MUHAMMED
BAYRAK

Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için kayıt olmalısınız. |
Forum İstatistikleri |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
DOWNLOADEN
AYET
FELSEFEMiZ
Raşit Tunca Sözü
GÜZEL SÖZ
Halime Anne ve Süt Annelerimiz
(Kar©glanin 1 Nisan 2017 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِقَوْمِهِ إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُكُمْ أَنْ تَذْبَحُواْ بَقَرَةً قَالُواْ أَتَتَّخِذُنَا هُزُواً قَالَ أَعُوذُ بِاللّهِ أَنْ أَكُونَ مِنَ الْجَاهِلِينَ قَالُواْ ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لّنَا مَا هِيَ قَالَ إِنَّهُ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٌ لاَّ فَارِضٌ وَلاَ بِكْرٌ عَوَانٌ بَيْنَ ذَلِكَ فَافْعَلُواْ مَا تُؤْمَرونَ قَالُواْ ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا لَوْنُهَا قَالَ إِنَّهُ يَقُولُ إِنّهَا بَقَرَةٌ صَفْرَاء فَاقِعٌ لَّوْنُهَا تَسُرُّ النَّاظِرِينَ
Ve iz kâle mûsâ li kavmihî innallâhe ye’murukum en tezbehû bakarah(bakaraten), kâlû e tettehızunâ huzuvâ(huzuven), kâle eûzu billâhi en ekûne minel câhilîn. Kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ hiy(hiye), kâle innehu yekûlu innehâ bakaratun lâ fâridun ve lâ bikr(bikrun), avânun beyne zâlik(zalike) fef’alû mâ tu’merûn. Kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ levnuhâ, kâle innehu yekûlu innehâ bakaratun safrâu, fâkiun levnuhâ tesurrun nâzırîn
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Hani Mûsâ kavmine, “Allah, size bir sığır kesmenizi emrediyor” demişti. Onlar da, “Sen bizimle eğleniyor musun?” demişlerdi. Mûsâ, “Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım” demişti. “Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın.” dediler. Mûsâ şöyle dedi: “Rabbim diyor ki: O, ne yaşlı, ne körpe, ikisi arası bir sığırdır. Haydi, emrolunduğunuz işi yapın.” Onlar, “Bizim için Rabbine dua et de, rengi neymiş? açıklasın” dediler. Mûsâ şöyle dedi: “Rabbim diyor ki, o, sapsarı; rengi, bakanların içini açan bir sığırdır” dedi.
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 67. - 68. - 69.ayet
---oOo---
Hz. Peygamber süt annesinin (Halime annemizin) yanında iken birçok mücize meydana gelmişti. Bunlardan en meşhuru İslam tarihine " Şakku's Sa'd “ yani göğsünün yarılması olarak geçen olaydır. Olayı Kainatın Efendisi şöyle anlatıyor :
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Yanıma beyaz elbiseli iki kişi geldi. Birinin elinde içi karla dolu bir tas vardı. Beni tuttular ve göğsümü yardılar. Kalbimi de çıkarıp yardılar. Ondan siyah bir kan pıhtısı çıkarıp bir yana attılar. Göğsümü ve kalbimi o karla temizledikten sonra ayrılıp gittiler.“
( Hadis-i Şerif ,)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
MEALLERDE BU YUKARDAKI BAKARA YANi iNEK AYETi BÖYLEDiR
"Hani Mûsâ kavmine, 'Allah size bir sığır kesmenizi emrediyor.' demişti. Onlar da 'Sen bizimle eğleniyor musun?' demişlerdi. Mûsâ, 'Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım.' demişti. 'Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın.' dediler. Mûsâ şöyle dedi: 'Rabbim diyor ki: O, ne yaşlı, ne körpe, ikisi arası bir sığırdır. Haydi emrolunduğunuz işi yapın.' Onlar, 'Bizim için Rabbine dua et de rengi neymiş, açıklasın.' dediler. Mûsâ şöyle dedi: 'Rabbim diyor ki, o, sapsarı; rengi, bakanların içini açan bir sığırdır.' dedi. 'Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın. Çünkü sığırlar, bizce, birbirlerine benzemektedir. Ama Allah dilerse elbet buluruz.' dediler. Mûsâ şöyle dedi: 'Rabbim diyor ki, o; çift sürmek, ekin sulamak için boyunduruğa vurulmamış, kusursuz, hiç alacası olmayan bir sığırdır.' Onlar, 'İşte, şimdi tam doğrusunu bildirdin.' dediler. Nihayet o sığırı kestiler. Neredeyse bunu yapmayacaklardı. Hani, bir kimseyi öldürmüştünüz de suçu birbirinizin üstüne atmıştınız. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktı. 'Sığırın bir parçası ile öldürülene vurun.' dedik. (Denileni yaptılar ve ölü dirildi.) İşte, Allah ölüleri böyle diriltir, düşünesiniz diye mucizelerini de size böyle gösterir."
﴾Bakara, 2/67-73﴿
Bu âyetlerde İsrâil tarihine ilişkin olaylardan bir sahne anlatılmaktadır. Burada, Hz. Peygamber dönemindeki Yahudilerce bilindiği için (bk. Tesniye, 21/1-9), söz konusu ineğin kesilmesini gerektiren olayın ayrıntısı hakkında bilgi verilmemiş, sadece 72. âyette bir adam öldürme olayından söz edilmiştir. Hz. Peygamber dönemindeki Yahudiler, bu olay hakkında mâlumat sahibi idiler. Bazı sahâbîler de onlardan edindikleri bilgilerle olayın teferruatı hakkında açıklamalar yapmışlardır.
Abdullah b. Abbas, Ubeyde b. Sâmit, Ebü’l-Âliye gibi sahâbîler ve diğer bazı ilk dönem müfessirlerinin verdiği birbirine yakın bilgilere göre hayli zengin ve yaşlı bir Yahudi, mirasına ve kan bedeline göz diken yeğeni tarafından öldürülüp bir yere atılmış, cinayet bir mâsumun üstüne yıkılmak istenmişti. Katilin bulunamaması yüzünden toplumda neredeyse silâhlı mücadeleye kadar varacak bir gerginlik doğdu ve olay Mûsâ’ya bildirilerek kendisinden bir çözüm bulması istendi. O da Allah’tan aldığı vahye uygun olarak bir inek kesmelerini ve bunun bir parçasıyla maktulün cesedine vurmalarını emretti. Denilenin yapılması üzerine maktul dirildi ve kendisini öldürenin kimliğini açıkladı (Taberî, I, 337-340; Râzî, III, 114).
Hz Muhammedin Süt Annesi
Hz. Muhammed(s.a.v.)'in süt annesi olarak genelde Halime-i Sadiye bilinmesine rağmen tarihi kayıtlara göre kendisine süt annelik yapmış üç hanım bulunmaktadır. Bunlar kronolojik sıra ile Süveybe, Halime-i Sadiye ve Ümmü Eyme'dir. Aralarından Hz.Muhammed(s.a.v.)'e en uzun dönem süt annelik yapan Halime olmuştur.
Hz.Muhammed(s.a.v.), Ümmü Eymen den bahsederken "Anamdan sonra anamdır" buyurmuşlardır. Yine bir gün Resulullah(s.a.v.), "Cennet ehlinden bir kadınla evlenmek isteyen, Ümmü Eymen ile evlensin" diye buyurmuşlar ve Zeyd bin Hârise onunla evlenmiştir. Bu evlilikten Üsâme bin Zeyd dünyaya gelmiştir.
Süveybe, Ebu Leheb'in cariyesi olup, daha önceleri Hz.Muhammed(s.a.v.)'in amcası Hz.Hamza'yı da emzirmiştir. Bu hanım Hz.Muhammed(s.a.v.)'i oğlu Mesruh ile beraber emzirmiş ve bu olay Halime-i Sadiye'den önceki günlerde vuku bulmuştur.
Peygamberimiz yetimdir ve bundan dolayı Arap kadınları peygamberimize bakmak istememişlerdir. Sadece kabilesine götürecek çocuk bulamayan Halime, kabilesine eli boş gitmek istemediği için peygamberimizi kabul etmiştir. Peygamberimizi aldıktan sonra Halime ve ailesinin hayatları, yaşam tarzları bir anda değişmiştir. Eğer bunlardan bazılarını Halime'nin dilinden dinleyecek olursak Halime Hatun der ki; ' İçinde bulunduğumuz kuraklık ve kıtlık yılında hiç bir şeyimiz kalmamıştı.
Ben kır merkebimin üzerinde idim. Yanımızda yaşlı bir devemiz vardı, bize bir damla süt vermiyordu. Üzerinde bulunduğum merkebin ağır yürümesi yol arkadaşlarımı çileden çıkarıyordu. Nihayet Mekke'ye varıp emdirilecek oğlan çocukları aramaya başladık. İçimizden hiç bir kadın Muhammedi almak istemiyor, ondan uzak duruyorduk. Çünkü bizler emdireceğimiz çocuğun babasından bahisse kavuşmayı ve ondan armağanlar almayı bekliyorduk. Bir ara Muhammed'in dedesi Abdulmuttalip ile karşılaştım, bana; İsmin nedir?diye sordu. Halime dedim. Bana; Ey Halime! Benim yanımda bir yetim çocuğum var onu emzirmek için Beni Sa'd kabilesi kadınlarına teklif ettim öksüz olduğu için kabul etmediler. Sen kabul eder misin? Ben, bana biraz müsaade ette kocama danışayım dedim. Hemen kocamın yanına döndüm, ona haber verdim. Kocam izin verince Muhammedi aldım. Muhammed bize gelince evimiz öyle bereketlendi ki kocamla hayretler içinde kaldık. Sütü çekilmiş olan devemiz de sütler fazlaca akmaya, zayıf olan merkebimizi yolda başka hiç bir binek hayvan geçmemeye, davarlarımıza inen süt hiç bir davara inmemeye başladı' demiştir.
Rivayet olunur ki Halime-i Sadiye, Medine'den Mekke'ye kendisine süt evladı bulmaya gelirken altında yaşlı bir merkep vardır. Bu nedenle tüm kafileden geri kalıp şehre en son varmıştır. Hal böyle olunca tüm varlıklı ailelerin çocukları çoktan seçilip kendisine sadece Abdulmuttalip'in yetim torunu kalmıştır. Abdulmuttalip'in teklifi üzerine Halime-i Sadiye kocası ile bir süre konu üzerinde tartıştıktan sonra Hz.Muhammed(s.a.v.)'in süt anneliğini kabul etmiştir. Halime-i Sadiye ve kocası bu yetim yavruyu alıp, onun sebebiyle Allah'tan bereket dileyerek evlerine geri dönmüşlerdir.
Hz. Muhammed(s.a.v.), Halime-i Sadiye'nin yanında yaklaşık dört yıl kalmıştır. Sad kabilesine mensup olan Halime-i Sadiye'nin kocasının adı Haris bin Abduluzza'dır. Kendisi üç evlat sahibi olup Peygamberimzin süt anneden (Halimeyi sadiyeden) kardeşlerinin isimleri Şeyma (Cüdame), Üneyse ve Abdullah'tır.
Peygamberimizin Süt Kardeşlerinin İsimleri ; Hz Hamza, Ebû Seleme b. Abdi’l-Esed el-Mahzûmî, Abdullah b. Cahş, Mesruh, Ebû Süfyan, Şeyma binti Hâris, Abdullah b. Hâris, Üneyse binti Hâris.
Mevzubahis Ebû Süfyan, Hz. Peygamber’in evlendiği Ümmü Habibe’nin babası Ebû Süfyan değil de Hz. Peygamber’in bir amca oğlu olan Abdulmuttalib’in oğlu el-Haris’in oğlu Ebû Süfyan’dır. Yani Haris b. Abdi’l-Muttalib’in oğlu olan bir diğer Ebû Süfyan ki kendisi Rasulullah’ın yeğeni durumundaki bir başka akrabasıdır. Tam adı ise Ebû Süfyan İbni’-Hâris İbni’l-Muttalib’tir.
Halime annemiz
Hz. Muhammed(s.a.v.)'i oğlu Abdullah ile birlikte emzirmiş ve kızları da O'nun bakımında annelerine yardımcı olmuşlardır.
Hz. Muhammed(s.a.v.)'in süt annesi, O'nu birçok kez ziyaret etmiştir. Bir keresinde Peygamber(s.a.v.)'in Hz.Hatice ile evli olduğu dönemde gerçekleşen ziyarette Halime-i Sadiye kuraklık ve sıkıntıdan söz açmış, Hz.Hatice'de kendisine koyun ve bir deve bağışlamıştır. Hz. Muhammed(s.a.v.)'in süt annesi Halime-i Sadiye'nin kabri Medine'de Baki Kabristanı'nda bulunmaktadır.
Hz. Muhammed (s.a.v.), Süveybe'yi hiç bir zaman unutmamış ve sürekli halinden haberdar olmuştur. Süveybe, Hayber Savaşı'nın hemen sonrasında vefat etmiştir.
Peygamberimzi döneminde Ümmü Ma’bed, akıllı, iffetli ve güçlü bir köylü kadınıydı. Kuraklık ve kıtlık yıllarında Kubeyd mevkiindeki çadırının önünde oturur, gelen geçen yolcuların su ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırdı.
Peygamber Aleyhisselam ile Ebû Bekir, Amir b. Füheyre ve Abdullah b. Uraykıt, hicret yolculuğu sırasında onun çadırına uğradılar. Ondan hurma ya da et satın almak istediler. Fakat Ümmü Ma’bed’in yanında, bunlardan hiçbiri yoktu. Çünkü azığı tükenen veya kıtlığa uğrayan herkes onda bulduklarını satın alıp tüketmişlerdi.
Ümmü Ma’bed: Peygamberimize,
"Vallahi, yanımda bir şey bulunsaydı, sizin ihtiyacınızı gidermek için ikram ederdim!" dedi.
Peygamber Aleyhisselam:
Ey Ümmü Ma’bed yanında süt bulunur mu?" diye sordu.
Ümmü Ma’bed:
"Yoktur! Vallahi davarlar kısırdır!" dedi. Peygamber Aleyhisselam çadırın bir tarafında duran çelimsiz koyunu gördü ve sordu:
"Ey Ümmü Ma’bed nedir şu koyun?"
Ümmü Ma’bed, "O, sürüden geri kalmış, dermansız, güçsüz bir hayvandır. Hiçbir işe yaramaz. Orada durur" dedi.
Peygamber Aleyhisselam, "Onda süt var mı?" diye sordu.
Ümmü Ma’bed, "O bundan tamamıyla mahrumdur!" dedi.
Peygamber Aleyhisselam, "Benim onu sağmama izin verir misiniz?" diye sordu.
Ümmü Ma’bed, "Anam babam sana fedá olsun eğer sen onda süt bulabileceğini sanıyorsan sağ!" dedi.
Peygamber Aleyhisselam, koyunu getirtti. Koyunun arkasına çömeldi. Bacaklarını ayırdı, besmele çekti, memesini eliyle sıvazladı ve "Allah’ım! Onun (Ümmü Ma’bed’in) hayvanını bereketli kıl!" diyerek dua etti. Bu dua ile birlikte hayvanın memeleri sütle dolup taştı.
Peygamber Aleyhisselam, beş-on kişinin içip doyacağı büyüklükte bir kap getirtti ve sütü içine sağdı. Kabı ağzına kadar doldurdu.
İlk önce Ümmü Ma’bed, ondan kanasıya içti.
Peygamber Aleyhisselam’ın yol arkadaşları da ondan kanasıya içtiler. Onlardan sonra da Peygamber Aleyhisselam afiyetle içti.
Peygamber Aleyhisselam, tekrar kabın içine süt sağıp doldurdu ve Ümmü Ma’bed’e bıraktı.
Resulullah ile arkadaşları, ayrılıp gittikten biraz sonra, Ümmü Ma’bed’in kocası Ebû Ma’bed geldi bir kap dolusu sütü görünce şaşırdı, "Bu süt bize nerden geldi?" diye sordu "Hayvanlar kısır ve uzaktalar! Çadırda süt sağılır hayvan da yok?" dedi.
Ümmü Ma’bed,
"Vallahi bize mübarek bir zat uğradı. Şöyle şöyle söyledi. Şöyle şöyle yaptı.." diyerek anlattı.
Ümmü Ma’bed’in dediğine göre, Peygamber Aleyhisselam tarafından kesilmemesi emrolunan bu koyun, bir mucize eseri olarak, hicretin on sekizinci yılındaki şiddetli kuraklığa kadar yaşamış ve o zor günlerde, onlar; bu koyundan sabah akşam süt sağıp ihtiyaçlarını gidermişlerdi.
--------
ve biz konuya dahil olursak yani muhammedin öyle halime annesi ,ümmü eymen, ve ve birde süveybe dişinda demekki " Ümmü Ma’bed" kisir koyun annesi demek olur, cünkü o kisir koyunu sagip icdimi? icdi. demekki o koyun, Ümmü Ma’bedin ciblliyati idi, ve öyle olunca, o onun sagilmayan sütünü sagdi icidi, ve ve o koyun süt annesi oldumu oldu, o sütün annesi o koyun. ve o koyun ise bir insanin ciblliyatini temsil ediyor, ve yani vor generationu demek olur (Silsileyi ülasindan birisi) ve öyle olunca muhammedin koyun annasi demek olur, ismail koc cenneten gelen koc, koc bir babasi var, ve sare gibi birde koyun, kisir koyun anasi var, hem kisir hem ana nasil olur demeyin olur işde ,hani hz. ibrahimin hanimi sare kisr idi, Allah sonradan ona ishak verdiya, yine hz zekeriyanin kisir hanimi varidya, ona 90 yaşindan sonra Allah yahya verdiya, yani onun gecip geldigi peygamber hatunlarinin annelerini süt annelerini temesil etmiş oluyor yani, öyle olunca muhammedin bir de sare gibi kisir süt annesi varmiş, yine hz zekeriyanin hanimi gibi birde vor generationunda kisir koyun süt annesi varmiş, ve onu sagip icmiş muhammed, öyle olunca, ey mehdi askeri senin hicmi süt annen yok, hepimizin süt anasi var, eger sen süt iciyorsan, büyüdükden sonra annenden haric, kahvve, sütlü kahve iciyorsan yada sütlü kakao iciyorsan, ysda peynir yiyorsan yogurt yiyorsan kaymak yiyorsan, yada kremali pasta yiyorsan, seninde bir süt annen var, o süt ana ya bir mööö kizdan, mandofondan ,yada kara kizlardan kara ineklerden, yada hostein bir hollannda cinsi güzelelrden sagildi, yada bir koyundan, yada sen saglik diye birde eşek sütü icdiysen, senin de vor generationunda (silsileyi üla nda) bir eşşek annen, birde eşşek baban var, yada, sen kimiz iciyorsan, senin birde at annen, at baban var demek olur, yine eger sen bal yiyorsan, bu sefer senin ari sütü bal yiyeinbir adet ari annen var demek olur, yine ekmek yiyorsan başaklarin prensi prensesi bir karinca annen ve baban var demek olur, yine koyun peynirini cok seviyorsan, bir koyun annen, bir koc baban var demek olur, kaymak seviyorsan, hele birde afyon kaymagi yiyorsan, ben gibi kaymakli ekmek kadayifini cok seviyorsan, bir malak annen, bir malak baban da var demek olur. lan işde süt annen olan, bir damla sütünü icdigin kadin annen, süt annen oluyorda, litrelerce sütünü icip, peynirini yediigin, peynir yemiyorsan yogurttami yemiyon be azizim, yani oziman, sari mandafon yani bakra suresinie ismini veren o sari golden halimelerden bir annen, süt anan var demek olur cigerim.
Peygamberi iz döneminde Serban isimli sahabi, Ashabin sigirilarinin cobani olmuş, ve cobanlik bilindigi gibi, belli bir süre için yapilir, sonra coban yorulur vedegişir yada degiştirilir, yani öyle olunca Serban Radiyallahu anh, cobanligi bitince, cobanliginin karşiliginda ne istersin demişler, ve oda sigirlarin icinde ,bir tane mandafon, sari golden dana varmiş, ve o danayi isterin ben demiş, ve ona o danayi vermişler, ve haydi git artik sen burdan demişler, ve o da danayi almiş ve süre süre taaa afyonun serban kasabasinin oldugu yere gelmiş, ve oraya yerleşmiş, ve o dananin soyu işde, o musavilerin kesdigi yada kesemedigi, "rengi sapsaridir" denen golden sarisi mandafon inegi, yani bakara suresine ismini veren, bakaranin soyundandir, ve o soy taa afyon iline ulaşmiş, ve o soy en son, afyon yöresiden devam etmiş. ve musavilerden bakarayi kesmesi istenmsinin sebebine gelince, mesel eskiden, herkesin kibiriti yokmuş, ve ve ateş söndürülmeden durdurlurmuş ki ,ve ateşi sönen komşusundan yanan cira alip evindeki kandili ocagi yakarmiş, ve öyle olunca, "komşu komşunun cirasina muhatac" demiş atalar, yani işde ateşin sönmemesi için, ocagin sönemmesi için, kac eve verdiysen dagittiysan o ateşi, işte o kadar cok ateş var, ve sönme ihbtimali o kadar az, cünkü birinde sönse, digerinde yanyior olcakdir, ve deniyorki işde, o ateş taa mauhammed dogdudunda, o sönmeyen mecusi ateşi mucize olarak söndü, cünkü artiik kibrit icad olduda, ondan cakmak icad olduda ondan artik yeniden yakmak kolay oldu, ateşi söndürmemeye, beklemeye gerek kalmadi demek olur, ve öyle olunca ,işde o kesilmesi istenen bakarada, inekde, işde kesilip yenilmesi lazimki ,o bakara bereketlensin ve bir tane saf semiz, saf irk inek, bir cok inege dönsün, amma işde o inegin yenipde insan olmuş cibillyaltarinin bereketlenmesi için inegin kesilip yenmesi lazim yani, ki cocka evde o inek can bulsun, ve o inegin soyu artik, insan insan devam etsin diye, işde o bakaranin soyundan gelen bir dana olan serban radiyalllahu anh da, ve yine Hz ömerin yani daşşakli cesretli dananin soyundan, hz. ömer danasinin soyuda ondan halime öküzünden yada sari goldendenden, amma onun ümmetin başindan, ordan ayrilmasina müsade yok, oysa serban bir nefer, onun bu IRKI bir ileriye taşimasina izin var, ve o işde medineden yola cikip taa afyonda, bu soyu, bir irki devam ettirmişdir, ve mehdinide yine o dananin soyundan bir danasi ve inegi bakarsi ve süt anasi, ve dana olan bir cbiliyatta babasi ,vorgenerationu (silsileyi üla si) vardir, ie o soydan gelmekdediri ve ve Halime gillerdendir Halime anne onun baba tarafindan teyzesi olmakdadir, derki muhammed, mehdi israili olacak, cünkü o bakaranin soyudanda ondan, o sari halimeinin, süt annenin soyundanda ondan, golden halimenin soyundan, halime öküzünün soyundan yani, ve öyle olunca, Allah muhammede süt annesi nasip ettiyse, işde kainata, bir yasa koymuş, süt sadece anneden degil, süt annnelerdende icilcek (ineklerden koyunlardan ekcilerden develerden de icilcek) diye, yoksa bu süt annesini ona nasip etmeseydi, dünyada inek sütü, ve peyniri diye birşey olmazdi yani.
ve bugün inekler sagiliyor, ve sütcüde toplaniyor, ve bütün ineklerin sütü birleştiriliyor, ve öyle olunca, herkesin tek bir süt annesi degil, cokca sü tannesi var, hemde ayni marka süt icenlerin, inek anneleri belli, öyle olunca, ayni yoldan gelmiş oluyorlar, ikinci marka, yada diger köyün sütcüsünden satin alan ise, bir başka süt anne grubundan dahil olmuş oluyor, ve öyle olunca, sen meyvasiz agac olmaki, kuruyup kalma, allah sare gibi kisirdan, süt sagdirip on ishak bahşeden raabimiz varken, yine zekeriya ile hanimina kisir hanimina 90 sene sonra yahya bahşeden rabimiz varken, sen kisir koyun gibi ,öyle meyvasiz agac olma, sen eger yolu bilmiyorsan ögren, bak dünyada bire yedyiyüz veren başak ve bugday varken, senin cocuksuz kisir kalman edebe yakişmaz, bak icdigin sütün, hangi sari kizlardan toplandigini biliyorsan, o kadarda baban var, o kadarda annen var, sen niye mahrum olasin, öyleyse, öyle bir başak burculuya aşik olki, sana bir e yediyüz verme bereketi ulaşsin, bak sana gelen süt, bu mehdi zamaninda, onun Hüremtine işde bire yediyüz veren başak gibi, yediyüz anadan , süt anadan toplaniyor mixerleniyor belki, yediyüz süt anadan, o süt analari dölleyip dogurtupda sütlendiren bir de dana babalar var, yani o da haydi yediyüz degilse belki 300 danadan baba eder, bak bunu ögrendinse güllüm, sen kisir düşünüp meyvasiz kalma, mehdinin o hallerinede şaşma, neden o böyle, bire yediyüz verir anladinmi ,o halima sari bakara, musavilerin kesemedigi sari bakaranin soyu, halime soyu, ve o ki sari sari bugdaylara aşik, ve yemi sari bugday ezmesi olan, bu sari inekler, işde verirse bir dana, o danada böyle bire yediyüz veren dana ve başak oluverir, neden yusufun rüyasinda 7 semiz inek ile başak hikayesi anlatilir sanirsin, semiz ineklerin yedigi başakdirda ondan, ve kirma derler ona, bugday kirmasi ,ve diri bugday yerse karninda bugdaylar şiver, ve hasta olur ölür, amma bugdayi kiripda verirsen zarar vermez ve böylce ....1:700 veren başak burclu bir dana yada inek oluverir, o başaklar inege danaya dönüverir gülüm.
----------
Dünyada bazi markalar varki bunlar pahali ve saat carklisinda ki büyk carki temsil ediyorlar, ve onlarin carki dönmesi lazimki, kücük carklarda dönebilsin, gecenlerde Rockefeller öldü, ve dünyanin büyük carklarindan biriydi, büyük bir carkdi ve dünyanin carkini döndürenlerden, ekonomisini elinde tutan carklardan biriydi, allah bilyorya, o saatin carklarindan cikinca, öyleki sema kaosa girdi, karman corman oldu, 3gün falan zikir cekemedim, cünkü koca cark cikinca, yerine doldrucak başka o kdar kocaman bir cark yok, öyle olunca, dünya da kainatta bir an kaosa girdi, karman corman oldu, ve biz allahin ikrami ile, dügümü biraz atlaşdirdik, ve yoksa bütün carklar birbiini siyircak, ve birbirine gircek kiyamaet olcakdi, yani bak kardeşim, dedik daha önce, nutlella amca, bizden duyduve uyguladi amma ne oldu sonu, dediki bana gelceksen, peynir ol gel, bilemem catal ol, bilmem recel ol, bilmem işde bardak ol gelki, benim cennetimde bulunasin , benim gemiye binebilesin dedik, ve öyle olunca o da cam sakizi coman armagani ,kücük bir palet nutelleyi ucuzlatti gönderdi biz alalim icimize gemimize alalim diye, ve biz bir kac tane aldik, yoksa nutella pahali, nerden öyle bizim bütceyle, o zamanlar borculuz birde, o bütceyle nerden herzman nutella alcan, işde o ucuzlatinca aldik, ve fakat o bize ikram etmek istemişdi, heiye etmek istemişdi, fakat herkesin gözü kaldi ,o na varda bize yokmu oldu, ve bu sefer o da NUTELLA amcada vermenin keyfine vardi , ve fkat ucuzlatmsininda sebebi varmiş cünkü nutellayi artik findik yagindan degilda palm yagindan üretmeye başlamiş, ve amca coşdu ve nutellalari ucuzlati, ve o carklardan büyük cark, pahalio ve marka idi, amm o kücülürse, işde sistem bozulur ,halbuki insan hediye verecegini kendisi secer, herkese hediye vemek zorunda degildir, zenginde olsan, senin hediye verdgin kimse, belli kimsedir, sen birine hediye verince, birileride ona varda bize yokmu diyemez, bu gönül meselesi, ve öyle olunca, işde o ucuzlatinca, bu rockeffeller amcalarin işine gelmedi, ve onlar o nun bu avama hizmet etmesinden hoşlanmdilar, hani muhammedi sofaralina cagiridpa bizimle otur sen biz köllerle otrumayiz diyen arap burjuvalri vardiya, allahda Muhammed "abese vetevelle" sen şu kör ile otru onalr degil dediydii, öyle olunca işde onlar burjuva takiminia hizmet ediyor, büyük cark büyük kalacak o kücülürse marka olan pahali onu ucuzlatirsan işde sistem bozulur, bunu bilen rockefeller, nutellayi sistemden atmak için, onun carkina comak sokdular, ve NUTELLA amca ya bize yilik etmek hediye vermek istedi yada gerrcekden kötülük etmek istedi nutellayi bozdu ve bizi zehirlemk için findik yerine palm yagi kullandi, ve kendi sonunu cizdi, ya bu iyilikleri ile yada yaptgi son zulmu ile son buldu göcdü gitdi, carkdan cikmiş oldu, ve o ya kazanan oldu yada tümden kaybeden oldu. fakat rockefellerde hakliydi, cünkü, yine aud ive WV ye ayni sistemi uyguladilar, audi zengin arabasiyken kalite bir markayken, onun avamin eline düşmesi, işlerine gelmedi, ve yine mesela, coca cola pahali mesela adam burda bir cafede, bir bardak cola yi tam bilmiyon ammam 2,5 euroya falan satiyordur belki, ve amma, birbucuk litre cola ise 1,80 veya 2 euro gibi, sen bunu dahada ucuaza ver dersen, o cafelerde pahali satilan cola sinif düşer, yani azizim anlaycagin büyük cark büyük kalacak, ve o nu ona verdin banada ucuza ver diyenler ahmakligi yüzünden kücültmek yok etmek yanlişdir, o ise sevdigi birin hediye verebilir, amma sen banada ver dersen cark bozulur dişliler siyirir, işde nutella amcaninki wv yinki gibi yani ve bu carki döndüren amcada Rocekfeller de gitdi, ve artiik kim yapar bu işleri allahu alem, dedimya sen onu kafir dersin, halbuki sistemde büyük bir yer tutuyormuş ki bütün sema, o ölünce kaosa girdi, diyorumya yani....
---------------
وَاسْتَفْزِزْ مَنِ اسْتَطَعْتَ مِنْهُمْ بِصَوْتِكَ وَأَجْلِبْ عَلَيْهِم بِخَيْلِكَ وَرَجِلِكَ وَشَارِكْهُمْ فِي الأَمْوَالِ وَالأَوْلادِ وَعِدْهُمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلاَّ غُرُورًا
Vestefziz menisteta’te minhum bi savtike ve eclib aleyhim bi haylike ve racilike ve şârikhum fîl emvâli vel evlâdi vaıdhum, ve mâ yaiduhumuş şeytânu illâ gurûrâ.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
(Haydi) onlardan gücünün yettiğinin ayağını çağrınla kaydır. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yürü. Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol. Onlara vaadlerde bulun.” Hâlbuki şeytan onlara aldatmadan başka bir şey va’detmez.
Sadakallahul Aziym İSRA Suresi 64. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
فَاتَّخَذَتْ مِن دُونِهِمْ حِجَابًا فَأَرْسَلْنَا إِلَيْهَا رُوحَنَا فَتَمَثَّلَ لَهَا بَشَرًا سَوِيًّا قَالَتْ إِنِّي أَعُوذُ بِالرَّحْمَن مِنكَ إِن كُنتَ تَقِيًّا قَالَ إِنَّمَا أَنَا رَسُولُ رَبِّكِ لِأَهَبَ لَكِ غُلَامًا زَكِيًّا قَالَ إِنَّمَا أَنَا رَسُولُ رَبِّكِ لِأَهَبَ لَكِ غُلَامًا زَكِيًّا قَالَتْ أَنَّى يَكُونُ لِي غُلَامٌ وَلَمْ يَمْسَسْنِي بَشَرٌ وَلَمْ أَكُ بَغِيًّا قَالَ كَذَلِكِ قَالَ رَبُّكِ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٌ وَلِنَجْعَلَهُ آيَةً لِلنَّاسِ وَرَحْمَةً مِّنَّا وَكَانَ أَمْرًا مَّقْضِيًّا
Fettehazet min dûnihim hicâben fe erselnâ ileyhâ rûhanâ fe temessele lehâ beşeren seviyyâ. Kâlet innî eûzu bir rahmâni minke in kunte takıyyâ.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Meryem onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken biz ona ruhumuzu gönderdik de o, kendisine tastamam insan şeklinde göründü.. Meryem, “Senden, Rahmân’a sığınırım. Eğer Allah’tan çekinen biri isen (bana kötülük etme)” dedi.
Ruh dedi “Ben ancak Rabbinin elçisiyim. Sana akilli bir çocuk bağışlamak için gönderildim” dedi. (Hz. Meryem dedi ki): “Bana bir beşer dokunmamış (olduğuna göre) benim nasıl bir oğlum olabilir? Ve ben, azgın (iffetsiz) olmadım.” (Ruh’ûl Kudüs): “İşte böyle” dedi. Senin Rabbin: “O, Bana kolaydır ve onu, insanlara bir âyet (mucize) ve Bizden bir rahmet kılacağız.” buyurdu. Ve emir kaza edilmiştir (yerine getirilmiştir).
Sadakallahul Aziym MERYEM Suresi 17.den 21. ayete kadar
ve eger bu ikiside melek sifatindalar ise, o zaman melekler cocuk yapmaz, evlenmez kurali yanliş, ve alaman kizlari ve avrupalilar mavi gözlü, ve münker nekirde mavi gözlülermiş, öyle olunca işde alaman IRKI münker ve nekirden üretme IRK oluyor, yine avrupann bazi yerlerindeki kimsler mavi gözlü sari sacli kimseler, hani zikirimzdeki Mühammeten ayeti varya yani mansi onlar yemyeşlillerdir, bu mavi gözlülerde avatar filimdeki gibi masmavi olnlar grubu onlarda masmavilerdir yani hani cizgi filimleri bile varya
Mavi Cüceler - Şirinler
yine isa ve mehdide cebrailin soyundan, olanlar, o ise siyah veya kahvrengi koyu yesil renkli gözlü yani köpek cinsi gözlü, ve yine reptiller yani yani azazilin soyu ise, onlarda yeşile yakin gözlüler müdhammeten olanlar yemyeşildir ayetinde dendigii gibi ,gözleride yeşil olanlar, yani reptiller, azazil soyu, yilan soyu, ve öyle olunca bazilari, mikail soyu, yine avrupada cocuklarina michael ve kizlarada Michaela konulur, yani öyle olunca onlarda mikail soyundan olanlar, yine rafael ve rafaella konurki ,onlarda israfil soyundan, yine gabriel ve Gabriele konlurki, onlarda işde cebrail soyundan olanlar, ve öyle olunca, avrupalilarin silsileyi ülayi tespitlerinde, birde melek soyundan olmalari sebebiyle işde etraflarinda sag kol komşularinda abab tarindan o melege bagli sol koldanda hangisi varsa ona anne tarafina bagli dmek olur, cebrail mikalil ve israfil aranir yani, azrail ve zara lardar azrail soyundan, zara veya zarail, yani öyle olunca kimler hangi soydan ise, onlar o soya silsilei melea sinada veya ülasindaa fatiha kulhu ismarlar. bizim zikirimzdeki mikailda ondan bize en yakin komşu melek mikail var odan biz zikirimzde en sonda mikale okuruz ve sizlrde bize tabi olunca önce bizim okudugumuza okuycanizki bizim adimimizi takib edebilesiniz, ve bizim türkiyedede cebrail ve mikail isimliler vardir bazi yerlerde, işde en yakin mikail ve cebrail komşusu olanlar ve bu en uzaga kdar aranir nerde varsa o isim, ordan o kola bagli demek olur, onlar yine o soydan olanlar demek. yani meleklerde ürermiş, ve anonakilerden bahsedilirken yari tanri olanar deniyor, işde meleklerin ilk birleştikleri, meryem gibi isa gibi yari tarni gibi olanlar, o yüzden isa yi rab edinirler hiriistiyanlar , amma sebeini bilmezlerdi biz şimdi anlatmiş oluyoruz yani, yani melek soyu, kutsal ruh cebrail soyundan, yine amine annemize bir melek ve kutsal ruh geldi sana bir oglan verildi dedi, senin oglun gibi kadri cemil yok cihanda denildi, yani onada yine bir ruh koyan var, ve oda yine bir melek soyundan üretilen özel sistem yani ,yari tanri gibi anonakilerinki gibi, yani yari tanirdan kasit yari melek yari insan yani.
ve biz zikirimize
Allahumme salli ala seyyidina irmiya,
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Rabia,
Allahumme salli ala seyyidina Daniel,
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Maşite,
Haftada bir defa Cuma Günlerinde de
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Daniela,
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Gabriela,
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Michaela,
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Raffaella,
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Zara,
yi ekledik
ve gelelim haftanin konusu halime annemize fatiha ve salavata onuda
Allahumme salli ala seyyidina imamül Ebubekru SIDDIYG,
dan sonrasina muhammedden öncesine koyduk ve orada
Allahumme salli ala seyyidetina Halimeyi Sadiye
diye zikretcez salvat getircegiz
ve sonra yine silsilsilede fatiha kulhu ismarlarken
yine ayni yere
silsileyi kebirdeki
21. ) Hz. Ebu Bekr 3 ihlas 1 Fatiha
dan sonra
22.1. ) Hz Halimeyi Sadiye annemize diye okuyacagiz
yani muhammedden bir öncesine koyduk
Rabbim alip kabul edip zikiredecek cemaatimize hayirli ve mübarek eylesinki ,onlarin sirrina mazhar olabilelim degilmi,
--oOo---
أَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! ''
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 1 Nisan 2017 Cumartesi
Original Kar © glan
iki kere iki 20 Eder
(Kar©glanin 28 Ocak 2017 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ اللَّهُ الصَّمَدُ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ
Kul hüvellâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven ehad.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
De ki; O Allah bir tektir. Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varlıklar O'na muhtaç, fakat O, hiç bir şeye muhtaç değildir). Doğmadı ve doğurulmadı. O 'nun bir benzeri de olmadı.
Sadakallahul Aziym ihlas Suresi 1.2.3.4. ayet
---oOo---
Bize Nasr b. Ali El-Cehdamî rivayet etti. (Dedi ki): Bana babam rivayet etti. (Dedi ki): Bize Müsennâ rivayet etti. H. Band Muhammed b. Hatim de rivayet etti. (Dedi ki): Bize Abdurrahman b. Mehdi, Müsennâ b. Saîd’den, o da Katâde’den, o da Ebû Eyyûb’dan, o da Ebû Hureyre’den naklen rivayet etti. Ebû Hureyre, Resûlullah buyurdu demiş.
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
İbnu Hâtim’in hâdisinde ise Peygamber’den naklen ibaresi vardır: “Biriniz kardeşiyle kavga ederse yüzden kaçınsın! Çünkü Allah Âdem’i kendi suretinde yaratmıştır.”
buyurmuşlar. (Hadis-i Şerif , Sahih-i Müslim / 45- İyilik, Sile ve Âdâb Bahsi / 32- “Yüze Vurmanın Yasak Edilmesi” Babı-115)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
Birisi dedi 2 kere 2 dört eder dedi, bende itiraz edebilirim, hayir iki kere iki 20 eder, peki hangimiz dogruyuz, o dedi matamatikdeki iki tane ikiyi aldi, topladi, dedi dört etti, hani 5 nerede 20 nerede, bende cevap veririm derim ki, Allah insana iki tane el, iki tane de ayak verdi, ettimi iki tane ikili toplam dört ettimi etti. Amma Allah tek bir elide 5 e ayirmiş bir el beş parmak, 5 de öbürü, etti on, ve ayaklardada ayni sistem var,toplam 20 etti. sana göre iki kere iki ederken, ben iki kere ikinin 20 edeninide görebiliyorum, sen göremiyorsan itirazmi etmelisin yani, yahut ben bunu söylemesem, iki kere iki 20 etmiyormu olacak, yani olan birşey , sen bilmiyorsun diye yokmu olcak .
---------------
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يَسْأَلُونَكَ عَنِ الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ قُلْ فِيهِمَا إِثْمٌ كَبِيرٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَإِثْمُهُمَآ أَكْبَرُ مِن نَّفْعِهِمَا وَيَسْأَلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ قُلِ الْعَفْوَ كَذَلِكَ يُبيِّنُ اللّهُ لَكُمُ الآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَ
Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: “Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahirî) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür.” Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “İhtiyaçtan arta kalanı.” Allah, size âyetleri böyle açıklıyor ki düşünesiniz.
