip olup da ona uygun bir ruha rastlamak çok nadirdir. Aynı şekilde, bedeninde bir kusur görüp de ruhunda ona denk bir eksiklik bulmamak da enderdir. Bu yüzden feraset sahipleri, insanların hâllerini bedenlerinin şekillerinden anlarlar.
Güzel bir yüz, dengeli bir beden görüp de ona uygun bir ruhla karşılaşmamak da nadirattandır.
Melekler, beden taşımadıkları hâlde birbirinden ayırt edilir. Cinler de öyledir. İnsan ruhlarının ayrımı ise daha üstün bir yöntemle olur.
ALINTI SONU
Ruh Babası ve Görevleri
Daha önceki sohbetlerimizde bahsettiğimiz “Ruh Babası” konusunu hatırlayalım:
Hamile bir kadına, “Senin bir oğlun/kızın olacak ve adını ‘filanca’ koyacaksın” diyen birisi çıkabilir. Anne bunu rüya sanar, ancak bu hakikî bir rüyadır. İşte bu kişi, o bebeğin “Ruh Babası”dır.
Bebek anne karnında 40-80 günlük olduğunda, Ruh Babası gelir. Görevi:
Nefes yolunu açmak (ağız, burun, nefes borusu, ciğerler).
Barsak yolunu açmak.
Ruh, “ve nefahte” (üfledi) ayeti gereği oksijenle hayat bulur. Oksijen girmeyen bedende can olmaz. Anne karnındaki bebeğin nefes alması için bu yolların açılması gerekir; bunu Ruh Babası sağlar.
Dişlerin Döşenmesi:
Bazı Ruh Babaları, bebeğin dişlerini döşemekle (şekillendirmekle) de görevlidir.
Örneğin, bir Ruh Babası mısır yerken taneleri dökmezse, bebeğin dişleri sağlam olur. Döktüğü her tane, bebeğin eksik veya sonradan düşecek dişlerini temsil eder.
Hadîs-i Şerîfler
Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdu:
*”Ben latîf bir cevher idim. Arş’ın etrafında dolaşıyordum. Allah Teâlâ bana nazar etti. Sıkıldım ve terledim. Benden yedi damla ter düştü. Allah:
Damladan Ebû Bekir’i,
Damladan Ömer’i,
Damladan Osman’ı,
Damladan Ali’yi,
Damladan gülü,
Damladan pirinci,
Damladan kabağı yarattı.”*
Diğer Bir Hadîs:
“Pirinci dökmeden yiyin.”
Pirinç ve Dişlerin Sembolik Anlamı
Daha önce belirttiğimiz gibi pirinç, yarasayı temsil eder. Yarasanın dişleri gibi… Yukarıdaki hadiste görüldüğü üzere:
Hz. Ali (k.v.), “Allah’ın Aslanı”dır ve aslan, kaplan, kurt gibi sivri dişli hayvanları temsil eder.
İnsanlardaki köpek dişleri de bu gruba girer.
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Beni ilk tasdik eden kuş, yarasa (İsa kuşu) oldu.”
Yani, “İsa (a.s.) bile gelmeden beni tasdik etti” demek istemiştir. Hz. Ali (k.v.) de ilk iman edenlerdendir ve bu sivri dişli sembolizmiyle bağlantılıdır.
“Pirinci dökmeden yiyin” hadisi:
Bu, köpek dişlerinin kaybolmaması gerektiğine işarettir.
“Dökerseniz bile toplayın, zayi etmeyin” sözüyle, bu dişlerin önemini vurgulamıştır.
Ancak o dönemde (ve hatta bugün) bu derin manayı kaç kişi anlayabilirdi? Bu ilme vakıf olmayanlar idrak edemez.
Ruh Babalarının Diğer Görevleri
Saçın Özelliklerini Belirleme:
Bir Ruh Babası, bebeğin saçının sıklığını, kıvırcık veya düz olmasını, dik ya da yumuşak yapıda olmasını ayarlar.
Süreç ve İşleyiş:
40 gün ile 3 ay arasında, sırayla Ruh Babaları annenin rahmine dahil olur.
Her biri, doğacak çocuğun bedeninin belirli özelliklerini şekillendirmekle görevlidir.
Not: Bu oluşumun maddî tarafını Allah (c.c.) ve anne rahmi gerçekleştirir; manevî tarafını ise Ruh Babaları üstlenir.
Ruh Üflenmesi:
80 gün (veya 3 ay) sonunda beden tamamlanır.
Melek gelir, oksijen (ruh) üfler.
Kalp atmaya başlar; kanla oksijen vücuda pompalanır.
Artık çocuk can kazanmıştır.
