Thread Rating:
  • 0 Vote(s) - 0 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Cemal Safi Şiirleri
#1
Siir-1 


Ağlarsın

Kırdığın kadehte kalan ömrümden,
Ağlarsın içtiğin yılları bilsen.
Hicrinle sararıp solan ömrümden,
Ağlarsın biçtiğin dalları bilsen.

Sefiller gücünü bende sınadı,
Kimi kaçık dedi, kimi bunadı;
Berdûş eleştirdi, sarhoş kınadı,
Ağlarsın düştüğüm dilleri bilsen.

Ar ettim sakladım uğraşlarımı,
Haberdâr etmedim sırdaşlarımı.
Gizlemek isterken gözyaşlarımı,
Ağlarsın seçtiğim yolları bilsen.

Felsefe böyledir dîvânelerde,
Teselli aranır bahanelerde,
Bir kadeh mey için meyhânelerde,
Ağlarsın döktüğüm dilleri bilsen.

Ateşe su dedim göz göre göre,
Aklım zavallıydı duyguma göre,
Bahtına şükretti Mecnûn bin kere,
Ağlarsın düştüğüm çölleri bilsen.


Ah Şu Şairliğim...

Elimle kuyumu kazdırdı bana,
Ah şu şairliğim olmaz olaydı!
Aklına eseni yazdırdı bana,
Bütün sırlarımı aleme yaydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Ona her gün güzel, her hava hoştu,
Sevgisiz hayatın manası boştu,
Gördüğü kısrağın peşinden koştu,
Uslanmak bilmeyen bir deli taydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Evimden barkımdan çözdürdü beni,
İşimden gücümden bezdirdi beni,
Bulutlar üstünde gezdirdi beni,
Bastığım yıldızlar hüsrana kaydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Ak yazımı baht-ı siyah eyledi,
Gençliğime yazık, günah eyledi,
Nerde akşam, orda sabah eyledi,
Serseri hayatı marifet saydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Alnım da açıktı, yüzüm de aktı,
Kimseye verecek hesabım yoktu,
Günah kervanımı pazara çekti,
Yükümde ne varsa, hepsini saydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Hayal aleminde gezmem dese de,
Seni bundan böyle üzmem dese de,
Bu gece, tek hece, yazmam dese de,
Sabaha çıkmadan sözünden caydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...


Ahu Gözlüm..

Ahu gözlüm böyle oyun
Duydum desem yalan olur.
Senden gayrı yare boyun
Eğdim desem yalan olur.

Erdim aşkın değerine,
Yandım derinden derine,
Seni bin leyla yerine,
Koydum desem yalan olur.

Akışlarda bu coşkuyu,
Nakışlarda bu dokuyu,
Çiçeklerde bu kokuyu,
Duydum desem yalan olur.

Vazgeç artık şu kuşkundan,
Ne umarsın bu şaşkından,
Ecel gelse yar aşkından,
Caydım desem yalan olur.

Aciz olmak ne beter şey,
Gene yoksun geldi hey hey,
Her bakışın bir kadeh mey,
Aydım desem yalan olur.

Dile kolay yedi sene,
Son diyorsun öl desene,
Yedi veren gül busene,
Doydum desem yalan olur.


Aklım Almıyor

Unutmak sevmekten kolay demiştin;
Olmuyor sultanım, kolay olmuyor.
Hepsi bir mevsimlik olay demiştin;
Dolmuyor sultanım, zaman dolmuyor...

Sen gittin kaderim düşman kesildi;
Alnına simsiyah mührü basıldı.
Bütün aynaların yüzü asıldı;
Gülmüyor sultanım sensiz gülmüyor...

Ben Allah'tan sonra seni överim
Seninle var oldu benim değerim.
Senden başkasını nasıl severim!
Almıyor sultanım, aklım almıyor...


Aklım Çıkıyor

İçmeden resmine bakamıyorum
Kırılırsın diye aklım çıkıyor
İçince karşına çıkamıyorum
Darılırsın diye aklım çıkıyor...

Korkarım derdimi sana dökerken
Utanır gözümden yaşlar akarken
Uzunca yazamam belki okurken
Yorulursun diye aklım çıkıyor....

Yakasız gömleği giysem eğnime
Biricik resmini koysam koynuma
Nezaman geçirsem ipi boynuma
Sarılırsın diye aklım çıkıyor.....

Her beden bir candan sorumlu sanma
Hey ! Ruhu kalbimi saran muamma...!
Benim bir kurşunluk işim var amma!
Vurulursun diye aklım çıkıyor....


Almina

Son günlerde ne yüzüme bakıyor
Ne bir selam veriyorsun almina!
Zahmet edip ne elimi sıkıyor
Ne bir hatır soruyorsun almina!

Madem hızlı yaşamayı severdin
Neden bana yar olmaya söz verdin?
Cambaz gibi kalpten kalbe tel gerdin
Maceraya yürüyorsun almina!

Ben yanarken hasretinin narında
Hoyrat eller bağlar bozdu bağında
Ben aklımı uğurlarken uğrunda
Sen sefalar sürüyorsun almina!

Seni gözden, seni sözden sakınıp
Sır vermedim dosta senden yakınıp
Hasretinle hergün biraz tükenip
Bittiğimi görüyorsun almina!

Koca bir yaz geçti gülmeden
Ben giderim sen insafa gelmeden
Hayatımla oynuyorsun bilmeden
Günahıma giriyorsun almina!

Telaşlanma kastettiysen canıma
Günden güne giriyorsun kanıma!
Bir atımlık barut kaldı sonuma
Muradına eriyorsun almina!


Ayrılık Nikahı

Seni bilmem ama ben kararlıyım
Şu garip sevdadan cayalım gitsin
Bu aşkta senden çok ben zararlıyım
Bir kumar oynadık diyelim gitsin

İçimde bir his var benden pes diyor
Olmayan duadan ümit kes diyor
Madem ki bahtımız böyle istiyor
Kaderin emrine uyalım gitsin

Seninle burcumuz tutsaydı keşke
Aslanlar bir başka yengeç bir başka
Yarını olmayan hayırsız aşka
Ayrılık nikahı kıyalım gitsin


Farzet ki bir rüya gördük ikimiz
Gerçekte bu hissi tanımadık biz
Böyle bir masalı yaşamadık biz
Bir varmış bir yokmuş sayalım gitsin

Marifet feleğin elinden çıkmış
Dünyada başka bir terzisi yokmuş
Keremi Aslıyı narına yakmış
Ateşten gömleği giyelim gitsin

Tiryaki gönlümde olmasın kuşkun
Tek sana müptela tek sana düşkün
Ardından bir ağıt yakalım aşkın
Adını elveda koyalım gitsin


Aysuda

Senden aşkı öğrenmeye talibim
Okut beni talebenim Aysuda
Kalp hastanım sensin benim tabibim
Acil'deki sıra benım Aysuda