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 219. ayet
Sigara mekruh, icki haram, amma Allah kuranda ickinin de iyi tarafida vardir, fakat kötü tarafi cokdur dedi, öyle olunca, ilaclara cüzi miktar alkol katiyorlar, yani onunda faydali tarafindan faydalaniyoruz, bu haram olabilirmi yani, yine domu zeti haramken zaruretde domuz eti yemek, insana helalden de öte farz haline gelebilir. o zaman farz ne? yani yemese ölecek, eger yemezde ölürsen ah ma k ölümü ile ölmüş olursun, halbuki orada o durumda yemk sana farzdir bile. öyle olunca yasak ne günah?
mübah degil farzdir yaniyine allah bugdayin eksiyne alkole biraya dönecegi yasyi komasaydi o eksince alkol olmazdi o zman kurali koyan o iken onun bu koydugu kuralin bir sebiebi olmali onun alkol olmasina müsade ediyorsa onun allah katinda bikr sebei vasr dmek öylse ben o sebei bilmuiyorum diye alkol menu tamamen yasak ve zararlidir olabilirmi
-
Azrail İbrahim a.s'ın canını almaya geldiği vakit İbrahim a.s canini vermeye yanaşmadı dedi ki : Ben Allahu tealanın dostu değil miyim, dost dostun canını alır mı? Azrail bunu Allahu tealaya iletince, Allahu teala söyle ona : "Bende bir dostun durumuna şaşarım ki, dostuna kavuşmak istemiyor."
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lânfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O hâlde, kim tâğûtu tanımayıp Allah’a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 256. ayet
Bu meseleye nasip olursa bir dahki sohbetemizde devam edecegiz.
-----
Sirat Köprüsü - Sirat köprüsü denen bir köprünün olmadigini iddia edenler var - Ayet ve hadislerde sirat köprüsü hakkinda bilgi var mi?
Karoglan Hocanin bu konuyu izahi ve yorumu
Karoglanin Sırat Köprüsü ve Haşr Risalesi
22 Ocak 2017
SIRAT KÖPRÜSÜ Kuranda Gecmez yani köprü, olrak gecmez fakat SIRAT yol demekdir fatihada ihdinassiratel müstakim diye gecer dosdogru yol demekdir.
Daha öncelerdeki sesli vaazlarimizi takib edenler bu konudaki sesli izahimizi hatirlyacaklardir.
Bir agacin dikilmesindeki bütün gaye, o agacin meyva verip, meyvasina ulaşmak, ve meyvasini yiyip tadina bakmak icindir, yahut onunla doymak icindir.
insan denen soy agacinin sonucda daha olgun bir insan haline gelerek, yeni bilgilerin depolandigi ve bir ileriye insanligi taşimak, ve insan soyunun devam etmesi için, cocuk yapip üremeside, onun meyva vermesidir gaye.
öyle olunca insan yine öldükden sonra haşrolcak demekde, onun insan olcak elemetlerinin toplanip haşredilmesi demekdir. haşr mesala bir kadin anne hamile olunca, manavgattan mandalina malatyadan kayisi, diyarbakirdan karpuz geldi, o kadin yedi, ve bunlar dogacak cocugun elementlerinin bir kimsini meydana gertirdi. işde malatyanin topragida yine diyarbakirin topragida, bilmem nerenin topragi elementide saflaşdi, meyva sebze oldu, o bedende toplandi haşroldu, ve dogacak cocugun ilk halini oluşturdu demek olur. yani haşr işde yine amerikadan fistik amasyadanda elma gelir de,...... bütün elementler de o cocugun hamurunu katilipda cocuk denen meyva meydana gelir. işde SIRAT meselesine gelince
kildan ince deniyor ve cehennemin üstüne kurulcak , ordan gececek bütün insanlar deniyor. ve bazi alimler anne karnindaki cocgun o ilk halini ve anne karnini ,cocuk için cennet diye adlnadirmişlar. evet öyle calişcan derdi yok, fatura derdi yok, bütün lokmalar ona ulaşiyor, ve yine yedikleri onda haceti defiyede meydana getirmiyor cünkü cennette pislenme yokdur, yoksa cocuk kakasini anne karinda yapcak olsa, kendine yer kalmaz, bir yandan yer, bir yandan da pisler ve pislikler onu mikroplar onu daha dogmadan hasta edip öldürürdü, oysaki orda, yediklerinden bir kaka pislik oluşmaz, en saf halleridir onlarin, senin orda yedigin aldigin gidalar. bunuda böyle acikldikdan sonra, peki cocuk babadan
yani, rahman tabiatli erkekden, anneye gecebilmesi için, zeker denen ( erkegin Tensaül uzvu) köprüsü ile anne rahmine bir baglanti kurulur, ve o zeker sayesin de, insan tohumu, erkekden kadinin rahmine gecer, yani kildan incedir cünkü, erkek tenasül uzvunun ucunun deligi kildan bile ince bir delik, ve bu delikden gecerde anneye dahil olur degilmi ? daha bunu anlamamak için ahmak olmak lazim degilmi? ve hal böyle olunca sirat demek budur, peki bütün insanlik ondan gececek demek ise Allah ilk Hz Ademi yaratti, Hz Adem ilk defa havva ile cinsi münasebet edince, ilk damla, ilk cocuk ile, ondaki bütün insanilgi icinda barindiran ana cekirdek, ana tohum havvanin rahimine gecdi. Öyle olunca, Ademin
halveti o bütün insanlgin gecişini temsil eder, amma ve Allah kainatida kendi suretinde halketti ve fakat Hz Adem ile havvayida kainatin prototipi olarak halketti, öyle olunca büyük kainattan iki tane var, biriside Hz Adem gibi olan birde havva gibi olan, rahman gibi birde rahim gibi olan öyle olunca işde haşrde mahşerde ise o büyk kainat olan Hz Adem ile havvanin temsili olan kainattaki siratin kurulmasi, o ilk halvetin ve cenente veya cehennem cukuran düşmenin temsili olan kainatlar arasi gecişi temsil eder, yani bunu bugün bilim adamlari tespit etmişler ve Sem,adaki bazi sistlmer bazi sistmelerle buluşup karişip tekrar ayrişiyor diyorlar semada, öyle olunca işde kainattaki halleri kendi aslilerimizin kavuşmasi, dünydaki hali ise, proto tip kainatlrin buluşmasi, yani SIRAT burda erkegin yaraginin kadinin rahmine cocugu koymak için uzatilmasi, ve sonra ejakulation ve cocuk olacak tohumlarin gecişi, amma her insanda ancak bir tane veya iki tane tohumun gecmeyi başarmasi demek ise cennet o kadar ucuz ve kolay degil dememize sebeb oluyor. binlerce meni ve spermadan, bir tanesi yarişi kazanir,bazilari daha yari yolda, yada yolun sonunda, yada başinda, daha cehhennem cukuruna düşmekde, yani heder olup yolda yarişi kaybetmekdeler.
Risalenin sonu
Diyorlarki Bazi hocalar neymiş yaratilişda tek bir adem ve hava varmiş bunlarin cocuklarida iki iki dogmuşmuşda onunki berinikin ikizi evleniyormuşda yani enses ilişkiyi meşru etmeya calişiyorlar kardeşi kardeşle evlendiriyorlar bu uydurmadir diyorlar:
Bu konuya bizim getirdigimiz aciklama:
Tavugun götünden yumurta tek tek düşer degilmi, dokuz yumurtanin dokuzunu ayni günde yumurtlamaz degilmi? yumurtAlarin saysi dokuza tamam olunca, bu on gün de sürebilir, yirmi günde sürebilir, onmdan sonra tavuk kuluckaya yatar. Allah dileseydi de Tavugun götünden dokuz yumurtanin dokuzunu ayni anda cikarsaydi, hani yapamaz cikaramaz manasinda degil bu, bundan kasdimiz, Allah tavugun yumurtlamasina bir sistem ve kural koymuş, ve Tavgun götünde yumurtalar sira halinde,birinin ardina digeri degilmi,ve büyklükleri bir sonraki yumurta bir öndekiden biraz kücük, en olgun büyüklüge gelince, tavuk yumurtluyor ve dedik bunlar belli sayiya ulaşinca tavuk onlarin üstüne kurka yatip yumurtlarindan civci cikariyor ve düşünün bu yumurtlarin hepyi ayni günde yamurtlanamdi amma ama ayni tavuk ile horuzun dölledigi yumurtalar , ve kurk vakti bitince civicler cikdi yumurtlardan ve sekizi pilic oldu yani dişi yani tavuk olcak olanlar birisi de erkek cikdi, oda Tahtin yeni varisi ciftligin yeni horuzu olcak olan adam, ve zaman gecdi bunlar yetişdi, horuz ciftligin horuzu oldu, ve bu horuzda yine diger tavuklarin üstün cikip KARILIP soyun devami için yumurtalari döllüyecek, ve döllüyordurda, peki bunlarin zaten hepsi kardeşdi, ayni tavukla horuzun ürnüydüler, ne olduda bu horuz denen sapik kardeşlerini tikiyor, enses ilişki yapiyor mu diyecegiz, ve bizler böyle sapik bir ilişkiden olma yumurtalarimi yiyoruz, yani etimizde kanimizda bu enses sistemmi mevcut demek oluyor bu ? peki yani Hz Ademin sistemi ilk sitem, ve bunu bizim unutmamamiz, sonra bir durum olursa hatirlmamiz için, Allah, almiş gelmiş bunu taa gözümüzün icine sokarcasina, evimize ciftligimie koymuş. Amma iki kelime arapca ögrenipde tefsir yapmaya kalkan ahmak iki dangil hoca, bunu görmeyipde, kainati okumasini bilmeden, tefsri yapmaya kalkan bu trottel , işde ademin cocuklari enses ilişkimi yapti, allah bir adem yarattiysa, niye onlarcasini yaratamaasin der, inkar eder. lan dangil! bak Allah tavgun götünden bir günde yüz yumurtda dogurtabilirdi, amma yapmamiş, ve ona sistem koymuş her gün, veya iki güne bir tane yumurta olgun olup, dünya geliyor, digerleri icerde sirada, öyle olunca, Allah, dünyayi toptan yaratmaya ebet kadirdir, amma sen tavuga bak, ademin soyunuda neden öyle yapmiş anla işde.
Hz Lutun Kizlari ile Enses ilişki Meselesi
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَجَاءهُ قَوْمُهُ يُهْرَعُونَ إِلَيْهِ وَمِن قَبْلُ كَانُواْ يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ قَالَ يَا قَوْمِ هَؤُلاء بَنَاتِي هُنَّ أَطْهَرُ لَكُمْ فَاتَّقُواْ اللّهَ وَلاَ تُخْزُونِ فِي ضَيْفِي أَلَيْسَ مِنكُمْ رَجُلٌ رَّشِيدٌ
Ve câehu kavmuhu yuhraûne ileyhi ve min kablu kânû ya’melûnes seyyiât(seyyiâti), kâle yâ kavmi hâulâi benâtî hunne etharu lekum, fettekullâhe ve lâ tuhzûni fî dayfî, e leyse minkum raculun raşîdun.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Kavmi, (konuklarıyla çirkin ilişkide bulunmak üzere) ona doğru koşa koşa geldiler. Zaten onlar önceden de bu tür çirkin işleri yapıyorlardı. Lût, dedi ki: “Ey Kavmim! İşte kızlarım. Onlar(la nikâhlanmanız) sizin için daha temizdir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve konuklarıma karşı beni rezil etmeyin. İçinizde hiç aklı başında bir adam yok mu?”
Sadakallahul Aziym HUD Suresi 78. ayet
Diye meal vermişler bu ayete
Bir köyde Kentte veya bir ciftlikdebir tane damizlik dana vardir, bu Dana bu sene bir inegi döller, ondan sonra onun dölledigi inekden bir bizagi dogar, iki yaşina girince düve our,yani bakire inek demekdir, ve damazlik başka güzel dana yok ise, alip gelip o düveyide ona dölletenler olcakdir, cünkü damizlik semiz dana soyu, iyi ari irk odur. ve hani lut kizini sikdi diyorlardi ya, yani sen önce kainati oku, kainati okuyamayan adam, kalkmiş iki kelime arapca biliyon diye tefsir yapiyor. bak dangil trottel bu Dana kizi ilede ilişkiye giriyor, onun yaptgi sapiklik olmuyor, ama bugün sana yasak. yani domuz eti zaruret halinde helal oluyurda, Lut Zarurette kalinca, onami helal olmaycak dangil köpek.
Bu melsa tehrif edilmiş denilen Tevrat Nüshalarinda şu şekilde geciyormuş.
------------
ALINTI
Tevrat yaradılış 19. Bab: 1 İki melek akşamleyin Sodoma vardılar. Lut kentin kapısında oturuyordu. Onları görür görmez karşılamak için ayağa kalktı. Yere kapanarak,
2 "Efendilerim" dedi, "Kulunuzun evine buyurun. Ayaklarınızı yıkayın, geceyi bizde geçirin. Sonra erkenden kalkıp yolunuza devam edersiniz." Melekler, "Olmaz" dediler, "Geceyi kent meydanında geçireceğiz."
3 Ama Lut çok diretti. Sonunda onunla birlikte evine gittiler. Lut onlara yemek hazırladı, mayasız ekmek pişirdi. Yediler.
4 Onlar yatmadan, kentin erkekleri -Sodomun her mahallesinden genç yaşlı bütün erkekler- evi sardı.
5 Luta seslenerek, "Bu gece sana gelen adamlar nerede?" diye sordular, "Getir onları da yatalım."
6 Lut dışarı çıktı, arkasından kapıyı kapadı.
7 "Kardeşler, lütfen bu kötülüğü yapmayın" dedi,
8 "Erkek yüzü görmemiş iki kızım var. Size onları getireyim, ne isterseniz yapın. Yeter ki, bu adamlara dokunmayın. Çünkü onlar konuğumdur, çatımın altına geldiler."
9 Adamlar, "Çekil önümüzden!" diye karşılık verdiler, "Adam buraya dışardan geldi, şimdi yargıçlık taslıyor! Sana daha beterini yaparız." Lutu ite kaka kapıyı kırmaya davrandılar.
10 Ama içerdeki adamlar uzanıp Lutu evin içine, yanlarına aldılar ve kapıyı kapadılar.
11 Kapıya dayanan adamları, büyük küçük hepsini kör ettiler. Öyle ki, adamlar kapıyı bulamaz oldu.
12 İçerdeki iki adam Luta, "Senin burada başka kimin var?" diye sordular, "Oğullarını, kızlarını, damatlarını, kentte sana ait kim varsa hepsini dışarı çıkar.
13 Çünkü burayı yok edeceğiz. RAB bu halk hakkında birçok kötü suçlama duydu, kenti yok etmek için bizi gönderdi."
14 Lut dışarı çıktı ve kızlarıyla evlenecek olan adamlara, "Hemen buradan uzaklaşın!" dedi, "Çünkü RAB bu kenti yok etmek üzere." Ne var ki damat adayları onun şaka yaptığını sandılar.
15 Tan ağarırken melekler Luta, "Karınla iki kızını al, hemen buradan uzaklaş" diye üstelediler, "Yoksa kent cezasını bulurken sen de canından olursun."
16 Lut ağır davrandı, ama RAB ona acıdı. Adamlar Lutla karısının ve iki kızının elinden tutup onları kentin dışına çıkardılar.
17 Kent dışına çıkınca, adamlardan biri Luta, "Kaç, canını kurtar, arkana bakma" dedi, "Bu ovanın hiçbir yerinde durma. Dağa kaç, yoksa ölür gidersin."
18 Lut, "Aman, efendim!" diye karşılık verdi,
19 "Ben kulunuzdan hoşnut kaldınız, canımı kurtarmakla bana büyük iyilik yaptınız. Ama dağa kaçamam. Çünkü felaket bana yetişir, ölürüm.
20 İşte, şurada kaçabileceğim yakın bir kent var, küçücük bir kent. İzin verin, oraya kaçıp canımı kurtarayım. Zaten küçücük bir kent."
21 Adamlardan biri, "Peki, dileğini kabul ediyorum" dedi, "O kenti yıkmayacağım.
22 Çabuk ol, hemen kaç! Çünkü sen oraya varmadan bir şey yapamam." Bu yüzden o kente Soar adı verildi.
23 Lut Soara vardığında güneş doğmuştu.
24 RAB Sodom ve Gomoranın üzerine gökten ateşli kükürt yağdırdı.
25 Bu kentleri, bütün ovayı, oradaki insanların hepsini ve bütün bitkileri yok etti.
26 Ancak Lutun peşisıra gelen karısı dönüp geriye bakınca tuz kesildi.
27 İbrahim sabah erkenden kalkıp önceki gün RABbin huzurunda durduğu yere gitti.
28 Sodom ve Gomoraya ve bütün ovaya baktı. Yerden, tüten bir ocak gibi duman yükseliyordu.
29 Tanrı ovadaki kentleri yok ederken İbrahimi anımsamış ve Lutun yaşadığı kentleri yok ederken Lutu bu felaketin dışına çıkarmıştı.
30 Lut Soarda kalmaktan korkuyordu. Bu yüzden iki kızıyla kentten ayrılarak dağa yerleşti, onlarla birlikte bir mağarada yaşamaya başladı.
31 Büyük kızı küçüğüne, "Babamız yaşlı" dedi, "Dünya geleneklerine uygun biçimde burada bizimle yatabilecek bir erkek yok.
32 Gel, babamıza şarap içirelim, soyumuzu yaşatmak için onunla yatalım."
33 O gece babalarına şarap içirdiler. Büyük kız gidip babasıyla yattı. Ancak Lut yatıp kalktığının farkında değildi.
34 Ertesi gün büyük kız küçüğüne, "Dün gece babamla yattım" dedi, "Bu gece de ona şarap içirelim. Soyumuzu yaşatmak için sen de onunla yat."
35 O gece de babalarına şarap içirdiler ve küçük kız babasıyla yattı. Ama Lut yatıp kalktığının farkında değildi.
36 Böylece Lutun iki kızı da öz babalarından hamile kaldılar.
37 Büyük kız bir erkek çocuk doğurdu, ona Moav adını verdi. Moav bugünkü Moavlıların atasıdır.
38 Küçük kızın da bir oğlu oldu, adını Ben-Ammi koydu. O da bugünkü Ammonlular'ın atasıdır.
ALINTI SONU
-----------
MEHDiNIN MEZHEBLERi FIRKALAR DINLERi BiRLEŞTiRMESi
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"
Hz. Mehdi geldiginde dagilmiş olan dini toplayacak."
( Hadis-i Şerif )
yani hanefi maliki hanbeli,.. hiristiyan müslüman yahudi gibi dagilmiş olan dini toplayacak.
Hazret-i Mehdi gelince, doğru İslam bilgileri unutulmuş ve ortadan kalkmış olacak. Hazret-i Mehdi Ehl-i sünnet bilgilerini tazeleyeceği zaman, zaten İslam âlimi kalmamış olacak. Yani fıkıh ve tasavvuf âlimleri zaten kalmamış olacak. Dolayısıyla bu âlimler değil, ortalık mezhepsizlere kaldığı için, onlar Hazret-i Mehdi’ye karşı koyacaklar, feryat edecekler. Hazret-i Mehdi, âlimleri değil, bu türedileri zararsız hâle getirecektir.
Hazret-i İsa da, Hazret-i Mehdi gibi ictihad edecektir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Muhammed Parisa hazretleri, Fusul-i sitte kitabında, (İsa aleyhisselam gökten inip, İmam-ı a’zam Ebu Hanife’nin mezhebine uygun ictihad edecek, onun helal dediğine helal diyecek, haram dediğine haram diyecektir) buyuruyor. (3/17)
Hazret-i Mehdi, İslamiyet’i yayacak. Resulullah’ın sünnetlerini ortaya çıkaracak. Bid’at işlemeye ve bid’atleri Müslümanlık olarak yaymaya alışmış olan Medine’deki din adamı, Mehdi’nin sözlerine şaşıp, (Bu adam bizim dinimizi yok etmek istiyor) diyecek. Hazret-i Mehdi, bu din adamının öldürülmesini emredecektir. (1/255)
“İşte sizin ümmetiniz bir tek ümmettir ve Ben de sizin Rabbinizim; öyleyse benden korkup-sakının. Ancak onlar, işlerini kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde böldüler; her bir grup, kendi ellerinde olanla yetinip sevinmektedir.” (Mü'minun Suresi, 52-53) ayetlerinde Allah Müslümanların tek bir ümmet olduğunu, ancak daha sonra bazı kişilerin mezheplere, cemaatlere ayrılarak Kuran hükümlerini farklı farklı uyguladıklarını bildirir. Allah başka bir ayette bu kişilerin yaptıklarının büyük hata olduğunu, Kuran’da bildirilen hükümlerin dosdoğru uygulandığı tek bir din olması gerektiğini haber verir:
“O: "Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti (bir şeriat kıldı). Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi. Allah, dilediğini buna seçer ve içten kendisine yöneleni hidayete erdirir.” (Şura Suresi, 13)
Mezhepleri birleştirme görevi ise Hz. Mehdi (a.s.)'a aittir. Hz. Mehdi (a.s.) içtihat etme (hükümleri usulüne uygun olarak Kuran ve hadislerden istifade ile ortaya koyma) ve hüküm vermeye en yetkili kişi olarak, "tüm mezhepleri kaldıracaktır". Zaten en büyük mezhep imamı olduğu için tüm diğer mezhepleri kaldırması gerekir. İslam tarihinin en büyük alimlerinden biri olan Muhyiddin Arabi "Fütühat-ül Mekkiye" isimli eserinde bu konuda şöyle bir bilgi vermiştir:
“... HZ. MEHDİ (a.s.), DİNİ PEYGAMBER'İN ZAMANINDA OLDUĞU GİBİ AYNEN UYGULAYACAK. YERYÜZÜNDE MEZHEPLERİ KALDIRACAK. HALİS HAKİKİ DİNDEN BAŞKA HİÇBİR MEZHEP KALMAYACAK.” (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 186-187)
Hüseyin Hilmi Işık ise, Saadet-i Ebediye adlı eserinde Hz. Mehdi (a.s.)'ın bu özelliğini şöyle aktarmıştır:
“HAZRET-İ MEHDİ (A.S.), AHİR ZAMANDA DÜNYAYA GELECEKTİR. Resulullah Efendimiz (s.a.v.)’in soyundan olacaktır. İsa Aleyhisselam'la buluşacak, MEZHEPLERİ KALDIRACAK, YALNIZ ONUN MEZHEBİ KALACAK.” (H. Hilmi Işık, Saadeti Ebediye, s. 35)
Hadislerden anlaşıldığı gibi Hz. Mehdi (a.s.) Allah’a iman eden, aynı Peygambere biat etmiş, aynı Kitap’a inanan, aynı kıbleye dönen Müslümanlar arasındaki mezhep çatışmalarını durduracak, olayları kör bir kavgaya dönüştüren öfke dolu bir ortam yerine, kardeşliği tesis edecek itidalli ve sevgi dolu bir ortam oluşturacaktır.
Bak amca sana şöyle izah eden, bir daha bir daha düşün öyle konuş. bu interneteki sayfalarin ismini yani domain ve sayfa alanini satan şirketlere hosting denir. ve hostingin internete bagli sitemi ve bilgisayari vardir, ondaki mesela bilmem 5 GB alani san sataryani kiralarsin internet sayfasi yapmak için, o hadi tamam, adam evine şirketine bilgisayar kurmuş, onu calişdiriyor, masraf yapmiş anladik, o calişarak ve caliştirarak kazaniyor, amma bu şirketler öyle bir sistem daha icad etmişler, onun ismine "Reseller" hesabi denir, sen ondaki bilgisayrin birini kiralarsin, sonra ondaki alanlari bölersin üce beşe, satarsin adamlara, elin yorulmadi kolun yorulmadi, bilgisayar masrafida yapmadin, kiraladin, pazardaki sogani aldin sattin, bundan para kazndin, bu harammi oldu şimdi sana? Para kazanmak için illa alnin kicinmi mi terlemsi lazim, zaman degişdi usta, bir bak, Allah faizi yasak etmekle ne murad etti, şu daha önce anlattigimiz neshetme meselesini hatirla, ve biz dedikki kurandaki nesh meselesini şununla kiyas et ve cocuk iki yaşina kadar annesini emer, ondan sonra o cocuga annesini emmek nesholur, ama ikinci bir cocuk dogurunca kadin, o cocuk için yine iki yaşin kadar serbest, ama yemek yemeye başlayinca emmek nesholuyor, ondan sonrasi artik se xue le ilişkiye giriyor emmek vasfi. demekki duruma göre nesh ayetleri oldugunu unutma, nesh ne işe yarar bilirmisin,mesela dün en iyi bilgisayaryazilim sistemi windows XP idi, bugün micorosft dedi artik biz XP yi desktelemiyoz, artik o gündemden düşdü, yani onu neshettik, artik wiondows 10 var, alirsan destekleriz, yoksa XP artik kullanilamaz gibi bir durum, yani neshetik biz onu diyor, nesh nedir, UPDATE yapilmaycak yani yeni sistmelere uygun degil artik o onun sistmi demek yani. yine misal araba tekerleklerindeki cant büyüklügü farki, eski minübüslerin canti bile 13 cantken, bu gün takside 17 li cant var, artik minubüse 13 lü cant olurmu, onun devri kalkdi, nesholdu, yani artik sen kiyas et, faiz hakkinda nesh varmidir ara bul.
amca bak dün makarna diye birşey yokdu, senelr gecdi makarna icad oldu, yine kek diye birşey icad oldu, lastik diye, araba diye, bilmem cep telefonu diye birşeyler icad oldu, biz herşeyi eskiler bilmiş bulmuş aciklamasi ile, biz sadec onlarin bilip bulduklairni aliriz, onlara uyariz, biz kek yemeyiz makarna yemeyiz, arabayada binmeyiz dieiblirmisin amca, muhammed vaktinde araba yokdu, bunu sonraki iansanlar buldu keşfetti, öyleyse dini bilmem iki hoca Hanbeli Maliki anladi, bunlar toplandi karar verdi diye, bana yatmakmi düşcek, ben yatip onlar bilir diye mi davrancan, bu ahmaklik senelerdir yillardir yapiliyor, islam ve müslümanlar ondan geri kaldi, adam aradi calişdi arabayi buldu, calişdi, ucagi buldu, calşdi bilgisayari buldu, sen daha hanbeli dedi maliki dedi corap a mes şöyle olur de, bilmem kulaga mes böyle olur bunlarla oyalan dur.
maliki kim hanbeli kim lan DAN GiL hanbeli anladida; ben agutmUyun kurani sünneti anlayamayacak; amma sen anlayayamayan angutsan onu bilemem.
Kişiye Özel dinmi Olur diyen ahmaklara cevabim
Muhamede sorulunca her ashabina ayni cevabi vermedi, bedevi geldi ona başka dedi, ali geldi ona başka dedi, kişiye özel durumlar vardir, mesela herşeye 24 lü vida 24lü anahtar olmaz, bazi vidalar 1 li bazilari 1 3lü bazilari 50 lilidir, herşeye ayni vida uyarmi amca, tabiki kişiye göre farkli durumlar var, o görüşünde yanliş amca, onun bunun dini ne demek, mesela adam ameliyat dokdoru, her iki saati ameliyatta geciyor, akşama kadar onu kes bunu bic, sen bu adama, soyun dükün abdest al namaz kil, sonra ameliyata devam, aradan iki saat daha gecmeden ameliyatin ortasinda, vakit cikiyor, haydi namaza, soyun amelyiati yarida birak namaz kil, niye cünkü namaz farz len, farzi terkedersen Allahda seni keser seni bicer ve cehennemine atar diyede korkut birde, oldumu hoca, bumu din, kişiye göre din olurmu? olur, o dokdura sen illa mesaideki iş günü iki saatte bir namaaz kilcan, soyuncan düküncen hijyeni birakkcan, abdest alcan dersen, ne olur, buna başka bir farz başka bir kural lazim degilmi haaa
şefaat varmi kimler şefaat edebilir
Amca bak, senin de bir amcan var onunda oglu var, ve sen inşaat melzemesi satiyon, bazi mallara %40 kar koydun, bazilarina %50 ve sana glen bir adam dediki, ben senin Amcanin oglunun arkideşiyin, bana biraz indirim yap, ben fakirin yada falan filan, biraz indirime ihtiyacim var dedi. sen amcan ile iyisin, o yegeninide seviyon, bu adama indirim yapmazmisin hadi senden %20 kar aliveren deyipde 5 ise fiyati 3 e sana olur demezmisin, ayricalik varmi var, şefaat varmi var, kimin hürmetine, o yegeninin hürmetine o kardeşe indirim yaparmisin? yaparsin degilmi, ya kainati okuyun diyon size kardeş, dogal seleksiyona bakin, allah aşkina kör kör yaşamayin yaw. ve dmek olurki peygamberlden kurtulmuş bazi evliyalra allah dostlaerinda allah şefaat yetksi vermişdir işde onlarin hatrina bazilrini affeden onlarinhatrina yagmur kar yagar işde fakirler doyar bir bela musibet kalkar nitekim muhammed yagmur duasini cikmadimi,onun hatirina gökden gök boşaliraasina yaginca "estagisu" demedimi, üstümüze degil etrafimiza yag demedimi muahmmed, bunlari nasil unuttunuz onlarin hatirna yagmur kar yagar.
iktisad meselesinde (Yetiş, Meded Ya Mehdi VAKFI):
Allah in, bir ekmek için en az yüz tane bugday yaratmasi lazim, bir başakdan ekmek cikmaz, belki üc başakdan bir adet semel cöregi cikabilir, amma sen diyebilirsinki "Allah bizi niye düşünmemişde, bunu bukadar kücük yapmiş, hani bunu ekmek yapabilcegimiz büyüklükde yaratsaydi diyelim degilmi, yani hatta kabak gibi olsaydi, bir bugdaydan iki ekmek ciksaydi degilmi, amma degil, Allah erinmiyor üşenmiyor bir ekmek için 100 tane bugday yaratiyor, bunun herbirini özene bezene, herbirinden haberdar herbirinin üstüne imzasini atiyor, birde bu ahmet ici, şu mehmet için diye birde adres yaziyor, ayni mektup yazar gibi. Allahim niye bu kadar kendini yoruyon, şunu testi gibi yap, bu kadar ugraşma desek olmazmi, bizemi taltif, bugdayami, yoksa bunun bir sebebimi var, biraz tefekkür edin aranizda cevaplar verin baken, ben duyan sonra ben devam ederin.
iktisad meselesine gelince :
1 saaat 60 dakika 1 dakika 60 saniye yine insanda iki el var, her eli beşe bölmüş Allah, iki elde 10 parmak var saniyeler, dakikayi tamamlar, dakikalar saati saatler günü, günler ayi, aylar seneyi, öyle olunca herkesden yöresinin en kücük birimi olan kuruş veya lirasi fona aylik olarak kesilcek, kişisine göre degil, sadece 1 kuruş, her bölgenin kendi kuruşu ayni degil degilmi? amerikanin bir kuruşu ile türkiyenin bir kuruşu ayni degil degilmi. bak el bazinda bakinca el bir dedigimiz el büyük parca, bütün 1, sonra eli beşe bölmüş ve birisinede parmak demiş, ikinci boyutta bir, Allah onun birinide parmgida üce bölmüş, onun birinede bogum diyoz degilmi, amma ben diyonki herkesden bir kuruş alinca, almandan 1 cent, amerikandan dolar bazinda kuruş neyse onu alcak, ingilizden yine kuruşu neyse, yani en kücük birimi neyse onu alcaklar, ve bu dünyada toplanacak, ve bu bütün insanlik için harcanacak bu kadar .fonun ismi Raşidi fonu koncak bunun, ve o fona, amerika amerika için, türk türk için degil hayir, bütün dünya için toplancak, en mühim, en önce neyse, ona harcancak, ondan sonraki ikinci önemli, yani şimdi yunan batarken o porayi topladik amma, almanyadaki cöp kamyonu bozulunca ona harcarsak, yunan batar degilmi, yani en mühim neresi oraya ya harcancak, o kamyonu belediyede alabilir, zekat vergi fonundan alabilir, bu fon bütün acil durumlar için harcancak. yetiş vakfi olcak Raşid yetiş vakfi, meded vakfi, meded ya raşit vakfi, ve simurg bizleriz, ve bizler hepimiz mehdi cemaatiyiz, mehdi yetiş diyenler için, meded vakfi olcak, mehdinin babasindan kalan milyonlari yok kine yetişsin allahdan da öyle mucize yagmur gibi yagmaz, amma bizler simurg olursak, mehdi bizler oluruz, ve yardima ihtiyaci olan, meded dedimi, bizde yetişiriz Allahin izini ile, bizden meded isteyenlere yetişcek.
karoglanin iktisad Tezi 23.01.2017
BAŞKANLIK MESELESi
Zaraya itafen
Seni belki şöyle yeniden ikna edebilirimve belki geri döndürebilirim aglama kizma üzülme kaşigina ne cikdiysa ona razi ol, ve düşünkü muhammed hayatta ve sen onu ziyarete gittin, bu sana ömründe bir defa verilcek, ve sen vardinki, muhammed tuvaleten cikarken vardin, gördün onu, ve dakikan doldu, seni ordan aldilar geri gönderdiler, ve sen hayir olmaz ben onu Hz Ayşe ile şakalaşirkende görmek istiyonmu diyecen , yahut iki kelmie bir konuşsaydimmi diyecen düşün ekmek tüp kuyrugu konuşmaya vakit yok tüpünü alan yaylancak ne cikdi nasibine, o cikdi amma, veysel Karani gititi bulamadi, vardi desek, varamadi, bazisina düşen, düşün ki muhammedin WC cami acik, ve yukardan ucakla geciyor bazilari, ve birde dürbünle onu fokuslamişlar, ve baka baka, onun tuvalette nasil oturarak hacet ettigini gördüler, ve bu da bir nasip, ne, cünkü muahmmed oturarak yapardi hacetini dememize canli şahiterolacak onlarda, onlarada o nasip olmuş demezmisin, yoksa oldumu bu geldimde ne gördüm ya, bu adamin cictoginami bakicaz bakmya geldik yaw diyecen, yani tefekkürün güzel olursa, meyvada güzel olur, belki seni teselli edebilmişimdir, o senmiydin sorasim var, sen geldinede sana neyim nasip oldu diye sorasim geldi şimdi. ya yorgan giti kavga bitti kavgasina denk gelseydin ne olcakdi.
------
Burdaki bizim gittigimiz Diyanet Camisinde bir zamanlar kuran okunuyor, ve ayet geldi secde ayetine, ve okundu gecdi, hoca demiyor, o ayet secde ayetiydi, haydi kalkin tilavet secdesi yapilcak, ben kizdim söyledim , sonra yaptik oturduk, okuyan kurani basdan aldi ayni ayeti tekarar okudu allahu alem, hoca yine demiyor haydi bir defa daha secde yapilcak, ben yine kizdim dedim, hoca da cevap veriyor bir kac defa okununca bir defa yapmak yeterlidir diye. ve cemaat onun agzi ile ikinci secdeyi yapmadi, benim lafim orda köpöek osuruguna döndü. o gün bugündür camiyede gitmiyon.
bunu şu misal ile izah edelim :
Sen bir işcisin ve gün icinde susadin, su bulamadin yada, su icme imkanin o an yok,bu misli su icmekde diyebilirsin yahut idrarini yapmak için tuvalate gitmekde diyebilirsin, ve tuttun kendini ve gün gecdi akşam oldu, ve işden cikdin, imkanin var artik, bir bardak su icen dedin, ve bir bardak su icdin,suya kandin, canin ikinci bardagi almiyor cünkü susuzlugun gitti birbardak soguk suyla, amm velakin, sen bir gün icinde sadece bir bir bardak su icimiş oldun, halbuki bilim adamlari diyorki, gün icinde 1,5 yada 3 litre su icmeniz lazim, vücudun ve böbreklerinin ihtiyaci var. ve sen, bu bir bardak su, bugün böyle, yarin böyle, aynen camaşir makinasindaki, hani tasarruf modu vardir, az camaşir atinca suyuda yarisini alsin diye bir dügme vardir bazi makinelerde. işde sen hep yarim yarim su yikatirken, camişirlar temiz olmuyor, yahut böbrek, hergün bir bardak suyla iş görünce böbrek zarar görmeye başlar, halbuki senin vücudunun 1,5 ila 3 litre suya ihtiyaci var, o da en az 6 bardak su eder günde, en azindan yani, yine camaşirlarini israf olmayan ne kadar cok su ile yikarsan, o kadar temiz olur, cünkü yika birinci su kirliyi az beklet birdaha yika, su yine kirli akcakdir, cünkü kir islaninca koyuvcercekdir, öyle olunca bilim adamlari bunu ayarlamiş diyor bir makina 6 kilo camaşir alinca, bilmem 10 litrede su alcak diyor, amma sen ona 5 litre su katarsan bu sefer o camaşirlar tam temiz yikanmamiş oluyor, yine herkesin agiz tadi farkli, sen ki 1 kesme şeker li cay icersin, digeri 3 lü beriki tek katar berikiside hic katmadan icebilir, agiz tadi farkli, öyle olunca tilavet secdesi gibi bazi meselelerde, bir defa okuyuvermek yapivermek ikincinin hükmünü sakit etmez azizim.
Zaman Karanlik vaktinemi gidiyor aydinlikmi meselesi
Evet Yol kiyametin sabahina dogruysa, artik gece vakti, amma karanlikmi aydinlikmi meselesini kisa öz cevap, eger lamban ve elektrigin ve ateşin varsa, senin için gecede karanlikda kalmak diye birşey olmaz, yani gecende, gecede olsa aydinlikdir, amma lamban yoksa, karanlikda kalirsin, ve o lambalar ise, allah semaya lambalar asmiş onlar, aziz ve mukarreb kimselerin ruhunun aydinligi, ve senin bir alimin, mehdin ve peygamberin varsa, Allahada inaniyorsan, karanlikda kalmazsin, amma lambaya ve o alime peygambere ve Allaha sirtini dönersen, karanlikda kalacagin kesin.
-------------
kader bahsi
Allah eger herkese rolleri dagittiysa o zaman onlara birde ceza verme hakki yokdur diyorsun
Yani rolleri o verdiyse o zaman neden suc işledin, günah işledin diye soramaz diyorsunya,
mesala Allah miknatisi yaratti amma, insana miknatislaşmak diye birsifat ve kural koydu, yani cekici cezbedici, yine koyunu yaratti amma, koyunlaşmak insanin sifati halinde yine, köpegi yaratti, köpekleşmek insanin sifati, şimdi insana tercih hakki da verdi, dileyen köpekleşir, dileyen koyunlaşir, dileyen camizlaşir, yani camiza verilcek ecir, camiza verilenden olur, yine köpkleşene verilcek, cennet kapisinin dişindan havlamak kalir, yani sonra koyuna cennete girmek, yiyip etin kanin olmak kalir, sen sec ister cenente girmeyi sec, istersen köpek gibi dişarda kalmayi, köpek olupda birde benide yesin cennete koysun dersen, varmi öyleleri var, onlarida China lilar yiyor icine koyuyur. o zaman ceza niyeymiş anladinmi amcaaaa. yine koyunluk meselesine gelince, sen kimin koyunu oldun, peygamberin koyunumu, salabenin koyunumu bir bak önce, seni güden kim, yine kafirin koyunu olduysan, kafir de seni kesip yiyecek, ve sen kafir bir beden olcaksin demekdir.
Eger koyunlaşdiysan yenip, bende, sende, onda, can, ve ahmet mehmet olmak, cente girmek var . ve sen köpek olupda benide cennete koysunlar dersen kitmir gibi, China lilar onuda kesip yiyor cennetine koyuyar, o da artik chinli biri oluyor, ve sen düşün ceza ne, sevap ne, cennet ne, cehennem ne, neresi, sonra birde koyun olduysan kimin koyunu oldun ona bak , T amcaninmi , yoksa muhammedinmi,yoksa slabeninmi, hani bir gavura koyun olduysan, o da kescek yiyecek seni, ve sen bir gavurun bedeni olup, onun, allahi inkar etmesinde yardimci olcaksin, peki durum nedir o zaman, cennet cehenem ne anladinmi amca.
-------
Allah yeter bahsine gelince
Cübbeli demişki "Allah ete kemige büründü, mahmut diye göründü" deyince
ona karşi ayet hadis yazip itiraz eden dangilere atfen
Tutup bazı kullarını, O'nun bir parçası saydılar. Bu insanların nankörlüğü gerçekten çok açık.