Özetle:
Ruh Babaları, anne karnındaki bebeğin fizikî ve ruhî özelliklerinin manevî mimarlarıdır.
Hadislerdeki sembolik anlamlar, derin hikmetler taşır.
“Pirinci dökmeden yiyin” emri, insan bedenindeki kıymetli unsurların korunmasına işaret eder.
(Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.)
Vücut Organları ve Ruh Babaları
Her organın bir bitki karşılığı vardır. O bitkinin tüketilmesiyle ilgili organ şekillenir. Aynı şekilde her organın bir “ruh babası” bulunur. Halk arasında “saçları falancaya benziyor”, “dişleri filanca gibi” denmesi boşuna değildir. Bu, o kişinin ruh babasının özelliklerini yansıtır.
Dişlerin Şekillenmesi:
Ruh babası bir balıksa, dişler balık dişleri gibi olur.
Ruh babası bir inek, dana, koç veya koyunsa, dişler buna göre şekil alır.
Örneğin, ruh babası “piranha balığı” cinsindense, Hawking’de olduğu gibi keskin dişler ortaya çıkar.
İnsanın Kökeni:
İnsan, evrimle değil; ulvî ruhlar tarafından şekillendirilen bir varlıktır.
Hayvanlar (maymun, tilki, aslan, böcekler vb.) insandaki organların veya duyguların sadece birer temsilcisidir.
Maymun ve Muz İlişkisi:
Maymun ve muz, insandaki kol uzunluğunu belirleyen ruh babasının sembolüdür.
Anne karnındaki bebeğin kolları, muz yiyen bir maymun ruh babası tarafından ayarlanır.
Eğer çocuğun ruh babası maymun cinsindense ve meyvesi muzsa, erkek çocukta “muz şeklinde zeker” oluşur.
Zeker Tipleri ve Harfler:
Maymundaki zeker, “J Rahman” olarak adlandırılır (Google’da “banana jo” yazarsanız örneklerini görebilirsiniz).
Hz. Ali’nin Zülfikar’ı nasıl “Y” şeklindeyse, bazı zekerler de “J” formundadır.
Her harfin bir zeker tipi ve temsil ettiği bir meyve vardır:
“D” harfi: Yay burcunu temsil eder.
Yay burcu ruh babası, çocuğun ağzını geniş (D şeklinde) yapar.
Bu kişinin isminde veya soyadında mutlaka “D/d” harfi bulunur.
Kader ve İsim Bağlantısı:
Ruh babası, çocuğun fiziksel özelliklerini belirlerken aynı zamanda kaderine de işaret eder.
Örneğin, ağzı “D” şeklinde olan birinin hayatında bu harf öne çıkar.
Özetle:
Vücuttaki her organ ve özellik, bir ruh babası tarafından şekillendirilir.
Bitkiler ve hayvanlar, bu süreçte araç görevi görür.
İnsan, ruh babalarının manevi katkısıyla “can” bulur.
(Allah’ın hikmeti sonsuzdur.)
İnsanın Kökeni ve Evrim Yanılgısı
Bazı cahiller, “İnsan maymundan gelmiş” diyor. Peki, Kur’an-ı Kerim ne diyor?
“Hataları yüzünden onları (Âdem ile Havva’yı) dünyaya indirdik.”
O zaman dünya bomboştu:
Ne takım elbise fabrikaları vardı, ne de “Hatemoglu” marka paltolar…
Hz. Âdem’in kışın giyeceği bir palto bile yoktu.
Doğanın Dengesi:
Mamutlar (fillerin atası) buzul çağında tüylüydü, çünkü soğuğa uyum sağlamışlardı.
Afrika’ya göç edince sıcaktan tüylerini döktüler.
Peki, Hz. Âdem neden tüylenmedi? Çünkü o bir insandı! Vücudu soğuğa karşı kıllandı. Erkekteki kıllılığa “Âdem’den”, kadınlardakine ise “ayıdan” denmesi boşuna değil!
Taş Devri ve İnsanın Zekâsı
“Çakıl taş devri” diyorlar…
Demir daha keşfedilmemişken, insan taşa taş bağlayıp mızrak yaptı.
Bakkal yok, market yok; avlanmak zorundaydı.
Maymun Taklidi mi?
“İnsan maymun gibi eğilerek yürüyormuş” diyenlere cevap:
Hz. Âdem, aslanları ve kaplanları gördü. Onlar da eğik duruyordu.
İnsan gördüğünü taklit eder: Avlanmak için eğildi, sonra ihtiyaçlarına göre dik durmayı öğrendi.
Ev yapmayı, giyinmeyi keşfettikçe gelişti.
İddiaya Cevap:
“Maymundan geldiğini iddia eden varsa, gelsin ispat etsin!”