O ne öfke o nasıl kaş çatıştır
Dilersen döv hiddetini yatıştır
Canevini aşkım ile tutuştur
Yakılacak çıra benim Aysuda

Siyah inci yarışırken benimle
Beyaz gülün rekabeti teninle
Nasıl şensem bahtiyarsam seninle
Sensiz bahtı kara benim Aysuda

Gözlerindir mor menekşe toplanan
Dudakların alevlerle kaplanan
Bakışınla yüreğime saplanan
Hançer sensin yara benim Aysuda

Olmaz olsun sarayımız köşkümüz
Dünya değer bizim meyli meşkimiz
Sultan Reşat lirasıysa aşkımız
Yazı sensin tura benim Aysuda

Sevdalının kaybettiği aklıdır
Divanedir ne söylese haklıdır
Defineler viranede saklıdır
Ara beni harabenim Aysuda


Ayşen

İklimler çileme çare bulmuyor
Mevsimler halimi sormuyor Ayşen
Sakiler derdime derman olmuyor
Sarkılar yaramı sarmıyor Ayşen

İlkbahar yaz derken, hazanım soldu
Murada ermeden miadim doldu
Kalp gözüm ellere bakarkör oldu
Senden baskasını görmüyor Ayşen

Hasretin tüketti bütün varımı
Seraba döndürdü, Hülyalarımı
Ne kadar süslesen rüyalarımı
Sabahlar hayıra yormuyor Ayşen

Ağlarsan matemin yagar geceme
Gülersen mehtabın doğar geceme
Lale devri gelir gönül bahçeme
Senden gayrı çiçek girmiyor Ayşen

Kapattın gönlümün sevinç yönünü
Ümidim görmüyor sensiz önünü
Takvimler bilmiyor dönüş gününü
Saatler vuslatı vurmuyor Ayşen

Feleğe isyanım arttı git gide
Gençliğim su gibi aktı gittide
Ömrümü ellere sebil ettide
Bana bir damlanı vermiyor Ayşen

Ardından çilemem çağlamam diye
Yas tutup karalar bağlamam diye
Kaç kez and içtiler ağlamam diye
Gözlerim sözünde durmuyor Ayşen

Ey alev yanaklım, volkan dudaklım
Ne bir yalanım var, ne gizlim saklim
Herşeye erdide, zavallı aklım
Seni unutmaya ermiyor Ayşen

Dostlarım namıma Ferhat desede
Ruhum aşk elinden imdat desede
Kör şeytan resmini yırt at desede
Ellerim bir türlu varmıyor Ayşen


Bakırköyden Mektup Var

Sensizdim kendime bir iş aradım,
Baştan savıp asabımı bozdular.
Hatırşinas dostlarıma uğradım,
Sağolsunlar müdür beye yazdılar.

Müdür bey gerçekten yufka yürekmiş,
İşim inşaatta kazma kürekmiş,
Bir sağlık raporu almam gerekmiş,
Tam teşekkül hastaneye yazdılar.

Yağışlı gözümün hazan çağı da,
Olur olmaz yerde başlar ağıda,
Sinir servisine giden kağıda,
Aklından zoru var diye yazdılar.

Bir saat anlattım tek bir buseni,
Doktorlar efsane sandılar seni,
Belki de alaya aldılar beni,
Bana palavracı diye kızdılar.

Bir ara sensizlik krizim tuttu,
Bilmem ki o anda ne olup bitti.
Hekimler heyeti havale etti,
Acil vak’a Bakırköy’e yazdılar.

Bu çağda bu sevda abes dediler,
Cezası çelikten kafes dediler,
Ben kime ne yaptım,ne istediler,
Bana bu çukuru niye kazdılar.

Burda ne sen varsın, ne de bir iş var,
Üç adım voltalık gidiş geliş var.
En ayıp sözlerle kaplı dört duvar,
Bunca küfrü kime,niye yazdılar.

Açmak için zahmet etme zarf açık,
Hala bana sevgin varsa birazcık,
Mektubumu alır almaz yola çık,
Gözyaşlarım bir acayip azdılar,
Gözyaşlarım bir acayip azdılar.


Baş Edemezsin

İş işten geçmeden,gel de söz dinle,
Sen benim aşkımla baş edemezsin.
Ben sarhoş gezerken senin derdinle,
Sen kendi gönlünü hoş edemezsin.

Gül sefa sürse de bülbül çilerken,
Bin pişmen olmaz mı rengi solarken,
Ben sana dört mevsim bahar dilerken,
Sen benim yazımı kış edemezsin.

Fırtına biçersin ey rüzgar eken,
Borcunu faizle öder geciken,
Sen benim gezdiğim yolları diken,
Yattığım yatağı taş edemezsin.

Gülersin aşığı yedekte sayıp,
Yetmez mi ardından verdiğin kayıp,
Kınalı kekliğim elde var deyip,
Sen beni kafeste kuş edemezsin.

Kapılma hayalin renk akışına,
Ağlarsın gerçeğin can yakışına,
Ben kurban olurken bir bakışına,
O canım gözleri yaş edemezsin.

Aklını başına topla da vazgeç,
Beni dinle de vuslata gün seç,
Sen benim elime mecbursun er geç,
Bahtımı Mecnun’a eş edemezsin.


Başkentin Ufkunda

Vakit sensiz gecen günün ertesi,
Sustu tüm kuşların sen şakrak sesi,
Zevk sefa mevsimi, yas neyin nesi?
Nedendir matem durup dururken? ...

Titriyor şebnemler, gül üşür gibi,
Bülbüller derdimi bölüşür gibi.
Hayalin halime gülüşür gibi,
Kollarım boşluğu sarıp dururken...

Bendim mutluluktan ucan güvercin,
Düşler ülkesinden gelen habercin,
Avcılardan uzak bir yuva için,
Toz pembe hayaller kurup dururken...

Gel gör ki kaderin kara yelleri,
Yıktı gönlümdeki tüm emelleri,
Kapımın ecelin soğuk elleri,
Vakitli vakitsiz vurup dururken...

Aşk ne imiş görsen de dönsen de geri!
Ah! Bir gizli girsen de içeri!
Hasretin elinden kanlı hançeri,
Üstüme üstüme varıp dururken! ....

Her aksam kaybolup gün batışında,
Beni arıyorum senin dışında,
Hasta kalbim hala her atışında,
Her nefeste seni sorup dururken! ...

İçtim derdalan’ın ilk bardağını,
Sıklamen süslerken Elmadağı 'nı.
Görüyor gibiyim kor dudağını,
Başkentin ufkunda durup dururken...