(Zuhruf 43/15)
“Allah, Meryem oğlu Mesih’tir” diyenler, kâfir olmuşlardır. Oysa Mesih şöyle demişti: “Ey İsrail oğulları, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah’a kul olun. Kim Allah’a ortak oluşturursa Allah ona cenneti yasak (haram) eder. Onun gideceği yer cehennemdir. Yanlış yapanın yardımcısı olmaz.” (Maide 5/72)
Ey prof. yada ögretmen amca, bize RIZKI veren Allahdir diye iman ettikmi? etik. tamam peki sen nerde calişiyorsan, eger ögretmensen, devlettenalcan maaşi, işciysen patronundan ay sonu aylik aldin, peki o zaman hani rizki veren Allah di? lan dangil sen parayi kimden aldin, ayligi kimden aldin, eger senin patron yada Tc amca Allahsa, rizik veren o olunca, haydi bende, o da, buda gidelim, bizde ona tapinip biraz para istiyelim, sana verdiya bizede veriri belki tapinir para isteriz, yok o Allah degilse o zaman Rizki veren kim, sen o verdi demiyormusun sana aylgi, kim verdi, hani allah kim? nerede o zaman, rizki veren Allah sa patron kim ha?
Allah sana rizki patronun eliyle veriyorsa, allah kim patron aracimi, şu aracinin eline üc beş kuruş verlimde bizi sirattanda gecirivesin o ziman, yani kim Allah, Allah dünyada nasil tecelli eder, ete kemige bürünüp, dün sana aylik veren patrondami oydu, hani mahmut olmazdi, peki senin ayligi veren oysa, bak ete kemige bürünüp sana patron olmuş degilmi. iriraz etme buna aklin varsa, bir daha düşün, cevabi bulunca haber et bana tamammi.
------
Microsot Bili Geats amca bilgisayarin yazilimini bulmuş, sonra internet denen şey icad oldu, ve akil var, akil var, sen bilgisayarda sadece yazip ciziyon, amma yaptigin işlemleri yapacak yazilimi ve sistemi oluşsturan bill amca, ve senin akili ile onunkini karşilaştirinca, yani kapazite meselesi, onun kapazite, onun aklinin kapazitesi ile seinkini karşilaştirinca, yanisadece amcanin yaptigi yazilimdaki bir yazilimin geliştirilmiş internet sistemi olan google amcanin bile bilmedigi birşey kalmadi nerdeyse, öyle olunca onun yaptigi bile biliyorsa, bir de onu yapanin aklinin kapezitesini düşün, ve ona soru sor baken, neleri biliyor degilmi. yani birde onun aklini yaratan Allahin aklini ve ilmini düşün, yani
kapazite meselesi, yine ayni, parmak bütün olarak bir birli, amma elin de 5 parcasindan birisinede parmak diyoruz, o da kendince digerlerinden büyük, amma el daha büyük, ve beş parmak eli oluşturuyor, yine el kola bagli, el kolun bir parcasi, kol ise elden daha büyük, kol ise bedene bagli, beden koldan da büyük,..... yani kapazite, seninki kime göre büyük, onunki kime göre kücük, yani gözdeki kirpiklerin tümüne, kirpik diyoz, sag göz, sol göz kirpikleri, amma her bir kirpikde bir birim degilmi ,... sormak lazim. ölye olunca kirpikde bir bütün kendi capinda o da bir birim, ve büyüklük taşiyor onun kapziteside ona göre.
----
Mesala bir kurali koyanda o kurala zaman zaman, hataen veya başka bir sebebden dolayi uymayabilir. cünkü mesala kirmizida dur var amma, zaman olduki arkadan freni kopmuş bir TIR geliyor, cekilmeszsen seni bicecek, o anda kacmak için, stop hududunu cignemesi lazim, arka aynaya bakdiki şoför kac kac diye bagiriyor, ve cigendi gecdi stop lmabasini degilmi,yani kurali ve siniri, yani öyle olunca kuralai cignemek bazen bilmediginden degil, bile bile cignemek zorunda kalabilir, günahda böyledir, bazi günahlara insan bilerek girmek durmunda kalbilir degilmi.
Tanriyi kiyamete veya hata yapmaya zorlama hikayeside budur. ilkokuldaki "deve cüce" oyunu gibi, ögretmenin cocuklardan hangisinin otamatik pilota baglandigini bulup, oyundan cikmaya zorlamasi, kim daha uyanik secme oyunu gibi. o aalimmi, ben bu alimide yenerin, şu aalimmi, onuda yenerin hikayesi, ve Hz.isa mi isa yida, musamiß musayida yeneriz hikayesi, ve tanriyi zorlama hikayesi. Halbuki o Deve cüpce oyununda o cocugun yanilmasi, cüce deyince oturulcagini, deve deyince kalkilcagini bilmediginden degil, hepsi biliyor amma, o hata yapmaya zorlandndigi için, bir an akli eski bilgide kaldi, eski sende kaldi, ve otamatik pilot bedeni ile beyni arasindanki komut uyarisini kaybetti, yani yoksa cüce degince oturulcak, deve deyince kalkilcak bütün cocuklar bilir, oyundan cikanda bilir, o kazananda, sadece burda kazanan, en fazla reaksiyon kuvvetine sahip cocugu secmek, yoksa en akilliyi degil, ve günah ve haram meseleside, altin cocugu, altin insani bulmak degil en usluyu bulmak degil yani.
---
Bir nesnenin bir hükmün bir agacin bir meyvanin bir ilacin bir aletin bir devletin, tek bir kimsenin tekeline binmesi cok tehlikeli bir durum, ve başkanlik sistemide aynen böyle, cünkü örnegin motor diye birşey icasd oldu ve bugün motro dnen icad sedece onu bulan fordlarin tekleinde olsaydi, o zaman, ne mercedes icad olurdu ne opel ne BMW ne ucak ne tren ne gemi, yine elmeyi allah sadece bir sülyeye verseydi ve elmayi herkes o sülaleden alcak olsaydi eger lazimsa o elme ihtiyacsa zman gelcek bir elme bin euro diyecek bir tke elmyi bin euroaya almak drumunda kalcakdik degilmi ve yine, ben senin şarkini dinledim ve bende yazmayi denedim, ve bende şarki yazdim, senin şarkindan esinlendim ve yazdim, şimdi bu esinlenme yasak haram olabilirmi, yani şarkici, o ilk şarki yazan söyleyen adama olsa, ondan başkasina, bu verilmez diye kural koysak, o öldümü kim yapcak bu işi, yani Allah bile elma cinsi yaratmiş, onlar yada binler ceşidi var, elmalardan esinlenip elmalar ceşidi, yine motoru birisi icad etti, ona bakan, opel, fiat, toyatada motor icad etti, onlarda bakdilar, bunun sistemi nedir diye, ve ögrendiler, ve onlarda kendi keşiflerini üstüne ekleyip, yeni motor gelişdirdiler, halbuki, motorun ana yapisi ayni, amma bu motoru başkasi yapamaz demek ne kadar cahillik degilmi, ceşitlilikde bereket var, bak yiyecek denen şey sadece ekmek olsaydi, başka ceşit olmasaydi, bizler musa ümmeti gibi Allah isyan ederdik, söyle rabbine de, bize sogan sarimsak versin derdik, yani öyle olunca ben de para ile satilan bir grafigin önizlemesine bakip, esinlenip, bundan kendi cikarabildigim ücretsiz örnegini yapiyorsam, bu satin alamayacak olanlara zekat fitre vermek gibi olur. herskes porsche alamaz, amma belki fiat tipo alir, reno 12 alabilir degilmi, ceşitte nasil bereket var degilmi. yani başkanlikda aynen bu sebebden yanliş, ben padişahin, ben asarin, ben keserin olabilirmi, ananizda benin babanizda benin demek gibi angutluk,
---oOo---
أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 28 Ocak 2017 Cumartesi
Original Kar © glan
(Kar©glanin 28 Ocak 2017 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ اللَّهُ الصَّمَدُ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ
Kul hüvellâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven ehad.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
De ki; O Allah bir tektir. Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varlıklar O'na muhtaç, fakat O, hiç bir şeye muhtaç değildir). Doğmadı ve doğurulmadı. O 'nun bir benzeri de olmadı.
Sadakallahul Aziym ihlas Suresi 1.2.3.4. ayet
---oOo---
Bize Nasr b. Ali El-Cehdamî rivayet etti. (Dedi ki): Bana babam rivayet etti. (Dedi ki): Bize Müsennâ rivayet etti. H. Band Muhammed b. Hatim de rivayet etti. (Dedi ki): Bize Abdurrahman b. Mehdi, Müsennâ b. Saîd’den, o da Katâde’den, o da Ebû Eyyûb’dan, o da Ebû Hureyre’den naklen rivayet etti. Ebû Hureyre, Resûlullah buyurdu demiş.
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
İbnu Hâtim’in hâdisinde ise Peygamber’den naklen ibaresi vardır: “Biriniz kardeşiyle kavga ederse yüzden kaçınsın! Çünkü Allah Âdem’i kendi suretinde yaratmıştır.”
buyurmuşlar. (Hadis-i Şerif , Sahih-i Müslim / 45- İyilik, Sile ve Âdâb Bahsi / 32- “Yüze Vurmanın Yasak Edilmesi” Babı-115)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
Birisi dedi 2 kere 2 dört eder dedi, bende itiraz edebilirim, hayir iki kere iki 20 eder, peki hangimiz dogruyuz, o dedi matamatikdeki iki tane ikiyi aldi, topladi, dedi dört etti, hani 5 nerede 20 nerede, bende cevap veririm derim ki, Allah insana iki tane el, iki tane de ayak verdi, ettimi iki tane ikili toplam dört ettimi etti. Amma Allah tek bir elide 5 e ayirmiş bir el beş parmak, 5 de öbürü, etti on, ve ayaklardada ayni sistem var,toplam 20 etti. sana göre iki kere iki ederken, ben iki kere ikinin 20 edeninide görebiliyorum, sen göremiyorsan itirazmi etmelisin yani, yahut ben bunu söylemesem, iki kere iki 20 etmiyormu olacak, yani olan birşey , sen bilmiyorsun diye yokmu olcak .
---------------
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يَسْأَلُونَكَ عَنِ الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ قُلْ فِيهِمَا إِثْمٌ كَبِيرٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَإِثْمُهُمَآ أَكْبَرُ مِن نَّفْعِهِمَا وَيَسْأَلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ قُلِ الْعَفْوَ كَذَلِكَ يُبيِّنُ اللّهُ لَكُمُ الآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَ
Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: “Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahirî) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür.” Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “İhtiyaçtan arta kalanı.” Allah, size âyetleri böyle açıklıyor ki düşünesiniz.
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 219. ayet
Sigara mekruh, icki haram, amma Allah kuranda ickinin de iyi tarafida vardir, fakat kötü tarafi cokdur dedi, öyle olunca, ilaclara cüzi miktar alkol katiyorlar, yani onunda faydali tarafindan faydalaniyoruz, bu haram olabilirmi yani, yine domu zeti haramken zaruretde domuz eti yemek, insana helalden de öte farz haline gelebilir. o zaman farz ne? yani yemese ölecek, eger yemezde ölürsen ah ma k ölümü ile ölmüş olursun, halbuki orada o durumda yemk sana farzdir bile. öyle olunca yasak ne günah?
mübah degil farzdir yaniyine allah bugdayin eksiyne alkole biraya dönecegi yasyi komasaydi o eksince alkol olmazdi o zman kurali koyan o iken onun bu koydugu kuralin bir sebiebi olmali onun alkol olmasina müsade ediyorsa onun allah katinda bikr sebei vasr dmek öylse ben o sebei bilmuiyorum diye alkol menu tamamen yasak ve zararlidir olabilirmi
-
Azrail İbrahim a.s'ın canını almaya geldiği vakit İbrahim a.s canini vermeye yanaşmadı dedi ki : Ben Allahu tealanın dostu değil miyim, dost dostun canını alır mı? Azrail bunu Allahu tealaya iletince, Allahu teala söyle ona : "Bende bir dostun durumuna şaşarım ki, dostuna kavuşmak istemiyor."
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lânfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O hâlde, kim tâğûtu tanımayıp Allah’a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 256. ayet
Bu meseleye nasip olursa bir dahki sohbetemizde devam edecegiz.
-----
Sirat Köprüsü - Sirat köprüsü denen bir köprünün olmadigini iddia edenler var - Ayet ve hadislerde sirat köprüsü hakkinda bilgi var mi?
Karoglan Hocanin bu konuyu izahi ve yorumu
Karoglanin Sırat Köprüsü ve Haşr Risalesi
22 Ocak 2017
SIRAT KÖPRÜSÜ Kuranda Gecmez yani köprü, olrak gecmez fakat SIRAT yol demekdir fatihada ihdinassiratel müstakim diye gecer dosdogru yol demekdir.
Daha öncelerdeki sesli vaazlarimizi takib edenler bu konudaki sesli izahimizi hatirlyacaklardir.
Bir agacin dikilmesindeki bütün gaye, o agacin meyva verip, meyvasina ulaşmak, ve meyvasini yiyip tadina bakmak icindir, yahut onunla doymak icindir.
insan denen soy agacinin sonucda daha olgun bir insan haline gelerek, yeni bilgilerin depolandigi ve bir ileriye insanligi taşimak, ve insan soyunun devam etmesi için, cocuk yapip üremeside, onun meyva vermesidir gaye.
öyle olunca insan yine öldükden sonra haşrolcak demekde, onun insan olcak elemetlerinin toplanip haşredilmesi demekdir. haşr mesala bir kadin anne hamile olunca, manavgattan mandalina malatyadan kayisi, diyarbakirdan karpuz geldi, o kadin yedi, ve bunlar dogacak cocugun elementlerinin bir kimsini meydana gertirdi. işde malatyanin topragida yine diyarbakirin topragida, bilmem nerenin topragi elementide saflaşdi, meyva sebze oldu, o bedende toplandi haşroldu, ve dogacak cocugun ilk halini oluşturdu demek olur. yani haşr işde yine amerikadan fistik amasyadanda elma gelir de,...... bütün elementler de o cocugun hamurunu katilipda cocuk denen meyva meydana gelir. işde SIRAT meselesine gelince
kildan ince deniyor ve cehennemin üstüne kurulcak , ordan gececek bütün insanlar deniyor. ve bazi alimler anne karnindaki cocgun o ilk halini ve anne karnini ,cocuk için cennet diye adlnadirmişlar. evet öyle calişcan derdi yok, fatura derdi yok, bütün lokmalar ona ulaşiyor, ve yine yedikleri onda haceti defiyede meydana getirmiyor cünkü cennette pislenme yokdur, yoksa cocuk kakasini anne karinda yapcak olsa, kendine yer kalmaz, bir yandan yer, bir yandan da pisler ve pislikler onu mikroplar onu daha dogmadan hasta edip öldürürdü, oysaki orda, yediklerinden bir kaka pislik oluşmaz, en saf halleridir onlarin, senin orda yedigin aldigin gidalar. bunuda böyle acikldikdan sonra, peki cocuk babadan
yani, rahman tabiatli erkekden, anneye gecebilmesi için, zeker denen ( erkegin Tensaül uzvu) köprüsü ile anne rahmine bir baglanti kurulur, ve o zeker sayesin de, insan tohumu, erkekden kadinin rahmine gecer, yani kildan incedir cünkü, erkek tenasül uzvunun ucunun deligi kildan bile ince bir delik, ve bu delikden gecerde anneye dahil olur degilmi ? daha bunu anlamamak için ahmak olmak lazim degilmi? ve hal böyle olunca sirat demek budur, peki bütün insanlik ondan gececek demek ise Allah ilk Hz Ademi yaratti, Hz Adem ilk defa havva ile cinsi münasebet edince, ilk damla, ilk cocuk ile, ondaki bütün insanilgi icinda barindiran ana cekirdek, ana tohum havvanin rahimine gecdi. Öyle olunca, Ademin
halveti o bütün insanlgin gecişini temsil eder, amma ve Allah kainatida kendi suretinde halketti ve fakat Hz Adem ile havvayida kainatin prototipi olarak halketti, öyle olunca büyük kainattan iki tane var, biriside Hz Adem gibi olan birde havva gibi olan, rahman gibi birde rahim gibi olan öyle olunca işde haşrde mahşerde ise o büyk kainat olan Hz Adem ile havvanin temsili olan kainattaki siratin kurulmasi, o ilk halvetin ve cenente veya cehennem cukuran düşmenin temsili olan kainatlar arasi gecişi temsil eder, yani bunu bugün bilim adamlari tespit etmişler ve Sem,adaki bazi sistlmer bazi sistmelerle buluşup karişip tekrar ayrişiyor diyorlar semada, öyle olunca işde kainattaki halleri kendi aslilerimizin kavuşmasi, dünydaki hali ise, proto tip kainatlrin buluşmasi, yani SIRAT burda erkegin yaraginin kadinin rahmine cocugu koymak için uzatilmasi, ve sonra ejakulation ve cocuk olacak tohumlarin gecişi, amma her insanda ancak bir tane veya iki tane tohumun gecmeyi başarmasi demek ise cennet o kadar ucuz ve kolay degil dememize sebeb oluyor. binlerce meni ve spermadan, bir tanesi yarişi kazanir,bazilari daha yari yolda, yada yolun sonunda, yada başinda, daha cehhennem cukuruna düşmekde, yani heder olup yolda yarişi kaybetmekdeler.
Risalenin sonu
Diyorlarki Bazi hocalar neymiş yaratilişda tek bir adem ve hava varmiş bunlarin cocuklarida iki iki dogmuşmuşda onunki berinikin ikizi evleniyormuşda yani enses ilişkiyi meşru etmeya calişiyorlar kardeşi kardeşle evlendiriyorlar bu uydurmadir diyorlar:
Bu konuya bizim getirdigimiz aciklama:
Tavugun götünden yumurta tek tek düşer degilmi, dokuz yumurtanin dokuzunu ayni günde yumurtlamaz degilmi? yumurtAlarin saysi dokuza tamam olunca, bu on gün de sürebilir, yirmi günde sürebilir, onmdan sonra tavuk kuluckaya yatar. Allah dileseydi de Tavugun götünden dokuz yumurtanin dokuzunu ayni anda cikarsaydi, hani yapamaz cikaramaz manasinda degil bu, bundan kasdimiz, Allah tavugun yumurtlamasina bir sistem ve kural koymuş, ve Tavgun götünde yumurtalar sira halinde,birinin ardina digeri degilmi,ve büyklükleri bir sonraki yumurta bir öndekiden biraz kücük, en olgun büyüklüge gelince, tavuk yumurtluyor ve dedik bunlar belli sayiya ulaşinca tavuk onlarin üstüne kurka yatip yumurtlarindan civci cikariyor ve düşünün bu yumurtlarin hepyi ayni günde yamurtlanamdi amma ama ayni tavuk ile horuzun dölledigi yumurtalar , ve kurk vakti bitince civicler cikdi yumurtlardan ve sekizi pilic oldu yani dişi yani tavuk olcak olanlar birisi de erkek cikdi, oda Tahtin yeni varisi ciftligin yeni horuzu olcak olan adam, ve zaman gecdi bunlar yetişdi, horuz ciftligin horuzu oldu, ve bu horuzda yine diger tavuklarin üstün cikip KARILIP soyun devami için yumurtalari döllüyecek, ve döllüyordurda, peki bunlarin zaten hepsi kardeşdi, ayni tavukla horuzun ürnüydüler, ne olduda bu horuz denen sapik kardeşlerini tikiyor, enses ilişki yapiyor mu diyecegiz, ve bizler böyle sapik bir ilişkiden olma yumurtalarimi yiyoruz, yani etimizde kanimizda bu enses sistemmi mevcut demek oluyor bu ? peki yani Hz Ademin sistemi ilk sitem, ve bunu bizim unutmamamiz, sonra bir durum olursa hatirlmamiz için, Allah, almiş gelmiş bunu taa gözümüzün icine sokarcasina, evimize ciftligimie koymuş. Amma iki kelime arapca ögrenipde tefsir yapmaya kalkan ahmak iki dangil hoca, bunu görmeyipde, kainati okumasini bilmeden, tefsri yapmaya kalkan bu trottel , işde ademin cocuklari enses ilişkimi yapti, allah bir adem yarattiysa, niye onlarcasini yaratamaasin der, inkar eder. lan dangil! bak Allah tavgun götünden bir günde yüz yumurtda dogurtabilirdi, amma yapmamiş, ve ona sistem koymuş her gün, veya iki güne bir tane yumurta olgun olup, dünya geliyor, digerleri icerde sirada, öyle olunca, Allah, dünyayi toptan yaratmaya ebet kadirdir, amma sen tavuga bak, ademin soyunuda neden öyle yapmiş anla işde.
Hz Lutun Kizlari ile Enses ilişki Meselesi
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَجَاءهُ قَوْمُهُ يُهْرَعُونَ إِلَيْهِ وَمِن قَبْلُ كَانُواْ يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ قَالَ يَا قَوْمِ هَؤُلاء بَنَاتِي هُنَّ أَطْهَرُ لَكُمْ فَاتَّقُواْ اللّهَ وَلاَ تُخْزُونِ فِي ضَيْفِي أَلَيْسَ مِنكُمْ رَجُلٌ رَّشِيدٌ
Ve câehu kavmuhu yuhraûne ileyhi ve min kablu kânû ya’melûnes seyyiât(seyyiâti), kâle yâ kavmi hâulâi benâtî hunne etharu lekum, fettekullâhe ve lâ tuhzûni fî dayfî, e leyse minkum raculun raşîdun.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Kavmi, (konuklarıyla çirkin ilişkide bulunmak üzere) ona doğru koşa koşa geldiler. Zaten onlar önceden de bu tür çirkin işleri yapıyorlardı. Lût, dedi ki: “Ey Kavmim! İşte kızlarım. Onlar(la nikâhlanmanız) sizin için daha temizdir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve konuklarıma karşı beni rezil etmeyin. İçinizde hiç aklı başında bir adam yok mu?”
Sadakallahul Aziym HUD Suresi 78. ayet
Diye meal vermişler bu ayete
Bir köyde Kentte veya bir ciftlikdebir tane damizlik dana vardir, bu Dana bu sene bir inegi döller, ondan sonra onun dölledigi inekden bir bizagi dogar, iki yaşina girince düve our,yani bakire inek demekdir, ve damazlik başka güzel dana yok ise, alip gelip o düveyide ona dölletenler olcakdir, cünkü damizlik semiz dana soyu, iyi ari irk odur. ve hani lut kizini sikdi diyorlardi ya, yani sen önce kainati oku, kainati okuyamayan adam, kalkmiş iki kelime arapca biliyon diye tefsir yapiyor. bak dangil trottel bu Dana kizi ilede ilişkiye giriyor, onun yaptgi sapiklik olmuyor, ama bugün sana yasak. yani domuz eti zaruret halinde helal oluyurda, Lut Zarurette kalinca, onami helal olmaycak dangil köpek.
Bu melsa tehrif edilmiş denilen Tevrat Nüshalarinda şu şekilde geciyormuş.
------------
ALINTI
Tevrat yaradılış 19. Bab: 1 İki melek akşamleyin Sodoma vardılar. Lut kentin kapısında oturuyordu. Onları görür görmez karşılamak için ayağa kalktı. Yere kapanarak,
2 "Efendilerim" dedi, "Kulunuzun evine buyurun. Ayaklarınızı yıkayın, geceyi bizde geçirin. Sonra erkenden kalkıp yolunuza devam edersiniz." Melekler, "Olmaz" dediler, "Geceyi kent meydanında geçireceğiz."
3 Ama Lut çok diretti. Sonunda onunla birlikte evine gittiler. Lut onlara yemek hazırladı, mayasız ekmek pişirdi. Yediler.
4 Onlar yatmadan, kentin erkekleri -Sodomun her mahallesinden genç yaşlı bütün erkekler- evi sardı.
5 Luta seslenerek, "Bu gece sana gelen adamlar nerede?" diye sordular, "Getir onları da yatalım."
6 Lut dışarı çıktı, arkasından kapıyı kapadı.
7 "Kardeşler, lütfen bu kötülüğü yapmayın" dedi,
8 "Erkek yüzü görmemiş iki kızım var. Size onları getireyim, ne isterseniz yapın. Yeter ki, bu adamlara dokunmayın. Çünkü onlar konuğumdur, çatımın altına geldiler."
9 Adamlar, "Çekil önümüzden!" diye karşılık verdiler, "Adam buraya dışardan geldi, şimdi yargıçlık taslıyor! Sana daha beterini yaparız." Lutu ite kaka kapıyı kırmaya davrandılar.
10 Ama içerdeki adamlar uzanıp Lutu evin içine, yanlarına aldılar ve kapıyı kapadılar.
11 Kapıya dayanan adamları, büyük küçük hepsini kör ettiler. Öyle ki, adamlar kapıyı bulamaz oldu.
12 İçerdeki iki adam Luta, "Senin burada başka kimin var?" diye sordular, "Oğullarını, kızlarını, damatlarını, kentte sana ait kim varsa hepsini dışarı çıkar.
13 Çünkü burayı yok edeceğiz. RAB bu halk hakkında birçok kötü suçlama duydu, kenti yok etmek için bizi gönderdi."
14 Lut dışarı çıktı ve kızlarıyla evlenecek olan adamlara, "Hemen buradan uzaklaşın!" dedi, "Çünkü RAB bu kenti yok etmek üzere." Ne var ki damat adayları onun şaka yaptığını sandılar.
15 Tan ağarırken melekler Luta, "Karınla iki kızını al, hemen buradan uzaklaş" diye üstelediler, "Yoksa kent cezasını bulurken sen de canından olursun."
16 Lut ağır davrandı, ama RAB ona acıdı. Adamlar Lutla karısının ve iki kızının elinden tutup onları kentin dışına çıkardılar.
17 Kent dışına çıkınca, adamlardan biri Luta, "Kaç, canını kurtar, arkana bakma" dedi, "Bu ovanın hiçbir yerinde durma. Dağa kaç, yoksa ölür gidersin."
18 Lut, "Aman, efendim!" diye karşılık verdi,
19 "Ben kulunuzdan hoşnut kaldınız, canımı kurtarmakla bana büyük iyilik yaptınız. Ama dağa kaçamam. Çünkü felaket bana yetişir, ölürüm.
20 İşte, şurada kaçabileceğim yakın bir kent var, küçücük bir kent. İzin verin, oraya kaçıp canımı kurtarayım. Zaten küçücük bir kent."
21 Adamlardan biri, "Peki, dileğini kabul ediyorum" dedi, "O kenti yıkmayacağım.
22 Çabuk ol, hemen kaç! Çünkü sen oraya varmadan bir şey yapamam." Bu yüzden o kente Soar adı verildi.
23 Lut Soara vardığında güneş doğmuştu.
24 RAB Sodom ve Gomoranın üzerine gökten ateşli kükürt yağdırdı.
25 Bu kentleri, bütün ovayı, oradaki insanların hepsini ve bütün bitkileri yok etti.
26 Ancak Lutun peşisıra gelen karısı dönüp geriye bakınca tuz kesildi.
27 İbrahim sabah erkenden kalkıp önceki gün RABbin huzurunda durduğu yere gitti.
28 Sodom ve Gomoraya ve bütün ovaya baktı. Yerden, tüten bir ocak gibi duman yükseliyordu.
29 Tanrı ovadaki kentleri yok ederken İbrahimi anımsamış ve Lutun yaşadığı kentleri yok ederken Lutu bu felaketin dışına çıkarmıştı.
30 Lut Soarda kalmaktan korkuyordu. Bu yüzden iki kızıyla kentten ayrılarak dağa yerleşti, onlarla birlikte bir mağarada yaşamaya başladı.
31 Büyük kızı küçüğüne, "Babamız yaşlı" dedi, "Dünya geleneklerine uygun biçimde burada bizimle yatabilecek bir erkek yok.
32 Gel, babamıza şarap içirelim, soyumuzu yaşatmak için onunla yatalım."
33 O gece babalarına şarap içirdiler. Büyük kız gidip babasıyla yattı. Ancak Lut yatıp kalktığının farkında değildi.
34 Ertesi gün büyük kız küçüğüne, "Dün gece babamla yattım" dedi, "Bu gece de ona şarap içirelim. Soyumuzu yaşatmak için sen de onunla yat."
35 O gece de babalarına şarap içirdiler ve küçük kız babasıyla yattı. Ama Lut yatıp kalktığının farkında değildi.
36 Böylece Lutun iki kızı da öz babalarından hamile kaldılar.
37 Büyük kız bir erkek çocuk doğurdu, ona Moav adını verdi. Moav bugünkü Moavlıların atasıdır.
38 Küçük kızın da bir oğlu oldu, adını Ben-Ammi koydu. O da bugünkü Ammonlular'ın atasıdır.
ALINTI SONU
-----------
MEHDiNIN MEZHEBLERi FIRKALAR DINLERi BiRLEŞTiRMESi
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"
Hz. Mehdi geldiginde dagilmiş olan dini toplayacak."
( Hadis-i Şerif )
yani hanefi maliki hanbeli,.. hiristiyan müslüman yahudi gibi dagilmiş olan dini toplayacak.
Hazret-i Mehdi gelince, doğru İslam bilgileri unutulmuş ve ortadan kalkmış olacak. Hazret-i Mehdi Ehl-i sünnet bilgilerini tazeleyeceği zaman, zaten İslam âlimi kalmamış olacak. Yani fıkıh ve tasavvuf âlimleri zaten kalmamış olacak. Dolayısıyla bu âlimler değil, ortalık mezhepsizlere kaldığı için, onlar Hazret-i Mehdi’ye karşı koyacaklar, feryat edecekler. Hazret-i Mehdi, âlimleri değil, bu türedileri zararsız hâle getirecektir.
Hazret-i İsa da, Hazret-i Mehdi gibi ictihad edecektir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Muhammed Parisa hazretleri, Fusul-i sitte kitabında, (İsa aleyhisselam gökten inip, İmam-ı a’zam Ebu Hanife’nin mezhebine uygun ictihad edecek, onun helal dediğine helal diyecek, haram dediğine haram diyecektir) buyuruyor. (3/17)
Hazret-i Mehdi, İslamiyet’i yayacak. Resulullah’ın sünnetlerini ortaya çıkaracak. Bid’at işlemeye ve bid’atleri Müslümanlık olarak yaymaya alışmış olan Medine’deki din adamı, Mehdi’nin sözlerine şaşıp, (Bu adam bizim dinimizi yok etmek istiyor) diyecek. Hazret-i Mehdi, bu din adamının öldürülmesini emredecektir. (1/255)
“İşte sizin ümmetiniz bir tek ümmettir ve Ben de sizin Rabbinizim; öyleyse benden korkup-sakının. Ancak onlar, işlerini kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde böldüler; her bir grup, kendi ellerinde olanla yetinip sevinmektedir.” (Mü'minun Suresi, 52-53) ayetlerinde Allah Müslümanların tek bir ümmet olduğunu, ancak daha sonra bazı kişilerin mezheplere, cemaatlere ayrılarak Kuran hükümlerini farklı farklı uyguladıklarını bildirir. Allah başka bir ayette bu kişilerin yaptıklarının büyük hata olduğunu, Kuran’da bildirilen hükümlerin dosdoğru uygulandığı tek bir din olması gerektiğini haber verir:
“O: "Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti (bir şeriat kıldı). Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi. Allah, dilediğini buna seçer ve içten kendisine yöneleni hidayete erdirir.” (Şura Suresi, 13)
Mezhepleri birleştirme görevi ise Hz. Mehdi (a.s.)'a aittir. Hz. Mehdi (a.s.) içtihat etme (hükümleri usulüne uygun olarak Kuran ve hadislerden istifade ile ortaya koyma) ve hüküm vermeye en yetkili kişi olarak, "tüm mezhepleri kaldıracaktır". Zaten en büyük mezhep imamı olduğu için tüm diğer mezhepleri kaldırması gerekir. İslam tarihinin en büyük alimlerinden biri olan Muhyiddin Arabi "Fütühat-ül Mekkiye" isimli eserinde bu konuda şöyle bir bilgi vermiştir:
“... HZ. MEHDİ (a.s.), DİNİ PEYGAMBER'İN ZAMANINDA OLDUĞU GİBİ AYNEN UYGULAYACAK. YERYÜZÜNDE MEZHEPLERİ KALDIRACAK. HALİS HAKİKİ DİNDEN BAŞKA HİÇBİR MEZHEP KALMAYACAK.” (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 186-187)
Hüseyin Hilmi Işık ise, Saadet-i Ebediye adlı eserinde Hz. Mehdi (a.s.)'ın bu özelliğini şöyle aktarmıştır:
“HAZRET-İ MEHDİ (A.S.), AHİR ZAMANDA DÜNYAYA GELECEKTİR. Resulullah Efendimiz (s.a.v.)’in soyundan olacaktır. İsa Aleyhisselam'la buluşacak, MEZHEPLERİ KALDIRACAK, YALNIZ ONUN MEZHEBİ KALACAK.” (H. Hilmi Işık, Saadeti Ebediye, s. 35)
Hadislerden anlaşıldığı gibi Hz. Mehdi (a.s.) Allah’a iman eden, aynı Peygambere biat etmiş, aynı Kitap’a inanan, aynı kıbleye dönen Müslümanlar arasındaki mezhep çatışmalarını durduracak, olayları kör bir kavgaya dönüştüren öfke dolu bir ortam yerine, kardeşliği tesis edecek itidalli ve sevgi dolu bir ortam oluşturacaktır.
Bak amca sana şöyle izah eden, bir daha bir daha düşün öyle konuş. bu interneteki sayfalarin ismini yani domain ve sayfa alanini satan şirketlere hosting denir. ve hostingin internete bagli sitemi ve bilgisayari vardir, ondaki mesela bilmem 5 GB alani san sataryani kiralarsin internet sayfasi yapmak için, o hadi tamam, adam evine şirketine bilgisayar kurmuş, onu calişdiriyor, masraf yapmiş anladik, o calişarak ve caliştirarak kazaniyor, amma bu şirketler öyle bir sistem daha icad etmişler, onun ismine "Reseller" hesabi denir, sen ondaki bilgisayrin birini kiralarsin, sonra ondaki alanlari bölersin üce beşe, satarsin adamlara, elin yorulmadi kolun yorulmadi, bilgisayar masrafida yapmadin, kiraladin, pazardaki sogani aldin sattin, bundan para kazndin, bu harammi oldu şimdi sana? Para kazanmak için illa alnin kicinmi mi terlemsi lazim, zaman degişdi usta, bir bak, Allah faizi yasak etmekle ne murad etti, şu daha önce anlattigimiz neshetme meselesini hatirla, ve biz dedikki kurandaki nesh meselesini şununla kiyas et ve cocuk iki yaşina kadar annesini emer, ondan sonra o cocuga annesini emmek nesholur, ama ikinci bir cocuk dogurunca kadin, o cocuk için yine iki yaşin kadar serbest, ama yemek yemeye başlayinca emmek nesholuyor, ondan sonrasi artik se xue le ilişkiye giriyor emmek vasfi. demekki duruma göre nesh ayetleri oldugunu unutma, nesh ne işe yarar bilirmisin,mesela dün en iyi bilgisayaryazilim sistemi windows XP idi, bugün micorosft dedi artik biz XP yi desktelemiyoz, artik o gündemden düşdü, yani onu neshettik, artik wiondows 10 var, alirsan destekleriz, yoksa XP artik kullanilamaz gibi bir durum, yani neshetik biz onu diyor, nesh nedir, UPDATE yapilmaycak yani yeni sistmelere uygun degil artik o onun sistmi demek yani. yine misal araba tekerleklerindeki cant büyüklügü farki, eski minübüslerin canti bile 13 cantken, bu gün takside 17 li cant var, artik minubüse 13 lü cant olurmu, onun devri kalkdi, nesholdu, yani artik sen kiyas et, faiz hakkinda nesh varmidir ara bul.
amca bak dün makarna diye birşey yokdu, senelr gecdi makarna icad oldu, yine kek diye birşey icad oldu, lastik diye, araba diye, bilmem cep telefonu diye birşeyler icad oldu, biz herşeyi eskiler bilmiş bulmuş aciklamasi ile, biz sadec onlarin bilip bulduklairni aliriz, onlara uyariz, biz kek yemeyiz makarna yemeyiz, arabayada binmeyiz dieiblirmisin amca, muhammed vaktinde araba yokdu, bunu sonraki iansanlar buldu keşfetti, öyleyse dini bilmem iki hoca Hanbeli Maliki anladi, bunlar toplandi karar verdi diye, bana yatmakmi düşcek, ben yatip onlar bilir diye mi davrancan, bu ahmaklik senelerdir yillardir yapiliyor, islam ve müslümanlar ondan geri kaldi, adam aradi calişdi arabayi buldu, calişdi, ucagi buldu, calşdi bilgisayari buldu, sen daha hanbeli dedi maliki dedi corap a mes şöyle olur de, bilmem kulaga mes böyle olur bunlarla oyalan dur.
maliki kim hanbeli kim lan DAN GiL hanbeli anladida; ben agutmUyun kurani sünneti anlayamayacak; amma sen anlayayamayan angutsan onu bilemem.