Özetle:
İnsan, yaratılmıştır; tesadüfen evrimleşmemiştir.
Hz. Âdem, ihtiyaçlarına göre davrandı; maymun taklidi değil!
Doğa bile (mamutlar gibi) şartlara uyum sağlarken, insan akıl ve irade ile donatıldı.
(Hakikat, cehaletin gürültüsünden üstündür.)
Tasavvuf Dersleri: Nefs-i Kâmil ve Nefs-i Kâmile
Nefis Nedir?
Nefis, vücut denilen arabayı kullanan bir şoför gibidir. Bu araba (beden), yaptıklarından hesaba çekileceği için, tıpkı yabani bir at gibi önce terbiye edilmelidir. Yani “trafik kurallarını” öğrenmesi gerekir.
Nefsin Terbiyesi: İslam’ın Şartları
Oruç:
Helal olan yemeğe bile “dur” demeyi öğretir.
Nefsin fren sistemini kullanmayı öğrenirsin.
Diğer İbadetler:
Haramlardan uzak durmak, nefsin gemini çekmektir.
Bu terbiye ile nefis makam kazanır ve Nefs-i Kâmil olma yoluna girer.
Nefs-i Kâmil ve Nefs-i Kâmile Nedir?
Bu mertebe, “Nefs-i Marziye”ye ulaşmış (Allah’ın razı olduğu kul) ve artık Allah’ın isimlerinde yolculuğa başlayan kişidir.
- Rahman İsmini Öğrenmek (Babalık Sıfatı)
Erkekliğin, babalığın hakikati öğretilir.
Anlamayanın sınavı:
Eğer kadınsa kocası/babası elinden alınır.
Çocuklarına hem anne hem baba olmak zorunda kalır.
“Keşke babam yaşasaydı!” diyecek hâle gelir ki, Rahmanın değerini anlasın.
- Rahim İsmini Öğrenmek (Annelik Sıfatı)
Anneliği basit sananların imtihanı:
Karısı/kızı elinden alınır veya çocuğu olmaz.
“Bir kızım olsun, topraktan bile olsa!” diye yalvaracak duruma düşer.
Zıtlar yoklukta anlaşılır: Annenin kıymeti, kaybedilince bilinir.
- El-Alîm İsmi (Bilginin Önemi)
Bilmeden hiçbir şey anlaşılmaz.
Cahil kalan, taşlara kafasını vuran ahmaklar olur:
“Onlar sağırdır, kördür…” (Ayet meali).
- El-Hakîm İsmi (Adalet Sınavı)
Hakimlik yaparken haksızlık eden, ikinci hayatında haksız yere hapis yatar.
Adaletin değerini, ancak zulüm görünce anlar.
- Er-Raşîd İsmi (Öğretmenlik Sınavı)
İlmini paylaşmayan, öğretmenlik yapmayanlar:
Bir ömür boyu “dangillere” ders vermekle cezalandırılır.
“At bile eğitilir, ama ahmaklar eğitilemez!” der durur.
Özetle:
Nefs-i Kâmil olmak, Allah’ın isimlerini yaşayarak öğrenmektir.
Her isim bir imtihandır: Baba, anne, bilgi, adalet, öğretmenlik…
Ders almayan, acı çekerek öğrenir.
(Hakikat, ancak sabırla anlaşılır.)
Nefs-i Kâmil ve Nefs-i Kâmile’nin Hakikati
- Nefsin İki Boyutu:
Nefs-i Kâmil: Erkek versiyonu (Rahman sıfatı gibi “çıkıntılı” – aktif)
Nefs-i Kâmile: Dişi versiyonu (Rahim sıfatı gibi “girintili” – alıcı)
Tıpkı dağ ile denizin, zeker ile rahmin zıt kutupları gibi…
- Kemalât Yolculuğu:
Kişi, Allah’ın isimlerinde ustalaştıkça ya Sıddîk (erkek) ya da Sıddîka (kadın) olarak kemale erer.
Hangi sıfatı anlamakta zorlandıysa, o formda doğar:
Temizlik (Saffet/Sâfiye) sınavını geçemeyen, bir sonraki hayatında “titiz bir kadın” olabilir.
Rızık (Rezzâk/Rızıka) sınavında takılan, “aşçı” veya “anne” olarak dünyaya gelebilir.
- Esmâ-i Hüsnâ’nın Hikmeti:
Allah her şeyi çift yarattı (Yâsîn 36).
99 isimden her biri bir imtihandır:
“Kim bu isimleri öğrenir (yaşayarak tadarsa), cennete gider.” (Hadis)
Bu, “anne rahmine girip yeniden doğmak” gibidir; her doğuş yeni bir dersle gelir.