Bekledim

Saymadım hasretinle bu kaçıncı yılbaşı
Bir ihtimal de olsa döner diye bekledim
Ne bir demet karanfil ne bir damla gözyaşı
Bir hal hatır sormayı dener diye bekledim

Su kışta kıyamette ömrüme duşen karda
Bir dostuma uğrayıp ahvalimi sorar da
Belki de bir merhamet duyar da
Yenilmez gururunu yener diye bekledim

Bir yanda gözlerimde ebediyet uykusu
Bir yanda seni son kez görememek korkusu
O güzel ellerinden içersem bir damla su
Bütün ızdıraplarım diner diye bekledim

Perdesiz pencereme şafakla soktuğun an
Gelipte başucumda boynunu büktüğün an
Pınar dudaklarından ismimi döktüğün an
İçimdeki yanardağ söner diye bekledim

Ne sıkmaya gücüm var versen bile elini
Ne sarmaya mecalim var o incecik belini
Alnımda hayal edip o minicik mendilini
Gül kokusu tenime siner diye bekledim

Dudaklarımda tekbir ellerim göğe açık
Sen diye irkilirim ses duysam en ufacık
O mavi gözlerini bir daha son defacık
Dünya gözüyle görmek hüner diye bekledim..

GİT GÜLE GÜLE

Dudağından onmaz derdi kaptığım
Gözümde gönlümde ilah yaptığım
Sevmek ne demek haşa taptığım
Çıktım yörüngenden git güle güle

Galipsin ödülü hak ettin yeter
Saçımı sakalımı ak ettim yeter
Çekil git, canıma tak ettin yeter
İstemem, görünme düşümde bile

Benden beter aşka duçar ol emi
Daha da çaresiz naçar ol emi
Dilerim dünyada gör cehennemi
Sende muhannetten merhamet dile

Kara gözlerinden dinmesin biran
Kanlı yaş, daima yaslı gibi yan
Erme muradına, Aslı gibi yan
Dile destan olsun, çektiğin çile

Dönmeği deneme gözümde yoksun
Gönlümde, özümde sözümde yoksun
Günahıma giren, zehirli oksun
Çıkarttım kalbimden, attın yad ile

Ağlarsın

Kırdığın kadehte kalan ömrümden,
Ağlarsın içtiğin yılları bilsen.
Hicrinle sararıp solan ömrümden,
Ağlarsın biçtiğin dalları bilsen.

Sefiller gücünü bende sınadı,
Kimi kaçık dedi, kimi bunadı;
Berdûş eleştirdi, sarhoş kınadı,
Ağlarsın düştüğüm dilleri bilsen.

Ar ettim sakladım uğraşlarımı,
Haberdâr etmedim sırdaşlarımı.
Gizlemek isterken gözyaşlarımı,
Ağlarsın seçtiğim yolları bilsen.

Felsefe böyledir dîvânelerde,
Teselli aranır bahanelerde,
Bir kadeh mey için meyhânelerde,
Ağlarsın döktüğüm dilleri bilsen.

Ateşe su dedim göz göre göre,
Aklım zavallıydı duyguma göre,
Bahtına şükretti Mecnûn bin kere,
Ağlarsın düştüğüm çölleri bilsen.

Cemal Safi

Baş Edemezsin

İş işten geçmeden,gel de söz dinle,
Sen benim aşkımla baş edemezsin.
Ben sarhoş gezerken senin derdinle,
Sen kendi gönlünü hoş edemezsin.

Gül sefa sürse de bülbül çilerken,
Bin pişmen olmaz mı rengi solarken,
Ben sana dört mevsim bahar dilerken,
Sen benim yazımı kış edemezsin.

Fırtına biçersin ey rüzgar eken,
Borcunu faizle öder geciken,
Sen benim gezdiğim yolları diken,
Yattığım yatağı taş edemezsin.

Gülersin aşığı yedekte sayıp,
Yetmez mi ardından verdiğin kayıp,
Kınalı kekliğim elde var deyip,
Sen beni kafeste kuş edemezsin.

Kapılma hayalin renk akışına,
Ağlarsın gerçeğin can yakışına,
Ben kurban olurken bir bakışına,
O canım gözleri yaş edemezsin.

Aklını başına topla da vazgeç,
Beni dinle de vuslata gün seç,
Sen benim elime mecbursun er geç,
Bahtımı Mecnun’a eş edemezsin...

Cemal Safi

Ayrılık nikahı

Seni bilmem ama ben kararliyim
Su garip sevdadan cayalim gitsin
Bu askta senden cok ben zararliyim
Bir kumar oynadik diyelim gitsin

Icimde bir his var benden pes diyor
Olmayan duadan ümit kes diyor
Madem ki bahtimiz böyle istiyor
Kaderin emrine uyalim gitsin

Seninle burcumuz tutsaydi keske
Aslanlar bir baska yengec bir baska
Yarini olmayan hayirsiz aska
Ayrilik nikahi kiyalim gitsin


Farzet ki bir rüya gördük ikimiz
Gercekte bu hissi tanimadik biz
Böyle bir masali yasamadik biz
Bir varmis bir yokmus sayalim gitsin

Marifet felegin elinden cikmis
Dünyada baska bir terzisi yokmus
Keremi Asliyi narina yakmis
Atesten gömlegi giyelim gitsin

Tiryaki gönlümde olmasin kuskun
Tek sana müptela tek sana düskün
Ardindan bir agit yakalim askin
Adini elveda koyalim gitsin

Cemal Safi

Ah Şu Şairliğim...

Elimle kuyumu kazdırdı bana,
Ah şu şairliğim olmaz olaydı!
Aklına eseni yazdırdı bana,
Bütün sırlarımı aleme yaydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Ona her gün güzel, her hava hoştu,
Sevgisiz hayatın manası boştu,
Gördüğü kısrağın peşinden koştu,
Uslanmak bilmeyen bir deli taydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Evimden barkımdan çözdürdü beni,
İşimden gücümden bezdirdi beni,
Bulutlar üstünde gezdirdi beni,
Bastığım yıldızlar hüsrana kaydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Ak yazımı baht-ı siyah eyledi,
Gençliğime yazık, günah eyledi,
Nerde akşam, orda sabah eyledi,
Serseri hayatı marifet saydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Alnım da açıktı, yüzüm de aktı,
Kimseye verecek hesabım yoktu,
Günah kervanımı pazara çekti,
Yükümde ne varsa, hepsini saydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Hayal aleminde gezmem dese de,
Seni bundan böyle üzmem dese de,
Bu gece, tek hece, yazmam dese de,
Sabaha çıkmadan sözünden caydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Cemal Safi

TEK HECE

Var mı beni içinizde tanıyan?
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
Kalmasa da şöhretimi duymayan,
Kimliğimi tarif etmek zor benim...

Bülbül benim lisanımla ötüştü.
Bir gül için can evinden tutuştu.
Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü.
Yangınımı söndürmedi kar benim...