Kişiye Özel dinmi Olur diyen ahmaklara cevabim
Muhamede sorulunca her ashabina ayni cevabi vermedi, bedevi geldi ona başka dedi, ali geldi ona başka dedi, kişiye özel durumlar vardir, mesela herşeye 24 lü vida 24lü anahtar olmaz, bazi vidalar 1 li bazilari 1 3lü bazilari 50 lilidir, herşeye ayni vida uyarmi amca, tabiki kişiye göre farkli durumlar var, o görüşünde yanliş amca, onun bunun dini ne demek, mesela adam ameliyat dokdoru, her iki saati ameliyatta geciyor, akşama kadar onu kes bunu bic, sen bu adama, soyun dükün abdest al namaz kil, sonra ameliyata devam, aradan iki saat daha gecmeden ameliyatin ortasinda, vakit cikiyor, haydi namaza, soyun amelyiati yarida birak namaz kil, niye cünkü namaz farz len, farzi terkedersen Allahda seni keser seni bicer ve cehennemine atar diyede korkut birde, oldumu hoca, bumu din, kişiye göre din olurmu? olur, o dokdura sen illa mesaideki iş günü iki saatte bir namaaz kilcan, soyuncan düküncen hijyeni birakkcan, abdest alcan dersen, ne olur, buna başka bir farz başka bir kural lazim degilmi haaa
şefaat varmi kimler şefaat edebilir
Amca bak, senin de bir amcan var onunda oglu var, ve sen inşaat melzemesi satiyon, bazi mallara %40 kar koydun, bazilarina %50 ve sana glen bir adam dediki, ben senin Amcanin oglunun arkideşiyin, bana biraz indirim yap, ben fakirin yada falan filan, biraz indirime ihtiyacim var dedi. sen amcan ile iyisin, o yegeninide seviyon, bu adama indirim yapmazmisin hadi senden %20 kar aliveren deyipde 5 ise fiyati 3 e sana olur demezmisin, ayricalik varmi var, şefaat varmi var, kimin hürmetine, o yegeninin hürmetine o kardeşe indirim yaparmisin? yaparsin degilmi, ya kainati okuyun diyon size kardeş, dogal seleksiyona bakin, allah aşkina kör kör yaşamayin yaw. ve dmek olurki peygamberlden kurtulmuş bazi evliyalra allah dostlaerinda allah şefaat yetksi vermişdir işde onlarin hatrina bazilrini affeden onlarinhatrina yagmur kar yagar işde fakirler doyar bir bela musibet kalkar nitekim muhammed yagmur duasini cikmadimi,onun hatirina gökden gök boşaliraasina yaginca "estagisu" demedimi, üstümüze degil etrafimiza yag demedimi muahmmed, bunlari nasil unuttunuz onlarin hatirna yagmur kar yagar.
iktisad meselesinde (Yetiş, Meded Ya Mehdi VAKFI):
Allah in, bir ekmek için en az yüz tane bugday yaratmasi lazim, bir başakdan ekmek cikmaz, belki üc başakdan bir adet semel cöregi cikabilir, amma sen diyebilirsinki "Allah bizi niye düşünmemişde, bunu bukadar kücük yapmiş, hani bunu ekmek yapabilcegimiz büyüklükde yaratsaydi diyelim degilmi, yani hatta kabak gibi olsaydi, bir bugdaydan iki ekmek ciksaydi degilmi, amma degil, Allah erinmiyor üşenmiyor bir ekmek için 100 tane bugday yaratiyor, bunun herbirini özene bezene, herbirinden haberdar herbirinin üstüne imzasini atiyor, birde bu ahmet ici, şu mehmet için diye birde adres yaziyor, ayni mektup yazar gibi. Allahim niye bu kadar kendini yoruyon, şunu testi gibi yap, bu kadar ugraşma desek olmazmi, bizemi taltif, bugdayami, yoksa bunun bir sebebimi var, biraz tefekkür edin aranizda cevaplar verin baken, ben duyan sonra ben devam ederin.
iktisad meselesine gelince :
1 saaat 60 dakika 1 dakika 60 saniye yine insanda iki el var, her eli beşe bölmüş Allah, iki elde 10 parmak var saniyeler, dakikayi tamamlar, dakikalar saati saatler günü, günler ayi, aylar seneyi, öyle olunca herkesden yöresinin en kücük birimi olan kuruş veya lirasi fona aylik olarak kesilcek, kişisine göre degil, sadece 1 kuruş, her bölgenin kendi kuruşu ayni degil degilmi? amerikanin bir kuruşu ile türkiyenin bir kuruşu ayni degil degilmi. bak el bazinda bakinca el bir dedigimiz el büyük parca, bütün 1, sonra eli beşe bölmüş ve birisinede parmak demiş, ikinci boyutta bir, Allah onun birinide parmgida üce bölmüş, onun birinede bogum diyoz degilmi, amma ben diyonki herkesden bir kuruş alinca, almandan 1 cent, amerikandan dolar bazinda kuruş neyse onu alcak, ingilizden yine kuruşu neyse, yani en kücük birimi neyse onu alcaklar, ve bu dünyada toplanacak, ve bu bütün insanlik için harcanacak bu kadar .fonun ismi Raşidi fonu koncak bunun, ve o fona, amerika amerika için, türk türk için degil hayir, bütün dünya için toplancak, en mühim, en önce neyse, ona harcancak, ondan sonraki ikinci önemli, yani şimdi yunan batarken o porayi topladik amma, almanyadaki cöp kamyonu bozulunca ona harcarsak, yunan batar degilmi, yani en mühim neresi oraya ya harcancak, o kamyonu belediyede alabilir, zekat vergi fonundan alabilir, bu fon bütün acil durumlar için harcancak. yetiş vakfi olcak Raşid yetiş vakfi, meded vakfi, meded ya raşit vakfi, ve simurg bizleriz, ve bizler hepimiz mehdi cemaatiyiz, mehdi yetiş diyenler için, meded vakfi olcak, mehdinin babasindan kalan milyonlari yok kine yetişsin allahdan da öyle mucize yagmur gibi yagmaz, amma bizler simurg olursak, mehdi bizler oluruz, ve yardima ihtiyaci olan, meded dedimi, bizde yetişiriz Allahin izini ile, bizden meded isteyenlere yetişcek.
karoglanin iktisad Tezi 23.01.2017
BAŞKANLIK MESELESi
Zaraya itafen
Seni belki şöyle yeniden ikna edebilirimve belki geri döndürebilirim aglama kizma üzülme kaşigina ne cikdiysa ona razi ol, ve düşünkü muhammed hayatta ve sen onu ziyarete gittin, bu sana ömründe bir defa verilcek, ve sen vardinki, muhammed tuvaleten cikarken vardin, gördün onu, ve dakikan doldu, seni ordan aldilar geri gönderdiler, ve sen hayir olmaz ben onu Hz Ayşe ile şakalaşirkende görmek istiyonmu diyecen , yahut iki kelmie bir konuşsaydimmi diyecen düşün ekmek tüp kuyrugu konuşmaya vakit yok tüpünü alan yaylancak ne cikdi nasibine, o cikdi amma, veysel Karani gititi bulamadi, vardi desek, varamadi, bazisina düşen, düşün ki muhammedin WC cami acik, ve yukardan ucakla geciyor bazilari, ve birde dürbünle onu fokuslamişlar, ve baka baka, onun tuvalette nasil oturarak hacet ettigini gördüler, ve bu da bir nasip, ne, cünkü muahmmed oturarak yapardi hacetini dememize canli şahiterolacak onlarda, onlarada o nasip olmuş demezmisin, yoksa oldumu bu geldimde ne gördüm ya, bu adamin cictoginami bakicaz bakmya geldik yaw diyecen, yani tefekkürün güzel olursa, meyvada güzel olur, belki seni teselli edebilmişimdir, o senmiydin sorasim var, sen geldinede sana neyim nasip oldu diye sorasim geldi şimdi. ya yorgan giti kavga bitti kavgasina denk gelseydin ne olcakdi.
------
Burdaki bizim gittigimiz Diyanet Camisinde bir zamanlar kuran okunuyor, ve ayet geldi secde ayetine, ve okundu gecdi, hoca demiyor, o ayet secde ayetiydi, haydi kalkin tilavet secdesi yapilcak, ben kizdim söyledim , sonra yaptik oturduk, okuyan kurani basdan aldi ayni ayeti tekarar okudu allahu alem, hoca yine demiyor haydi bir defa daha secde yapilcak, ben yine kizdim dedim, hoca da cevap veriyor bir kac defa okununca bir defa yapmak yeterlidir diye. ve cemaat onun agzi ile ikinci secdeyi yapmadi, benim lafim orda köpöek osuruguna döndü. o gün bugündür camiyede gitmiyon.
bunu şu misal ile izah edelim :
Sen bir işcisin ve gün icinde susadin, su bulamadin yada, su icme imkanin o an yok,bu misli su icmekde diyebilirsin yahut idrarini yapmak için tuvalate gitmekde diyebilirsin, ve tuttun kendini ve gün gecdi akşam oldu, ve işden cikdin, imkanin var artik, bir bardak su icen dedin, ve bir bardak su icdin,suya kandin, canin ikinci bardagi almiyor cünkü susuzlugun gitti birbardak soguk suyla, amm velakin, sen bir gün icinde sadece bir bir bardak su icimiş oldun, halbuki bilim adamlari diyorki, gün icinde 1,5 yada 3 litre su icmeniz lazim, vücudun ve böbreklerinin ihtiyaci var. ve sen, bu bir bardak su, bugün böyle, yarin böyle, aynen camaşir makinasindaki, hani tasarruf modu vardir, az camaşir atinca suyuda yarisini alsin diye bir dügme vardir bazi makinelerde. işde sen hep yarim yarim su yikatirken, camişirlar temiz olmuyor, yahut böbrek, hergün bir bardak suyla iş görünce böbrek zarar görmeye başlar, halbuki senin vücudunun 1,5 ila 3 litre suya ihtiyaci var, o da en az 6 bardak su eder günde, en azindan yani, yine camaşirlarini israf olmayan ne kadar cok su ile yikarsan, o kadar temiz olur, cünkü yika birinci su kirliyi az beklet birdaha yika, su yine kirli akcakdir, cünkü kir islaninca koyuvcercekdir, öyle olunca bilim adamlari bunu ayarlamiş diyor bir makina 6 kilo camaşir alinca, bilmem 10 litrede su alcak diyor, amma sen ona 5 litre su katarsan bu sefer o camaşirlar tam temiz yikanmamiş oluyor, yine herkesin agiz tadi farkli, sen ki 1 kesme şeker li cay icersin, digeri 3 lü beriki tek katar berikiside hic katmadan icebilir, agiz tadi farkli, öyle olunca tilavet secdesi gibi bazi meselelerde, bir defa okuyuvermek yapivermek ikincinin hükmünü sakit etmez azizim.
Zaman Karanlik vaktinemi gidiyor aydinlikmi meselesi
Evet Yol kiyametin sabahina dogruysa, artik gece vakti, amma karanlikmi aydinlikmi meselesini kisa öz cevap, eger lamban ve elektrigin ve ateşin varsa, senin için gecede karanlikda kalmak diye birşey olmaz, yani gecende, gecede olsa aydinlikdir, amma lamban yoksa, karanlikda kalirsin, ve o lambalar ise, allah semaya lambalar asmiş onlar, aziz ve mukarreb kimselerin ruhunun aydinligi, ve senin bir alimin, mehdin ve peygamberin varsa, Allahada inaniyorsan, karanlikda kalmazsin, amma lambaya ve o alime peygambere ve Allaha sirtini dönersen, karanlikda kalacagin kesin.
-------------
kader bahsi
Allah eger herkese rolleri dagittiysa o zaman onlara birde ceza verme hakki yokdur diyorsun
Yani rolleri o verdiyse o zaman neden suc işledin, günah işledin diye soramaz diyorsunya,
mesala Allah miknatisi yaratti amma, insana miknatislaşmak diye birsifat ve kural koydu, yani cekici cezbedici, yine koyunu yaratti amma, koyunlaşmak insanin sifati halinde yine, köpegi yaratti, köpekleşmek insanin sifati, şimdi insana tercih hakki da verdi, dileyen köpekleşir, dileyen koyunlaşir, dileyen camizlaşir, yani camiza verilcek ecir, camiza verilenden olur, yine köpkleşene verilcek, cennet kapisinin dişindan havlamak kalir, yani sonra koyuna cennete girmek, yiyip etin kanin olmak kalir, sen sec ister cenente girmeyi sec, istersen köpek gibi dişarda kalmayi, köpek olupda birde benide yesin cennete koysun dersen, varmi öyleleri var, onlarida China lilar yiyor icine koyuyur. o zaman ceza niyeymiş anladinmi amcaaaa. yine koyunluk meselesine gelince, sen kimin koyunu oldun, peygamberin koyunumu, salabenin koyunumu bir bak önce, seni güden kim, yine kafirin koyunu olduysan, kafir de seni kesip yiyecek, ve sen kafir bir beden olcaksin demekdir.
Eger koyunlaşdiysan yenip, bende, sende, onda, can, ve ahmet mehmet olmak, cente girmek var . ve sen köpek olupda benide cennete koysunlar dersen kitmir gibi, China lilar onuda kesip yiyor cennetine koyuyar, o da artik chinli biri oluyor, ve sen düşün ceza ne, sevap ne, cennet ne, cehennem ne, neresi, sonra birde koyun olduysan kimin koyunu oldun ona bak , T amcaninmi , yoksa muhammedinmi,yoksa slabeninmi, hani bir gavura koyun olduysan, o da kescek yiyecek seni, ve sen bir gavurun bedeni olup, onun, allahi inkar etmesinde yardimci olcaksin, peki durum nedir o zaman, cennet cehenem ne anladinmi amca.
-------
Allah yeter bahsine gelince
Cübbeli demişki "Allah ete kemige büründü, mahmut diye göründü" deyince
ona karşi ayet hadis yazip itiraz eden dangilere atfen
Tutup bazı kullarını, O'nun bir parçası saydılar. Bu insanların nankörlüğü gerçekten çok açık.
(Zuhruf 43/15)
“Allah, Meryem oğlu Mesih’tir” diyenler, kâfir olmuşlardır. Oysa Mesih şöyle demişti: “Ey İsrail oğulları, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah’a kul olun. Kim Allah’a ortak oluşturursa Allah ona cenneti yasak (haram) eder. Onun gideceği yer cehennemdir. Yanlış yapanın yardımcısı olmaz.” (Maide 5/72)
Ey prof. yada ögretmen amca, bize RIZKI veren Allahdir diye iman ettikmi? etik. tamam peki sen nerde calişiyorsan, eger ögretmensen, devlettenalcan maaşi, işciysen patronundan ay sonu aylik aldin, peki o zaman hani rizki veren Allah di? lan dangil sen parayi kimden aldin, ayligi kimden aldin, eger senin patron yada Tc amca Allahsa, rizik veren o olunca, haydi bende, o da, buda gidelim, bizde ona tapinip biraz para istiyelim, sana verdiya bizede veriri belki tapinir para isteriz, yok o Allah degilse o zaman Rizki veren kim, sen o verdi demiyormusun sana aylgi, kim verdi, hani allah kim? nerede o zaman, rizki veren Allah sa patron kim ha?
Allah sana rizki patronun eliyle veriyorsa, allah kim patron aracimi, şu aracinin eline üc beş kuruş verlimde bizi sirattanda gecirivesin o ziman, yani kim Allah, Allah dünyada nasil tecelli eder, ete kemige bürünüp, dün sana aylik veren patrondami oydu, hani mahmut olmazdi, peki senin ayligi veren oysa, bak ete kemige bürünüp sana patron olmuş degilmi. iriraz etme buna aklin varsa, bir daha düşün, cevabi bulunca haber et bana tamammi.
------
Microsot Bili Geats amca bilgisayarin yazilimini bulmuş, sonra internet denen şey icad oldu, ve akil var, akil var, sen bilgisayarda sadece yazip ciziyon, amma yaptigin işlemleri yapacak yazilimi ve sistemi oluşsturan bill amca, ve senin akili ile onunkini karşilaştirinca, yani kapazite meselesi, onun kapazite, onun aklinin kapazitesi ile seinkini karşilaştirinca, yanisadece amcanin yaptigi yazilimdaki bir yazilimin geliştirilmiş internet sistemi olan google amcanin bile bilmedigi birşey kalmadi nerdeyse, öyle olunca onun yaptigi bile biliyorsa, bir de onu yapanin aklinin kapezitesini düşün, ve ona soru sor baken, neleri biliyor degilmi. yani birde onun aklini yaratan Allahin aklini ve ilmini düşün, yani
kapazite meselesi, yine ayni, parmak bütün olarak bir birli, amma elin de 5 parcasindan birisinede parmak diyoruz, o da kendince digerlerinden büyük, amma el daha büyük, ve beş parmak eli oluşturuyor, yine el kola bagli, el kolun bir parcasi, kol ise elden daha büyük, kol ise bedene bagli, beden koldan da büyük,..... yani kapazite, seninki kime göre büyük, onunki kime göre kücük, yani gözdeki kirpiklerin tümüne, kirpik diyoz, sag göz, sol göz kirpikleri, amma her bir kirpikde bir birim degilmi ,... sormak lazim. ölye olunca kirpikde bir bütün kendi capinda o da bir birim, ve büyüklük taşiyor onun kapziteside ona göre.
----
Mesala bir kurali koyanda o kurala zaman zaman, hataen veya başka bir sebebden dolayi uymayabilir. cünkü mesala kirmizida dur var amma, zaman olduki arkadan freni kopmuş bir TIR geliyor, cekilmeszsen seni bicecek, o anda kacmak için, stop hududunu cignemesi lazim, arka aynaya bakdiki şoför kac kac diye bagiriyor, ve cigendi gecdi stop lmabasini degilmi,yani kurali ve siniri, yani öyle olunca kuralai cignemek bazen bilmediginden degil, bile bile cignemek zorunda kalabilir, günahda böyledir, bazi günahlara insan bilerek girmek durmunda kalbilir degilmi.
Tanriyi kiyamete veya hata yapmaya zorlama hikayeside budur. ilkokuldaki "deve cüce" oyunu gibi, ögretmenin cocuklardan hangisinin otamatik pilota baglandigini bulup, oyundan cikmaya zorlamasi, kim daha uyanik secme oyunu gibi. o aalimmi, ben bu alimide yenerin, şu aalimmi, onuda yenerin hikayesi, ve Hz.isa mi isa yida, musamiß musayida yeneriz hikayesi, ve tanriyi zorlama hikayesi. Halbuki o Deve cüpce oyununda o cocugun yanilmasi, cüce deyince oturulcagini, deve deyince kalkilcagini bilmediginden degil, hepsi biliyor amma, o hata yapmaya zorlandndigi için, bir an akli eski bilgide kaldi, eski sende kaldi, ve otamatik pilot bedeni ile beyni arasindanki komut uyarisini kaybetti, yani yoksa cüce degince oturulcak, deve deyince kalkilcak bütün cocuklar bilir, oyundan cikanda bilir, o kazananda, sadece burda kazanan, en fazla reaksiyon kuvvetine sahip cocugu secmek, yoksa en akilliyi degil, ve günah ve haram meseleside, altin cocugu, altin insani bulmak degil en usluyu bulmak degil yani.
---
Bir nesnenin bir hükmün bir agacin bir meyvanin bir ilacin bir aletin bir devletin, tek bir kimsenin tekeline binmesi cok tehlikeli bir durum, ve başkanlik sistemide aynen böyle, cünkü örnegin motor diye birşey icasd oldu ve bugün motro dnen icad sedece onu bulan fordlarin tekleinde olsaydi, o zaman, ne mercedes icad olurdu ne opel ne BMW ne ucak ne tren ne gemi, yine elmeyi allah sadece bir sülyeye verseydi ve elmayi herkes o sülaleden alcak olsaydi eger lazimsa o elme ihtiyacsa zman gelcek bir elme bin euro diyecek bir tke elmyi bin euroaya almak drumunda kalcakdik degilmi ve yine, ben senin şarkini dinledim ve bende yazmayi denedim, ve bende şarki yazdim, senin şarkindan esinlendim ve yazdim, şimdi bu esinlenme yasak haram olabilirmi, yani şarkici, o ilk şarki yazan söyleyen adama olsa, ondan başkasina, bu verilmez diye kural koysak, o öldümü kim yapcak bu işi, yani Allah bile elma cinsi yaratmiş, onlar yada binler ceşidi var, elmalardan esinlenip elmalar ceşidi, yine motoru birisi icad etti, ona bakan, opel, fiat, toyatada motor icad etti, onlarda bakdilar, bunun sistemi nedir diye, ve ögrendiler, ve onlarda kendi keşiflerini üstüne ekleyip, yeni motor gelişdirdiler, halbuki, motorun ana yapisi ayni, amma bu motoru başkasi yapamaz demek ne kadar cahillik degilmi, ceşitlilikde bereket var, bak yiyecek denen şey sadece ekmek olsaydi, başka ceşit olmasaydi, bizler musa ümmeti gibi Allah isyan ederdik, söyle rabbine de, bize sogan sarimsak versin derdik, yani öyle olunca ben de para ile satilan bir grafigin önizlemesine bakip, esinlenip, bundan kendi cikarabildigim ücretsiz örnegini yapiyorsam, bu satin alamayacak olanlara zekat fitre vermek gibi olur. herskes porsche alamaz, amma belki fiat tipo alir, reno 12 alabilir degilmi, ceşitte nasil bereket var degilmi. yani başkanlikda aynen bu sebebden yanliş, ben padişahin, ben asarin, ben keserin olabilirmi, ananizda benin babanizda benin demek gibi angutluk,
---oOo---
أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 28 Ocak 2017 Cumartesi
Original Kar © glan
istiaze ve Besmele Zikiri
(Kar©glanin 25 Mart 2017 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
فَإِذَا قَرَأْتَ الْقُرْآنَ فَاسْتَعِذْ بِاللّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ
Fe izâ kara’tel kur’âne festeız billâhi mineş şeytânir racîm.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Kur’an okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allah’a sığının. (NAHL Suresi 98. ayet)
Sadakallahul Aziym NAHL Suresi 98. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِمَّا يَنزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّهِ إِنَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Ve immâ yenzeganneke mineş şeytâni nezgun festeiz billâh, innehu semîun alîm
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Eğer şeytandan bir kışkırtma seni dürterse, sana bir dürtü gelirse, hemen Allah’a sığın. Muhakkak ki O; işitendir, bilendir.
Sadakallahul Aziym A'RÂF Suresi 200. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يَسْأَلُونَكَ مَاذَا أُحِلَّ لَهُمْ قُلْ أُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُ وَمَا عَلَّمْتُم مِّنَ الْجَوَارِحِ مُكَلِّبِينَ تُعَلِّمُونَهُنَّ مِمَّا عَلَّمَكُمُ اللّهُ فَكُلُواْ مِمَّا أَمْسَكْنَ عَلَيْكُمْ وَاذْكُرُواْ اسْمَ اللّهِ عَلَيْهِ وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ سَرِيعُ الْحِسَابِ
Yes’elûneke mâzâ uhılle lehum kul uhılle lekumut (:::)âtu ve mâ allemtum minel cevârihi mukellibîne tuallimûnehunne mimmâ allemekumullâhu fe kulû mimmâ emsekne aleykum vezkurûsmallâhi aleyhi vettekûllâh(vettekûllâhe) innallâhe serîul hısâb.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Kendileri için nelerin helâl kılındığını sana soruyorlar; de ki: Bütün iyi ve temiz şeyler size helâl kılınmıştır. Allah'ın size öğrettiğinden öğretip avcı hale getirdiğiniz hayvanların sizin için yakaladıklarından da yeyin ve üzerine Allah'ın adını anın ( besmele çekin). Allah'tan korkun. Allah'ın hesabı pek çabuktur.
Sadakallahul Aziym MAİDE Suresi 4. ayet
---oOo---
Hz. Aişe h( r.a) anlatıyor:
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Sizden kim bir şey yerse "Bismillah ( Allah'ın adıyla)" desin. Bidayette söylemeyi unutmuşsa, sonunda şöyle söylesin: "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi ( başında da sonunda da Bismillah)."
( Hadis-i Şerif 3842)
Hz. Aişe ( r.a) anlatıyor:
"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm ( bir defasında) Ashabından altı kişiyle beraber yemek yiyordu. Bir bedevi gelerek ( hazır) yemeği iki lokmada ye( yip bitir)di. Resulullah aleyhissalâtu vesselâm: "Eğer bu ( müsafir) "Bismillah" deseydi, ( yemek) hepinize yeterdi. Öyleyse biriniz yemek yediği vakit "Bismillah" desin: Yemeğin başında "Bismillah" demeyi unutacak olursa, ( hatırlayınca) "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi ( başında da sonunda da bismillah)" desin!" buyurdular."
( Hadis-i Şerif 6922)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
Ey Salik Ey sofi bizi sevmek öyledirki , bak gülüm kizma bak fenerbaheceyi herkes sever, fenerbahceyi
yanliz ben sevcen benim olcak olmaz gülüm,
yine hayvan seven ve kedi seven birisi bütün kedileeri sever, cicek seven bütün cicekleri gülleri sever degilmi? beni öyle say bir bahcevan gibi, her cicegini ayiri ayri sevip sulayan bir bahcevan, yada ali nin ciftligi ve ali baba diye düşün, her hayvanini ayri ayri seven, onun yemini, berikinin suyunu verip, berikininde bizagisini koruyup sevip gözeten, gülüm anla beni, kirilma irilma sevmeye devam gülüm,
Güzelim her vardigimda beni geri itiyon diyorsan eger, neden acaba demek yokmu? miknatsin ayni yüzüyüz ondan gülüm, ayni yüzleer biribini iter gülüm, yapiştirmaz birbirine, ne kadar yaklaşirsan, o kadar ileeri atar bu kader bizi ......
insana, nefes al ver, veya nefes hakkinda, burun hakkinda, agiz hakkinda, oksijen hakinda konuşmayinca, nefesi aldigini verdigni bile hic bilmez, her an hem almakda hem vermekdeyken, sen saysan, kac defa alip kac defa veriyor diye, onu saymazsin bile, amma işde heyacanlaninca ve işde ona nefes almasi hatirlatilinca o birden hizli hizli nefes almaya başlar, cünkü farkindalik yani. hani namazda unuttun allahi kitabi ve, tarla takka derdine düşdün ve birden bir uyandin namazdayim diye amma, hangi rekatta oldgunu unuttun, yani farkindalik, ve zaman yolculugu, sadece farkindalik teorisi ile cözülebilir.
Mesela göz sola bakarken, bak sagindayin yada ardindayin demeden merhaba ahmet desen, o bir bakacak amma sagmdamisin soldami bilemez, her tarafini bir kolacan etmeye calişir, ahmet nerde diye, yani egeer arkasindaysan her tarafa baksada seni göremez, sonra ona döner, eger gercekden hangi ahmet diye merak ederse, döner birde ardina bakar, ve orda bulur
yani zamanda yolculukda gidecigin yer, senin bulundugun yerin ardindami, önündnemi nasil bileceksin? önce bunu keşfet.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَمَنْ نُعَمِّرْهُ نُنَكِّسْهُ فِي الْخَلْقِ أَفَلَا يَعْقِلُونَ وَمَا عَلَّمْنَاهُ الشِّعْرَ وَمَا يَنبَغِي لَهُ إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ وَقُرْآنٌ مُّبِينٌ
Ve men nuammirhu nunekkishu fîl halk(halkı), e fe lâ ya’kılûn. Ve mâ allemnâhuş şi’re ve mâ yenbagî lehu, in huve illâ zikrun ve kur’ânun mubîn
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve Biz bazi kimseler için, dilerse ömrünü uzatir veya kisaltabiliriz, bunu nasil yaptigimizi haala akli edip düşünmeyecekmisiniz. Ve Biz, O’na şiir öğretmedik. Ve (bu), O’na yakışmaz. O , sadece zikir ve apaçık Kur’ân’dır.
Sadakallahul Aziym YASİN Suresi 68 ve 69. ayet
Bir insani büyütmek için onun sadece bir yerine bakmak yeter, yine bir insani kücültmek icinde yine bir yerine bakmak yeter.
peki nasil deyince mesela, insan kocaman bir varlik olunca, onun gözü veya gözünü koruyan kirpigi cok kücük, amma yaptigi göreve ve onun vücutta hereket ettirilişi ve, bir cöp göze dogru gelirken, aninda reaksioyn gösterip gözü koruyuşu düşünülünce, o kadar koplex ve büyük bir sistemki, onun bu hareketini saglayacak kadar hizli reaksiyon verecek hareketinin saglandigi enerjinin, taa ekilip bicilmesinden, o kirpigin bulunduigu yere kadar taşinmasi, ve o anda alinip, öyle bir güc ile gözü bütün gayreti ile korumasi için, bu sistemi yaratan mühendis, ne büyük mühendis dedirtir. Halbuki bu semaya kafamizi kaldirdigimizda gördügümüz koca koca güneşler ve gezegenlerinde, ayni koplex sistem ile hareket ettigini farkedince, bu kirpigin cürmünün cok kücük oldugu gözükür, koca koca gezegen ve yildizlari, biribirine carpmadan hareket ettirmekmi zor, yoksa kirpgi hareket ettirmekmi denince, yine işin icinden cikamayiz, ve o zaman, senin kücük gördügün bir sistem, bir böcek hatta bir cöp bile, bu alemde savrulmuş vaziyette hereket etmez, hepsi komplex bir sistematik icinde, ve bilincli bir bilenin kontrolunde hareket etmekdedir. öyle olunca işde senin gözün binler parcdan meydana geliyor, ve o sendeki bir gözün olmasi için gereken meteryaller, belki dünyanin dört bir yanina dagilmiş vaziyetteyken, onlari toplayip haşreden bir zat var ki, o Allah isimini vermiş kendisine, ve o buyuruyorki : hepimizin ona muhatac oldugunu, ve fakat onun ise hicbirimize muhtac olmadigini, ve ehad ve samed oldugunu bildiriyor ihlas suresinde. ve bu sifatlarinida bazi yarattiklari üzerinde cüzi bir miktarda tezahür ettirirki, bizler bunun manasini anlayabilelim diye. ve ehad ismi ise, ehad yeklik ve birlik demekdir, ve ehad ismini avrupdaki çam agaclari gösterip işaret ederler, ve kiş gelince bütün agaclar yaprak döküp uykuya varirken, sararip solarken bir nevi ölürken
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ
lâ te’huzuhu sinetun ve lâ nevm.
O’nu ne bir uyuklama ve ne de bir uyku hali tutmaz. (BAKARA Suresi 255. ayetten pasaj)
onu uyku tutmaz buyrulan ayet ile yine ehad ismi telli ederki yani, herkes ölürken o diri kalan yek kalan tek kalan yeşil kalan,
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
اللّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ
Allâhu lâ ilâhe illâ huvel hayyul kayyûm.
Allah ki, O’ndan başka ilâh yoktur (Sadece O vardır). Hayy’dır Kayyum’dur devam li diri kalandir. (BAKARA Suresi 255. ayetten pasaj)
gibi bir mana yine, ve bu çam agaclarinda rabbimizin ehad yani yekler birler ve uyumuyan ve ölmeyen isimlerinin tecelli göstermeside, sadece bizim bu isimlerinin nasil bir keyfiyette oldugunu anlamamiz icindir, yoksa Allah, o çamlar kesilince ölmez, onlar uyutulunca uyumaz, yani onlar sadece, bir mühendise bir problemi anlatirken ögretirken, problemin cözümünün tahtada anlatilmak için, izah için yazilip kaleme alinip cözülmesi ile, ögrenciye ögretilmesi gibi, sadece beispiele icindir yani, Allahin o isminin asli tecellisini Allah bilir, ve kudretini ve gücünü yine Allah bilir yani.
-------------
Raşid Teorisi - Raşid Yasasi - Raşid Kanunu
Dünya Sagdan sola dönüp 23° egik degil, aynen 1 Hareketi Tesbihdeki her bir dane gibi yukardan aşagi veya aşagidan yukari gibi, ve ikinci harketi yine tesbihin ipde dizili oldugu gibi kendi etrafinda dönüşüde yine tesbihin ipdeki dönebilme hareketi gibi döner. 3. harket kutuplarda yaz kiş yani tesbihi iki elimizle tutarak cekmek, Bu teorimi inşallah en yakin bir zamanda cizimlerle ve anlatimla almancaya cevirip ismime patentini alacagim, amma burdanda ilan ediyon, bu teoriyi ilk ortaya atan benin, ve newton kanunu gibi, isminide "Raşid Teorisi - Raşid Yasasi - Raşid Kanunu" koydum. bugün 25 Mart 2017 bu teori ilk defa aklima ve fikrime iki hafta önce geldi. ve dünya aynen tesbih danesinin tesbih ipindeki dönme hareketini yaptigi ve yukardan aşagi hareket ettigi için biz güneşi önce doguda ufukda sonra tepede yani dünya yukari aşagi hareketi ile güneşin altina gelince güneş tepemize geldi saniriz,yani tebih danesi tesbihin altina geldi veya dünya güneşin altina geldi,yani tesbihin ipdeki dönmesi ile sagdan sola degil yatay dönüş,kendi etrafindaki dönüşü böyle yatay halde, sagdan sola degil yani, yine yaz ve kiş kutupalara gelmesi ise, yine tesbihi iki elimizle tutunca ortada güneş ve tesbih danesinin bir tanesi sag elimizde iken danenin sag tarafi karanlik ve kiş taraf olur, ayni tesbihin sol tarafi ise aydinlik ve yaz olur, ve ayni tesbihi ceke ceke sol elimize kadar varinca, sol elimizde ise bu sefer diger kutuba gecer karanlik ve kiş yine aydinlik ve yaz diger tarafa gecer yani, inşallah en kisa zamanda cizimleri yapican ve burdanda yayimliyacan. Basit cizimim ile anlatim aşagidaki iki tane sikizede görünüyor.
-------------------------
kutuplkar yukarda degil sag ve solda zaten o mümkin degil miknatis masaya konunca sag ve solda eksi arti ve
sen onu dikeymi koyacanki arti eksi yukari aşagi olsun degilmi, magnetizma bunu bu teorimizi acikliyor zaten, kutuplar sagda ve solda neden sag ve sol diye birşey var sanirsin, işde kutuplar lan, sagve solda sag arti sol eksi düşünsene "Hamza" magnetizme arkadaşim, kafada arti eksi yokki, orda ters düz etkisi var dersekde degil, ters düz etkisi arka ve ön orda var, yukari aşagi, kafa ve ayak .
Hitler kutupda yaşancak yer buldu hikayesi uydurma yani atlantis hikayesi . Kafana yukardan giren birşey varmi, düşün , kafanin üstü acikimi, acik yeri varmi?
delik varmi kafada, kafa ve kafalar hep ayni, kafasi delik birini veya bir hayvani gördünmü? ancak sen delersen falan filan, delik nerde agzinda burnunda, kulakda delik var, mescidi aksa yani agiz olabilirmi, gözler neresi, dünyanin gözü neresi peki.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْإِنسِ إِنِ اسْتَطَعْتُمْ أَن تَنفُذُوا مِنْ أَقْطَارِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ فَانفُذُوا لَا تَنفُذُونَ إِلَّا بِسُلْطَانٍ فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Yâ ma'şeral cinni vel insi inisteta'tum en tenfuzû min aktâris semâvâti vel ardı fenfuzû, lâ tenfuzûne illâ bi sultân.
Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çerçevesinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin. Yani sizin için cizilmis sinir olan kainatin disina cikmaya gücünüz yetmez, Ancak büyük bir güçle çıkıp gidebilirsiniz.
Rahman Suresi 33 . ayet
Burdaki tenfuzu yu serat kardeş füze diye yorumluyor, füze desen olmaz, ufolar füze degil, füze dikey giden bir arac sag sol yapamaz, dik cikan bir arac, ve her şey döndügü için dikey giden bir nesne uzayi yakalayamaz, iki boyutlu olur cigerim, Hamza senin dedigin gibi yani iki boyutta kalir, bir cizgide kalir,
yani üc boyut, ufo gibi olmali degilmi, yani sag sola amma cok hizli füze, dikey sadece düz cizgi, bundan cikmak lazim önce, ufo gibi birşey icad etmek lazim,
yaşayaan canlilarin bazisi batinidir, yani batini dmek icindekiiler gibi, kalsiyum oksijende oldugu gibi, debelenen hareket eden amma sen onlari göremezsin hareketini göremszin amma onlar heketlidir.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِذَا وَقَعَ الْقَوْلُ عَلَيْهِمْ أَخْرَجْنَا لَهُمْ دَابَّةً مِّنَ الْأَرْضِ تُكَلِّمُهُمْ أَنَّ النَّاسَ كَانُوا بِآيَاتِنَا لَا يُوقِنُونَ
Ve izâ vakaal kavlu aleyhim ahracnâ lehum dâbbeten minel ardı tukellimuhum ennen nâse kânû bi âyâtinâ lâ yûkınûn.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
(Kıyametin kopacağına dair) o söz başlarına gelince, onlar için yerden kendilerine bir dâbbe (canlı bir yaratık) çıkarırız. O, onlara insanlara anlamini bilmedikleri âyetlerimizi aciklar anlatir söyler.
Sadakallahul Aziym NEML Suresi 82. ayet
dabbe debelenen hareket eden demek birde ses cikaran yani dab daba yani konuşan, hareket eden ve konuşabilen,
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَلِلّهِ يَسْجُدُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ طَوْعًا وَكَرْهًا وَظِلالُهُم بِالْغُدُوِّ وَالآصَالِ
Ve lillâhi yescudu men fîs semâvâti vel ardı tav’an ve kerhen ve zilâluhum bil guduvvi vel âsâli
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez kendileri de gölgeleri de sabah akşam Allah’a boyun eğer, sadece Allah’a secde ederler.
Sadakallahul Aziym RA'D Suresi 15. ayet
Her birimizin bir yildizi yani yildizimiz var dedigim meselyi aciklayan ayet ve onlarin gölgeleri ayeti ile biz ve semadaki yildizimizi temsil eder, gercek bizler isek bizim gölgemiz semadaki yildizimiz, yahut gercek olan o yildiz ise, biz yerdeki gölgeleriyiz ZILLIYiZ.
yani yildiz ve yerde gzen yildiz ayeti gölgesi burda veya tam tersi amm diyorumya tümünün disinda bir yer evet küpler fonksionu yani
kutup yildizi bir radyasyon sistemi yani cinlerin maddesi ve, en yakin cin, kutup yildizindaki sistem, onlar yani cin taifesi en yakinimiza kutuplara kadar yaklaşabilirler, onlarla bizim aramizda magnetizma var, onlari iter, onlarda bizi iter, yani bedeni aslileri o kadar uzakda, bize ancak frekans ile baglanti kuruyorlar, ne ile "vesves" ile azizim, yanina gelen adam "vesves" mi yapar elini kuluna vurar dokunur konuşur veya döver sever degilmi, oysaki onlar ancak vesves yapabiliyorlar.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِن مِّنكُمْ إِلَّا وَارِدُهَا كَانَ عَلَى رَبِّكَ حَتْمًا مَّقْضِيًّا
Ve in minkum illâ vâriduhâ, kâne alâ rabbike hatmen makdıyyâ.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
(Ey insanlar!) Sizden cehenneme varmayacak hiç kimse yoktur. Rabbin için bu, kesin olarak hükme bağlanmış bir iştir.
Sadakallahul Aziym MERYEM Suresi 71. ayet
Cehennemi alipda cennete yol etmek budur güzelim, senin günah sandiklarini sevaba cevirebilmekdir, senin şer sandiklarini hayira cevirebilmekdir, ilime cevirebilmekdir azizim .
---------------
....ciftlikde horuzun tavuklarin yemini suyunu verdiği nerde görülmüş, tavugunda horuzunda yeminide suyunuda sahipleri verir, amma horozluk görevi horuzun,
tavuklukda tavugundur, ... sen kime hüküm biciyon...... senin rizkinida benimikinide veren Allah dir, sahibimizdir, yoksa, kimse kimsenin rizikini kesemezde, veremezde, ancak Allah bazi kullarinin rizkinin bazisini bazksina sebeb kilmişdir işde verirken onun eli verir, ancak veren yine Allah dir.
velekad yesernal kurane .......
bu ayetteki mana kuran basitleştrildi demek, yani komplex olmakdan ziyade basite indirgendiki anlayabilesiniz diye, yoksa her okuyanin anlayacagi demek degil bu, cünkü doktorun yazdigi receteden eczaci anlar, sen ben ne anlariz degilmi, eczacinin anldigini, yine mühendis ne anlasin, oda okumuş ögrenmiş, eczacida, amma işde onun bildigi farkli, öbürününküde, öyle olunca, kuran sadece doktorlara inmedi, hem mühendise, hem ciftciye hem astranota hemde..... yani öyle olunca astranot için yazilani köydeki tavuk besleyen köylü mehmet amca ne anlar, onun dili farkli, ona anlatilan farkli, dilide, o kendi için olani alcak uygulayacak, mühendisde kendi için olani, dokdor da dokor için olani, yani sadece o ayet kuran basite indirgendi demekle bunu köylü ciftci mehmet amca okuyunca hepsini mesela astanot ilmi yazan ayetli okuyuncada anlayivercek demek degil, dangil trottel, o gruba özel basitleştirildi demek bu yani. herkes zaten anliyor olsaydi müslüman olmayan kimse kalmazdi ki zaten inanmayan kalmazdiki o zaman.
-------------------
paralel evrenler konumuzun devamina şöyle yaziyoruz : muhammed mehdi zamanina cikinca, ona mehdi vakti bir cennet gibi göründü, o nun zamininda kagidi bile yok ayetleri unutmamak için yazabilcek, evinde tuvaleti yok, dişari cikmak zorunda, tuvlet için. yine evinde sicak suyu yok, hatta bir yorgani yok, bizler cennetdeyiz ona göre onun zamanina göre, ve hani hiristiyanlar cennet için "himmel" derler himmel demek gök ve sema demek, biz de cennet için yukari alindi ruhu deriz. Halbuki yukarisi bir ileri zamanin bulundugu paralel bir evren tesbihin danesinin bir ileriye vardigi yerdeki ayni tesbih danesi,veya biz burdayken diger tesbih danesi bir ilerde başka noktada tesbihi cekdikce az sonra o da bizim gecdigimiz yere gelecek gececek, bizim bulundugumuz zaman dilimi fatih zamanina göre yine cennet demek, yine bizler uzanaip herşeyi aliyoz, amma cennet bizler için ise, bizden seneler sonra himmel ve sema yine gelecek yani, bizim için cennet bu sefer de bizlerde daha bazi nimetlere kavuşmadik, daha nice nimetler var, yani paralel evrenler, bizim evrenimizin bir üst modelleri, bir üst zaman boyutu yani himmel ve gelecek yani HEAVEN - CENNET.
---
Galatasaray ve fenerbahcenin, bir evde biri, fenerli biri cimbomlu olunca : acilimi kirimizi sariya aşik, amma sarida maviye aşik demek gülüm, beni seven benim takimdan olmaliki, ben SARI isem ve kirimizi seviyorsam, oda sariyi beni sevecek, ben KIRIMIZI ve sari seviyorsam oda kirmiziiyi sevecek, amma ben cimbomlu o fenerli olunca, ben KIRMIZIYIN ve sariyi seviyon ama, oda fenerli ve SARI olunca, oda maviyi seviyor demek olur gülüm. maviyi sevipde birde kirmizi ile olmuyor işde iki kocali iki karili oluyor oziman.
Kader meslesinde ve yaratma hususunda caner hoca darvinin görüşlerini alan bir adama atfen, satranc modelini öne sürüyor, ve diyorki, satranci icad eden kimse, karşidaki ile oynarken onun pullarini almak için, isterse kurallara bagli olmadan, pullari alir, veya onlari yikar tiske ile tepipde, yada oynayarakdan kazanirda alir, hangisi daha güzel diyor, insanin akilna hemen gelen tabiki oynayarak ve kurllar dahilinde kalarak dah güzel dedirtiyor. burada yani tabancanin agzina mermiyi sürersin, artik ne geri gidebilir, ne ileri, patlatinca, agzindan cikmak için ileri gitmek kalir ona, öyle olunca caner hoca bu satranc örengi ile söylemek istedigini bize söyletiyor, yani diyor Allah kendi koydugu kurallar cercevesinde, bu kainati oluşum sürecinde yaratmişdir diyor, ve fakat bunu bize söyletiyor yani : Peki
amma senin dedigin örnekde mesala bu satranci yapan icad eden o amca, mesala şimdi benimle sen bir satranc maci yapacak olsak, bizim bu oyunu nasil kazancagimizi, hangi strateji ve oyunlarla benim seni, veya senin beni yenecegini hesabni katmadi, o bir kural koydu, ve kurallar icinde bu oyun oynanacak ve sonunda biri kazanacak diye birde sonuc var, amma Allahin yaratmasinda öyle degildir.