- Uyarı ve Dua:
Rabbimiz bizi dangıllıktan, cahillikten korusun.
Bu makama ulaşanlara selam olsun!
Yâsîn Sûresi 60. Ayet:
“Ey Âdemoğulları! Şeytana kulluk etmeyin, çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır.”
(Sadakallahul Azîm)
Yâsîn Sûresi 60. Ayet ve Açıklamalar
Ayet:
“Ey Âdemoğulları! Ben size şeytana kulluk etmeyin diye emretmedim mi? Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin, işte bu dosdoğru yoldur.”
(Sadakallahul Azîm, Yâsîn Sûresi 60. ayet)
Matematiksel Benzetmelerle Varlıkların Tasnifi:
Sinüs ve Kosinüs:
Daire içindeki birbirine ters açılar (örneğin sin30°=cos60°)
Magma ve ateş şeytanları: Sinüs grubu (dünyanın içinde)
Bitkiler: Kosinüs grubu (yerden yüzeye çıkanlar)
Tanjant ve Kotanjant:
Tanjant: Daireye teğet olan açı
İnsanlar, cinler ve kuşlar (dünyaya teğet duranlar)
Kotanjant: Dairenin dışındaki açı
Uzaydaki varlıklar, şeytanlar (dünyanın dışındaki enerjiler)
Şeytanın Mahiyeti:
Dünya dışı (kotanjant) bir varlıktır
Radyoaktif enerji gibi dalga boyutunda yapısı vardır
Bedeni olmadığı için insanlara vesvese ve kötülüklerle zarar verir
Tarih boyunca insanlığa düşmanlık yapmıştır:
Kabil’i Habil’i öldürtmesi
Hiroşima’ya atom bombası attırması
Hitler’i Yahudilere zulmettirmesi
“Allahu ekber” diyerek masumları öldürten terörizm
Uyarı:
“Ey insanlık! Şeytan ve onun kotanjant (dünya dışı) ordularına karşı uyanık olun. Onlar Âdem’den beri sizin düşmanınızdır. Kur’an’ın bu açık uyarısını anlamamak ancak ahmaklıktır.”
Dua:
“Rabbimiz! Bizi şeytanın ve onun kotanjant dostlarının şerrinden koru. Bize hak yolda sabır ve basiret nasip eyle. Âmin.”
Atom Bombası ve Şeytanın Taktikleri
- Hiroşima’nın Perde Arkası:
Japonya’ya atom bombası atılmasının sebebi, Japonlardan birinin şeytanla mücadeleye girişmesiydi.
Şeytan buna karşılık iki şehri yaktı. Unutmayın: Radyoaktif varlıklar (şeytan ve ordusu) yakıp geçer.
Uyarı: “Sen kim, şeytanla mücadele edecek cesarette kim? Onlar çetin düşmandır!”
- Şeytanın Tabiatı:
Kur’an’da belirtildiği gibi (Yâsîn 60), şeytan insanın apaçık düşmanıdır.
“Dumansız ateş”ten yaratılmıştır; acı biber gibi yakıcı bitkiler onun dünyadaki temsilcileridir.
Tarih boyunca insanlığa zarar vermiştir:
Kabil’i Habil’i öldürttü
Kabil’in torununu katile dönüştürdü
Günümüzde terör eylemlerine ilham kaynağı oluyor
- Ruh Babalarının Rolü:
Anne karnındaki bebeğin şekillenmesinde iki unsur vardır:
Anneden gelenler: Fiziksel beslenme (et, hücreler)
Babadan (Ruh Babalarından) gelenler: Akıl, hisler, fiziksel özellikler (göz rengi, parmak uzunluğu vb.)
Eğer süfli bir ruh (şeytan ordusu) bu sürece müdahale ederse, çocuk kötü huylu olur.
Zamanın Ruhu: Mehdi (a.s.)
Mehdi, Allah’ın 99 isminin kemal bulduğu kuldur.
Her mümin farklı sayıda isimde kemale erer:
Sıradan mümin: 1-5 isim
Veliler: 10-20 isim
Mehdi: 99+ isim
Dua: “Allahümme salli ala Mehdi ve ala ali Mehdi”
Dualar ve Son Söz
Korunma Duası:
“Rabbim! Dünya dışı şeytanî varlıkların (kotanjantların) şerrinden bizi koru. Melek ordularıyla bizi destekle.”
Hakikat Duası:
“Allahım! Bize hakkı hak olarak gösterip ona uymayı, batılı da batıl olarak gösterip ondan kaçınmayı nasip eyle.”
Tesbih:
“Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfiruke ve etûbu ileyk.”
(Kar©glan’ın 5 Mart 2016 Vaazı)