Niceler sultandı, kraldı, şahtı.
Benimle değişti talihi bahtı,
Yerle bir eylerim tac ile tahtı,
Akıl almaz hünerlerim var benim...

Kamil iken cahil ettim alimi,
Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
Yavuz iken zebun ettim Selim'i,
Her oyunu bozan gizli zor benim...

Yeryüzünde ben ürettim veremi.
Lokman Hekim bulamadı çaremi.
Aslı için kül eyledim Kerem'i.
İbrahim'in atıldığı kor benim...

Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di.
Hatrım için yüce dağlar delindi.
Bilek gücüm Ferhat ile bilindi.
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim...

İlahimle Mevlana'yı döndürdüm.
Yunus'umla öfkeleri dindirdim.
Günahımla çok ocaklar söndürdüm.
Mevla'danım, hayır benim, şer benim...

Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da
Görünmezim cismim de yok, resmim de
Dil üzmezim, tek hece var ismimde
Barınağım gönül denen yer benim

Benim için yaratıldı Muhammed
Benim için yağdırıldı o rahmet
Evliyanın sözündeki muhabbet
Embiyanın yüzündeki nur benim...


- Cemal Safi -


Sende Kalmış

Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim
Ayrılırken kimliğim, adresim sende kalmış.
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış.

Akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
Bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu
Aşkın harman olduğu o mevsim, sende kalmış.

Nerede o çocuksu, o şımarık hallerim,
Saçlarına hasreti tanımayan hallerim,
Rengarenk rüyalarım, toz pembe hayallerim
Tekmil neşem, sevincim, hevesim, sende kalmış.

Ayıplama, kınama, kahveye gidiyorsam,
Avunabilmek için bir tavla atıyorsam,
Garson çay uzatırken ben aklımda diyorsam,
Sende kalmış demektir, ladesim sende kalmış.

Dostlar da muhabbeti kestiler, lüzum da yok.
Zaten senden ziyade sohbetim, sözüm de yok.
Sen dönmeden kimseye bakacak yüzüm de yok.
Aynalarda kendimi göresim sende kalmış.

Sende kalmış umudum, saadet çağım sende,
Sende kalmış huzurum, tüten ocağım sende,
Sende hayat kaynağım, duygu membağım sende,
Can diyorum sana,can kafesim sende kalmış.

Allah' ım düşmanımı düşürmesin bu zaafa,
Sanki her noksanımı mecburum itirafa,
Hangi şarkıya girsem, notalar do re mi fa
Sol diyorum sana sol, la sesim sende kalmış.

Gel Tanrıya borcunu teslim etsin bu yürek,
Tez gel ki enkazımı kapatsın kazma kürek,
Kelime-i şahadet getirmem için gerek,
Son diyorum sana, son nefesim sende kalmış.

Cemal Safi



HADİ GİTT

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

Git de şen şakrak geçen günlerine gün ekle,
Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.

Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar.

Mademki benli hayat sana kafes kadar dar,
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

Hadi git, benden sana dilediğince izin,
Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.

Kahrımın nedenini söylesem irkilirler;
Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler.

Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;
Oysaki hep yedekte, hep elde var saymıştın.

Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
Zannetme ki, pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

Sanma ki fasl-ı bahar geldiğim gibi gitmez,
Sanma ki hüsranını görmeye ömrüm yetmez.

Her darbene tahammül edecektir bedenim,
Gururum mani olur perişanıma benim.

Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne?
Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.

Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,
Sana gül bahçesini kim açar benden başka!

Hercai arılara meyhanedir çiçekler,
Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!

Mademki aşk tablosunun takdirinden acizsin,
Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.

Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,
Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et!

Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!
Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm!
Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.

Korkulu düşlerimi yorumdan kaçırıyorum;
Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum!

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git! ...


Bakırköy'den Mektup Var

Sensizdim kendime bir is aradim,
Bastan savip asabimi bozdular.
Hatirsinas dostlarima ugradim,
Sagolsunlar müdür beye yazdilar.

Müdür bey gerçekten yufka yürekmis,
Isim insaatta kazma kürekmis,
Bir saglik raporu almam gerekmis,
Tam tesekkül hastaneye yazdilar.

Yagisli gözümün hazan çagi da,
Olur olmaz yerde baslar agida,
Sinir servisine giden kagida,
Aklindan zoru var diye yazdilar.

Bir saat anlattim tek bir buseni,
Doktorlar efsane sandilar seni,
Belki de alaya aldilar beni,
Belki palavraci diye kizdilar.

Bir ara sensizlik krizim tuttu,
Bilmem ki o anda ne olup bitti.
Hekimler heyeti havale etti,
Acil vak’a Bakirköy’e yazdilar.

Bu çagda bu sevda abes dediler,
Cezasi çelikten kafes dediler,
Ben kime ne yaptim,ne istediler,
Bana bu çukuru niye kazdilar.

Burda ne sen varsin, ne de bir is var,
Üç adim voltalik gidis gelis var.
En ayip sözlerle kapli dört duvar,
Bunca küfrü kime ,niye yazdilar.

Açmak için zahmet etme zarf açik,
Hala bana sevgin varsa birazcik,
Mektubumu alir almaz yola çik,
Gözyaslarim bir acayip azdilar,
Gözyaslarim bir acayip azdilar.

Cemal Safi

Telefonda sen

Bundan daha güzel müjde mi olur?
Merhaba diyorsun telefonda sen,
Sen ki konuşursun, derdim mi kalır?
Nasılsın diyorsun telefonda sen...

Bu gece misketi çaldırmaz mıyım,
Başkenti ayağa kaldırmaz mıyım,
Sesini duyup da çıldırmaz mıyım,
Delisin, diyorsun telefonda sen...

Sağlığını düşün herşeyden önce,
Kendine iyi bak içme her gece,
Seni seviyorum, hem de delice!
Bilesin, diyorsun telefonda sen...

Mutluluk ne kadar kolaymış meğer,
Sevginin kadrini bilseydik eğer,
Kim ne derse desin, çekmeye değer,
Çilesin diyorsun telefonda sen...

Çoktan terk ederdim, bu şehri çoktan,
Arar diye caydım her yolculuktan,
Dostlar ne âlemde, çoluk çocuktan
Ne haber diyorsun telefonda sen...

Sabrımı yenmese hasret nöbetim,
Arayıp sormaya yoktu niyetim.
O anda hapşırdın, "çok yaşa" dedim,
Beraber diyorsun telefonda sen...

Albümde görünce aklıma esti,
Berbere uğradım dün akşam üstü,
Resmime bakarak saçımı kesti,
Severdin, diyorsun telefonda sen...

Sevgi bu, insanı böyle inceltir,
Aklın ermediği yere yöneltir.
Sen de şiirlerde böyle yüceltir,
Överdin, diyorsun telefonda sen...