Allah yaratir, ve her kul için binler secenek var, onun hangi kapiyi acinca hangileri olcagida var, ve bende bu binlerce olasiklar kapisindan, bir kapiyi cüzi irademle kendim acmama ragmen, yinede yazilmiş bir seneryoyu oynarim, sonuca "innema emruhu iza erada" ile o irada ettigi için, biz bir olayi yaşariz, yoksa eger benim ne yapacagimdan haberdar degilse, o zaman bana müdahele edemez, ve öyle olunca, ben hile ile bütün oyunculari yenerin, bunun ile sahtekarlik yaparin para kazanirin, herkesi üterin, ve hatta bunu o hale getiririn ki devlet staretejisi yaparin, devletleri savaşa sokarin, yine hep ben kazanirin, falan filan peki ben bunlari yaparken Allahin rolu nerede, onun rolu kurallar icinde kalacak diye bir defa kural koydu, ondan sonra gerisi nerede peki?
Allah sayilari yaratmiş sayilara aritmetik sistemi koymuş, ve bütün aritmetikde bu kurallar icinde, amma aritmatik mühendislikde kullanilirsa, bu sayilardan bir köprü veya bir bina olur, yine bilgisayar mühendisi kullanirsa, biligisayar ve progam olur, yine gemi mühendisi kullanirsa, o sayilardan bir gemi olur
yani geminin uzunlugu falan metre veya cantimetre, kuyurugu filan, bilmem kuyrugundaki vidasi bilmem filan capinda, ve kuranda da bir aritmetik ve metrixxel sistem varidir, ve buna ebced denilir, ve fakat bu ebced, sabit olsaydi, o zaman o senin dedigin gibi kurallar cercevesinde olurdu herşey satranc misali gibi, oysa o zaman bizer yeni birşey konuşamazdik, herkes tiplere bölünürdü, hani matrix filimnde varya, o rakamlar ekrandan akarken diyorki, ben bunlara sarişinlar esmerler diyorum diyorya, tiper ayni olur, kaderlerde ayni olurdu, halbuki kaderler farkli, sözler farkli, belki bir ara ayni sözü söyliyenler olacakdir amma,
alamancada "mus" der "muz" okunur sen sanirsin bu muz istiyor, halbuki muz demek alamanca mecbursun veya mecburun demekdir
yani sözler ayni da olsa, farkli manalar vardir, öyle olunca, ayni sözü söyliyenler bile farkli söylerken
herkese bu kadar kader yazmak, ve her an bunlari gözetlemek, ve onlara müdahele etmek o kadar zor görünüyor, amma misal : ben göle bir taş atinca, göldeki baliklar etrafa kacdilar, sonra ördekler uctular, ordaki kurbaga korkdu göle atladi, sonra geyik su icmeye gelmişdi ki ürkdü kacdi, yine taşda gölde dalga oldu, dibe hava kabaricklari cikararak dibe indi, yani bir tane attigim taş binler sonuca sebeb oldu, hepsini ayri ayri etkiledi, hepside ayri etkilendi ve ben bunlarin heopsini bir anda görebilirin, amma bunu yapan benim elim kolum, ve bir cakil taşi sonucu, bu benim için zor bişeymiydi, göl bir cakil taşi atmak bu kadar bana zormuydu, hayir cok kolaydi benim için, işde Allah da bütün kainati ayni ani sevkedip idare ve irade etmekdedir, idare etmesi bu kadar kolay, ve hepsi ayri sebeb ve sonuclar ortaya koymasina ayri tarafa dogru hareket etmesine ragmen yinede kolaydir.
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Men lâ yerham vela yurham." "Merhamet etmeyene merhamet edilmez."
( Hadis-i Şerif )
"ey rab kozumu cekince araya girenler var sen hayrlisini biliyondir ben dahi bilmiyon sonuc ne olur,
mor koyun ve mor bulutlar lut askerleri kara lahaana...............Hande HANDEReLLEZ HIDRELLEZ elllez ilyas burc dogum tarihi yani bahar dogumlu, kesin bir zaman veremen amma dogum bahar gösteriyor. bu konu kişiye özel bir cevap herkesi ilgilendirmez"
Raşidi Tariqatında "Euzu Besmele" Zikrinin Sebebi ve Hikmetleri Nelerdir?
"Allah âdın zikredelim evvelâ
Vâcib oldur cümle işde her kulâ
Allah âdın her kim ol evvel anâ
Her işi âsân ider Allah anâ
Allah âdı olsa her işin önü
Hergiz ebter olmaya ânın sonu
Her nefesde Allah âdın di müdâm
Allah âdıyle olur her iş tamâm
Bir kez Allah dese aşk ile lisân
Dökülür cümle günah misl-i hazân
İsm-i pâkin pâk olur zikr eyleyen
Her murâda erişür Allah diyen
Aşk ile gel imdi Allah diyelim
Dert ile göz yaş ile âh îdelim
Ola kim rahmet kıla ol pâdişah
Ol kerîm-ü ol rahîm-ü ol ilâh
Birdir ol, birliğine şek yokdürür"
(Mevlidi Şerif den Pasaj Müellifi Merhum Süleyman Çelebi)
Raşidi Tariqatında, "Euzu Besmele" Zikiri 5. sinifdan 10. Sinif sofilere kadar günde 100 defa zikredilir, 10. sinifdan sonra zikirilerimizi ezberleyen sofiler, artik mevsim zikri cekmeye hak kazanan sofiler, günde 200 defa "Euzu Besmele" Zikiri cekerleer, yani süleyman celebinin mevlidinde dedigi gibi, eger bir işe besmele ile başlanirsa, o işin sonu aasan ve hasen son bulur , güzel son bulur, eger besmele ile başlanmazsa, o işin sonu kesik, yani ebter olur,
o yüzden işde bizim tarikimize giren en acemi sofimiz dahi, günde 5 - 10 ile 100 defa euzu besmele cekerki, bu demek olur ki, olurda olur insan bazi işlerinde besmele cekmeyi unutur, ve öyle olunca, yahutta adamda, kadinda, bir işe başlarken besmele cekmek ahlak halini almamişdir, ve öyle olunca, bu cekdigimiz "euzu besmele" zikirlerimiz işde, besmelesini o unuttugumuz, işlerin başina gelmesi niyeti ile okunur. ve böylce en zayif sofi, günde yüz işinde amelinde önce besmele cekmiş olur, ve 10. sinif sofiler ise, günde en az 200 işinin başinda besmele cekmiş olur velhasil kelam, niyetenizi öyle tutarak, bu "Euzu Besmele" Zikirinize Zikirimize gayret gösteriniz.
En son gözlemlerime göre 29 mart Çarşamba Recebin 1i demek oluyor, Salı gecesi oruca niyet edecekler sahura kalkacak yani, ve 30 Mart Perşembeyi cumaya baglayan gece Regaip kandili, Regaibiniz ve üc aylariniz hayirlara ve sevablara vesile olsun inşallah, ey mehdi askeri
"Allahümme barik lena fi recebe ve şa'bana ve belliğna ramazan".
--oOo---
أَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! ''
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 25 Mart 2017 Cumartesi
Original Kar © glan
Zamanın Ötesi
(Kar©glanin 12 Mart 2017 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
اَوَلَا يَرَوْنَ اَنَّهُمْ يُفْتَنُونَ ف۪ي كُلِّ عَامٍ مَرَّةً اَوْ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ لَا يَتُوبُونَ وَلَا هُمْ يَذَّكَّرُونَ وَاِذَا مَٓا اُنْزِلَتْ سُورَةٌ نَظَرَ بَعْضُهُمْ اِلٰى بَعْضٍۜ هَلْ يَرٰيكُمْ مِنْ اَحَدٍ ثُمَّ انْصَرَفُواۜ صَرَفَ اللّٰهُ قُلُوبَهُمْ بِاَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَفْقَهُونَ
E ve lâ yerevne ennehum yuftenûne fî kulli âmin merraten ev merrateyni summe lâ yetûbûne ve lâ hum yezzekkerûn. Ve îzâ mâ unzilet sûretun nazara ba’duhum ilâ ba’din, hel yerâkum min ehadin summensarafû, sarafallâhu kulûbehum bi ennehum kavmun lâ yefkahûn.
Sadakallahul Aziym TEVBE Suresi 126 - 127. ayet
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Görmüyorlar mı ki, onlar her yıl bir veya iki kere belâya çarptırılıp imtihan ediliyorlar. Sonra ne tövbe ederler, ne de ibret alırlar. Sonra onlar indrdiklerimiz karşısında birbirlerine bakışırlarda, sonra bunlar da bir anlam bulamayıp, bu bir israf derler, ve halbuki Allahin onlari kalbini yaratmadaki, kendi kalplerindeki cani yaratmasininda israf oldugunu iddia etmiş olduklarini bilmezler. işte onlar anlamayan akıl etmeyen bir toplumdur.
Sadakallahul Aziym EN'AM-54 ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن ذُكِّرَ بِآيَاتِ رَبِّهِ فَأَعْرَضَ عَنْهَا وَنَسِيَ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ إِنَّا جَعَلْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَن يَفْقَهُوهُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرًا وَإِن تَدْعُهُمْ إِلَى الْهُدَى فَلَن يَهْتَدُوا إِذًا أَبَدًا
Ve men azlemu mimmen zukkire bi âyâti rabbihî fe a’rada anhâ ve nesiye mâ kaddemet yedâhu, innâ cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran) ve in ted’uhum ilâl hudâ fe len yehtedû izen ebedâ.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Kim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar.
Sadakallahul Aziym KEHF Suresi 57. ayet
---oOo---
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Hızır, kuru bir yere beyaz bir post serip üstüne oturunca, kuru yer birden yeşillenir. Biten yeşil otlar, arkasında sallandığı için ona Hızır denmiştir."
(Hızır, yeşil demektir.)
( Hadis-i Şerif , Buhârî, “Enbiyâ”, 27; Tirmizî, “Tefsîr”, 19/1)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
Hz Musa Bir an gururlandi böbürlendi Musa olmakdan (Ulul Azim bir Peygamber olmakdan) dolayi ve Rabbine şöyle niyaz etti:
“–Ey Allâhım! Şu yeryüzünde Ben’den daha faziletli ve âlim bir kimse var mı?” dedi.
O esnâda kendisine vahiy gelerek:
“Var ey Musa, İki denizin birleştiği yerde bir kulum var ki, O na sende olmayan ona has bir ilim (ledünnî ilim) vermişimdir buyruldu.
Kendisine işâret edilen zât, Hızır aleyhisselâm’dı.
Hazret-i Mûsâ:
“–O zâtı nasıl bulabilirim yâ Rabbî?” diye niyâz etti.
Ümmetinin seçkinlerinden biri ile ona git!” diye buyruldu.
Allâh celle celâlühû, zenbiline tuzlanmış ölü bir balık koymasını, bu balığın canlanıp denize atladığı, iki denizin birleştiği yerde Hızır’ı bulacağını bildirdi.
Mûsâ aleyhisselâm, rivâyete göre kız kardeşinin oğlu olan Yûşâ bin Nûn ile Hızır’ı bulmak için derhal sefere çıktı.
Âyet-i kerîmede bu hâdise şöyle bildirilir:
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِفَتَاهُ لَا أَبْرَحُ حَتَّى أَبْلُغَ مَجْمَعَ الْبَحْرَيْنِ أَوْ أَمْضِيَ حُقُبًا فَلَمَّا بَلَغَا مَجْمَعَ بَيْنِهِمَا نَسِيَا حُوتَهُمَا فَاتَّخَذَ سَبِيلَهُ فِي الْبَحْرِ سَرَبًا فَلَمَّا جَاوَزَا قَالَ لِفَتَاهُ آتِنَا غَدَاءنَا لَقَدْ لَقِينَا مِن سَفَرِنَا هَذَا نَصَبًا قَالَ أَرَأَيْتَ إِذْ أَوَيْنَا إِلَى الصَّخْرَةِ فَإِنِّي نَسِيتُ الْحُوتَ وَمَا أَنسَانِيهُ إِلَّا الشَّيْطَانُ أَنْ أَذْكُرَهُ وَاتَّخَذَ سَبِيلَهُ فِي الْبَحْرِ عَجَبًا قَالَ ذَلِكَ مَا كُنَّا نَبْغِ فَارْتَدَّا عَلَى آثَارِهِمَا قَصَصًا فَوَجَدَا عَبْدًا مِّنْ عِبَادِنَا آتَيْنَاهُ رَحْمَةً مِنْ عِندِنَا وَعَلَّمْنَاهُ مِن لَّدُنَّا عِلْمًا قَالَ لَهُ مُوسَى هَلْ أَتَّبِعُكَ عَلَى أَن تُعَلِّمَنِ مِمَّا عُلِّمْتَ رُشْدًا قَالَ إِنَّكَ لَن تَسْتَطِيعَ مَعِيَ صَبْرًا وَكَيْفَ تَصْبِرُ عَلَى مَا لَمْ تُحِطْ بِهِ خُبْرًا قَالَ سَتَجِدُنِي إِن شَاء اللَّهُ صَابِرًا وَلَا أَعْصِي لَكَ أَمْرًا
Ve iz kâle mûsâ li fetâhu lâ ebrehu hattâ ebluga mecmeal bahreyni ev emdıye hukubâ. Fe lemmâ belega mecmea beynihimâ nesiyâ hûtehumâ fettehaze sebîlehu fîl bahri serebâ. Fe lemmâ câvezâ kâle li fetâhu âtinâ gadâenâ lekad lekînâ min seferinâ hâzâ nasabâ . Kâle eraeyte iz eveynâ ilas sahrati fe innî nesîtul hûte, ve mâ ensânîhu illeş şeytânu en ezkurehu, vettehaze sebîlehu fîl bahri acebâ Kâle zâlike mâ kunnâ nebgı ferteddâ alâ âsârihimâ kasasâ. Fe vecedâ abden min ibâdinâ âteynâhu rahmeten min indinâ ve allemnâhu min ledunnâ ilmâ. Kâle lehu mûsâ hel ettebiuke alâ en tuallimeni mimmâ ullimte ruşdâ. Kâle inneke len testetîa maiye sabrân. Ve keyfe tesbiru alâ mâ lem tuhıt bihî hubrâ. Kâle se tecidunî inşâallahu sâbiren ve lâ a’sî leke emrâ.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Musa, genç arkadaşına: 'Ben iki denizin birleştiği yere ulaşmak için yıllarca yürümeye bile raziyim' demişti. İkisi, iki denizin birleştiği yere ulaşınca, balıklarını unutmuşlardı, balık bir delikten kayıp denizi boyladı. Oradan uzaklaştıklarında Musa, yanındaki gence: 'Azığımızı çıkar, and olsun bu yolculuğumuzda yorgun düştük' dedi. O da: 'Bak sen! Kayalığa vardığımızda balığı unutmuştum. Bana onu hatırlamamı unutturan ancak şeytandır. Balık şaşılacak şekilde denizde yolunu tutup gitmiş' dedi. Musa; İşte aradığımız o idi, dedi. Hemen izlerinin üzerine geri döndüler. Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik. Musa ona : Sana bildikleerini bana öğretmen için, sana tabi olabilirmiyim katılabilirmiyim ey Raşid ? dedi. O: Doğrusu sen benimle beraber olmaya sabredemezsin dedi. İçyüzünü kavrayamadığın şeye nasıl sabredeceksin? Musa: İnşaallah bu konuda beni sabırlı bulacaksın ve senin hiçbir işine karşı gelmeyeceğim dedi.
Sadakallahul Aziym Kehf Suresi 60, aytten 70. ayte kadar 70 haric
Ebû Hureyre'den rivayet olunan bir hadîs-i şerîfde:
"İlimlerden bazı gizli olanlar vardır ki, onları ancak "arif-i billah" olanlar anlar. Bu ilimden bahsettikleri vakit onları, ancak kendilerini beğenen, mağrur güruh techîl eyler (cahil görür). Sakın, Hakk Teâlâ'nın kendi fazlından ilim verdiği alimleri küçük görmeyin! Çünkü Hakk Teâlâ, onlara, o ilmi verirken onları küçük görmedi." Buyurulur.
Hz Ömer (r.a.) vefat edince, Abdullah b. Mes'ûd (r.a.):
"İlmin onda dokuzu gitti" buyurdu. Sahabi de kendisine:
"Daha içimizde alimler var!" dedi. O da:
"Ben marifet ilminden bahsediyorum." dedi.
İlim, umumiyetle zahirî bilgilere denir. Akla, nakle ve dış tecrübeye dayanır. Marifet veya irfan ise, keşfe, ilhama ve iç tecrübeye dayanır.
Sûfîlere göre insanın öz sıfatı bilgisizliktir.
Âyetlerde insana çok az bir ilim verilmiş bulunduğundan ve insanın çok cahil ve çok zalim olduğundan bahsedilir.
Bakis açını degiştir, hayata geniş bak lütfen, Ey Sofim, Sofiyem, ey Hak yolcusu
Aşağıdaki Resimleri takip et Resim 1 ne görüyon sanki cinsel bir obje sanki bir bayanin ikizleri gibi yahut ciplak bir po po gibi
resimlere yukardan aşagiya sirayla bak, bak ilk gördgünü sandigin, ikincide öyle degilmiş dedirtiyor degilmi, ve en son geniş açı ile bakinca, hakikat çok farkliymiş degilmi, öyle olunca,
Ey sevgili ey yaaar bizim zikir evradımızde duaların dışında birde silsileye fatihalar var, fatihaları okumaya başla artık, ve okurken önce 3 kulhu bir fatiha ile başla, ve ona alışınca artik gereken yerlerde 13 kulu 7 fatiha oku ki penceren genişlesin, ve hayata geniş geniş bakabilesin ey sevgili, ey salik, ey sofi, ey sofiyem, ey müridim, ey raşidi tarikati mensubu olan şahıs, ey yaaaaar. yani silsiledeki kimseler bizden bir üstteler, ve her üstten bakan, daha iyi görür, öyle olunca, onlarin bakdigi yerdn bakabilmek için, onlari giy, onlari giymek için de, onlara hediye gönderki, onlara baglan, onlarin bakiş acisi ile, ve o senin sordugun konudaki görüşü, sana telapati ve rabita yolu ile ulaşsinki, sende o acidan olaylari gör.
Resimleri takip et Resim 1 ne görüyon sanki cinsel bir obje sanki bir bayanin ikizleri gibi yahut ciplak bir po po gibi
ve en son geniş açı ile bakinca, hakikat çok farkliymiş degilmi,
Nereye baksam ayten var, saatler ayteni
insanı ısıtan kalpdir
kalbin içinde bir kapı gönül denen odaya açılır
oralara bir yere ben seni koydum,
sende beni koy
o senide benide ısıtır
ne yalnız koyar nede üşütür
nereye gitsek, sen benimle, bende seninle olurum.
unutma bu dünya küçük
okyanuslara açılsakda,
senin gönlündeysem ben,
gecelerde gündüzlerde bizim,
her yer leyla olur ,
Nereye baksam ayten var,
saatler ayteni beş geçiyor olur sevgili.
Hz Musa ile Hz HIZIR yolculuk ederlerken
Musa HIZIRIN Gemiyi deldiğini görünce, ona razi gelmedi, ve dedi bu gemiyi niye deliyon dedi, bak bunlar bizi gemiye aldi zaten fakirler
falan filan,
HIZIR dedi bir canin gitti, sana bana karişma dedim dedi,
sonra ikinci olay HIZIR çocuğu öldürdü, hemen itiraz etdi Bu çocuk günahsiz sabi dedi, sen bunu niye öldürüyon, hadi büyük günah işlemiş suçlu biri olsa, neyse dedi.
Hizir dedi ikinci caninda gitdi, sana bana karişma dedim dedi,
Ve üçüncü olay oldu bir köye gitdiler, o köylü onlara iltifat etmedi, yiyecek ekmek dahi vermediler, fakat Hz. HIZIR yikilmak üzere bir duvar gördü, ve o duvari ustalik edip yeniden yapip düzeltti.
yine musaya ters, bunlar iyi insanlar degil dedi, sen niye bunlara yardım ediyon dedi, bari karşiliğinda yiyecek birşeyler isteseydik dedi.
Ve HIZIR benim işlerime karişma dememişmiydim dedi, artik senin benimle yolculuk edebilcek bir canin yok, Allah sana üç can verdiki, üç caninda öldü malesef, artik yollarimiz ayrildi dedi, bundan sonra sen beni göremezsin manasinda yani. ve dedi birinci olayin sebebi: çünkü ortada dolaşan korsanlar veya devlet memurlari var, onlar sağlam gemileri topluyorlar, ve ben o gemiyi hasarli yaptimki, onlar o gemiyi almasinlar, ve bu korsanlar gemiye baktikdan sonra, gemi sahipleri gemilerini tamir edip, tekrar calişip ekmeklerini kazanmaya devam etsinler diye yaptim dedi.
ikinci olayda, çocuk büyüdüğü zaman çok kötü biri olcakdi, ve anne babasinida günahkar yapicakdiki, onu öldürdümkü, Allah onlari daha salih bir evlat ile, günaha girmekden koruyacak dedi.
ve üçüncü olay ise, o duvarin altinda bir hazine vardi, ve o evde yetim veya öksüz çocuklar vardi ve o çocuklar daha küçük olduğu için, eger duvar yikilirda hazine ortaya çikarsa, o çocuklara vermeyip hazineyi başklari alicakdi, ben duvari yaptimki, çocuklar büyüyünce o hazineyi, kendileri bulsun diye yaptim dedi.
ve musa anladiki kaza, bela, ceza, tokat, hepsinin bir sebebi var. o zaman, Rahman abes iş işlemez anladi, sen hiziri görmezsin, bilmezsin, musaya bile hizir ile gidebilcek, onu görebilcek, onun yaptiklarina bakabilcek üç can verildi, üç cani ölünce dedi hizir, sen dünyaya ben bu gizli aleme dedi. ve musa anladiki Rahmandan razi olmak lazimmiş. her olan kaderin ve olayin bir sebebi, sebebin bile, bir başka
sebebi var, sebebin sebebinin bile bir başka sebebi var. yani vaazlarimizdan birinde anlattiğimiz temizler temizlerdendir ve temizler içindir, peki biber fidesinin altina ters gübresi dökdük, ve biber o gübreyi yedi , pis gübreyi yedi, amma bize cillop gibi tertemiz biber verdi, hani temizler temizlerdendi, hani avaramu fimi var ya, hakimin çocuğuda hirsiz olabiliyor, nuhun bebeside kenan olabiliyormuş, ve yine bir üste çik yine o ters gübre dediğin bir inegin yediği
tertemiz otlar idi, o yedi ve ayrildi ters oldu, hani pisdi, ters ot iken tertemiz degilmiydi, yani her olayin binlerce versiyonlari var kainatta, sen o kapi, bu, şu kapi hangi kapyi açdin. ve rahman abes işle iştigal etmez, bunu bilirsen, kötü sandiğin bir olay gelirse başina hamd et, iyi olay gelirse şükret, ve yoluna devam etki, hakktan razi olan kul ol. ve maddeler bunun için metin ismini çekerler, ve hiç bir madde, bitki, metin çektigi sürece bozulmaz ölmez diridir. ne zaman
ziikirden kesildi ölür. ve o yüzden bardak bardaklikdan memnundur, zikrettiği müddetçe. ne zaman senin ondan razi olmadiğin onun kulağina gitdi, üzülür ve metanetini kaybeder ve sen onu terkettikce, sevgin bozuldukça,onun şükrünü eda etmedikçe, metaneti bozulur. ve sonunda bitap düşer ve zikirden kesilir, ve zikirden kesilince, bir bardaksa düşer kirilir, bir koyunsa kasap alip gidip keser, bir bitkiyse sahibi gelir toplar alip gidip satar, biride alir yer, insan ise hasta olur
ölür gider. yani riza rahmandan razi olmakdir. şayet ecel için bile çağiriyorsa, rahmana iman ve itaat etki, seni bir başka bahara götürmek için çağiriyor , yeni bir doğuma hazirlamak için verdiği ruh emanetini geri cağiriyor, ve kaderine razi ol. ve artik ne zaman keşke şöyle olsaydi, bu olmazdi, keşke böyle yapsaydim, bilmem doktur olurdum, bilmem şöyle yapsaydim hakim olurdum deme, bilki bu gün ne oldunsa ne başina geldiyse, senin için en iyisi o, birak keşkeleri ve rahmandan
razi ol kurtul.
Ne zaman keşkeleri birakdin, ve ikinci olarak hayatin tek şıklı degil çok şıklı olduğunu anladin, ve bir kararda durmanin kör cahil karari olduğunu anladin, ve eğer dünkü kararda kalsaydik, bu gün atomun da parcalancağini bilmezdik, amma atom en kücük değil, ondan da kücükler var deniyor bu gün, neden çünkü bir kararda saplanip kalmadilar, acaba bölsek birşeyler vardimir deyince, araştirip buldular, yani cahil nefis inatcidir, ve mesela illede elma isterin, illede şu kizi isterin diye
viyklar durur, o olmayinca muradim olmadi der. halbuki , Hz. Davuddan ilmi ögrenen kurnaz şeytan, sana bir günah sunar hadi kumar oyna der, sen kumar oynamammi dedin, o zaman içki iç der, onuda yapman dedin, o zaman yalan söyle der, seçenek bol, yani sende şeytanla savaşmasini öğrenceksen, sadece kurusıkı tüfekle savaşilmaycagini öğren, ve hayatta başka seçeneklerin de oldugunu unutma, ve görelim mevla neyler neylerse güzel eyler dedinmi, bilki sana riza veya raziye makami bir göz kirpti demekdir, artik gir o kapidan ve makami marziyeye doğru yürü.
ve Hz Davud aleyhisselam, eğilmezin bükülmezin sanan, secde etmiyon diyen, demir cibilliyatli şeytani ateşde kizidirip şekil veren, egip büken ve ona başka seçeneklerin de olduğunu öğreten peygamber. Hz Süleyman ise onu demir haliyle değil, bizzat şeytan haliyle caliştirip başka seçenekerinde olduğunu öğreten peygamber. pirimiz Davud aşkina gir ve eğilmezin bükülmezin sanan nefsini demir gibi kizdir, ve döve döve, eğ bük ve davud gibi, o nefisden zencirler kalkanlar balkon bahçe
demirleri yap.
Sılaaaam hasretim güllüüüm, ey memleketim, hüseyinin başını koparanlar koparirken, Hüseyinin hicmi ici yanmadi, hicmi cani yanmadi sanirsin, amma işde
sen bir gül isen, ve koparan ben isem, sesini cikarma gülüüüüüm, hasretim topraaaam.
Allah yahyaya öyle dedi bak dedi seni keserlerken sesini cikarmayacan GIG demeycen dedi, şimd kavak keserler, sögüt keserler, bilmem hüseyin gibi gülü koparirlar, onlari başı sesini cikarmamışki gülüüüüüüüm, kıklari cikmaz, vay boynum acıdı demezler, ne yapıyon ma n yak demezler, belki derler amma, acilari icindendir gülüm, acıdıysa içinden ağla, sızım sızım ağla, üzüm öyledir, onu budayinca gülüm, sanirsin bir dal cubuk, amma işde o ici sizlar ve aglar gülüüüm, ağla amma içinden sizla sesini cikarma, koparan hemde mehdi ise, sesin cikmasin güllüüüüüm , hasretim gonca gülüüüüüüm.
Bak bu hainler Vatanaimizin güllerini dermeye kalkiyorlar, bunca senenin üstüne kürekle toprak atmaya calişiyorlar, canla kan ile ile alinan vatani, siyaset ile satmaya kalkiyorlar, ve tv lerde başladi yine kroo kroo filimler neymiş birde E... denen adam amerikda film cekcekmiş, bak bak baaaah, lan türk kalmadida bu uyuz k....mü bizi temsil etcekmiş, daha dün A..nin yaninda, kiytirikdan bir figurandi tipsiz, ayni yilmaz güney , ahmet kaya , öcalan gibi oturtma gavurlar, yani siyasetin gavur ayaklari, yani bak güzelim sen boynunu eger ,ben eşegin olayim dersen birisine, velevki bu, taptuk gibi evliya olsa, sirtina kirk sene odun sarar seni eşşek eder, amma sen başini kaldirir, ben man yak miyim deyebilirsen, eşşeklikden cikip, haşari eşşek sirtina binilmeyen eşek, zebra olursun, yani yine boynunu egen habil olursan, olsan olsan koyun olursun, eli kalkmaz, dili kalkmaz, garip, yatir kes sesi cikmaz, ve yine inek gibi bakara gibi ver ver ver etinden ver sütünden ver, hatta yetmez gelde g -- ü n dende ver derler, sonunda, haa anlayiverirsin seni m ina kodu mun ip nesi verdiklerim yetmedimi si ....nesi deersin akillanirsin belki, yani kardeşim enayiligin adi, Allahdan razi olmak konmuş, aslan herşeyi yerde, aslani yiyen yok, niye ? kimseye enayiilik etmiyorda ondan, öyle olunca, evet bazilari boyun egecek, bugday olacak amma, işde bugday gibi buyur haşmetli agam deyince, bugday olursun seni degemene götürürler viccciragini cikarirlar, un eederler, senin KIKIN bile cikmaz gayri ondan sonra, sen istedin, sen firsat verdin, boyun egdin, haşmetlim dedin, ve senden üstün olan seni lokma lokma yer tüketir, hani iyimi, iyi böyle enayiler varken, daha coooook degmenler döner. eeee ne yapacaz o ziman, matrix revulation, başkaldiriş, uyaniklarin etimizden, sütümüzden, balimizdan, böregimizden otlanmasina müsade etmeyecegiz, vatanimizi bu yahudi kah pe cocuklarina birakmayacaz anladinizmi lan, en azindan koyun yerine koc olun, koyunlugu birakin artik, habilligi birak artik, enayi müslüman, inek gibi verimli birisi isen, en azindan bak biraz da olsa uyan, haksizliga isyan etde, dana ol bari ki, kendini savunabilesin, enayiligin siniri yok bunu bilesin, sen tikilmeye dünden raziysan, seni tikcek biri illa bulunur, amma işde inde birde ben tiken deyince, kimseyi bulamazsin azizim, öyleyse herşey garerince güzelim , HIZIRIN yaptiklari musaya ters idi, cünkü Musaya haram olan öldürmek, hizira helal, aman yarebbim, hemde kücücük bebegi veya cocgugu öldürüyor, bu nasil bir şeriattir acaba demek yokmu, sana haram, ona helal. bak güzelim yukarda gösterdik, olaya geniş cerceveden bak, yoksa bu dar kafa ile, ancak sana kirk sene eşeklik, yunusluk kalir anladinmi. vururla sirtina yükü, cek cekebilirsin yetmez bir de g.. tikmeye kalkanlar olur, verdinya gari, vermede sinir yok diyenlere duyurulur o eneyi eşeklere.
"evet" oyu mu verceniz, yarin bu i.... neye eşek olursaniz, yemin olsun verdikleriniz yetmez, gö...... verceniz demeye gider, i.... alişdi bedava almaya, siz gibi enayiler varken onun sirti .... amma atarsaniz buna bir kazik , ömrü boyu birdaha cikaramaz o kazigi, yemin olsun .
önünüzde yonoşluk sizi bekliyor, verin vermenin siniri yok dedimya, yakinda kicinizida verirsiniz. ya HAAAYIR diyeceksiniz, ene azindan sirtina binilmeyen zebra olcaniz, özgürlügün başini kazancaniz, yada onun bunun eşşegi olmaya devam etceniz.
varabilirsen taaa oraya, MAKAMI RIZAYA ve RAZiYEYE, makamin mübarek olsun.
dedik, müslümandik, mümin olduk, ince ince en iyilerden olduk, iyilik iyilik gitdik gitdik, dere tepe düz gitdik, eeeeee kuraninda sonu var gülüm, kulhuyu okudun felak nas okudun, kuran bitti, ee daha nereye gitcen gari, yani artik geri dönme zamani gülüm. işde zikirimzde bir yere varirsinki "allahüme salliler" okunur yani orasi zikirimizin tahiyat kismi, ordan öteye sagdan sola gidersin tesbihde, ve sonra taaa "nun" a kadar varirsin. "nun" zikirimiz, ya sukun yani durmak, veya gecmek hareket etmek yeridir, orda artik senin seyri sülükunun sonudur, ya durmayi sececen, madde olcan, tahta olcan, cam olcan, kum olcan, toprak olcan, yada durmakdan gececen, ve hareket edip başa dönecen, başa dönmek için ise, "euzu bi kelimetillahilerden sonra dedigimiz, "subhanallahi..." zikiri yani kabeyi tavaf var, yani dönmek hareket etmek, hareketi secersen, burda tavaf, sonra Allahdan başka ilah olmadigina iman olan birinci tevhid zikirimiz, ve sonra 10 kulhu, sonra ise fatiha, sondan başa dönme sirri, bu kulhuler fatihalar hepsi sagdan solaydi, kuranin yönündeydi, yani sagdan solaydi, amma ondan sonra ise, kulhu son, ve sondan başa dönmek lazimki, işde kulhuden sonra fatiha okuruz 10 defa, ve sonra ise, o yukari cikiş olan, kuranin başina tirmanmak olan, 33 defa "subhanallahi vebihamdihi, subhanallahil azim ,ve estagfirullah." ile dinlene dinlene yokuşu tirmaniriz. ve bu zikir ise tersinedir, yani sondan başa dönen bir zikirki, yani sagdan sola kadar gittik, ve sagin en sonuna vardik, ve orasi artik sol, ve sonra başa dönmek için işde bu üclüyü 33 defa cekerekden, bu sefer ise soldan saga dogru hareket ederizki, bitişden sonra başa dönmek hikmetine ermek için, her bitişden sonra başa dönmek, va baş fatiha ise, senenin sonu da başida isa da biter, hiristiyanlara göre, isa nin dogumu 24 Aralik, yahut evangelistlere göre 27 si, halbuki senenin sonu 31 aralik, ve bize göre isanin dogumu ise 1 ocak yani, isa ve mehdi SIRRI, isa da biter, mehdide, fatihada başlar, bizim isa miz mehdiir, cünkü onlarin isa si hz isa, bizim isa miz ise mehdidir, mehdi isa dan, isa da mehdiden , o na, meryeme isa yi koyan biri var degilmi, o kutsal ruh, işde mehdi, veya diger ismi, musaya bilmediklerini gösteren HIZIR, veya kuranadaki ismi, musa nin sana tabi oalnmi dedigi RAŞiD, ve yine muhammed için, muhammeden abdühü ve rasuluhu deriz, amma kuranda mehdi için ise, "katimizdan ona rahmet verdigimiz kulumuz" diye mehdiye atfedilr, yin isra suresinde, yine ona, kulumuzu, abdimizi göstermek için, mescidi haramdan, mescidi aksaya götürdük diyor, ne için? " bi abdihi" diyor yani o kulumuzu göstermek için, kim o kul, yani muhammed, gecmişden gelecege, ona mehdiyi ve vaktini göstemek için ref etttirildi.
19.SINIF SOFiLERE
Hizir makami ögretilip talim ettirilir ve tarikatin pirini, olay vuku bulunca aramasi talim edilir. Bizatihi onunla (tarikatin piiri ile) kelam etmesi lazim geldigi ögeretilir ve kimler o göreve (HIZIRLIK makamina )secildi liste tutulur.
Bu 19. sinif sofiler Tesbihlerine Birinci kadrandaki 10 boncugun birincisi mevsim rengi ikincisi beyaz olrak, digeri yine mevsim rengi, ve digeri beyaz.... 10 boncuk dizlerler ve Alfabe duasindan önceki Arapca Elif ba yani alfabeyi 9 defa okurken, birinci boncukda Dad Harfi sag azı dişler arasına konarak okunur, ikinci boncukda sol
azı dişler arasına konarak okunur,sonra yine digerine sonra yine digerine konarak 9 boncuk sayilir.
Dad Harfinin Mahreci
"Dad" harfi dilin ucu azı dişlerin arasına konarak "da" denmeye calışılır d ile z arasi bir ses çıkar
'Muhammed Diyauddin' ismi 'muhammed ziyauddin' denir yani asli ise
'Muhammed Dziyauddin' diye okunur, dil sag azilara, veya sol azilar arasina konabilir, ashabdan ebu bekr efendimiz iki tarafi ile de bu harfin mahrecini cikarabilirmiş
islamin şarti diyor mehmet hoca 5 dir diyorlar, ee peki diger islami görevler nerede, öksüzün elinden tutmak? o yok, banane, ee fakiri giydirmek, yok ,....., eee islamin şarti 5 dir diyorlar
Kardeşim bak, bir imtihanda 10 soru varsa, diyorki ögretmen, bunun eger 5 ini yaparsan iyi not alirsin, ve sinifi geceersin en azindan, amma sen dördünü yaparsan, belki ben tolarans hakkimi kullanir, seni sinifdan geciririn, amma sen sadece iki tanesini yaparsan, sinifda kalirisin, amma bunun yaninda biride altisini yapdi o da daha iyi, yine yedi yapti daha daha iyi, hatta biriside on da onunu yapti, onada pekiyi verdik, bu adam bek iyi dedik . amma işde müslümanligin siniri, bu 5 güzel hasleti yapana biz müslüman diyoz, en fakir müslüman, ondan sonrasini yapanlar, yedi soruya cevap verip dogrusunu yapan, sekiz yapan ögrenci gibi, amma biride varki, daha bu 5 ide yapmyor, namaz kilmiyor, oruc tutmuyor, ee ne diyecez buna, haaala bunlarada müslüman diyoruz, Türkiyede de dünyadada dolu böyleleri, namaz yok, oruc yok, amma haftada bir cuma kilar, en ön safada gecer haaa, bak komvoyunan namaza gidiyoz biz, ve Allahin evine variyoz, o namaz kilcak diye amcalari itip kalkiyorlar, buyur en ön saf senin, eeee bu adam peygambermi, peygamber olsan, musa gibi bir peygamber, olsan racul ve abd olan, bir kul olan HIZIRIN veya diger ismi ile raşidin arkasindaki safa gececen, cünkü onun bildgini musa bile bilmiyordu, ee nerde kaldi bu ah.... en ön safa gelip oturmasi haa, sen hakkini sirani verirsen, yarin yeniden haşrolurkende, o senin sirani alip yüze cikar, sen diplerde kalirsin, sen kandin inanadin verdin cünkü ahmak, ve sag sola üstünken, gündüz geceye reis iken, ve mehdi musaya, hizir ve reis iken, kim bu yahudi, musa vakti adami, fravunu ..., Allahin has kullarinin üstüne gececek. Birde yine kürt filimlari başladi başkanligi alsa yarin yine kürtlre devlet kuruvercek vatanmizda eyalet acivercek, ha eyalet acmiş, ha onlara devleti parcalayip vermiş, lan kilif farkli sadece, sana yutturmak için üstünü öyle örtüyor, kilif giydiriyor, bize gavurlari kürtleri baş yapan a..., kendisi tek başkanlik istiyor teklik bütünlük, amma amacida türkiyeye parcalara bölmek, cok başli yapmak, lan sana niye demiyorlar, lan agut alkolmü aldin, kafan hoşmu senin, bütün olan Türkiyeyi bölmek, ve eyaletlere bölmek, nerde , senin bunlari bölüpde, ben başkaninizin demek nerde, cünkü herksin artik kendi başi olcak sen kimsin o zaman ......, sen parcalanirsan bütün kalan sana baş olur degilmi, oysaki gecen anlattik, Allah haşr hususunda işde : Brezilyadan kakao kahve, washingtondan portakal fistik, yeni zelandadan kiwi, derken toplandi ahmet amcanin bedenini oluşturdu, bak parcalar toplandida, bir bütün beden oldu, bu i... ise bütünü ben bölcen, ve onlarada başkan olcan diyor, .................., Allah haşretcen toplaycan birleştircen derken, bu i..... bölcen eyaletlere bölcen diyor, yine birleşen avurpayida bu sebeble ayriştirma haline sokdu, bu i......siyaseti
fazla söze gerek yok anlayan anladi, lafi fazla uzatmayada gerek yok, anlayan geregini yapacakdir zaten.
--oOo---
أَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! ''
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 12 Mart 2017 Pazar
Original Kar © glan
Velbeasü - Öldükten Sonra Dirilmek
(Kar©glanin 4 Mart 2017 Vaazi)
وَلِلّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ فَأَيْنَمَا تُوَلُّواْ فَثَمَّ وَجْهُ اللّهِ إِنَّ اللّهَ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
Ve lillâhil meşriku vel magribu fe eynemâ tuvellû fe semme vechullâh(vechullâhi) innallâhe vâsiun alîm(alîmun).