Biraz da fedakâr olsaydın keşke,
Ne verdin destanlar yazdığın aşka?
Ömründen üç gece, hepsi bu başka?
Ne verdin? diyorsun telefonda sen...

Hem içme diyorsun, içme de çıldır!
Hem de kalk şu anda bir kadeh doldur,
Hadi sağlığına şerefe kaldır,
Çınçınlat, diyorsun telefonda sen...

Bu yıl kurak geçti, bahar da, yaz da,
Erik de olmadı, dut da, kiraz da,
Neler söylüyorum, lütfen biraz da,
Sen anlat, diyorsun telefonda sen...

Ne söylersen söyle, sen ne dersen de!
Anlat düşmanımı düşte görsen de!
Bir sigara yaksam, izin versen de;
Devam et, diyorsun telefonda sen...

Seni dinlemekten güzel şey mi var?
Çölde şırıl şırıl akan su kadar,
Yeter konuştuğum, benden bu kadar,
Merhamet, diyorsun telefonda sen...

Gelirsem görünme, kendini gizle,
Seni yağmalarım, yerim bu hızla!
Yerin kulağı var, açılma fazla,
Orda kal, diyorsun telefonda sen...

Canım ne istiyor şu anda bilsen?
Ah mümkün olsa da bulup da gelsen,
Kendi ellerinle incecik dilsen,
Portakal, diyorsun telefonda sen...

Afedersin bazen sapıtıyorum,
Böyle saçma sapan laf ediyorum,
Kapı çalınıyor, kapatıyorum,
Hoşçakal, diyorsun telefonda sen...
Cemal safi
Ayrılık nikahı
Seni bilmem ama ben kararliyim
Su garip sevdadan cayalim gitsin
Bu askta senden cok ben zararliyim
Bir kumar oynadik diyelim gitsin

Icimde bir his var benden pes diyor
Olmayan duadan ümit kes diyor
Madem ki bahtimiz böyle istiyor
Kaderin emrine uyalim gitsin

Seninle burcumuz tutsaydi keske
Aslanlar bir baska yengec bir baska
Yarini olmayan hayirsiz aska
Ayrilik nikahi kiyalim gitsin


Farzet ki bir rüya gördük ikimiz
Gercekte bu hissi tanimadik biz
Böyle bir masali yasamadik biz
Bir varmis bir yokmus sayalim gitsin

Marifet felegin elinden cikmis
Dünyada baska bir terzisi yokmus
Keremi Asliyi narina yakmis
Atesten gömlegi giyelim gitsin

Tiryaki gönlümde olmasin kuskun
Tek sana müptela tek sana düskün
Ardindan bir agit yakalim askin
Adini elveda koyalim gitsin

Cemal Safi

Gözlerim uykuyla baristi sanma
sen gittin gideli dargin sayilir.

Bende bir zamanlar sevildim ama
seninki düpedüz vurgun sayilir.

Ne kadar zulmetsen ah etmem sana
her iki cihan da gül kana kana..

Seninle Cehenem ödüldür bana
sensiz Cennet bile sürgün sayilir.

Yalanmi söyledin göz göre göre
ne zaman dolacak verdigin bu süre..

Gönülden gördügüm takvime göre
aldim her nefes bir gün sayilir...


Hüzün Adres Degistirir

Yakismiyor cepheyi terk edisin,
Mert dayanir, namert kaçar sevdigim.
Fazla sürmez hatani fark edisin,
Hasret eken, hüsran biçer sevdigim.

Adet ettin ask dersini asmayi,
Hüner saydin sirra kadem basmayi,
Yetti artik çok denedim susmayi,
Isyan eden bayrak açar sevdigim.

Nice avci bende silah sinadi,
Geri tepti,sineleri kanadi,
Kirilsa da yüregimin kanadi,
Yine açar, yine uçar sevdigim.

Bir resmimiz bile yoksa basbasa,
Revamidir ben yanayim,sen yasa,
Ask sunacak sakimi yok sarhosa,
Yine bulur, yine içer sevdigim.

Aynalarin farki kalmaz düsmanla,
Tanisirsin dogduguna pismanla,
Hüzün adres degistirir zamanla,
Benden geçer,sana göçer sevdigim.


Bir günah isledim bin af diledim
Üstünde durmasan ne kaybederdin?
Hemen her firsatta bir tokat gibi
Yüzüme vurmasan ne kaybederdin?

Neyin eksilirdi beni affetsen ?
Ne vardi kalbimi tekrar fethetsen !
Ne olur birazda bizden bahsetsen
Hep onu sormasan ne kaybederdin?

Evli olmasakta keyfe kederdi
Gönül nikahimiz bize yeterdi
Seytana uyupta bu kadar derdi
Basina sarmasan ne kaybederdin?

Yakami tutmasan yargilar gibi
Ahiret gününde sorgular gibi
Her yerde hatami sergiler gibi
Önüme sermesen ne kaybederdin?

Üstüme gelmesen sikana kadar
Üzmesen canimdan bikana kadar
Dag gibi sabrimi yikana kadar
Dilini yormasan ne kaybederdin?

Kanattin yarami günbegün desip
Paramparça oldun gözümden düsüp
Çilgin seller gibi haddini asip
Üstüme varmasan ne kaybederdin?

Hiç sansin kalmadi dönsende geri
Yitirdin verdigim bütün degeri
Askina emanet ettigim yeri
Bu kadar kirmasan ne kaybederdin? .


Cemal Safi



Besmele

Her gün biraz daha yoruyor beni,
Hasretinle başa çıkamıyorum.
Her gece bir yerden vuruyor beni,
Sağ salim sabaha çıkamıyorum...

Savaşta geçirdim sanki bir ayı,
Düşmandan almadım ben bu yarayı,
Giderken verdiğin tek sigarayı,
Hatıradır diye yakamıyorum...

Vicdanın halimi hiç mi sormuyor?
Küsecek ne yaptım, aklım ermiyor!
Zalimsin demeye dilim varmıyor,
Tavrına bir isim takamıyorum...

Yeter ki mektup yaz canımı dile!
Yetmezse uğrunda çektiğim çile!
Nazar değer diye resmine bile
Besmele çekmeden bakamıyorum...

Hüzün Adres Değiştirir Zamanla

Yakışmıyor cepheyi terk edişin
Mert dayanır namert kaçar sevdiğim
Fazla sürmez hatanı fark edişin
Hasret eken hüsran biçer sevdiğim

Adet ettin aşk dersini asmayı
Hüner sandın sırra kadem basmayı
Yetti artık çok denedim susmayı
İsyan eden bayrak açar sevdiğim

Nice avcı bende silah sınadı
Geri tepti sineleri kanadı
Kırılsa da yüreğimin kanadı
Yine açar yine uçar sevdiğim

Bir resmimiz bile yoksa başbaşa
Reva mıdır ben yanayım sen yaşa
Aşk sunacak saki mi yok sarhoşa
Yine bulur yine içer sevdiğim

Aynaların farkı kalmaz düşmanla
Tanışırsın doğduğuna pişmanla
Hüzün adres değiştirir zamanla
Benden geçer sana göçer sevdiğim

Üzerime yar sevdiğin sahi mi?
Kalp çalmakta senin gibi dahi mi?
Ağlama der dosta Aşık Daimi
Bu da gelir bu da geçer sevdiğim.

Seninle bulusmamiz ne kadar zor olsa da
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Bes dakika bas basa kalmamiz suç olsa da
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.

Çagirsam bile gelme, yorulma ne olursun
Sen üzülme, incinme, kirilma ne olursun
Beni yanlis anlama, darilma ne olursun
Senden sadece beni sevmeni istiyorum

Bir gün bensiz kalsan da benimle yasamani
Askimin degerini sir gibi tasimani
Nemli bakislarinla resmimi oksamani
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.

Senden tek dilegim var, özel imtiyaz degil
Kulun baska bir kula ibadeti farz degil
Hasa! Yaratan gibi bes vakit namaz degil
Senden sadece beni sevmeni istiyorum

cemal safi

Bilseydim

Meydan mı verirdim bu ayrılığa?
Bilseydim bu kadar zor olduğunu.
Bilseydim dünyanın böyle karanlık,
Bilseydim bu kadar dar olduğunu.

Dilimden sıçrayan bir kıvılcımın
Bilseydim bir anda kor olduğunu.
Bilseydim şu anki gönül acımın
Senin yokluğundan var oldugunu.

Boyun mu bükmezdim sitem etmene,
Bilseydim sükutun kar oldugunu.
Sebep mi olurdum dargin gitmene,
Bilseydim küsünce sır oldugunu.

Bilseydim yüzümün dört mevsimi güz,
İçimin ağlayan nar oldugunu.
Bilseydim odamın dört duvarı buz,
Sensiz yatagimin kar oldugunu.

Fırsat mı tanırdım bu dargınlığa
Bilseydim bu kadar zor olduğunu.
Bilseydim zindandan daha karanlık,
Bilseydim hücreden dar olduğunu....

Cemal Safi

Bekledim
Saymadim hasretinle bu kacinci yilbasi
Bir ihtimal de olsa doner diye bekledim
Ne bir demet karanfil ne bir damla gozyasi
Bir hal hatir sormayi dener diye bekledim

Su kista kiyamette omrume dusen karda
Bir dostuma ugrayip ahvalimi sorar da
Belki de bir merhamet duyar da
Yenilmez gururunu yener diye bekledim

Bir yanda gozlerimde ebediyet uykusu
Bir yanda seni son kez gorememek korkusu
O guzel ellerinden icersem bir damla su
Butun izdiraplarim diner diye bekledim

Perdesiz pencereme safakla soktugun an
Gelipte basucumda boynunu buktugun an
Pinar dudaklarindan ismimi doktugun an
Icimdeki yanardag soner diye bekledim

Ne sikmaga gucum var versen bile elini
Ne sarmaga mecalim var o incecik belini
Alnimda hayal edip o minicik mendilini
Gul kokusu tenime diner diye bekledim

Dudaklarimda tekbir ellerim goge acik
Sen diye irkilirim ses duysam en ufacik
O mavi gozlerini bir daha son defacik
Dunya gozuyle gormek huner diye bekledim..
Cemal Safi

Çıkamazsın, gönlüm haremdir sana.

Bakamazsın, eller mahremdir sana.

Umut pınarından su serp sineme.

Kerem’sin.

Bu yanan Aslı’dır sana!



Cemal Sâfî

Yakışmış Sana
Ne kadar kolaymış esirin olmak
Tesadüf eseri bakışmış sana
Sen derya olmuşsun ben coşkun ırmak
Sonrası çaresiz akışmış sana...

Kaçıncı kalbimi kırıp gidişin
Aldığın vebali günahı düşün
Adımı Mecnun'dan beter edişin
Leyla'dan daha çok yakışmış sana...

Bir gece aklına delin düşmedi
Yaktığın ateşe külün düşmedi
Yıllardır insafa yolun düşmedi
Merhamet ne kadar yokuşmuş sana...

Cemal Safi

Sensiz Olmadı
Kaybolan neşemi şarkıda, sazda,
Bulmayı denedim, sensiz olmadı,
Felekten bir gece çalıp biraz da,
Gülmeyi denedim, sensiz olmadı...

Hasreti herkesten çok tanıyorum,
Bu zehrin üstüne yok sanıyorum,
Yaşlı gözlerimden utanıyorum,
Silmeyi denedim, sensiz olmadı...

Doğmanı bekledim battığın yerden,
Dönmeyı bilmedin gittiğin yerden,
Beni sarhoş diye sattığın yerden,
Gelmeyi denedim, sensiz olmadı...

Evlenmiş dediler, çıldıracaktım,
Resim, mektup, şiir, ne varsa yaktım,
İlmeği kaç defa boynuma taktım,
Ölmeyi denedim, sensiz olmadı...
Cemal Safi

Satılır Diye
Adını kâğıda yazamıyorum,
Gün olur yerlere atılır diye.
Ellerim tutmuyor çizemiyorum,
Resmini görenler tutulur diye...

Gençliğim aksa da ömür çeşmemden,
İçemem, korkarım dile düşmenden!
Yaşını gizlerim dosttan düşmandan,
Duyanlar gülmekten katılır diye...

Uğrunda kaç kalbi kırık bıraktım!
Kırk yıllık dostları nârına yaktım!
Tek senin incinip küsmenden korktum;
O hilâl kaşların çatılır diye...

Aşkın bedelliyse peşin öderim.
Sen infaz edersen ipe giderim.
Kapında bir ömür kulluk ederim;
Bastığın yerlerde yatılır diye...

Önceden kölenin suçunu göster,
Sonra'da al götür pazarla ister,
Kaç para derlerse saçını göster;
Bunun bir teline satılır diye! ...
Cemal Safi
Kırdığın kadehte kalan ömrümden,
Ağlarsın içtiğin yılları bilsen.
Hicrinle sararıp solan ömrümden,
Ağlarsın biçtiğin dalları bilsen.

Sefiller gücünü bende sınadı,
Kimi kaçık dedi, kimi bunadı;
Berdûş eleştirdi, sarhoş kınadı,
Ağlarsın düştüğüm dilleri bilsen.

Ar ettim sakladım uğraşlarımı,
Haberdâr etmedim sırdaşlarımı.
Gizlemek isterken gözyaşlarımı,
Ağlarsın seçtiğim yolları bilsen.

Felsefe böyledir dîvânelerde,
Teselli aranır bahanelerde,
Bir kadeh mey için meyhânelerde,
Ağlarsın döktüğüm dilleri bilsen.