Ve doğu da Allah’ındır batı da. Artık hangi tarafa dönerseniz dönün, Allah’ın Vechi (Zat’ı) işte oradadır. Muhakkak ki Allah Vâsi’dir (rahmeti ve lutfu geniştir, herşeyi ilmi ile kuşatandır).
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi Âyet - 115. ayet
Ve iz kâle ibrâhîmu rabbî erinî keyfe tuhyil mevtâ kâle e ve lem tu’min kâle belâ ve lâkin li yatmainne kalbî kâle fe huz erbeaten minet tayri fe surhunne ileyke summec’al alâ kulli cebelin minhunne cuz’en summed’uhunne ye’tîneke sa’yâ(sa’yen), va’lem ennallâhe azîzun hakîm.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Hani İbrahim, “Rabbim! Bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster” demişti. (Allah ona) “İnanmıyor musun?” deyince, “Hayır (inandım) ancak kalbimin tatmin olması için” demişti. “Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır. Sonra onları parçalayıp her bir parçasını bir dağın üzerine bırak. Sonra da onları çağır. Sana uçarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 260. ayet
أَمْواتٌ غَيْرُ أَحْيَاء وَمَا يَشْعُرُونَ أَيَّانَ يُبْعَثُونَ
Emvâtun gayru ahyâin, ve mâ yeş’urûne eyyâne yub’asûn.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ölüm ile Yaşamak farkli şeyler degildirler, ancak ölenler, sadece ne zaman tekrar dirileceklerini bilmezler (Yaşayanlarda hakeza ne zaman öleceklerini bilmezler).
Sadakallahul Aziym NAHL Suresi 21. ayet
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle haşrolunursunuz, nasıl haşrolursanız öyle diriltilirsiniz, o hal üzre cennet veya cehenneme sevkedilirsiniz"
( Hadis-i Şerif , Buharî, "Rikak", 45 , Müslim "Cennet", 55-59 , Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, Aliyyülkârî, Mirkâtü’l-mefâtîh )
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Her kul öldüğü hal (amel) üzere diriltilir.”
( Hadis-i Şerif ,Müslim, Cennet 83)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
كَيْفَ تَكْفُرُونَ بِاللَّهِ وَكُنتُمْ أَمْوَاتاً فَأَحْيَاكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
Keyfe tekfurûne billâhi ve kuntum emvâten fe ahyâkum, summe yumîtukum summe yuhyîkum summe ileyhi turceûn.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Siz cansız (henüz yok) iken sizi dirilten (dünyaya getiren) Allah’ı nasıl inkâr ediyorsunuz? Sonra sizleri öldürüp öldürüp, sonra yeniden yeniden yine diriltecektir. En sonunda O’na döndürüleceksiniz.
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 28. ayet
إِنَّ اللّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ يُحْيِي وَيُمِيتُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ اللّهِ مِن وَلِيٍّ وَلاَ نَصِيرٍ
İnnallâhe lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), yuhyî ve yumît(yumîtu), ve mâ lekum min dûnillâhi min veliyyin ve lâ nasîr.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Göklerin ve yerin mülkü Ve Hükümranligi yalnız Allah’ındır. O diriltir ve öldürür. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.
Sadakallahul Aziym TEVBE Suresi 116. ayet
Dişi YILDIZ ve Erkek YILDIZ
Güneş Makamina CIKAN Sofilerimize özel ders:
Muhammed için iki cihanin güneşi lakabi vardir öyle olunca yine yusuf 11 yildiz ve güneş ve ayin kendisine secde ettigini görüyor, yani öyle bir yildizki yusuf, ona bagla başka bir yildiz ve 11 tanede gezegenden oluşuyor demek olur bu yine yani, bir sistem ve iki yildiz, fakat birisi digerinin aksesinde dönen yildiz, yani galaksi demek olur, yani yusuf bir galaksiyi temsil ediyor, birden fazla yildizi olan sistemlere galaksi denilir, ve o galakside de ayni bizim dünyamiz gibi bir dünya var, var 12 gezegenli, ve ayrcia güneş ve ay var, ay var demek dünyasida var demek olur, yani yaşanabilenm bir dünyasi olan bir galaksi sistemi, yani erkek yildiz demek, o carki ceviren yildiz demek, yani sistemin ona bagli oldugu ana yildiz demek olur, yani yakub ve cocuklari yusufun sistemine bagli demek our bu, yani yine dişi YILDIZA gelince, yani aynen jüpiter gibi etrafinda aylari olan gezegen demek olur, yani sönük yildiz demek, yani gezegen demek işde, Dişi YILDIZ demek olur öyle olunca, herkesin ya bir YILDIZI vardir, yada gezegeni, bir YILDIZ hatta öyleki, diyorki bir tane iman etmiş ashabi olmayan peygamberler yildizar var, yani imanli ümmeti olmayan peygamber, yani tek YILDIZ, gezegeni yok, yani bunlarda galaksi icindeki tek YILDIZLARDIR.
mesela Türklerden örnek verirsek : Demet Akalin bir YILDIZ ve star olunca, onun kocasi demek, ona bagli ay ve hatta birde ondan olma HIRA bebek, yani Demet dişi YILDIZ olunca, yani bir gezegen demek, taabi oldugu bir yildiz var, ve onun kocasi okan, o dişi Yildizin etrafinda dönen uydusu demek olur, ve okan tirci olunca, bunlarin sistemi Süleyman yildizina bagli oldugu görülürcünkü atlarin peygamberi Hz süleyman, salma atlari olan Hz Süleyman, yani köpek yildizina bagli, yani siriusa bagli, ve ordada kocasi okandan olma HIRA olunca, HIRA DA okanin etrafindaki, ondan kopan bir dag veya kaya, ve gezegenin uydusununda ayrica uydusu var demek olur. Bunu neden acikladim cünkü : bizim Zikir tesbihimimizde iki tane cark sistemi var, ve birde sistem icinde onlu gruplara ayiriyoruz, ve bizim sistemimizde her grup, onlu kümeden oluşmakda, yani bizim galaksimizde bize tabi olan dişi yildizlar, bir adet ana yildiza bagli, ve onlu küme halinde, ve tesbihimizin 3 ara müezzini var, ve üc köpek YILDIZI var demek olur yani, sirius sistemi iki köpek yildizli sistem, yani türklerin kullandigi tesbih siteminde iki ara müeezini var onlarin bagli oldgu eski sistemde sirius vardi,iki köpek yildizli sistem, davud ve süleyman yani, ve züleyha hesaba katilmaz idi, dişi köpek yildizi hesaba katilmaz idi, ve fakat bizmki ise Tesbihimizde üc müezzin var, üc köpek YILDIZLI sistem, ve öyle olunca, bizim sistemimizdekilerin, ücer adet köpek dişi var demek olur, yani dört ön kesici dişlerin yan taraflarinda, ücer adet simetrik olarak köpek dişi var demek olur yani, öyle olunca toplam alt üst hesap edince, iki sag alt ve üst, ikide sol dört tane eder, yani yani eski muhammed sistemi ise iki yildizli tek sirius, bizimki ise iki erkek bir dişi köpek yildizi olan siriuslu sistem demek olur, yani bunun manasida, her grupda, her yüz kişiden iki tanesi davud, iki tane süleyman ve iki tanede züleyhayi icine alan grup olan sistem, bir küme demek olur. yani üst cene ve birde aynisi alt cene, ve tesbihimizde bu onlu gruplardan sonra ise, bu onlu ilk grbun başina bagli olan bir adet onlu cark vardir ve buda 12 boncukdan oluşur, ve buda demek olur, toplam 100 olunca, 10 tane 10 lu var, ve bu on tane onluyu ceviren tek bir yildiz var, mesala demet gibi, bilmem rihanna gibi bir yildiz, yahut mustafa islamoglu, bilmem mehmet ali bulut gibi etrafinda 100 kişiyi toplayan kimse, 10 tane 10 luyu cevirebilen tek yildiz, ve sonra bunlardan, ise tam 12 tane var, dört mevsimde de 12 tane carpi 4 = 48 adet demek olur, ve bu her 48 i, ceviren yildizda yine tesbhimizin tepsinde imamenin üstünde carkdaki boncuklar da 12 tane, ve bunlardan birisi ise, bu sistemin tamamini döndüren mevsim rengi sarik sahibi olcak tesbihimizin, sarikli boncugunu temsil eden askerimiz demek olur, ve biz eger şimdi baharda isek, ve bahardan yaza gececegimiz için, sistemin takib edecegi yildiz olarak, mesala yaz burclu sibel Can dedim, ve artik sarik sibele verildi demek olur, ve bahardan yaza kadar, o görev ve kirmizi sarik sibelin demek olur, o sene ve o baharda, sadece en cok sibel, sibel, sibel denmeliki, sistem bahardan yaza varsin demek gibi yani.........
Kainata Fatiha olabilmek
Diyorsunki
Ne Duamsın Ne bedduam
:Kirmizi-ISIK_S
EY YAAAAAR
Ben sana duaya daha yeni baslamişken
sen ise beni dualarindanda mahrum ediyorsun
Biz seninle ne kadar ZIT kutuplardayizki
ben yansam sen beni soğut,
Sen yansan ben seni soğutayım tarzı
sen tam bana göresin ammaaaaaaa
-_Pfeils-Red
Dedimki artik cemre toprakda
ve toprak ise bahar yağmurlarına hasret artık
Ben gök olup üstüne yağayım dedim
Emtarların olup üsten yağayım sen Yemyeşil yeşer ey sevgili
Bırak duandan çıkarmayı beni bir an bile unutmana izin yok sana
ağla şimdi aglaaaa için için ağlaki gözlerinden emtarlarin süzülsün topragi ince ince sulasin
Allahim baharda yağan ve yağacak olan emtarlarin adedince muhamdede ve ehline ve
mehdi ve ehline salat selam eyle
Aramayanlar yolda kaldi, sen aramaya devam et "bir güüüüüüün istiklal ve cumhuriyetini"
MECNUNLUĞUN SIRRI kaybedince, gercekte kazanmakda yatiyor ey sevgili.
Gece gündüzü bilesin diye var, kötü iyiyi arayıp bulasın diye var.
Beni bulsan, Yusufu bulanlar 15 kuruşa sattılar,
anla beni sevgili böyle cok tatlı,
inan beni bulsan 15 kuruş değerimiz olmaz,
yemin olsun olmaz,
ara calış işte bir gün Yüce RAB
Zülyehayi yusufa yazacakdir,
Elini eline gönlünü gönlüne vercekedir,
inan bana bu yüce Rab öyle zalim değil,
Züleyhayı Yusufa kavuşturana iman et sen,
Leylayı mecnundan ayırana değil.
Burdakı TILSIMI çözüdünse SIRANI beklemek en büyük nimet anla
-_Pfeils-Red
Diyorsunki ey YAAAR
:Kirmizi-ISIK_S
"Bazen soğuk bir duş gerek,
Kendine gelebilmek için.
Bazen büyük bir ihanet gerek,
Gerçeği görebilmek için.
Bazende insan dibe vurmalı,
Yukarı çıkabilmek için.
Ey gönlüm sen inanmasan da;
Bazen bitirmek gerek,
Yeniden başlayabilmek için."
:Kirmizi-ISIK_S
3 kulhüden sonra fatihayı okumakdır o
Her bitişden sonra başa dönebilmekdir o, sevgili
bilki sensizde olmaz fatihasızda
:Kirmizi-ISIK_S
Bu Fatiha nasil bir delikanlıki
ölüye fatiha diriye fatiha
subhanekeye fatiha yasin suresine fatiha
Her namaz her namaz önce Fatiha
Koskoca bakaraya da Fatiha
En kücük kevser suresinede Fatiha
Bu delikanlı kimki acaba
Namazda Rabbin huzurunda duruşda
Bütün kurana, ve hem kainata koca olmuş
Kim ki aceb O
Yukardaki ayette diyorki Hz.ibrahime, Allah : Nasil yeniden diriltecegimi görmek için, ey ibrahim, bir kuş al, ona kendini tanit önce, sonra onlari istersen parca pincik et, şikir şikir ez, ve dört daga dagit, sonra gel dur, ve cagir onu, rabbin onu sana geri döndürcekdir, o sana ucup gelecekdir, diyor yüce Rab. Rabbimiz yaratmanin her türlüsünü bilirken, öldükden sonra diriltilemeyecegimizi mi sanirsiniz, halbuki diyorki parca picnik olsa bile, zaten onlari parcalardan toplayip meydana getiren, birdaha toplayimda meydana getirmeye kadirdir diyor. ve kafir TANRI parcacagi ariyorki, bulsa onu ne yapacak bilirmisiniz ki, Rabbinin hükmünü imha edipde, kendine yasaksiz bir dünya icad etmek için, halbuki dedikki : 10 tane aşerei mübeşşere varki, bunlar daha dünyadayken cennetle müjdelenen on grup dedik, ve bunlarin cbilliyatlarinda birisi hiyar ve benzeri, pişirilince bozulup, insana yarar verecegine, zarar veren yiyecek haline döndüklerini anlattik, ve bundan az bir süre sonra, hiyar pişiren teyzeler türedi, neden? yine maksad gavurun allaha isyanina ortak olmak. Lan dangil müslüman, senin hicmi bişeyden haberin yok, sen mehdiden habersizmisin, bak mehdi bunlar pişmez diyor, fakat bunlarin pişmemesi, mehdi dedigi için degil, Allah in onlara ateş ve cehennem görmiyecek bir tabiat koymuşken, sen kime hizmet ediyonda, hiyar pişiriyon, karpuz kavun pişiriyon dangil, kavun karpuuz ve hiyar pişmez, soguk tabiatli yiyeceklerdir onlar, serin tabiatli yiyecekdir onlar, serin ve serinletici. Hani agustosun 15 olunca, ortalik sicakdan kavrulunca, ortaligi serinletcek karpuz ararsin amma, o olmasayadi, için nasil serinleyecekdi, yine ayranli cacik yersin, nasilda susuzlugunu keser degilmi, agusotosun 15 inde birde pekmez şerbeti ic bak, için nasil yanacak degilmi, sana biz sadece yasayi gösteriyoruz dangil, yasayi koyan ben degilin, bazisi bizimle mehdilik savaşi verdiginden dedigimize itiraz edip tersini yapiyor, bazisi ahmaklikdan, bazisida işde allah a düşmanligindan. ya sen ey müslüman, ya mümin, sen niye yapiyon ahmak, sen niyee, bi söyle bana
ve Allah işde, öldükden sonra tekrar beas etme kurali koymuşki, diyorki, parcalarin, parca pincik dagilsa, biz onlari yine bir araya getiririz .
Bak mesala ahmet amcaya dün almanyadan misafir geldi, ve misafir cikolata getirmiş, cikolatanin maddesi kakako, taaa Brezilyadan almanyaya gelmiş, orda sürmelik yada yemelik cikolata yapilmiş, ve sende ahmet amcaya gitdin, ahmet amca, sanada ikram olarak o cikolatadan verdi, sende yedin, bak nasip meselesi denen şeye bak, senin bir parcan, taaaaa brezilyaya düşmüş, fakat allah onu, ahmet amcanin misafirinin evine vermiş, oda almanyadan kalkip gelip ahmet amcaya misafir gelmiş, ve ahmet amcaya o cikolatayi birakmiş, ve ahmet amcanin evinde yillar dursa, durur, amma sen gidip onu yiyince, parcan sana haşroldu, sende toplandi, bak o parca sende beas oldu, can buldu, bundan bir kac ay önce, daha brezilyada bir cicekdi belki, amma serüveni kemal buldu, ve sende lokma oldu, ve senin bedenin onu, senin parcana cevirdi.
Bak bundaki beas olma, yani yeniden dirilmeyi anladinsa, seni hüsama bin ladin gibi, denizlerin dibine atsalarda, Allah seni ordan alip gelip, yeni bir hüsamade haşredip, tekrar beas eder, hatta olmadi, hüsameydi, bu sefer ahmet yapar, yahut fatma yapar, can verir anladinmi güzel kardeşim, ve matrix filiminde, o hani son bölümde, neo tanriyla, yazilimi yazanla görüşmeye gidiyor, ve o siralarda deccal zivanadan cikmişdir, ondan kurtulmak için, ve bütün yaratilanlarla sulh ilan etmek için, işde yazilimi yazan, ve sistemin sahibi, veya tanriyla görüşmeye gider matrix, ve orda onun askerleri yani, Tanri parcalar birleşir, ve bir baş meydana getirirler, ve o baş ve başdaki dili oluştururlar, ve o neo ile matrixle konuşur, ve ona deccali öldürme görevini verir.
ve yani parcalar kafayi meydana getirir, kafa yani, hani rahman suresinde varya
كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍ وَيَبْقَى وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ
Kullu men aleyhâ fân, Ve yebkâ vechu rabbike zûl celâli vel ikrâm.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Bütün kişiler (insanlar ve cinler) yok olsa bile Ve celâl ve ikram sahibi Rabbinin Vechi (Yüzü veya Kafasi) bâki kalacaktır.
Sadakallahul Aziym RAHMÂN Suresi Âyet - 26-27. ayet
Hz Hüseyinin başi nerede? neden bedeninden ayrildi, yine Hz Yahyanin başi nerede? neden gövdesinden ayrildi? ve kainatin sureti Hz ademin suretinde, ve Hz Ademi ise Allahu Teala zatinin suretinde yarattigini buyuruyor bir hadisde, öyle olunca, bu iki kafa neden saklandi, neden sadece kafalari kaldi, yine bazi kimselerin giyotinle başlarinin kesilme sebebi ne? neden yani? herkes yok olursa, onlarin başlarimi, bu kainati yeniden var etmek için kullanilcak, yani o matrixdeki parcalardan oluşan kafa gibi, Allahu Teala yine hükmetmek için, o kafalari kullanabilir, yani ana motor, hafiza, kainatin bilgisi beyinde kayitli, ve öyle olunca, ve dedikki, Allah, ahmet amca ile, mehmet amcayi doyurur, mehmet amcada terzidir, ahmet amcayi giydirir, ve Allah onunla, onu, öbürü ile, digerini besler, giydirir dedik. ve öyle olunca da kainatta eger, o kiyamet saati ile yok edilince, bir kafadan, bütün kainata hükmedip, tekrar onu, o bilgileri meydana getirir. Haaşa Allahin buna ihtiyacimi var dersek, Allah bazi şeylere yaasalar koymuş, ekmek yememiz için nasil bugday ekmeye bicmeye ihtiyac varsa, belkide kainatin yeniden halkolmasi için, buna ihtiyac vardir, öyle bir yasasi vardir belkide onunda .
---oOo---
Popülasyonu korumak bahsi
Tirnak 255 hücreden oluşuyorsa mesala, bu 356 olunca fazla, 355 olunca eksik öyle olunca, tirnak hak tealanin yarattigi en güzel suretinde, eger 255 hücreden oluşcaksa oluyorsa, ona bir fazla şapka takalim yanina don giydirelim olmaz yok, 255 hücre ve bitti.
Yani hz Nuh gemiye aslan, kaplan, kedi, tilki, bilmem tis tis aldi, ama bunlar öyle bir halde olcakki, tilki ne tavugu, nede yumurtalarini yemeyecek, aslan da geyigi yemeyecek, cünkü hepsinden ikişer tane var, peki bunlar alti ay, ne yedi, bunlar ne ile doydu, hemde gemiden inincede, serbest birakinca, yine aslan kaplan, geyigi, daha üremeden yiyip bitirmeyecek, yeni gezegende iki tane geyik var, biri dişi, biri erkek,
peki popülasyon nedir o zaman, anladinizmi, yani Nuh ilmi, ne yüce bir ilimdirki, dünyada, hiristiyanini, yahudisini, bilmem mecusisini, kürdü, türkü kavga ettirmeden idare edebilmek. Haydi Nuha gidiyoruz cocuklar, Nuh dedeye yalvaralimda bu ilmi bize ögretsin, vallahi o ilim yalnizca, onda sakli, ben da hi bilmiyon, meger Nuh un melekeleri bana söylerse, bende size ögretirin. Herkes bu geceler, gündüzlerde nuh dededen istesin, yalvarsin ey nuh dede, sen bu işi nasil yaptin başardin, ya bana, yada mehdi askerine gösterki, bilelim diye.
---oOo---
Bizim Gecen yazdigimiz, bazilarinin, cennetin her kapisindan cagrilcak hikmeti geregi, mehdinin, cennetin dünya şubesi olan bütün kadinlarin rahminden cagrilip, o dilediginden girebeilir, ve cocuk olarak dogar deyince, bizim bu sözümüzün yanliş oldugunu anlatmak için M. hoca diyorki:
Bir hirsiz senelerce calsa cirpsa, bunu meslek edinse bile, birgün ona, senin yaptigini sana yapsalar, ne dersin dese, o ondan calinmasini istemeyecekdir diyor M hoca. yani senin o yaptigini sana veya seninkilere yapsalar razi gelirmisin diyor.
Bende şöyle cevap veren : sen et yiyon, kesip tavuk yiyon, kesip koyun yiyon, peki yarin dersek ki, sana, "sen cok yedin, artik bizler şimdi seni kesip yiyecegiz" dersek, sen razi gelirmisin, sende razi gelmezsin. benim yaptigim kötü ise, sen niye biberi koparip yiyon,
bunun adalet nersinde, Allah aşkina, Allah madem adil, peki koyun demiyecekmi, ya rabbi, sen beni bunlar diri diri kessin yesin diyemi yarattin, bu nasil adalet ki, onun diri diri kesilmesine müsade ediyor, peki burdaki adaleti al, benim yaptigimla kiyas et.
peki herşey cok adilmi olmali saniyorsun, adil olcaksa, bütün kozlar acik oynanacaksa o zaman sen et yeme, sonra hic bir daldan elma koparma elmada canli, yumurta yeme, yumurtalar tavugun mali, sen niye onun malini aliyon, adalet neresinde bunun, inegin sütünü icme, adalet nerde burda, inek seni yesin icsin diye yapmadi, arilarin bali senin için yaptginimi sandin sen amca
peki benim yaptigimi sen adaletle ölcersen yanilirsin, onun ölcüsünü, ne kilo ne metre ölcemez onun ölceni farkli hoca.
ve Bir Tez ve öneri olarak, Zamandan kazanmak için, Marketler mal listesi yapsinlar:
Günümüzde herkesin zamana ihtiyaci var, ne kadar zamandan kazanabilirse, onun dinlenmek ve ailesine ayircak, o kadar zamani var demek olur. öyle olunca, alişverişde gecen zamanda da, zamandan kaybetmemek için, Lütfen marketler, amma internete pdf dokument olarak yazsinlar, amma regallerinin başlarina liste halinde kagit biraksinlar, ve bu kagit ve listelere, 1. regalde şu mallar var yazsinlar, ve her bir ürünün kenarina kutucuk koysunlar, yine 2. regaldede şunlar var ,.... ve alişveriş yapacak kimse, ya bu kagitlardan alip evine götürsün, yahutta sadece internet sayfasinda bir adet pdf olarak bulunsun, ve isteyen indirip yazicida bassin, veya kendisi liste tutarken notuna yazsin, 1regalden şunlar alincak, ikinciden şunlari diye, böylece hem alişverişde, alinmasi gerekenler unutulmamiş olur, hem zamandan tasarruf olur, hemde merkete lüzumsuz kalabaligin önüne gecilmiş olur. umarim bunu duyan bir marketci amca başlatir, ve sonra herkes yapar bunu
Buradan aşagiyada, önemli gördügüm hadis ve ayetleri aldim, ve ahiret ve yeniden dirilme hususunda, ve diger bazi hususlarda dikkatinizi celbedecek hadisler burada :
“Yedi şey gelip çatmadan önce amellere koşun. Her şeyi unutturan fakirliği mi bekliyorsunuz? Yahut insanı taşkınlığa sevk eden zenginliği mi? Yahut akli melekeyi bozan hastalığı mı? Yahut insanı bunaklaştıran yaşlılığı mı? Yahut insanı bitiren ölümü mü? Yahut Deccal’i mi ki görünmeyen ve beklenen en büyük şerdir? Yoksa kıyameti mi bekliyorsunuz ki o, en büyük ve en acı beladır.” (Tirmîzî)
“Ölüyü üç şey takip eder, ikisi geri döner, birisi kalır. Ailesi ve malı geri döner ameli ise kalır.’’ (Buhâri, Müslim)
“Her nefis ameline karşılık rehindir’’ (Müddessir: 74/38 )
“Asra yemin olsun ki, insan hüsrandadır. Ancak iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.’’ (Asr: 103/1-3 )
“Beş şeyden önce beş şeyi ganimet(fırsat) bil; ihtiyarlığından önce gençliğini, hastalığından önce sağlığını, fakirliğinden önce zenginliğini, meşguliyetten önce boş vakitlerini ve ölümünden önce hayatını.’’ (Hâkim)
“Kıyamet gününde cehennemliklerin en hafif azap görenin şudur: Adamın ayaklarının altına iki kor parçası konur; bunlardan beyni kaynar. O da cehennem halkının en şiddetli azap göreni olduğunu zanneder. Hâlbuki o en hafif azaptır.” (Buhârî)
“Ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Ali İmran: 3/102 )
“Her nefis ölümü tadacaktır.” (Ali İmran: 3/185 )
“Lezzetleri yenen ölümü çokça anın.” (Tirmîzî, İbn Mâce)
“Bu dünyada bir garip yahut bir yolcu gibi ol.” (Buhari)
“Bilin ki; âhiret kazancına yer vermeyen dünya hayatı ancak bir oyundur, bir eğlencedir, bir süstür ve aranızda bir öğünüştür. Mallar da, evlatlar da bir çoğalıştır.’’ (Hadid: 57/20 )
“Her nerede olursan ol Allâh’tan ittikâ et ve kötülüğün arkasından hemen bir iyilik yap ki, bu onu yok etsin. İnsanlara da güzel ahlâk ile muâmele et!” (Tirmizî, Birr, 55/1987 )
“Ey îmân edenler! Allâh’tan, nasıl korkmak gerekiyorsa öyle korkup gerektiği gibi sakının ve ancak müslümanlar olarak can verin!” (Âl-i İmrân, 102 ) âyetinde emredilen hakîkî takvâdır.
“–İnsanlardan bana en yakın olanlar, kim ve nerede olursa olsun Allâh’a karşı takvâ sâhibi olan müttakîlerdir.” buyurdu.( Ahmed, V, 235; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, Beyrut 1988, IX, 22.) Yine Fahr-i Kâinât Efendimiz:
“Şüphesiz benim dostlarım müttakîlerdir.” buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Fiten, 1/4242 )
“…Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine kulluğa devâm et!” (el-Hicr, 99 )
"Allah Onları Sever, Onlar da Allah'ı Severler." (Mâide: 54 )
"Resul'üm! Onlara Söyle: Eğer Allah'ı Seviyorsanız Bana Tâbi Olun ki, Allah da Sizi Sevsin ve Günahlarınızı Bağışlasın." (Âl-i imrân: 31 )
"Beni Seven Cennette Benimle Beraber Olur." (Tirmizî)
"Sizin dostunuz ancak Allah'tır, O'nun Peygamber'idir ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazlarını kılan, zekâtlarını veren müminlerdir.
Kim Allah'ı, O'nun Peygamber'ini ve müminleri dost edinirse bilsin ki galip gelecek olanlar Allah'tan yana olanlardır." (Mâide: 55-56 )
"Allah güzeldir, güzeli ve güzelliği sever." buyuruluyor. (Müslim)
"Allah'ın boyası (ile boyanın)!" (Bakara: 138 )
"Allah'ın boyasından daha güzel boyası olan kimdir?" (Bakara: 138 )
"O gün ki, ne mal fayda verir ne de oğullar... Meğer ki Allah'a tamamen salim ve temiz bir kalp ile gelenler ola." (Şuarâ: 88-89 )
"Amellerin en üstünü Allah için sevmek, Allah için buğzetmektir." (Ebu Dâvud)
"Ben her mümine kendisinden daha evlâyım." (Müslim)
"Hiçbir kimse ben kendisine babasından, evladından ve bütün insanlardan daha sevgili oluncaya kadar kâmil mümin olamaz." (Buharî)
"Şu üç haslet kimde bulunursa imanın tadını tatmıştır: Allah'ı ve O'nun Peygamber'ini herkesten ve her şeyden fazla sevmek. Sevdiğini ancak Allah için sevmek. İman ettikten sonra, ateşe atılmaktan nefret eder gibi küfre dönmekten nefret etmek." (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 16 )
"O müminler ki, Allah zikredildiği zaman KALPLERİ TİTRER, âyetleri okununca imanları artar, onlar ancak Allah'a tevekkül ederler." (Enfâl: 2 )
"Allah bir kimsenin sinesini müslümanlık için açarsa, o Rabb'inden verilen bir nur üzerindedir. Kalpleri Allah'ı zikretmeye kaskatı olan kimselere ise yazıklar olsun. Onlar apaçık dalâlet içindedirler." (Zümer: 22 )
"O kullarım ki, sözü işitip de onun en güzeline uyarlar." Âyet-i kerime'sinde bu mana vardır. (Zümer: 18 )
"Vallahi ben, vefatımdan sonra Allah'a şirk koşmanızdan korkmuyorum, fakat nefislerinize uymanızdan korkuyorum." (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 661 )
"Kendi yaratılışını unutup, 'bu çürümüş kemikleri kim diriltecek', diyerek bize misal getirene de ki: 'Onu birinci defa kim yoktan vâr etti ise, işte yine O diriltecektir." (Yâ-sîn, 78-79).
Bu âyet, dirilmenin mümkün, hattâ ilk yaratılışa göre daha kolay olduğunu anlatmaktadır.
Şu âyetler de aynı mânâyı te'yid etmektedir:
"Biz ilk yaratışta acz mi gösterdik ki, ikinci yaratışta acze düşelim? Hayır, onlar yeni yaratılıştan şübhe içindedirler."
"Bir de şöyle dediler: 'Biz, kemik ve toz yığını olduğumuz vakit mi, gerçekten biz mi, yeni bir yaratılışla diriltileceğiz.' (Ey Resûlüm onlara) söyle; 'İster taş, ister demir olsun, yahut gönlünüzde büyüyen (dağlar ve gökler gibi kuvvetli) herhangi bir yaratık olsun, muhakkak öldürülecek ve dirileceksiniz'. Onlar şöyle diyeceklerdir: 'O halde, öldükten sonra bizi kim diriltip geri çevirecek?' Sen de ki: 'Sizi ilk defa yaratmış olan kudret sâhibi Allah diriltecek...'" (el-İsrâ, 49-51).
"Onlar: 'Allah ölen kimseyi diriltemez' diye en kuvvetli yeminlerle Allah'a yemîn ettiler. Hayır, bu ölüleri diriltmek Allah üzerine gerçekleşen bir vaaddir. Fakat insanların çoğu bilmezler." (en-Nahl, 3
"Yağmur rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci olarak gönderen O Allah'tır. Nihayet bu rüzgârlar buhar ile yüklü, ağır ağır bulutları yüklendiği zaman, bakarsın ki biz, onları ölmüş (kurumuş) memleketere sevketmişizdir. Böylece o bulutla, o yere su indiririz de o su ile her çeşit meyveleri çıkarırız. İşte bu ölü araziden bitkileri (nebatatı) çıkardığımız gibi, ölüleri de böyle çıkaracağız (dirilteceğiz). Gerektir ki, düşünür ve ibret alırsınız" (el-A'râf, 57).
Dediler ki: “Biz yer (toprağın için) de yok olup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeniden yaratılmış olacağız?” Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkar edenlerdir. De ki: “Size vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız.” (Secde Suresi, 10-11)
Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesine şaştılar da, o kafirler: “Bu şaşılacak bir şey” dediler. “Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltilecek mişiz)? Bu uzak bir dönüş (iddiasıdır).” Doğrusu Biz, yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir. Katımızda (bütün bunları) saklayıp-koruyan bir kitap vardır. (Kaf Suresi, 2-4)
Dediler ki: “Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?” De ki: “İster taş olun, ister demir.” “Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun).” Bizi kim (hayata) geri çevirebilir” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa yaratan.” Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: “Ne zamanmış o?” De ki: “Umulur ki pek yakında.” (İsra Suresi, 49-51)
Bu, şüphesiz, onların ayetlerimizi inkar etmelerine ve: “Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?” demelerine karşılık cezalarıdır. Görmüyorlar mı; gökleri ve yeri yaratan Allah, onların benzerini yaratmaya gücü yeter ve onlar için kendisinde şüphe olmayan bir süre (ecel) kılmıştır. Zulmedenler ise ancak inkarda ayak direttiler. (İsra Suresi, 98-99)
Hz Peygamber de çeşitli hadislerinde, öldükten sonra tekrar diriltme konusunda bilgi vermiştir O bir hadiste şöyle buyurmuştur: "insanın kuyruk sokumu kemiği dışındaki her şeyi, ölümünden sonra çürüyüp yok olacaktır
Kıyamet günü tekrar diriltme bu çürümeyen parçadan olacaktır" (Buharî, "Tefsîr", 39/3; Müslim, "Fiten", 141, 142)
Yine bu konudaki hadislerde kıyamet gününde bütün insanların diriltileceği, kabirden de ilk defa Hz Muhammed'in kalkacağı bildirilmektedir (Buharî, "Tefsîr", 39/3; İbn Mace, "Cenaiz", 58 )
--oOo---
أَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! ''
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 4 Mart 2017 Cumartesi
Original Kar © glan
insana ancak kazandığı vardır
(Kar©glanin 18 Şubat 2017 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يُرِيدُونَ لِيُطْفِؤُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ
Yurîdûne li yutfiû nûrallâhi bi efvâhihim vallâhu mutimmu nûrihî ve lev kerihel kâfirûn.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Onlar ağızlarıyla dilleriyle sözleriyle Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.
Sadakallahul Aziym SAFF Suresi 8. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يُرِيدُونَ أَن يُطْفِؤُواْ نُورَ اللّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللّهُ إِلاَّ أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ
Yurîdûne en yutfîû nûrallâhi bi efvâhihim ve ye'ballâhu illâ en yutimme nûrahu ve lev kerihel kâfirûn.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Allah’ın nurunu dilleriyle sözleriyle ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz.
Sadakallahul Aziym TEVBE Suresi 32. ayet
---oOo---
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“İslam, şüphesiz garip olarak başladı ve günün birinde garip hale dönecektir. Ne mutlu o garip mü'minlereki! onlarin bazisi dinleri için hicret edenlerdir, dinleri için Kabilelerinden ayrılıp uzaklaşanlardır. Ne mutlu o garip, mü'minlere ki, insanların benden sonra bozdukları sünnetimi ıslah ederler.Bid'atların ve dalaletlerin istilası zamanında Sünnet-i Seniyeye ve Kuranın hakikatine uyanlara ve bu yolda hizmet edenlere, yüz şehit sevabı vardır.”
( Hadis-i Şerif , Müslim, İman: 232,Tirmizi; İman: 13,Kadı İyaz. eş-Şifa, 1:27)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
Beyaz TV de bir video gösterdiler , Allahu alem, deniz kenardindaki duvarin üstünde bir oglanin kucagina oturmuş kiz görüyor, bir başka oglan, ve gidip onlara :
burasi Türkiye biraz edepli olun lan, diyen bir başagacli kabadayi edasiyla cekilmiş bir video ile, ahlak dersi vermeye kalkiyorlar.Güya motrosiklet kullanirlirken kafaya takilan kameranin güzelligini faydasini anlatcaklar amma konu farkli mecraya dogru gidiyor, kutu icinde kutu satiyor, mamuşka bebekler gibi.
Ahlak hocalarida M.. G. amca ile N. D., yani dah dün sex filimlerinde görüpde, izo ile yabanci kariyi hem a,, hem g,, cifte Tikis.... için
için gittikleri otelde yakalanan adam ahlak hocalagi yapiyor, bizde tweetten yazdik
o kadar cok ahlakliysan, bre adam köyünden şehire inmeyecen oziman, yani bak şehirde keranede var, barda var, böyle kucaga oturanlarda var, yine namuslu camiden cikmayanlarda var, sakallilar cübbelilerde var, ve böyle, N. ve i. amca gibi, catal ´tik... giden adamlarda var , hani köyde dur dedikde, köy cokmu sakindi sanki, atlar cayirda yayiilirken, sende at eşşek cobanligi yaparken, hicmi görmedin, rastlamadin dogal s e x e, yani at, at üstüne cikip aşinca, lan köyde resmen p o r n o seyrediyordunuz, köydeyken hic sesin cikmiyor du, şimdi carşiya inince namuslumu kesildin dangil. yani hicmi inege aşan dana görmedin, resmen p o r n o canli p o r n o len.
hani biz demiyoz herkese alenen ortalikda kizlari alsin kucagina oturtsun diye, amma dedikki yani maksadimiz oki :
herkes gül olsa, diken kim olcak oziman, herkes karpuz olsa, burasi karpuz dünyasi olurdu, yine herkes muz olsa, muz dünyasi, muz cumhuriyeti olurdu dünya, amma öyle degil, dünyada at var eşşek var, koyun ve kuzu var, insan var, deniz ati da var len, deniz ati yani cibilliyat olarak, homo s e x u e l ci tr avesti lan, kim yaratti bunlari? babanmi yahut benmi, senmi, birak, herkes sifati üzredir zaten, bak : N. efendi filimde gördügüne özenmiş, hemen bir otele kiralik kadin tutup, deneme yapmaya kalkmişken sobelendi işde.
yani şurda ekmegi peyniri olmayanin yaninda, peynir yesen, onun cani cekcekdir zaten, dün osmanli vaktinde bugünkü gibi fast food, döner kebabi, eline alip sokakda yemeye kalksan, seni asarlardi, ya da, git evinde ye derlerdi, bugün bak : döneri alip elinde yiyerek gidebiliyon, kimse "olan var, olmayan var" diye seni kesmeye kalkmiyor, cünkü adamin vakti yok artik, evinde yemek yiyecek, yolda giderken atişdiriyor, o kadar yogun
"zamana uyun" dedi islam büyükleri, hani herkes, kucagina bir kiz alsin degil, amma, seni ilgilendirmeyen işlere burnunu sokma yeter, herkes sifatinca yaşayip davrancakdir zaten, sen koyuna "gel tilki olalim" da deme, tilkiye de "gel kuzu ol" deme, tilki : tilki oldugu için tilki, deniz atida, deniz ati olarak yaratildigi için öyle, taksimi yapan Allah ken, sana bana pooooh yemeh ......
hani diyeceksin ki : " bir yalnişi görünce, onu elinle, dilinle düzelt" meselesi gündeme gelcekdir. Halbuki yanliş ne? önce orda anlaşamiyoruzki seninle, bak yazdik en son vaaz da anlatik : sakladin, KISDIN = HIRSIZ ettin , dövdün arsiz ettin, carın içine sokdun ve nefisini bülbül ettin. Kocakuşluk gavurlara kaldi gayri, lan dangil: "Karnini biraz büyüt, geniş tut, azicik karinli olma, kalbini biraz büyüt artik, ferah gönüllü ol." desekde yapamazsin sen artik, degilmi ya! dedikya herkes sifatinca davrancakdir kardeşim.
-------------------
ÇANAKKALE DEPREMI HAKKINDA Melik Gökcek amcanin dedigi meseleye atfen
Çanakkalede, altta deniz altinda eger dinamit ve benzeri ile alti patlattilarsa altan, yüze cikacaklarin önüne gecmiş oldular, ve ordaki depremzede bir kadinin 10 sene cocugu olmamiş, sonmunda hamile kalmiş, amma işde, altakileri (baliklari börtü böcükleri) öldürünce baliklarin falan onlarin o cibilliyatlarin, nefsi olcak olan cocuklarda, daha dünyaya gelmeden ölmüş oldular cünkü o kadinin korkudan karnindaki cocuk ölmüş, onlarin dünyaya gelmesinin önünü kesmiş oldular demek olabilir. Bu fikirin sahibi stratejist Raşit Tunca.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يَوْمَ تَرَوْنَهَا تَذْهَلُ كُلُّ مُرْضِعَةٍ عَمَّا أَرْضَعَتْ وَتَضَعُ كُلُّ ذَاتِ حَمْلٍ حَمْلَهَا وَتَرَى النَّاسَ سُكَارَى وَمَا هُم بِسُكَارَى وَلَكِنَّ عَذَابَ اللَّهِ شَدِيدٌ
Yevme terevnehâ tezhelu kullu murdıatin ammâ erdaat ve tedau kullu zâti hamlin hamlehâ ve terân nâse sukârâ ve mâ hum bi sukârâ ve lâkinne azâballâhi şedîd.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Onu (kıyâmeti) gördüğünüz gün, her emzikli kadın emzirmekte olduğu çocuğundan geçer ve her hamile kadın da karnındaki çocuğunu düşürür. İnsanları sarhoş görürsün; hâlbuki onlar sarhoş değillerdir. Ne var ki Allah’ın azabı çok şiddetlidir.