Ateşe su dedim göz göre göre,
Aklım zavallıydı duyguma göre,
Bahtına şükretti Mecnûn bin kere,
Ağlarsın düştüğüm çölleri bilsen.

Cemal Safi



Sen Bilmiyordun

Gitmek istiyordum gitme diyordun
Beni karanlığa itme diyordun
Eşkiya kalbime hükmediyordun
Herkesten farkındım sen bilmiyordun

Sen beni üzüyor incitiyordun
Ben sana kırgındım sen bilmiyordun
Kalbimi kırıyor acıtıyordun
Ben sana dargındım sen bilmiyordun

Sen benim uykumu kahreden korkum
Sen zehir zemberek sen zehir zakkum
Sen benim cezamdın ben sana mahkum
Ben sana sürgündüm sen bilmiyordun

Sen yangın çıkarır ben söndürürdüm
Sevmesem dünyanı ters döndürürdüm
Seni sürüm sürüm süründürürdüm
Ben senin korkundum sen bilmiyordun

Sen bana günahtın sen bana yasak
Helale uzaktı düştüğüm tuzak
Ben sana tutkundum ben sana tutsak
Ben sana sürgündüm sen bilmiyordun

Bir yavuz hırsızdın dikleniyordun
Sustukça sabrıma yükleniyordun
Sen hiç beklemiyor bekleniyordun
Ben sana yorgundum sen bilmiyordun

Sen benim uykumu kahreden korkum
Sen zehir zemberek sen zehir zakkum
Sen benim cezamdın ben sana mahkum
Ben sana sürgündüm sen bilmiyordun

Tufan Öncesi

Nuh’un gemisine beni de alın!
Tufan öncesini sezenlerdenim!
Yalanı çıkmadı açtığım falın,
Sırrın Çince’sini çözenlerdenim! ...

Hayat kavgasında çizmeyi atıp,
Barış çarığını giydim yamatıp,
Sabır imbiğinde duygu damıtıp,
Gönül sancısını süzenlerdenim...

Çok resmini yaptım aşk afetinin,
Ehliyim ressamın marifetinin,
Ceylan bileğinin zarafetinin,
Daha incesini çizenlerdenim! ...

Değişmem manasız zevki elemle,
Hislerim şiire döndü çilemle,
Ak kağıt üstüne kara kalemle,
Sözün incisini dizenlerdenim...

Neden çekemezler, bilmem ki niye?
Bu hüner ruhuma Hak’tan hediye!
Mana kervanına katıldım diye,
Madde hancısını üzenlerdenim! ...

Cemal Safi

GIZA BAK HELE


Böyledir kısrağın deli çağları
Çalmadan oynuyo kıza bak hele
Ben yarattım diyo alçak dağları
Kafirin verdiği poza bak hele

Bilmem neyin nesi kimin sıpası
Çözüldü göynümün katmerli pası
Göğüs göğüs değil füze rampası
Şafak mı söküyo yüze bak hele

Ten değil mübarek akrın sıcağı
Koynuna girenin söndü ocağı
Bir kalçayı seyret bir de bacağı
Tornada çekilmiş dize bak hele

Üst yanı Asyalı alt yanı Frenk
Her adım atış bir başka ahenk
Ela mı bela mı bilmem ki ne renk
Şu cellat bakışlı göze bak hele

Dedi ki 'Nasibim senmişsin meğer
On bin kez maşallah demeden eğer;
Koklarsan solarım, nazarın değer'
Ağzından yel alsın söze bak hele

Dedim ki; 'Ne olur tenhaya gidek,
Gidek de feleği perişan edek'
'Say' dedi 'o halde saçımı tek tek'
Haspanın ettiği naza bak hele

Görenler altını ıslatmış derler
Yatağı göl etti döktüğüm terler
Yetişin; yanıyo bastığı yerler
Giderken koyduğu ize bak hele


Cemal Safi

GELİN


Gelin birlik olalım yarın çok geç olmadan,
Gelin dirlik bulalım vazgeçin öç almadan.

Nefreti yok edelim gel sen de katıl bize,
İntikam eşkıyası sevgiyle gelir dize.

Yedi düvel elinden kim kurtardı bu yurdu?
Mehmetçik değil miydi Lâzı, Çerkezi, Kürdü?

Hangimizin ecdadı feda olmadı yurda?
Hangi bahçeden bir gül solmadı bu uğurda?

Düne kadar Bosna'da kırılırken soydaşın,
Sana senden başka dost çıktı mı düşün, taşın!

Asırlardır dinmedi bir bölücü ninnisi,
Aynı dinden değil mi Alevisi Sünnisi?

Bin kere lânet olsun Yezit denen deliye!
Muhabbetle bağlıyız Muhammed'e Ali'ye.

Duyulmuş mu dünyada böyle oyun havası?
Bize mi kalmalıydı komşunun kan dâvâsı?

Siyah-beyaz kavgası nasıl, ilginç değil mi?
Bizim mezhep kavgamız daha gülünç değil mi?

Geçin o sınıfları, geçin kardeşim, geçin,
Barışta buluşalım mutlu Türkiye için!

Düşman sevindirmenin ne âlemi var şimdi?
Milletçe kenetlenip sarılmamız kâr şimdi!

Başka ulus var mı böyle temiz, böyle saf?
İnsaf edelim dostlar, insaf edelim, insaf!


Cemal Safi

FARK EYLEDİM !


Aşk seliydim sana akan
Gönülleri ark eyledim
Her güzelde sana bakan
Tarafımı fark eyledim...

Salim çıktım her ummandan
Sendin bana tek kumandan
Sığındığım her limandan
Tekrar sana çark eyledim...

Vesileyi at bir yana
Sevişelim kana kana
Değmezleri aşktan yana
Servetleri gark eyledim...


Cemal Safi

ESKİCİ


Eskiler alırım haydi eskici..
Eski halı,kilim,giyisi alırım:
Bir zahmet banada uğra eskici,
Acele edersen memnun olurum...

çekinme eskici içeri buyur
Burada bir aşkın ateşi uyur
Baktıkça içimin yangını büyür!

İşte şu odada başbaşa kaldık,
Şu ahşap masayı birlikte aldık.
Onun şu gördüğün kadife koltuk.

Bilsen şu camları örten perdeler
Neler gizlediler,neler gördüler,
Konuşabilseler neler derdiler...

Burada ne varsa hepsi senindir,
İlk önce duvardan tabloyu indir.
Hiç sorma resmini gördüğün kimdir ..!

Onun şu daktilo,şu kalem kağıt
İster sat istersen hayrına dağıt
Sussun bu hıçkırık,dinsin bu ağıt..!

Sabırmı dayanır bu ihanete !
Hiçbirşey bırakma kütüphanede,
Benim ne işim var defter kitapla
Topla be eskici hepsini topla!