Sadakallahul Aziym HACC-2 ayet
Bu ayet Tahakkuk ettimi? etti. yani daha ilk emmareleri gözüktü, yani kiyameti ve haşri yaşamakda oldugumuzun delili olan teyze, ve kuranin hak söz oldugunun delil, zamani gelince, her ayetin tahakkuk edecegini gösteren bir ibre.
---------------
Deprem titreşim, ve kainat biz isek,kainatin proto tipiysek bizler, o zaman biz ne zaman titreriz, ya üşüyünce, ya korkunca, yada sexuel birleşmede son noktada boşalirken, ve birde hamile kadin dogruruken, ve gergin fay hatti ise, anne dogurcak, anne yer toprak ve dünya demek ve yeni bir dün ya yani, dünyayi titretcek bir kimse dünyaya gelirken, annesinin gergin yeri olan, rahmi ile dübürünün arasina bicak atmak, fayi tetikliyor ve dogumun kolayca meydana gelmesni sagliyor, rezonans sona eriyor, kadinin titremeleri bitiyor yani.
------------
Atom bombasi, bir maddenin titreşimini koyup gececek, yeni bir titreşim meydana getririsen, yani ses ile bardak kirmak gibi, o frekansi gecince o elementin atomu patliyor diyorlar. Halbuki öylemi: Her bir element diger elementten ya daha az yada daha üstün titriyor, demir cok SIK titreşim gösterdiginden yani elektronlarim cekirdegin etrafinda cok süratli döndügünden sert demişdik daha önce, Elementlerin hepsinin sertligi farkli, titreşimi farki, yani cami oiuşturan elemnetin frekansini koyup gecince, cam camlikdan cikar, bir üste gecer, cami gecmek bomba yapmaz, cigerim . Sadece bir üst elemente gecmiş olursun, yani sertligin artmasi demek olur sadece. az titreyen yani elektronlari yavaş dönen element yumuşak, cok titreyen sert olur. Ve cinsel istegi henüz gelmemiş soguk bir kadini, ti... yani tik.... bir titreşim degilmi, kilitoris ve zeker titriyor ve onu ti... boşaltcak sicakliga getirmek nedir peki oziman. ve occuk dogacak yeni cocugun elementi titreşimi ne derece olcak, uzun titreşimlimi, yoksa birden en yüksek hiza ulaşan yüksek PS Li bir araba atmi, yani yine gecen haftaki ferrari veya arap ati meselesine atfen, biraz tefekkür edin bakalim
---------------
Ebced hesabi yanliş bir sistem, her ebced dogru degil mesela bir şiirde gecen " aşkindan ölüyon" cümlesi ile hastanede yatan bir hastanin dedigi " hastayin ölüyon" cümlesindeki "ölüyon" ayni kelime, bakinca ayni amma, ikisindeki meaana farkli. Hic ikiside ayni ebced olabirlimi, bunun için yani ikisinede misal olarak 500 ebced degeri verirsek, iki ayri cümledeki kullanilan deger ise ayni olamaz, yani bunlari bir legonun parcasi olarak düşünün, ve ordaki lego ile, burdaki lego parcasi farkli boyutta, farkli cikintisi var demek olur, ordaki buraya uymaz, yine kainat denen lego dada o kelime ile diger kelime, ayni cark dişlisine sahip degildir.
öyle olunca, o legoyu burda, bu legoyu da orda kullanamyayiz, yani sayisal sistem, yani bilgisayar teknoljisinin ana kurali olan metrixel sistem, veya ebced, heryerde gecerli degildir, yani matrix sisteminin uygulanamadigi yerlerde var demek olur bu.
---------------------
3 Kişinin 500 kişiyi yenmesi AZIN Cogu Yenmesi
3 kişi 500 ü yenebilir, mesela galatsaray taraftari fenerbahce taraftari,
fenerbahceliler 3 kişi olsa, galatasaraylilar da 500 kişi olsa, futbolcular mac yapinca, eger fenerbahce yendiyse oyunu, o zaman 3 kişi 500 kişiyi yenmiş olur, halbuki mac adil yapildi cünkü 11 kişiye 11 kişi yapildi amma, taraftar bazinda bakinca, 3 kişiye 500 kişi, öyle olunca, az cogu bazen yenebilir yani.
Bakmayin siz öyle T.. taraftarlarnin cokluguna falan filan, hakikat kimin elindeyse gercek mehdi kim ise, o galipdir zaten, Hak Teala kimi mehdi yapmişsa galip olcak olan O dur. yoksa onun taraftarinin isterse milyarlar olmasi farketmez azizim. elli kere yüz kere onu mehdi ilan etmeye kalksinlar, önemli degil, eger o gercek mehdi degilse, degildir .
--------
Kompozisyon, makale ve yazi yazma, söyleme sanati, yani sen cok güzel yazarsin, ve fakat noktalama hatalarin vardir, ve adam senin icerigine bakmaz, noktalamayi yapip yapamadigina bakar, nokatlamadan verir Notunu. ve sen nokta virgülü iyi kullanamadin diye, senin iki saat ugraşip yazdgin, kompozisyona 10 üzerinden iki bile etmeyen not verir. Halbuki Allah, mesela üzüm yaratmiş, ak üzüm yaratmiş gök üzüm yaratmiş, mor yaratmiş, hevenk yaratmiş uzun sivri, yuvarlak, bu ceşitlilik farki, üzümdeki ne potasyumun farkini verir, nede demirin farkini verir, bunlar işin kaportasi : o mor sevip yesin, beriki beyaz sevip yesin, beriki de cekirdeksiz yesin, tenbel len tenbel, cekirdegini cikarmayada üşeniyor, yani velhasil kelam, maksad ayni, fakat renkler boylar farkli olunca, notu bu renklerden boylardan veren dangil, kaybederken, halbuki üzümü bu renkleri veya cekirdeksiz oluşu sattirir ticaretini cezbettirir, halbuki Allahin maksadi : yesinlerde potasyum alsinlar, yesinlserde dogal demir alsinlardir. amma sen işde renklerde tatda takili kalirsan, kaybeden olursun, amma, üzüm yememek de marifet degil ,yani senin allahin özene bezene yazdigi temsili misal ile 500 kelimelik kompozisyona, renkden not kirip bilmem boydan not kirip, sifir puan vermen gibi yani azizim. yani biz bu yola böyle basit kompozisyonlar yazarak başladik, ama sen daha isin noktlamasinda virgülündeysen, sen kaybedersin, ben degil. işde kurani da vay Abdülbasit güzel okudu, vay falan hattat, cok güzel hat yazilsi ile yazdi, davasindaysan, sen daha Allahin, bunu ne maksadla yarattigi hikmetine, meaana ve gaye fitrat hikmetine varamadin demekdir. öyle olunca, senin yaninda kuran notu düşük olur.
O dangil köpek israilde, ezanin kiymetini nerden anlayacak, dangil köpek, ses gürültüsüymüş der gecer işde böyle, dangil tarottel. Ve ezen dine sonradan girdi, sadece insanlari camiye cagirmanin o günkü yönetemi, o nun ezani susturmasi, islam dinini cökertmez. Bbugün ezani okuyan telefonlar var len trottel, cebinden sana ezan ve namaz saatini bildiiyor, lan dangil orda minareden okusa ne, okumasa ne, dangil trottel, ordan okununca farklimi, cebinden cep telefonunda okudu, sena namaz vakti geldigini, camiye gitmen gerektigini bildirdi, ve sen camiye gititin, vaaz dinledin, namza kildin, gaye bu iken, Ezana dinin diregi muamelesi yapmak ahmaklikdir, ve onu susturanda dini islami susturacagini sanan dangil trottele kapak olsun bu sözümde, öyle Ezan susmakla, Allah falan susmuş olmaz, ve diyorki kuranda "onlar, Allahin nurunu üfliyerek söndürceklerini sanan ahmaklar." diyor.
gaye ve maksadi unutmamali ey müslümüman, ey mümin.
----oOo----
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Fitne çıktığı zaman at binen insin, koşan yürüsün, yürüyen dursun, duran otursun."
(Hadis-i Şerif)
şimdi ezan mezan diye savaş cikarmanin zamani degil, suriye şamda savaşda yikilan yerlerin resimine bakinda, savaşin ne kadar kötü oldugunu anlayin, Taaaaa suriyeden avrupaya yürüyen suriyeli eşeklere sorunda anlayin, şimdi bir vatanlarida yok, eger avrupa pöööh deyiverse gitcek yerleride yok, ve varin siz düşünün bu vahşeti, ve savaş cikarsa ne olcagini dünyada. ücüncü dünya savaşina girerse dünya ne olur, aclik felaket, ve binlerce senede imar edipde yaptigimiz dünyayi yikmak gibi birşey lan bu. Bu Dünya binlerc senede imar oldu, yikmak cok kolay, bir bomba koy, yik gec, amma o nasil yapildi bilioyonmu sen! misal benim forumlarim var, ve benium kullandigim forum scriptini yazan firma woltlab dediki, artik senin satin aldigin o eski versiyonu desteklemiyoz, yenisi bilmem kac lira, alirsan destekleriz, yoksa destek vermiyoz artik, ve yeni sistemlere eski versionlarin uyumunu saglamadilar, ne oldu şimdi, ben onu bedava falan almadimdi, ve care olarak bedava forum scriptleri var (MYBB-SMF), onlardan kurdum şimdi forumu taşiyacan diye ugraşiyon, yani düşün benim forum her gün 3 ile 5 konu aca aca yaklaşik 10 senede meydana geldi, amma şimdi bütün forumu yeni sisteme aktarma sistemi de bozuk ,yazilar koca koca oluyor, okunacak vaziyette olmuyor onu cevirince, ne yapcan o ziman, tek tek aktarcan, 10 senede meydana getirdigim forumu, şimdi kisa zaman icinde, diger scripte aktrmam lazim, yani işde dünyada da dün koca koca Telvizyonlar vardi, bugün tv cep telefonuna sigar olduysa bu zamanla meydana geldi. yine mesela ahmet amca birikdirdi parasini bir ev yapti, bu ev on sene yada 20 senenin ürünü, ve sen geldin bombayi koydun, yikdin gecdin harap ettin, lan dangil yikdigin ev gavurda olsa, müslüman da olsa ayni, bu dünyayi hepimiz imar ettik. bak Edison lamayi bulan adam, müslüman degil, amma bu legonun bir parasida o, o oziman onu legodan cikarirsan gavur diyerekden hepmiz karanlikda kaliriz dangil köpek, yikma! yapmaya, imar etmeye caliş oziman.
Din insanlarin faydasi için, insanlari öldürmek din falan olmaz,
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَتَبْنَا عَلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنَّهُ مَن قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعًا وَلَقَدْ جَاء تْهُمْ رُسُلُنَا بِالبَيِّنَاتِ ثُمَّ إِنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم بَعْدَ ذَلِكَ فِي الأَرْضِ لَمُسْرِفُونَ
Min ecli zâlik(zâlike), ketebnâ alâ benî isrâîle ennehu men katele nefsen bi gayri nefsin ev fesâdin fîl ardı fe ke ennemâ katelen nâse cemîa(cemîan) ve men ahyâhâ fe ke ennemâ ahyen nâse cemîa(cemîan) ve lekad câethum rusulunâ bil beyyinâti summe inne kesîran minhum ba’de zâlike fîl ardı le musrifûn
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitap’ta) şunu yazdık: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.
Sadakallahul Aziym MAİDE Suresi 32. ayet
Allah bir insan kainat gibi derken onun öldürmek kaianati yok etmek gibi, dangil köpek, sen düsün misal özene bezene 1500 kelimeli kompozisyon yaz, ve sana noktalama hatasindan dolayi, sifir versin dangil köpegin biri, oldumu, Alah insani özene bezene yaratmiş, ve sen gel, bu gavur diye, digeri alevi ötekisi şii diye, öldür gec, emege yazik lan köpek, ahlaksiz dangil köpek, insanlikdan nasibini almamiş ahmak.
------
Yahudilerde ayak yapiyor, o kral meşiya (Hz Mehdi) gelcek diye yaziyor onlarin kitabinda, ve onlarda kendi seneryosunu kendileeri yazdiklari birini o Kral diye başa gecirmeye kalkiyorlar. lan dangil dedikya, orda yazan belki şiir halinde, şiirde gecen "ölüyon" kelimesi ile hastanede gecen "ölüyon" kelimesi ayni degil dedik, o ziman o kralin hangi kral oldugu ve gercekden kiralligimi olcak onun aceb demek yokmu dangil, hadislerdeki yahudilerle savaşcak demek, illa bu kanli bicakli savaş olcak diye bir kuralmi var, belki klavye savaşi yapacak, oda bir savaş degilmi. Belki cahil bir adami ilim ögretme savaşi vemek gibi, onlara hakikati gösterme savaşi vercekm o da bir savaş yani.
-------------
Bugün sistemimizin Kiyameti kopcak olsa, haydi iyiler gemiye binin, bu gezegen yok edilcek derlerse, ve sen dersinki ben kedimide alacan yanima, öteki der ki laptopumu da alcan, bilmem berikide inegimi alcan yanima, falan filan, ve verdiler bize yeni bir gezegen, ve orda artik laptop fabrikasi yok, süt fabrikasi yok, elimizde sadece bir inek, bir tanede dana var, yine elektrik üretcek santral yokkine, orda laptopun ne işe yarayacak degilmi yani, yine elimizde bir inek bir dana var, kime yeteck artik bu süt degilmi,
Yine sen mesela sen öceki yildiz ve gezegende yani dünyada doktor, cerah doktordun, amma burda yeni gezegende bir hastane yokkine artik, sen ameliyat yapabilesin degilmi. yani senin ameliyat yapcak kadar bir hastane yapabilmen artik seneler alir degilmi, o aletleri nerden bulcan, yok ki yine onlar, ve onlari yapan icad eden yada yapabilen adamlar gavurmuş diye gemiye almadik diyelim, ne oldu peki oziman, mesela ameliyattaki şok cihazi yok ne olcak şimdi . hani onlar gavurduya ondan almadik, peki kim icad etcek şimdi bu şok cihazini peki, yine yani gezegeni ve dünyayi mamur hale getirmek seneler aylar yillar sürer.
Ve bizler, o eskilerin dünyalarini mamur hale getirmiş oldugu seviye geldik, ve şimdi ise, dünyayi yakip yok etme derdine düşdük, halbuki neden, dünyayi kurtaran adam gelcek diye, lan dangil dünya zaten bak mamur oldu, elinde ufacik bilgsayarin , cep telfonun, ucagin, bilmem, trenin otobüsün TIRLARIN, gemilerin, her ceşit yiyecegin icecegin, binlerce atin araban, inegin danalarin, koyunlarin kuzularin, kurtlarin,tilkilerin tavuklarin varken, dünya mamur olmuşken, bu kurtaran adam neyi kurtarcak gelipde dangil köpek, onun için yikilan yerlermi onarcak, ne yapacak, ahmakligin daniskasi.
Yani bakin bu dünayi yikmayin, sonra kiyamet kopcak artik derde Allah, ve dünyamizi elimizden alirlar, ve iyi oldugu imanli oldugu sanilanlar ,yararli işler yapanlar alinir bir gemiye ve yakin göge semaya, ve kötüler bu dünyayi yikip yumup başlarina yikar yok ederler, kavgalar icindede kendi kendilerini yok ederler, bizler iyilerdensek, bize sifir bir yildiz sistemi verilir, amma ondan sonrasi daha zor sana bana, yok öyle kurulmuş bir dünya allah Hz Admle Havvaya bile vermedi onlarda taa baştan başladilar dünyayi yeni baştan var etcen mamur etcen, Matrix filiminde hani daha önceki matrixler meselesi vardi ya, matrixdeki yeniden kurulan zeon, ve dünya hikayesi yani,
Zeon zaten burasi, burayi yakip yok etmek ahmalikdir, cileye caresizlige mahkum olmandir, yoksa kurtulmak mi o da yine burda dünyada kalabilmek, buraya sahip cikmak mi, evet yeni gezegende hep iyi denenler olcak amma, onlarda mesela yarin inek bir tane gitcek oraya nuhun gemisi gibi, benim inegim varken, ordan biriside diyecek bende süt icecen, ve inegin sahibini öldürüp inegi ele gecirmeye calişcak, ve yine yeni dünyanin in yeni habili ve kötüsü oluvercek, o zamanin kötüllügü yine yumurtlayip cogalacak, öyleyse, ey insanoglu, elindekinin kiymetini bil, ona sahip cik, yoksa cileler cennet denen yeni sistemde yerde seni bekliyor yani. cünkü genel kural
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى
Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka hiçbir şey yoktur.
Sadakallahul Aziym NECM Suresi 39. ayet
hemde nerde geciyor kuranda : YILDIZLAR suresinde, yani nereye, hangi yildiza giderse gitsin, ancak kazandigi vardir, insanogluna. demekdir buuuuuuuuuuuuuuuu.
--oOo---
أَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! ''
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 18 Şubat 2017 Cumartesi
Original Kar © glan
Bizim için Horozlukda Bir Kartallıkda
(Kar©glanin 11 Şubat 2017 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَأَقِمِ الصَّلاَةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِّنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ
Ve ekımis salâte tarafeyin nehâri ve zulefen minel leyl(leyli), innel hasenâti yuzhibnes seyyiât(seyyiâti), zâlike zikrâ liz zâkirîn
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür.
Sadakallahul Aziym HUD Suresi 114. ayet
---oOo---
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Cennette reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. Oruçlular nerede? diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez." (Buhârî, Savm 4; Müslim, Sıyâm 166. Nesâî, Sıyâm 43
Rasûlullah(sav) bir başka hadis-i şeriflerinde şöyle buyurdular:
"Allah yolunda çift sadaka veren kimse, cennetin muhtelif kapılarından, ‘Ey Allah'ın (sevgili) kulu! Burada hayır ve bereket vardır’, diye çağırılır. Sürekli namaz kılanlar namaz kapısından, mücahidler cihad kapısından, oruçlular reyyân kapısından, sadaka vermeyi sevenler de sadaka kapısından (cennete girmeye) davet edilirler."
Ebû Bekir (ra):
“-Anam babam sana kurban olsun ey Allah'ın Rasulü! Gerçi bu kapıların birinden çağrılan kimsenin diğer kapılardan çağırılmaya ihtiyacı yoktur ama, bu kapıların hepsinden birden çağrılacak kimseler de var mıdır?” dedi.
Rasûlullah (sav):
“-Evet, vardır. Senin de o bahtiyârlardan olacağını ümit ederim" buyurdu.
( Hadis-i Şerif , Buhârî, Savm 4, Cihâd 37, Bed'u'l-halk 9, Fezâilü ashâbi'n-Nebî 5; Müslim, Zekât 85, 86. Tirmizî, Menâkıb 16; Nesâî, Zekât 1, Cihâd 20, Sıyâm 43)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَبَشِّرِ الَّذِين آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ كُلَّمَا رُزِقُواْ مِنْهَا مِن ثَمَرَةٍ رِّزْقاً قَالُواْ هَذَا الَّذِي رُزِقْنَا مِن قَبْلُ وَأُتُواْ بِهِ مُتَشَابِهاً وَلَهُمْ فِيهَا أَزْوَاجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَهُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Ve beşşirillezîne âmenû ve amilûs sâlihâti enne lehum cennâtin tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), kullemâ ruzikû minhâ min semeretin rızkan kâlû hâzellezî ruzıknâ min kabl(kablu) ve utû bihî muteşâbihâ(muteşâbihan), ve lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun ve hum fîhâ hâlidûn
İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, “Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!” diyecekler. Hâlbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 25. ayet
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele!” (Bakara, 25)
Allah bazilari için diyorki onlar cennetin her kapsinidan cagrialcaklar hadis yukarda yazili ara bul, yani mehdi istedigi kadindan cocuk olarak dogabilir yani dogurtabilir ve yeniden dogabilir demek gibidir bu, amma ona ve sadece bazilarina verilmiş özel ultimatomdur bu.
-----
Kuyaya kovayi sallarsinki bize soguk soguk sular cikarsin diye amma kuyu öyle derinki, kuyunun kovasinin kaderedinde, kuyuya düşmekde yazili olabilir, işde burda zincir devrededir ki, zincir kovayi kuyudan cikarandir, amma zincir koparsa ne olur? kova kuyuya düşer, ne biz su icebiliriz, nede kovanin kaderi düzelir artik, bir dalgic lazim ondan sonra, o kuyudan belki kovayi cikarmak için amma, cogunlaukla o kova kuyuda kalir, derin diplerede dalar da kalir, artik meyer kuyu kuruya aciga kova cika, o zamanda kova ne işe yaracak artik degilmi? işde bizim zikirmizde böyledir:
Sen, ben, o, hepimiz cekersek bizler, zincir oluruz, bir kardeşimiz derin tefekkürlere dalip, rabbin deryasindan bir ilim cikarcak amma kuyu derin, amma yinede o kuyuya sallanan o gün zikirini cekmediyse veya cekemediyse zincir sanki kopacak gibi olur, amma taabi olan diger kardeşlerimiz zikirini cekipde okumaya devam ederse, zincir olup o kovayi kuyudan, kova her ne kadar agir olursa olsun cikarirlar, işde halkanin ve zincirin saglamligi kovayida kurtarir, bizlere berrak temiz bir suyuda getirir, Rabbimizin deryasindan ilim deryasindann hayirli bir ilimide getirir. Bu Kainat Dipsiz bir kuyu gibidir, ona dalmak cesaret ister amma, Hz. Mehdi aleyhisselam ona dalip dalip cikar amma sizler bu halkaya katilipda onu cikaran saglam zincir olmazsaniz, saglam halka olmazsa herbiriniz, Bir gün o da Hz.Muiammedin Dalip cikarken bir gün bekaya dalip gittigi gibi dalip gidecekdir, ve artik fayda vereninizi kaybdersiniz o gün. AÇIK MEKTUBUMDUR BU SEVENLERiMiZE VESSELAM.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُم مِّن ذَكَرٍ وَأُنثَى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِندَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ
Yâ eyyuhân nâsu innâ halaknâkum min zekerin ve unsâ ve cealnâkum şuûben ve kabâile li teârafû, inne ekramekum indallâhi etkâkum, innallâhe alîmun habîr.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.
Sadakallahul Aziym HUCURAT Suresi 13. ayet
Evet bizler insaniz ve Allah buyuruyor Biz sizi tek bir zekereden yarattik,Gavsligin başlangici o büyk pirasa nedir yani Ya RAH(man) nedir bilmekdir dedik yani tek büyük pirasa ve o pirasayi kiya kiya, böle böle bu insanlik var oldu demedkir bu. ve pirasanin yaninda birde "ev ünsasi" varmiş, yani Nisasi, yani dişisi, pirasinin dişisi ne olaki acep, soganmiyki? sarmisakmiyki? ne olaki pirasinin dişisi nisasi evet evet bu sarimsakda olabilir, soganda olabilir, demekki önce birini denedi rab, o olmadi, yani önce Lucifer, sonra da öbürünü yani havvayi denedi, ve Hz Havva annemiz başarili oldu, demekki lucifer başaramadi ademin karisi olmayi,
işde atalar demiş "gönül düşmüş bir boka, oda ona mis gibi koka." yani Lucer şeytana aşik olduysa yapacak bişey yok degil, o zaman ademe başka Nisa yani Havva yapip vermek kaldi. Mecnun’un Leyla’nın aşkından çöllere düştüğünü duyan kral Leyla’yı merak eder ve huzuruna çağırır. Mecnun’u aşkından bitkin perişan eden Leyla kralın huzuruna çıkanca, leyla’yı gören kral ‘’Mecnun bu çirkin çelimsiz için mi çöller düşmüş’’ der. Bu durumu Mecnun’a anlatıklarında, Mecnun , ‘’o benim gözlerimle Leyla’ya bakmıyor ki’’ diye cevap verir.
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
(Rabbiniz bir oldugu gibi, babalariniz, dininiz ve Peygamberiniz de birdir. Arabin Aceme, [Arap olmayana] Acemin Araba üstünlügü olmadigi gibi, kirmizinin karaya, karanin kirmiziya üstünlügü yoktur. Hiçbir milletin digerine üstünlügü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.)
( Hadis-i Şerif , Ibni Neccar ,Peygamberimizin veda hutbesinden bir kesit)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَأَقِمِ الصَّلاَةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِّنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ
Ve ekımis salâte tarafeyin nehâri ve zulefen minel leyl(leyli), innel hasenâti yuzhibnes seyyiât(seyyiâti), zâlike zikrâ liz zâkirîn
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür.
Sadakallahul Aziym HUD Suresi 114. ayet
Bahara az kaldi, ve biz sandikki : bu sene yine takvim karişik, bir kac gün, güneş dogup gün acinca, hah işde cemreler yani cemilelerr geldi derken, birden yine soguga cevirdi, havalar ve tam iman gülleri acip, havalarida isitip, gönüllerden cicek actiracak olan bahar gelcekken, ZALIM winter yine Zemheriye döndürdü. ve şubatin 20sinde 1.cemre havaya düşer ve bir hafta sonra pazartesi 2017 nin şubatinin 20 si oluyor, Eger iman güllerin iz acarsa soldurmazsaniz o zaman havalar biraz isinir sonra bir hafta sorda suya düşer sonrada topraga yani Fato olcak yani ev ünsa ile onun zekeri yani Ali olcak cocuklar yeryüzüne inerler belki, amma havalar bozarsa inmeleri gecikebilir. ve baharda söylencek zikirimiz ve daha önce ögrettigimiz genel kural "innel hasenâti yuzhibnes seyyiât" yani "iyilikler kötülükleri giderir." Yani yine Tövbe ve gözyaşi günahlari affetriri ve adem ile havalik insanligin başlangici tövbe ve yagmur gözyaşi yagmurlari günahlarindan hatalarindan pişman oluvemek kötülükleri ve karanligi ve zulumu iyliklerle silip temizlemek hatamizi bir sevabimizla bagişlatmak kirdiklarimizi üzdüklermizi bir hediye ile sevindirip barişmak gibi, kuzularin meleşip analarina kavuşmasi gibi, kuzu sadece annesina kavuşmakla olmaz, babaalrinin kokusnuda duymasi lazim ki, annesine emerken bir kurt gelirde canlarinimi alir diye korkmamasi lazim, yani koyun güvende oldugunu hissedince sütünü salar, o da koyun daşşakli kocun görevinin başinda oldugunu görünce anlar hisseder, yine cobaninin başlarinda, coban köpeginin başlarinda, onlari koruyup gözetledigini görünce hisseder. Bahar ve koc ve koyun olcaklarin dünyaya geldikleri vakitlerdeyiz, hayvan olan halleri şimdi dünya gelir amma onlar 21 mart 20 nisan arasinda yaylaya cikcak büyklüge erişirler oyüzden koc burcu 21 mart 21 nisan arasindadir halbuki koyunlar şimdi kuzulamaya başlarlar.
Artik bahara dogru yelken actik ViRA BiSMiLLAH.
[attachment=38450]
"ma arrafteke, ma arrafallahu" diyen birileri var, yani haşa ve kella "benim bildigimi Allah bilemez" diyenler var.
Yani halbuki sana bir soru sorup bunu cevapliyalim: kafandan bir sayi tut, bunu bin ile carp, ikibinle tekrar carp, sonra 5 e böl, 30 cikar, ondan sonra, 2 milyon ekle o na,
kac etti Allah bilirmi bilmezmi? kac etcegini bilmeseydi, o sayíyi var etmezdi zaten. Biliyorki öyle bir sayi var etmiş.
ikinci misal : Kafandan bir hayvan tut bunu Allah bilirmi diye?
Evet Biliyor cünkü sen sadece o hayvanin ismini ve hayali siluetini kafandan tahayyül edip tutabilirken, O Allah ki, o nun bütün hücrelerine bile vakif. mesela bir parmagin hücre sayisi, saga tarafa dogru 100 hücre fazla olsa, parmak yilik yamuk olur.Halbuki Allah her insana 10 tane el parmagi vermiş, her insaninki, kendi vücuduyla orantili bir büyüklükde, ve biri digerinden daha zarif ve güzel degilmi, sakat parmakli insan, sakat elli kollu insan, yada hayvan, milyonda bir, yada milyonda 10 tane yada 100 tane falan , onunda başka başka sebebleri var zaten. öyle olunca seni yaratirken onu yaratirken, yada bir karincanin bacagini yaratirken, şöyle baga pistonu gibi büyük kalin yapsaydi bilmeseydide yanilsaydida madem o zaiman, varmi öyle bir karinca yok degilmi? Bunlari hesap eden "Hasib olan Allah" her işini hesap ile yapan, bir oranti, bir düzen, bir kaide ile yapan Allah, senin aklindan ne tuuttugunu, ne icinden ne gecirdiginimi bilemeycek yani !!!!!!
------
yani yine bak misal : bir arabanin ankaradan istanbula gitmesi için benzine ihtiyaci var, o benzin önceden, ya yolunun üzerinde bir benzinlikde, yada arabanin deposunda hazir olmaliki yolculuk aksamasin. ve böyle olunca sen şimdi yere düşen taragini almak istedin, ve hemen o an egildin aldin, bu egilmen için, araba ankaradan istanbula gelecekde mal getircek benzin getircek beklemedin, kac saniye beklemen lazim, yani kolunun belinin egilmesi için gereken kuvvete sahip olman için, gereken enerji, o an, hücrelerinde hazir halde, peki kim ayarladi bunu, kim orda hazir etti, bir benzin olmasi için petrole, petrol için ise, milyonlarca seneye ihtiyac var belkide, peki bu petrolun, yani mesela elma olcak bir lokmanin, elma olmadan önce toprakdan süzülüşünü, hangi dala gidecgini, hesap eden rabbimi, senin aklindan geceni mi bilemeyecek.
Bak bilmseydi, sen taragin düşünce onu kaldiracak enerjiyi bulmazdin, orda enerji olmayinca, iki gün benzinlikde benzin bekleyen araba gibi, egilemez, benzin beklerdin. Halbuki o taragi almayi düşününce billah, egildin aldin degilmi:
Yine bir kareteci öyle bir refleksle hareket ederki, daha senin yumruk ona gelmeden, o senin yumurugu iptal edecek bir kontre atak yumruk atmali ki, kendisi dayak yemesin. öyle olunca, ondaki enerji akimi o kadar hizli olurki, sen bile tehayyül bile edemezsin. yani saniyenin kacda birinde, o hücreye enerji akacak, bu araclar, bu akyuvarlar, o kadar hizli akabilirmi yani,
Bizim burda Trafikdeki HIZ tahditi normal yolda 100km otobanda 130km. öyle olunca arab öyle hizli gitmeliki saniyenin bilmem kacinda bir göreve enerji verici maddeleri ve oksijeni ulaştirmali. Allah Kalbe öyle bir güc veririki işde damarlardan kani bir pompalar ki aninda eneriji yerine ulaşir. Halbuki sen bunu labaratuarda denesen, bir hortuma basinc uygulasan belki sende aninda hortumun ucuna varcakdir, amma velakin bu kalpdeki öyle degil mesela senin enerjin için taragi kaldircak enerjin için kola 10gram şeker dirsege 20 gram şeker lazim yada protein lazim, bunu aninda hassas teraziler tartcak ve araclara yüklüyacek, ve o arac öyle süretli gitcekki, sen kolunu belini egmek isteyiince orda olcak o enerji ve, hemen egilebilesin, taragini alabilesin.birde bu tartilan mali öyle araclara yüklerken aceleden döküp şaşmayacan, ve hatta indirip bindirirken o araclar indirme rampasina TIRIN kasayi vurmaycak, hem hizli olcak, hemde rapmaya falanda vurumayacak. halbuki senin dünyanda bunu yapsan, o hiz ile TIR kasayi rampaya illa vurur ve yikar, ondan sonra atla pirincin taşini gayri. halbuki sen boruya full basinc verince, o son ucunudaki yeri yikar, patlatir gecer. Allah kalbe öyle hassas cihazlar takmişki bunu hesap edebilir, ve beyinle birlikte calişip bunu hesap edebilir, ve seni üzmeden, yikmadan devirmeden, o enerjileri, ve oksijeni, yiyecegi icecegi, hücrelere vasil eder. ve sana, sanki bir kareteci gibi reaksiyonla işler gördürür.
Ve yine fakat eger beyine gelirsek ondaki işlemeler hicde öyle yavaş falan degil, dahada hizli mesela:
Düşün yolda giderken döndün sagina bakdin ve orda bir adam gördün,10 sene önce tanişidigin Ahmet amcayi gördün, ve bunu beyin o anda bakinca billah hatirliyorsa, anlaki, senin göz sinirinden gelen sinyali beyin aldi, arşive gitdi, taa on sene önceki bir dosyayi acdi, bu bunun benzeri dedi, sonra senin kulagina dediki : bu falanci Ahmet amca dedi, ve sen merhaba Ahmet amca nasilsin deyiverdin, kac saniye gecdi senin onu bilmen için peki, bu enerji ne zaman hesap edildi, ahmet amcanin senin saginda olacagini, senin ona dogru bakacagini ve hatirliyacagini, ve bunlarin yapilamsi için gereken enerjinin, oraya ulaşmasi, ne zaman hesap edildi aceb demek yokmu gafil adam,yine 10 senelik arşivin tamamina göz atip ahmet amcaya benzeyeni bulmak......
Hani mevlananin Bilinmeyen bir sevdigi vardir “AŞK “Diye Yazılır ” HAMUŞ “Diye Okunur diye Şiirleri vardir, o sevdigi Şemsine itafen yazmişdir, bizimkilerde öylesine bir sevgiliye atfen olsun, bizde şiir denemelerine başladik artik, taaaa genclikden kalan şairligimizle, bir iki satir da biz yazalim dedik, bakalim ne kadar şairmişiz, söyleten mi güzel, söyleyenmi siz karar verin artik:
Ey Yar - Herşeyin Gareri Güzel - Sana varmak için buldugum elimdeki bir taka iken, gel benimle okyanusa açılalım deme hemen
Ayran gönüllümü oldum bende sevgili, bilmiyon bir bardak icince bikiveriyon artik, nedendir bilmiyon, hani vardirya bir yemek,
en sevdigin döner kebab iskender kebab olsa bile, en fazla birbucukluyu yedinmi,
artik tamam doydum yemeyecen dersinya, öyle birşey herhalde,
Ey Sewgili yavaş gel, az az gelki bikdirmadan gel,
birbucuklu döner ol gel,
fazla porsion gelme bak bikivercek insanlar,
o yüzden, tatli tatli gel sewgili,
bol kepce lokantasi tahir amca olma,
yetcek kadar sev sewgili, fazla sevgide baş ağritir, karin ağritir
güzellerim, tatlilarim, ey sevenlerim ve sevdiklerim anlayin beni
Sana varmak için buldugum elimdeki bir taka kayiğı iken,
gel benimle okyanusa açılalım deme hemen.
merdiven basamak basamak
kitabın önsözündeyken, sonunu okuma hemen
Diyorki bir sevenim Çaldığın her kapı hemen açilcak olsaydı...
Cevap :
Zekeriyaliga sabrim yokkinem ey yar, ki caldigim kapi doksan sene sonra acilsin, ben calinca kapiyi benim vitesi ikiletmeyeceksin, coklarini geride birakdim bu yüzden, eger ilyas kapiyi calinca, acilmasaydi öyle iki saat, ilyas cennette degil yolda kalirdi ey sevgili, yolda kalirdi, kapiyi calan ben isem, tuz gibi baakire olsan, daha dokunmam ile eriyeceksin kopçelerini koyuvereceksin, yoksa kapiyi carpar ... Horuz ile tavuk için yokdur öyle iki saat üc saat, onlarinki indi bindi "sariyer-beşiktaş" minübüsü gibidir, biz Horuzlugumuzdan memnun iken, sen kimsinki bana eşeklik dersi veriyon, ve ben kapiyi yokliyacan, yokliycan da sen acmayacan haaa, eger sen kendine 9 saatte Avustralya seyahati planlayip bilet aldinsa, bu gemi ordan gecmez, haydi başka limana, ve kendinede yol arkadaşi olarak, bir eşekoglu eşşek al oziman, ey yar tuz olsan himalayalara tirmanmaya raziyin dedirtcek kadar leylami olamadin aceb, yoksa mecnunlugun kaderinmdemi var kavuşamamak, sana varmam için arada koca koca daglar var, malak gibi o daglari yikipda mi varan sana, yoksa incitmeyenmi o daglari, öyleki sana kilit yok artik ey yar, yeni versiyonumda güvercinlige şahinlige adayim, yani senin anlayacagin kocakuşluga adayin, ve yok artik sana kilit, dedimya avlansin tavlansin gelsin diyecegim, sevdigimi bülbül degil serce degil şahin yapacagim, mecnunun oldum olalali bende bilmyion artik ne yapan, varsa bir caren, biraz da sen söyle yaz.
HALBUKi
Evet bu Masallar cok güzel amma esasen hicde öyle degil be güzelim, biz muhammed evlatlarina öyle serbestlik yaramyior, sendeki muhammed emanetine iyi sahip cik, cünkü hani o Hz Hüseyin bir palazlandi, ben ucarin kacarin dedi, vardigi yer kerbela oldu, tuttular kanadini kolunu kirdilar. muhammed evlatlari muhammedin AABAASINDAYSA Güvendeler, ordan dişari cikinca, şeyh şamil gibi kocakuş kartal olsan, yakalayip kafese tikarlar, bize seleserpelik yaramiyor be güzelim, sen senide o emanetide, sevdigin yarin eline teline dokanasiya kadar iyi koru, sen senide onuda saliverme yalniz başina, bizim için horozlukda bir kartallikda, sende buna razi ol, ey sevgili yar.
----
Başka bir meselede daha önceki cok eski vazlarmizda yazdgimiz irmiya aleyhisselamin ümmeti yanliş yapinca, ona emir geldi ümmetini yok edecegiz diye, amma Allah, sen onlarin arasindayken onlari helak etmem diye söz vermişdi, bunu duyunca irmiya aleyhisselam dedi, bak bana söz vermişdi rabbim, olmaz yok edemezsiniz dedi, ve bunu melekler rabbe arzetti, ve o ona dogru bir hile döndüler ve hile ile ümmetinin yaptiklari yanliş gösterildi, ve bak böyle böyle yapan birini görsen ne yaparsin, onlari öldürürmüsün dediler, o da hafsizden evet deyiverdi, bunun üzerine irmiya dogru hile sahibi kamuflajci bukalamun oldu yani sifati, onlar hemen cekip gitdiler cünkü onlar görevli melekdi, ve onun ümmetini, sadece iman edenler haric, helak ettiler, işde onlar dünydaki dinazorlar sülalesidir, onlardan geriye işde bir bukalemun yani başlari irmiya aleyhisselamin cibilliyati, ve kertenkele, iguana, ve timsah ve bezerleri kaldi işde, yani dinazor soyu ve cibilliyatida o vakit, dünyadan kadirildi, ve kaldirilma sebebi var, boşuna onlari geri getircez diye ugraşmayin, yoksa dünya yine irmiya vakti gibi helake sürüklenir, yani onlar canlanirsa, onlarin ahlakini işliyen birlri nemrutlarda canlanir o zaman, insani yakip yiyen nemrurtlar canlanir yani ateşikuslar da canlanir yani, Allahin yaptigina razi gelmek lazim, o herşeyi bilen hesap edendir. Ya hasibu, ya muhasebu, ya allah,
ve biz zikirimize salavat bölümüne önceden olmayan irmiyayida ekledik, ve birde maşite annemizede salavat ekledik bundan sonra.
ve bu görüldügü gibi her peygamber kurtarilinca, bir yakin göge aliniyorlar, digerleri helak edilen yerde kaliyor, bugün bizler bir gemi ile yakin başka bir göge alincak olsak, ve digerleri helak edilcek olsa, bizden mesela eger bilgisayar üreten icad eden mühendilser ve fabrikanin sahibi imanli kimse degilse bili geats amca gavursa onu almazlar gemiye, öyle olunca, belki bir bilgisyar gemiye alinir amma, oda varcagimiz yildizda inince, eskiyinceyece kadar vardir yenisni icad edecek fabrika nerde kayri, yada enerji olmayinca calişmaz, ve bizlerin orda yaşami yeniden kazanip yeniden bir bilgisayar cagina cikmamiz coook zaman ve sürec alir, öyle olunca ey insanlik elinizdeki imanin kiymetini bilin, bu dünyaninda kiymetini bilin, burdan diger yakin göge gecen her irk, hep baştan başlamak zorunda kalmiş, ve bizler son IRKIZ, bu konuda başarabilirsek insangili yaşariz, yoksa bizimde kiyametimiz gelirde, iyiler gecer yakin gökteki o yildiza kötüler burda helak olur.