Hepsinde yaşayan binbir anı var
Hepsinin birşeyler söyler yanı var
Al götür hepsini sırdaşlarımın
Kurusun kaynağı gözyaşlarımın...!

Al götür eskici ne resmi kalsın
Ne yüzü,ne izi, ne ismi kalsın
Onsuzda gülmeye değer bu dünya
Onsuzda görmeye değer her rüya...


Cemal Safi

EN ZAYIF ANIMDA


Daha düne kadar sensiz olamam,
Ben senin gölgende varım diyordun.
Sensiz okuyamam ,sensiz yazamam,
Sensiz aklım bile yarım diyordun.
Sen beni en zayıf anımda vurdun.

Şarapla tütünle açtım arayı,
Bir de sen terk ettin bahtı karayı,
Bir seni düşündüm bir sigarayı,
Demek ki şeytanca bir tuzak kurdun.
Sen beni en zayıf anımda vurdun.

Bir yandan gönlümün işret çağrısı,
Bir yandan midemin ince sancısı,
Tetiği vaktinde çektin doğrusu,
Demek ki aylarca pusuda durdun,
Sen beni en zayıf anımda vurdun.

Övgüye değerdi oyun takatin,
Alkışlık bir roldü her hareketin,
Giderken vicdanın ve sadakatin,
Lügatçe manası ne diye sordun,
Sen beni en zayıf anımda vurdun.

Hayrını umsan da hain kararın,
Eyvah’la telafi olmaz zararın,
Yarama tuz bastı ani firarın,
Düşerken tuttuğum son dalı kırdın.
Sen beni en zayıf anımda vurdun


Cemal Safi


DÜŞ MÜYDÜ


Şairim, hülyadan vazgeç diyorsun,
Gönlüne münasip yar seç diyorsun
Ayrılık yazgımız er geç diyorsun
Yanlış mı işittim duydum, düş müydü?

Gel, demiştin kıramadım ricanı
Güçlü sevgim hiçe saydı bu canı,
Nasıl unuturum o heyecanı,
Çocuk gibi ürkek, toydum düş müydü?

İlk zifaf gecesi yaşarcasına,
Şarab-ı aşkınla coşarcasına
Nefes nefeseydik koşarcasına,
Zevkimden sırsıklam suydum, düş müydü?

Şiirle çınlattım kulaklarını,
Hazdan al al ettim yanaklarını,
Busemle o dolgun dudaklarını,
Kan revan içinde koydum, düş müydü?

İki iri azat ettim yunustan,
Kütür kütür diri idi genç kızdan,
Topuktan başladım sırttan omuzdan
Öperek çırçıplak soydum, düş müydü?

Ben usta süvari sense kısraktın,
Dizgini arzuma bana bıraktın,
Güçlükle zaptettim öyle kıvraktın,
Bir ara kalçandan kaydım, düş müydü?

Aradan utancı kaldırıyorduk,
Sevişmekten öte saldırıyorduk,
Zevkten ser-mest olup çıldırıyorduk
Vuslata doyurdum doydum, düş müydü?

Sevgilim Cemalim erkeğim, derken,
Busenle irkildim şafak sökerken,
Son defa sarılıp veda ederken,
Aşkın kanununa uydum, düş müydü?


Cemal Safi

DÖNÜŞÜ OLMAYAN


Senmisin neşemi götüren zalim
Seninde bugün son gülüşün olsun
Aşkımı burnumdan getiren zalim
Dönüşü olmayan gidişin olsun.

En kötü günümü arattın bana
Ne benli hayalin nede düşün olsun
Melekten bir şeytan yarattın bana
Dönüşü olmayan gidişin olsun.

Kimseden merhamet dilenmemiştim
Kapımda dilenmek son işin olsun
Kimseye ah edip ilenmemiştim
Dönüşü olmayan gidişin olsun.

Ben aşkın narına yandım seninle
Mum gibi eriyip sönüşün olsun
Gözyaşın ismimi yazsın diline
Dönüşü olmayan gidişin olsun.

Hıçkıra hıçkıra çığlık çığlığa
Martılar misali ötüşün olsun
Peşimde koşuştur soluk soluğa
Dönüşü olmayan gidişin olsun

Sarhoşa meze ol meyhanelerde
Günahkar ellerde bitişin olsun
Enkazın bulunsun viranelerde
Dönüşü olmayan gidişin olsun


Cemal Safi

DOLANIR


Halime bakıp da mücrimim sanma,
Karşında ayağım, elim
dolanır.
Ahraz da değilim, dilbazım amma,
Seni gördüğüm an dilim dolanır.

Biricik servetim resmin masamda,
Tek zevkim de sensin, tekmil tasam da,
Ben sana gelmeye uğramasam da,
Kördüğüm olası yolum dolanır.

Hele bir derdim hepsinden yaman,
Aman sen işitme, sen duyma aman!
Kolunda birini gördüğüm zaman,
Kalbimde kan değil, zulüm dolanır.


Cemal Safi

DÖN


Sevdigim ellerde nazın çekilmez,
Olurya usanıp bıkarlarsa dön.
Sohbetin dinlenmez kahrın çekilmez,
Olurya gönlünü yıkarlarsa dön.

Yalan sözlerine inandıkların;
Riyakar yüzüne aldandıkların;
Birgün terk ederse dost sandıkların,
O tatlı canını sıkarlarsa dön.

Anlarsın sevdigim hele düşünce,
Kıymetimiz soysuz ele düşünce,
Ünvanın duyulup dile düşünce,
Lakabını dilber takarlarsa dön.

Eger savunacak sözün kalmazsa,
Başka çaren başka çözüm kalmazsa,
Sokaga çıkacak yüzün kalmazsa,
Artık kötü gözle bakarlarsa dön.


Cemal Safi

ÇOBAN YILDIZI


Tayfuna tutuldum ask deryasinda
Yönümü yitirdim yüzer dururum
Sahile vurdugum dert adasinda
Dolmayan cilemi yazar dururum

Sezince boyundan büyük nazini
Prenses sanmistim coban kizini
Armagan ettigi cam sakizini
Ya sabir tasinda ezer dururum

Iltifat eylesem sus der istemez
Siirler söylesem dur der istemez
Isyankar olurum ister istemez
Canimdan usanir bezer dururum

Aklinda iki gün birini tutmaz
Deli etmek için beni unutmaz
Bugünkü adresi yarini tutmaz
Mahalle mahalle gezer dururum

Her gece teklifsiz rüyama girer
Uykumu bölmenin zevkine erer
Önüme bir yigin bilmece serer
Aglaya aglaya cözer dururum

Bir zaman bas taci ettigi bendim
Nereye layiktim nereye kondum
Kapiya atilmis paspasa döndüm
Cigneyip gectikce tozar dururum............


Cemal Safi





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)