---oOo---
أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 11 Şubat 2017 Cumartesi
Original Kar © glan
Gelecekden Gelen iyiler ile Gelecekden Gelen Kötüler
(Kar©glanin 4 Şubat 2017 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit
tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lânfisâme lehâ,
vallâhu semîun alîm(alîmun).
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O hâlde,
kim tâğûtu tanımayıp Allah’a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa
yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 256. ayet
mhd mhd mhd mhd mhd mhd mhd mhd mhd
---oOo---
Hz. Sevban radıyallahu anh anlatıyor:
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“–Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır.”
Orada bulunanlardan biri:
“–O gün sayıca azlığımızdan mı bu durum başımıza gelecek?” diye sordu.
“–Hayır, bilakis o gün siz çok olacaksınız. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan kimseler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!” buyurdular.
“–Zaaf da nedir ey Allah’ın Rasûlü?” denildi.
“–Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!” buyurdular.” (Ebu Davud, Melahim 5/4297)
( Hadis-i Şerif , )
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
Sabir Cenderesi denemeleri, bam teline basma hikayeleri, Hicbir müzik aleti dokunmadan calmiyor yani saz teline basinca piyano öyle, düdük üfleyince, zil vurunca davul dövünce caliyor ve bunlar benim sinirimi zorluyor ve bam telime basiyor ve deniyor sabir testisi kac kilo kac litre aliyor diye ve biz sondan bir öncesiyiz yani "mhd" veya Raşidiz ve bizden sonra tek bir sabir kaliyor ondan sonra iylik ancak "vetava savbil hakki vetava savbissabr" HAKKI yani adaleti ve dogrulugu tavsiye edenler ve sabir tavsiye edenler olrak kaliyor
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَالْعَصْرِۙ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف۪ي خُسْرٍۙ اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ
Vel-’asr, İnne-l-insâne lefî ḣusr, İllâ-lleżîne âmenû ve ’amilû-ssâlihâti ve tevâsav bilhakki ve tevâsav bi-ssabr.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Andolsun o zamana ki. Şüphe yok ki o günlerde Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar ve birbirlerine gerçeği gözetmeyi ve sabretmeyi tavsiye edenlerden başka herkes insanlığını kaybeder ve elbette zararda, ziyandadirlar.
Sadakallahul Aziym Asr Suresi 1. 2. 3. Ayet
Sabir zor, icinde sabir olmayanin sabir yemesi zor, sabiri bilmesi zor, yani öyle olunc, Deccal ve kafirler,
reakasiyon zeitimi ölcüyor benim ,yani reaksiyon zamanimi, ne zaman tepki veriyor, onu hesaplamaya calişiyor, yani sabir
testisinin skalsini bulmaya calişiyor. bunu bitirdik diyorlar demek yani, biz bitersek, o zaman mehdi vaktini bitirdiler demekdir. Bir kötülügü gördügünüzde hic bisey yapamiyorsaniz bari icinizden homurdanin dedi
muhammed. yani insanlik kalmadiysa, baari AYILIGI hasanligi kapin dedi, en son hasen olanlardan birini kapin dedi, insanlik tükendiyse, artik en iyi ne varsa Yani hasen olan ne varsa onu kapin dedi.yanlişi ve haksiziligi adaletsizligi vahşiligi görünce insanlik bu degil diyerekden bu yanliş diye homurdanin dedi. Bak ben yanliş yapanlari görünce dişimdan sövüyon sayiyion, gidib de boynunu koparacak kadar gücüm yok, işde ancak söyleniyon deli deli, gücüm buna yetiyor sövüyon
sayiyon, ya sen dangil trottel homurdanmayadami gücün yok.
Yakinda mutfagimiza tay yip yemekleride girer artik "emine mantisi, tay yip parmagi, emine köprüsü.....karpuz suyunda yüzen bilocuklar.......
-----
Azrail İbrahim a.s'ın canını almaya geldiği vakit İbrahim a.s canini vermeye yanaşmadı dedi ki : Ben Allahu tealanın dostu değil miyim, dost dostun canını alır mı? Azrail bunu Allahu tealaya iletince, Allahu teala söyle ona : "Bende bir dostun durumuna şaşarım ki, dostuna kavuşmak istemiyor."
Muhammed mirac etdi ve gecmişden gelcege yolculuk etti, ve Allah ona, olup bitecekleri gösterdi, amma düşünün o devirde ucak yok, amma muhammede öyle bir binekle geldilerki adina Burak diyorlar, ve o Buraga bindi, ve gelecege yolculuk etti muhammed,
öyle olunca varsa baksaki, orda kötülerde var, ve yine kötülüklerine devam eiyorlar olacak fitneleri gördü, deccali gördü, ve yine onun misyonunu sürdüren bir adam ve adem olan yani bir racul olan mehdiyide gördü, o da onlarla savaşmakda, ve yine düşünün öyle bir zamanki, cok daha gelişmiş gelecekdeki bir zaman, ve öyle olunca, o gelişmiş zamanda yaşayan kötülerde var, yani dünya kötülerden tamamen temizlenmiş degil, ve Allah bunlari muahammede gösterdi, ve haydi şimdi geriye dön ve, benim dostlarima evliyalarima yani sevenlerime sevdiklerime bunlari anlat, ve onlari uyar bu tehlikelere karşi dedi. ve o yine, o Burak ile zamanda geri yolculuk edip zamanina döndü, ve ashabina bunlari bir bir anlatti. ve öyle olunca terminator filmindeki gelecekden gelip dünyayi kurtarmaya calişan mehdi ve isa da dave aynisi oldugu gibi, yine onlarin bu amacina gayesin ters davranip ve kainatin yönetimi kumandasi olan dünyayi ele gecirmeye calişan ve gelecekden gelen kötülerde vardi, yani muhammedin o mirac ettigi mehdi zamani olan, ondan daha sonraki daha ileri zamnlar olsun, o zamanlardaki kötülerde, bu en gelişmiş teknige sahip, hatta belki daha fazlasina onlarda sahipler, amma onlarda muhammede allahin böyle geri dönüp uyarma ve durumu düzeltme gibi bir imkan verdigini gördü duydular. ve onlarda tekrar gecmişe gidip, muhammede ve ümmetine, ve allaha ve sevenlerine insanlara isyan ve düşmanlik etmek için geri dönüp, insanlari yanliş yola saptirmak için kötü fikir ve icadlarla bu amaclarini desteklemekdeler, ve bugün onlar sanki savaşi kazaniyor gibi görünüyor, Allah in bu mirac ile murad ettigi gaye karşi savaşan kötülerin askerleri daha cok bilgi ve icad mucidleri ile daha gelişmiş durumdalar ve fitne fücur ortalikda, öyle olunca, bakin bir elma, dedemin dedesinin dikdigi bir elma, dedemden binler, yada yüzler sene önce elma olup, elma verdiği ve o elmalarda elma özelligi gösterdigi gibi, ondan yüzler binler sene sonrada dikilen bir elma bozulmamişsa, yine elmadir ve elma meyvasi verir. ve bakin şimdi firavun kim, ve musa zamaninin firavununu al gel 2017 de tekrar dik bakalim firavun degil de armut özelligimi göstercek, hayir yine firavun olur hemde biraz daha gelişmiş firavun olur degilmi, hemde şimdi kendini geliştirmiş canvarlaşmiş asil hormonlu firavun olur. oldumu oldu hani Allah denizleri yardi musayi gecirdi, ve firiavunu karkettiydi ya, ve Allah onu tamamen yok etmeyipde geride birakinca, Allah muster birakinca, geri geldi ve bugün denizlerin altindan, bogazdan biryandan bir yana denizlerin altindan gecmesini buldu, ve bak "haa ha ha" beni öldüremedin, bak bende kurtuldum ey musa, ardindayin takipdeyin, yine sana firavunluk..... diye yoluna devam ediyor, hemde gelişmiş, artik onu bak denizlerinde altindan gecer halde bulduk, degilmi, kim yapti bu deniz alti gecidini yani firavaun lan ayni firavun, hormonlu firavun, geri geldi bak, Allaha yine isyan ediyor, yine tanrilik iddia ediyor dangil. öyle olunca Hz Osman muhammede ve ashabina yardım etti deniyor, halbuki iki tane üc tane adam onun ahir ömründe bunun evine girdi ve onun sakalina yapişip bunu öldürdüler, neden acaba yani eger o iyilerden ise o galip gelcek olandi, halbuki ahir ömründe yenik düşdü ama Allah diyorki
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
كَتَبَ اللّٰهُ لَاَغْلِبَنَّ اَنَا۬ وَرُسُل۪يۜ اِنَّ اللّٰهَ قَوِيٌّ عَز۪يزٌ
Keteba(A)llâhu leaġlibenne enâ ve rusulî© inna(A)llâhe kaviyyun ‘azîz.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Şüphesiz Allah: “Ben ve elçilerim mutlaka galip geleceğiz” diye yazmış ve hükmetmiştir. Şüphesiz Allah, çok güçlüdür, çok üstündür.
Sadakallahul Aziym Mücâdele Suresi 21. Ayet
"ketaballahu la aglibenne ve rasuliye, innnallahe gaviyyun aziz."
yani halbuki o günkü Osman eger bu gün, osman diye yeni ipneler türediyse anlaki, o muhammedin zamaninda gelecekden gelip muhammedi bu savaşda kandirmaya calişan biri ve muhammedin kizini sikmek için ona öyle görünmüş olan,
halbuki sonundan düşdügü duruma bakinca ondan bunun öcünü alan birisi var sakalina yapişip geberten biri var, yaptigi ipneligi, hem firavun olupda muhammed zamaninda iyilerden gibi görünen birisi oldgunu farkeden bu oyunu farkeden birisi bir mehdi var, madem iyidi muhammede iyiyid mejhdiye niye ipnelik ediyor o gercek elmsa muhammed zamaninda elma olan, mehdi zamaninda da elma olcakdi, amma muhamede elma olup kizini sikipde mehdiye ipnelik ediyorsa, anlaki o gelecekden gelen kötülerden yani, ve oda gelcekden gecmişe gidip bu oyunu bozdu ve onu öldürdü demekdir bu, ve Allah ve peygamberleri galip olacak diyen Allah, benim sözüm degil ve öyle olunca, bu osman denen yenildiyse, haa bu onlardan degil o zaman, bu firavun soyundan, karkolanlardan allah bir kere daha öcünü aldi demekdir yani ve onlarda yani gelcekden gelen kötülerde işde böyle yaninda yörende sana en iyi dost olrak görünebilirler, amma anlaki kardeşin bile olabilirler, habil kabil kardeşdi, amma o kötülerdendi, bu dünyayi ele gecirmeye
calişan kötülerden ve taa ztmanin başina gitmişler ve admden habersiz havvayi kacak tikenin cocuguydu Kabil yani, yine Nuha diyorki Allah, Kenan senden degil, bu ne demekdir anlayan yokmu, yani diyorlarki yani kenan imansizdi, lan amina koydumun hayvani bunu allah anlatmak için resmen mi yazmasi lazim, zaten resmen yazmiş amma anlamak itemeyen ayip faln filen diyen ahmak anlamiyor, ne diyor "o senden degil" diyor, senden degil demek KIRIK dölü demek lan angut, nuhun karisini
kötülerden biri gelecekden geri gidip tikmiş ve ondan olan cocuk Kenan, firavunun sarayinda beslenen musa gibi, onlarda bunu farkedince, geri gidip onlarda nuhun evinde beslenen
kenen dogurtmuşlar, ayni oyunu ögreniyor, gelcekden gelip gecmişdeki durumu bozmaya calişan ipnelerin tuzagi, yani kirik dölü kirik dölü, yine alparslan türkeşin oglu ve devlet bahceli ayni oyunun ipneleri anldinizmi ahmaklar, gören bilen anlar,
Ben Bed uz zaman
size dogruyu gösterip hakki tavsiye ediyon, gösteriyon anlayan bu tuzaga düşmez.
----
Düşünkü köpekler diye bir tür var bunlarin sürüsünün bulundugu grupa köpekler cumhuriyeti diyebilirz, ve bunlardan birisini kurt yada tilki tikmiş ve tilki ve köpek
karişimi bir şey dogmuş veyada kurtave köpek karişimi birşey, ve bu büyümüş, ve bunu köpekler reis olarak secmişler ve bu bir gün diyorki "bundan sonra köpekligi iptal ettim, artik kimse dişarda tavşan avlamayacak, e e peki ne yapcaz? tilkilik yapacaz, calcaz cirpcaz, köpeklik bitmişdir bundan sonra, yaşasin tilkilik." dedi ama, köpek evdeki tavuklari bogup yemeye başlayinca, ev sahibi köpegin götüne bir tekme vurur evindende olur degilmi, haydi o (:::) kirik dölü, tilki, o sokakda onun bunun cocugu gibi yaşayip, onun tavugu bunun yumurtasi yer, cünkü kaninda tilkilik var, amma kangal gercek Türk dostu köpek tilkilerle kurtlarla ortak olup, koyun calmaya başlarsa yada clanlara müsade ederse, o köpek kovulur ve rezil rüsvay olur degilmi öyleyse bu kirik döllerine uymayin, yarin evinizden barkinizdanda olursunuz yemin olsun durum budur.
-----
Fabrikanin birisi mesala bilgisayar üretiyor amma, bilgisayarin fabrikaya fayadasi yok, ne faydasi var, var amma kime? patronun cebine faydali, yine anne cocuk doguruyor cougun o anneye faydasi ne bu da bu haftaki vaazdan bir dahaki hafltala tefekkür konusu yine. o fabrika üretip dünya birakmakla sorumlu, bir Annede insalgin soyun devami için iyi kötü bir cocuk dogurup, türün devami için yetiştirmekle sorumlu. ve iyilerin iyi cocuklarin ve insalgin devamindan sorumlu en azindan dedi ki muhammed en hasen olnu alin secin deyi yine Allah insan kalmdiysa ve velasrdaki ayetlerdeki sonra kalan en iyi olanlar "iman edenler, iyiilgi ve sabri tavsiye edenlerdir" dedi.
----
Abdest Gusl nedir? dedikya Allah ilk defa cumartesi tatilini emretginde ögrettginde anlamadilar, senelerce anlamadilar, ve biz müslümaln arda dedikki neymiş yahudiler
Allah a isyan etmişmiş, halbuki bir kuralin koyulmasi, yahut bir icad bulunmasi, ve onun insanlarca kabul edilip alinip kullanilmasi, belli bir sürec gerektiriyor, lan dangil, Cumartesi yasgi ile Allah bundan kassdettigi bugünlerde hafta sonunu dört gözle bekleyen insanliga haftada iki gün de tatil edin demek istedi ve fakat gusl ve abdestte ise temizlenin mikroplara karşi kalkan edinin, temizlenmek şeytan asskerlerine karşi kalkandir mikroplara karşi kalkandir zaten.
Porsche arabadan veya ferrariden at arabadan yahut jaguardan dünyada temsili bir sayi ile 5 yüz tane üretilmiyor, yine temsili misal ile 10 tane 20 tane üretiliyor degilimi, yani dünyada gercek at olarak 25 li tabanca ile dogan, soylu at, saf irk at, öyle damazlik at, milyon tane degildi yani, amma yine bu kötüler gergadan boynuzu diye birşey kaşfettiler ve uzatmali 25 li tabncalar ata benzmeryen eşşege benztemyen bir tür üretiler adi KATIR ve katirlar tepişince kiyamet kopcak hadisi aklima geliyor burda, aşilama hormonlu atlar uzatmali asli boyu uzun olmayan tabncalari bu gergadan boyunuzu ile uzatip karavan arab üretiler yani KATIR SIPALARI türedi, taksi desen degil minubüs desen degil, pikap desen degil, yani tir desen hic degil , kamyon desen hic degil, peki bu IRK ne bunlar bunlar KATIR ve KIRIK DÖLLERi bunlarda at ile eşekden olma KIRIKDÖLLERi, karavan arkasi uzun taksiler, hormonla falan filenle uzatilmiş arabalar tabancalar ,
ve deik ferrariden eli tane olmadigi gibi az ve cok pahali ve fakat yinede her kelin bir kör alicisi vardir demiş atalar,
onunda alicisi varmi , pahlida olsa lar evet var, öyle olunca, bizim vaazlardan anlayacak adam sayisida az herkes porsche ferarri alamayacagi gibi, bizim vazdan nasiplencek kimselerde az ,ya dinleye okumya başlar fakat, yarida ceker gider, ya dinler anlamaz, ya anlar ve fakat ben biliyordum der, yada benlige gecirir kendisi söylemiş gibi cak satar ben dediydim der, yada hayir bunlar bu dediklerin yanliş dieye bizimle savaşir.
----------
Habeşistan yani etyopya, muhammede ve Ashabina yardım etti, etide ne oldu, şu hallerine bakarsan şeytan ve gelecekden gelen kötüler onlara düşman oldu, ve düşdükleri hal, en fakirdende öte fakirlik, yani hani bir yamacdan düşen adam, düşmemek için, yanindakinin eline koluna yapişirda, onuda ceker düşürürya, öyle birşey yani.
Almany gemisi avrupa gemisi iyi kötü yüzürordu ne oldu? Merkel Teyze Türkye geldi ve diyorki her sene 500 mülteci alacakmiş, al al, alda almanyaninda amina koysunlar, seninde mina...senin gemiyide batirsinlar, düşenin saglam olanin koluna yapişdigi gibi yapiş onlara el ver ve kol ver sen, yarin sende acidiginin durumuna düşersin merak etme,
Almanya suriyelileri sirtina bindiriyor, yani suriyeliler eşşek dedik, ve bu sefer sirtina binilen almanya olursa, sen tabancayi, büyük tabancayi artik müslümanlara degil, o sikdigin alman gavurlarina tesilim edip terkettin birakdin demekdir, tay yip amcanizin sidekilei iki kilo makarnaya aldığı topladigi gibi, almanyada, haydi sirtima binin lan diyor, yani sirta
binilen yani alman karilarnin üstüne cikmasi tatli güzel, sari papatya gibiler degilmi? amma sonuca bak sen, SIRTA binlen yada sütüne cikilan kancik o alamnlar olunca sen artik gavuir aolrak döl verdin ve tabanca gavurlarin eline gecdi ahmak, sen yükseldin refaha erdin, amma tabanca gitti manyak, eşek o oldu artik, sen eşşek süren medeni adam oldun, taksi süren araba süren medeni adam oldun, sizdeki büyük tabancalari topluyor, yani bilek gücüyle yenemdiklerini am gücüyle yenecek, elinden alcak dangil suriyeliler. Avusturya viyanaya dayanan Kara Mustafa Paşadan, ne gücüyle savaşi geri kazanadiklari ni biliyormusnuz , türkler viyaniyi avusturyayi bir mariaya marianin aminadegişdiler, götlerine bakarak geri döndüler, ne oldu yani, am gücüüüüüü ayni oyun şimdi suriyelilere oynaniyor, yani onlardaki eşşek tabancasini calma hikayesi , atlar demişki "kimse sikmeyecegi eşşegin önüne yem dökmüyor." yillardir bu suriyeliler bu tabancanin kiymetini bildimi, yani bu tabncayla bir yere vardilarmi yok, kim ne icad etti suriyelilerden yok, tabanca boş, gavur diyor ki ben alan o tabancayi ve birşeyler keşfederin, siz kiymetini bilmiyorsunuz diyor yani....... müslümanlar yilardir elindeki uzun tabncini kimyetini bilmediler, uzun tabancali araplar 25 li barabelli saf kan arap ati varken, mekkeye bizim kabemizin tapindigimiz tanirmizin temsili evdi degimiz KIBLEMiZiN üstüne, bamometli saat kulesi dikdirdiler, yani tabacayi onlarda gavura tgeslim etmişler, ve gavur diyorki bizim tanrimiz sizinkinden de üstün, en üstte en yülksekde diyor gavurlar ve kötüler
işde senlerdir müslümanlar abdest aliyor, abdestin manasini bilmiyor, niye elimi yikiyon yüzümü yikiyon demiyor, daha bir on sene yada 100 sene abdest alsalar, niye abdest alindigini anlamazlar bu dangiller, elindekinin kiymetini bilmeyen ahmaklar kapdirinca anlarsiniz, ayni cumartersi tatil yapma meselesi gibi faiz yasagi meselesi gibi yine
anlamaz bu dangiller. ve vatani parsel parsel edecek olan bu göteverenler yüzünden elinizdeki vatanin kiymetini bilip sahip cikmazsaniz bu ipnlere götverenler gavurlara teslim edince elinizden kapdirinca anlarsiniz, iş işden gecmiş olur, ondan sonra ölmüş ama katranla zivt yama kayri, neydi bizim ülkemizin ismi anadolu, anan izi sikdilermiydi gavurlar o zaman anlarsiniz, amma care ne ondan sonra gayri, ya akiillanirsiniz sahip cikarsiniz cumhuriyeteve anadoluya, yada parca pincik edip aminizida g.. sikcekler, bak bu tay yip firavunu bir üstten köpü kurdu, birde altan daldirip cikilan tünel buldu yapdirdi, yani ananizin aminenizin yada anatolianizin hem ami ni hamde g.. sikmeyi hesap etti bu firavun, gelcekden gelen bu firavun, sen anla ey mehdi askeri, halbuki yapma ayten, cocuk dogmaz götten derlerdi, bu tünelin ucu cikmaz sokakdi, nasil oldu da cikdi bu firavun, bu denizlerin dibinden, yeni bir tür mü var artik dünyada, götten tikisip götten dogup dogurtan göteveren (:::) cocuklarimi var, dönmelerde cocukmu dogurur oldu, katirlardami dogurur oldu acaba, firavunlar o yüzdenmi denizlerin dibiniden cikip, yeniden yeniden götten dünyaya gelir oldu aceb demek lazim degilmi?
Ve Ben iyi oldgunu savunun veya kötülerden oldgunu savunan herkese savaş actim, ve benim sözlerim iyileride incitcek, kötüleride öyle olunca, ve wetter yani hava durumu kavgdan meydana gelir demişdik, ben agustosun dibiyin, yani sicaaaaaaaaaak ve güneşli günler, ve geldik cemilelere, ve ben kazanirsam bu savaşi, cemileyi kazanmiş olurum, ve havalar isinir, yok sizler kazanirsaniz, o zaman zemheri ve soguk olur , bu kiş artik gitmez başimizdan yoksa, ben kazanirsam bu zemheri ardina bakmadan kacar giderr artik ve cemilerde havalari isitir.sicak sicak dah sicaaaak.....
--oOo---
أَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! ''
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 4 Şubat 2017 Cumartesi
Original Kar © glan
Kimler Mehdiyi Tanıyıp Bilecek - Kimler de Tanıyıp Bilemiyecek
(Kar©glanin 21 Ocak 2017 Vaazi)
مَن يَبْتَغِ غَيْرَ الإِسْلاَمِ دِينًا فَلَن يُقْبَلَ مِنْهُ وَهُوَ فِي الآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ
Ve men yebtegi gayral islâmi dînen fe len yukbele minhu, ve huve fîl âhirati minel hâsirîn
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve kim İslâm'dan başka bir dîn ararsa, o taktirde kendisinden asla kabul edilmez ve o, ahirette "hüsranda olanlar"dan olur.
Sadakallahul Aziym ALİ İMRAN Suresi 85. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
أَلَيْسَ اللَّهُ بِكَافٍ عَبْدَهُ وَيُخَوِّفُونَكَ بِالَّذِينَ مِن دُونِهِ وَمَن يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ
E leysallâhu bi kâfin abdehu, ve yuhavvifûneke billezîne min dûnihî, ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâdin.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Allah kuluna kâfi değil mi? Ve seni, Seni Dünya Ve dünyadakilerle mi korkutuyorlar. Allah kimi dalâlette bırakırda Allah’tan saparsa (o hal üzere oldukça), o zaman onun için artık onun yolunu doğrultacak hidayetçi (Mehdisi) yoktur.
Sadakallahul Aziym ZUMER Suresi 36. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
مَن كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَل لَّهُ مَخْرَجًا وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا
Ve men yettekillâhe yec’al lehu mahracen. Ve yerzukhu min haysu lâ yahtesibu, ve men yetevekkel alâllâhi fe huve hasbuhu, innallâhe bâligu emrihî, kad cealallâhu li kulli şey’in kadren.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve Her Kim de allah a Yaklaşmayı dilerse, (Allah) ona bir çıkış kurtluş yeri nasip kılar. Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O (Allah) kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini (Hukununu) yasalarını Hesap ile Yapandır. Allah, her şeye bir Kader bir ölçü koymuştur ki herşey o Takdir ile meydana gelir.(Yani Herkes ve herşey kaderini yaşar yani ölçüsünce yaşar)
Sadakallahul Aziym TALÂK Suresi 2.ayetten pasaj ve 3. ayet
---oOo---
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Muhakkak ki, yeryüzü zulüm ve haksızlık ile dolduğu sırada Allah'ın halifesi Mehdi kıyam edecek, yeryüzünü adalet ve eşitlikle dolduracak... paylaşmyı ögretecek, anlaşmazlıklarda çözüm üretecek. Allah onun işini bir gecede düzene koyacak, zafer hep onun önünde yürüyecek. Ayağını Peygamberin ayağının yerine koyacak (onun izinde yürüyecek) ve O Mehdi Yani düzeltici olacak. Dağınık dinleri (batıl inançları) ortadan kaldırıp, sadece hak dini hakim kılacak..."
(Hadis-i Şerif , Muhyiddin Arabi, el-Futuhat El Mekkiye, 366. bab, C.3, s. 327-328 )
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Mehdi, benim çocuklarımdan birisidir. Kızım Fatıma'nın neslindendir. Onun babasının ismi de ismine muvafık olacaktır.O Kardeşi az olandır. Mehdi'nin amelinde fiilerinde ne zulüm ne de ayıp yoktur. Sizden biriniz O nun vaktine yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa, ona varsın. Ona katılsın. Zira O, Kurtarıcı olan Mehdi'dir."
(Hadis-i Şerif , Sünen-i İbn Mace, 10/348,Risaletül Meşreb,Kıyamet Alametleri,Risalet ül Mehdi, s.161,Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21,İbn Mace, Fiten, B 34, H 4082; İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 527; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14 ))
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
Mehdi hakkında sözün özü şu ki
O (Mehdi), Ahirzmanda zuhur edecektir... Yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolmuş iken, O, adalet ve hakkaniyetle dolduracaktır. O muhakkak surette İslam kanununu ortaya koyacak ve yıpratılmış olan sünnetleri ihya edip canlandıracaktır.
(El-Akaid'ül-İslamiyye, s. 250)
---OOO---
Araba ulaştirma için keşfedilmişdir, yola düşünce mercedesde ayni, o yolda, BMW de yine ayni, Fiat Tipoda ayni o yolda. yahutta Dodge kamyonda ayni, yine Man TIR da ayni o yolda, hepsi bir yerden bir yere ulaşim veya nakliyeyi saglamak. Birinin 5 dakika önce, digerinin yarim ssat sonra varmasi birşeyi degiştirmez, cünkü gaye hedefe varabilmekdir. ve bugün 200 km HIZDA sinir ise, yarin şimşek hizinda araclar olacak,
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
Kıyamet gününde Cehennemin üzerine Sırat köprüsü kurulur. Bu köprüde kaypak yerler, ayakların kayıp sabit kalamayacağı kısımlar, kapanlar, demirden kelepçeler, dikene benzer kılçıklar vardır. İmanlı kişiler, amellerine göre, göz açıp kapamadan, ya şimşek gibi, ya hızla uçan bir kuş gibi, ya iyi koşan asil bir at hızıyla geçer giderler. Böylece bir Müslüman ya hiç zarar görmeden veya yara bere içinde geçip kurtulur. Yahut feci şekilde Cehennem ateşine düşer.
( Hadis-i Şerif , Buhari, Müslim)
ve muhammed dediki sirattan bazilari şimşek hizinda gececek, demekki araclarda şimşek HIZI diye bir hiz olacak, ve bazilari şimşek gibi menzillerine varacaklar. şimşek nedir? sen bir gürültü duyarsin, o ise varacağı yere varmişdir bile, ses bile sana sonradan ulaşmişdir zaten, calişin bilim adamlari, calişana Allah verir. Allahin ilmi cook, sen yeterki iste ve gayret et, yarin senindir, zaman aklini kullananlarin vaktidir, ahmaklarin degil, şalvarlariyla eskiye dogru geri giden ahmaklarin degil, ve camiye girdimi safda başkanlik, bilmem zenginlik olmaz, fakirde ayni safda, zendigde ayni safdadir, ve ölünce zengin idi diye, melekler seni kirimiz hali ile karşilamaz. Bo ku nu bezdirmeni cikaracak sorular sormadan gecemezsin, zengin olsan başkan olsan ne yazar, ayni topraga gömülceksin, seninki hadi humuslu toprak olsun yine farketmez, sonunda sende toprak olcaksin. Zengin olupde en güzel yemekleri yersin, amma tuvalete gittimiydi, cikardginda fark yok ,bok ayni bok. Zengindin ciragan sarayinda evlendin, bimem nerede balayi yaptin, ve sevişdin cocgun oldu, o cocuk sen zenginsin diye, senin cocuga iki kol fazla vermezler, seninkide iki kollu, bir agiz, iki gözlü oglan sa bir cükü , kiz ise birde rahmi var, seninkinin farki nerde, aslansinda kürkünmü farkili ha? dangil.
Besmele ve "am, ya rak" hikayesi yani, cocuk dogmasi, bir cibilliyatin yaratilmasi ne ile başlar, "am (Zeker)" ile başlar, bir cocuk "rahman ve rahim" Anne Babab ve yani am ve (Zeker) ve bunularin sökülüp takilmasi ile meydana gelir. O yüzden 114 surede 114 cibilliyat bu "am , (Zeker)" ile meydana gelir demek gibidir bu. cünkü at dogacak, at tikişcekde bu cibilliyat dogacak, kedi dogacak yine ayni , aslan dogacak ,......., ...sadece lutiler ters ilişki ile dogar, onlarin cibilliyati için ise da kurandaTövbe Suresinde besmele sonda gelir, bir cibilliyat türü bu şekilde cogalma gösterir, nedir o, şeytan ve cinsi, nitekim muhammed dedi "şeytan, kendi kicina kuyrugunu sokduda, dogurdu." yani kendi kendini tiken, self tatmin, ters ilişki ilede cogalan bir tür mevcutmuş yani.
CANLILIK HÜCREYLE BAŞLAR
Çevremizdeki varlıklar canlı ve cansız varlıklar olarak iki grupta toplanırlar. Cansız varlıklar katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerden oluşur. Canlı varlıklar mantarlar, hayvanlar ve bitkilerden oluşur. Canlı varlıkların tamamında görülen özelliklere canlıların ortak özellikleri denir. Bütün canlılarda görülmeyen özellikler ise ortak değildir.Tek Hücreli Canlılar
Tek Hücreli Canlılar
Tek bir hücreden oluşan canlılara tek hücreli canlılar denir. Bakteriler, amip, kamçılı hayvan (öglena), terliksi hayvan (paramesyum) ve mavi – yeşil algler tek hücreli canlılardır.
Çok Hücreli Canlılar
Çok sayıda hücreden oluşan canlılara çok hücreli canlılar denir. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, mantarlar çok hücreli canlılardır.
Nitekim, şeytan IRKIDA insan IRKINDAN cok önce yaratildgi için, yaratilişin başi Tek hücrelilerdir, öyle olunca kamcili hayvani (Öglena yi) tarif ediyor sanki, o hadisde Muhammed Mustafa.
---OOO---
Dünyada namaz kilmayanlar yarin rabimizin katinda hesap görülürken ruku ve secde etmek isteyecekler, ancak belleri demir gibi, tahta gibi sert olacak ,ve egilememyecekler diye bir hadis var, yani yeni versiyonunda seni bir bicak olarak seni halkeder Allah, ve bicak serrttir, artik egilmez bükülmez bir alet oluverirsin. işe yariyormu o alet? yariyor, yine bardak olmuşsan, bardak canak cömlek de yine egilmez, egilmek istesede egilemez, o helde, o da lazimmi? lazim olmazmi, öyle bir cibilliyat olmasa, nasil bardak canak yapacakdik degilmi, yine kagit olmuş, hafif egilebilir, lastik olmuş, egilmeye birak bide sünüyor bile, yine "su" hem egiliyor hem bükülüyor, hem her kaliba uyar, hem yararli, hem serin, hem sicak, hem mülayim, yani üneversal bir cibilliyat : su gibi insan olmak ne güzel.
---OoO---
Huysuz bir at görünce onun üstüne binip terbiyet etmekmi istersin, yoksa başkasinin terbiyet ettiginemi binmek istersin, ikinici el arabami? birinci el arabami dedim, erkegin birinci eli böyle wilddir, yabanidir ona binmek cesaret ister, ömür ister, sabir ister. Sen birinci el bir araba benim olsun derken, ilk "at" a bineni düşün, onu nasil terbiyet etti degilmi. Zaman mehdi zamani ise ondan binler sene önce, onun gelecegini duyan O Ayasafiye, O na Mehdiye kirk senesini vermiş, sen bu şu o, daha başlangicda, birgünde O ndan cayacaksan, sende gelme artik, Mücevher Hazine Ziynet degil Yakut olsan gelme, bende seni istemem, zengin degil, karun etsen, edecek olsan beni, ben istmem lazim degil.
-------
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
Ehl-i Beyt'ten Mehdi adında bir zat kaçınılmaz olarak zuhur edecek, İslam topraklarına hakim olacak, Müslümanlar kendisini izleyecek ve O, Müslümanlar arasında adaletle, hakkaniyetle davranacak, dini sağlamlaştıracak. Ondan sonra Deccal ortaya çıkacak ve Mesih (Hz. İsa) inerek Deccal'ı öldürecek veya öldürülmesinde Mehdi'ye yardım edecektir. (Et-Tac'ül-Camiü Lil-Usul, C.5, s. 341)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Ashab-ı Kehf, Mehdi'nin yardımcıları olacaktır."
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, s. 59)
Kuran’da, Ashab-ı Kehf adlı topluluğun da sayılarının çok az olduğu bildirilmiştir:
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
سَيَقُولُونَ ثَلَاثَةٌ رَّابِعُهُمْ كَلْبُهُمْ وَيَقُولُونَ خَمْسَةٌ سَادِسُهُمْ كَلْبُهُمْ رَجْمًا بِالْغَيْبِ وَيَقُولُونَ سَبْعَةٌ وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْ قُل رَّبِّي أَعْلَمُ بِعِدَّتِهِم مَّا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا قَلِيلٌ فَلَا تُمَارِ فِيهِمْ إِلَّا مِرَاء ظَاهِرًا وَلَا تَسْتَفْتِ فِيهِم مِّنْهُمْ أَحَدًا
Se yekûlûne selâsetun râbiuhum kelbuhum, ve yekûlûne hamsetun sâdisuhum kelbuhum racmen bil gaybi, ve yekûlûne seb'atun ve sâminuhum kelbuhum, kul rabbî a'lemu bi ıddetihim mâ ya'lemuhum illâ kalîl, fe lâ tumâri fîhim illâ mirâen zâhirâ(zâhiren), ve lâ testefti fîhim minhum ehâdâ.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
(Sonra gelen kuşaklar) Diyecekler ki: "Üç'tüler, onların dördüncüsü köpekleridir." Ve: "Beştiler, onların altıncısı köpekleridir" diyecekler. (Bu,) Bilinmeyene (gayba) taş atmaktır. "Yedidirler, onların sekizincisi köpekleridir" diyecekler. De ki: "Rabbim, onların sayısını daha iyi bilir, onları pek az (insan) dışında kimse bilemez." ...
Sadakallahul Aziym KEHF Suresi 22. ayet
Bu ayet ve hadis gösteriyorki : Bir soy varki, onlar ahirzamanda, ashabi kehfin soyuna dayanan kimseler olacak, ve onlarin köpekleride olcak, köpekli kimseler olacaklar, ve onlarda Hz Mehdinin yardimcilari olacak, ve onlarin sayisini Allahdan başka kimse bilmez.
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
Allah onu (Mehdiyi) 3 bin melekle destekleyecektir.
(El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 41)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
Hz. Mehdi'ye aralarında kadınların da bulunduğu 314 kişi biat edecektir.
(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 25)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا كُونوا أَنصَارَ اللَّهِ كَمَا قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ لِلْحَوَارِيِّينَ مَنْ أَنصَارِي إِلَى اللَّهِ قَالَ الْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ أَنصَارُ اللَّهِ فَآَمَنَت طَّائِفَةٌ مِّن بَنِي إِسْرَائِيلَ وَكَفَرَت طَّائِفَةٌ فَأَيَّدْنَا الَّذِينَ آَمَنُوا عَلَى عَدُوِّهِمْ فَأَصْبَحُوا ظَاهِرِينَ
Yâ eyyuhâllezîne âmenû kûnû ensârallâhi kemâ kâle îsâbnu meryeme lil havâriyyîne men ensârî ilâllâh(ilâllâhi), kâlel havâriyûne nahnu ensârullâh(ensârullâhi), fe âmenet tâifetun min benî isrâîle ve keferet tâifetun, fe eyyednâllezîne âmenû alâ aduvvihim fe asbehû zâhirîn.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ey iman edenler! Allah’ın yardımcıları olun. Nasıl ki Meryem oğlu İsa da havarilere, “Allah’a giden yolda benim yardımcılarım kimdir?” demişti. Havariler de, “Biz Allah’ın yardımcılarıyız” demişlerdi. Bunun üzerine İsrailoğullarından bir kesim inanmış, bir kesim de inkâr etmişti. Nihayet biz inananları, düşmanlarına karşı destekledik. Böylece üstün geldiler.
Sadakallahul Aziym SAFF Suresi 14. ayet
Bu ayette gösterildigi üzre (HAVARiLER yani 12 Havari) mehdi isa dan, isa da mehdiden, öyle olunca isavilerden soyu havarilere bagli olan 12 soy agaci vardir, o soy agacina mensup olan isavilerde, Hz Mehdinin yardimlcari olacakdir.
Peygamberimiz (sav) hadislerinde Hz. Mehdi'nin ahlakının, kendi ahlakına benzediğini belirtmiştir:
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
Mehdi Allah'a karşı son derece boyun eğicidir. Ahlak bakımından Peygamber (sav)'e benzer.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 163)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Mehdi (zamanındaki) insanların en hayırlısıdır. " (Yeni bu hadisin türkce manasi O Bed UZZAMANDIR)
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 58 )
Yani gercek Bed UZZAMAN o dur, senelerdir bu hadisi kendi üstüne almaya, yada calmaya kalkan o ahmak adam yüzünden, beduzzaman said dir dediler. Dediler dedilerde, hani öldü gitti, peki bu ümmeti bu ahir zaman fiteneleri ve deccaldan, haydi beduzaman said ise, gelsin kurtarsin bakalim. ölüden meded mi bekleyecegez gari, dirilerin ypamadigini, götüne toprak dökülmüş saidmi yapcak, yada toprak olmuş sadmi kurtarcak bizi sizi, yahut haala beduzzamn saiddir diyen ahmaklarmi yapacak bu işi haaa. Gercek Kurtarici olan Mehdi ise canlidir ve Deccal aylehillane ile devamli mücadele etmekdedir zaten.
Ben Mehdi'yi, peygamberlerin sayfalarında (kitaplarında) şöyle bulurum:
Mehdi'nin amelinde ne zulüm ne de ayıp vardır.
(Nuaym b. Hammad, vr. 50b; Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler –Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 21)
bugün mehdilik taslayan o iki gavatin biri feto biriside bu . bu yeni sitem ile, secimle gelen padişahlik,yani gavatlar ülkesi kurmaya kalkan adam, fetocu diye binler askeri polisi madur edip, dün gezide iki üc tane cocuk yaşdaki insani öldürtüp, onlarcasini yüzlercesini gazlatip, bugün suriyeye halepe genclerimizi sürüp, onlarin bir hic ugruna, bok yoluna ölmelerine sebeb olupda - feto desen o da ondan daha agir gelir bu zulumde, vatani milleti menfeatine uymadi diye menfeatina uymayanlari acimadan katleden, cezalandiran, hapse attiran, dün silivrideki yatan askerler onun sebebine zulume ugradilar, böyle zalim birisi olan bu iki GAVATIN, bir de bu zalimlikle gelipde "o nun amelinde zulum yokdur" denen mehdinin tahtina koncagini mi saniyor sunuz haaala a dangiller, Türkiye Cumhuriyeti nin dallama salaklari, araplarin gavurlarin dallama salaklari. Allah i muhamed i salak yerine koyuyor bu ipneler gavatlar, bunu anlmayan varmi haala.
icki icip zil zurna sarhoş olmuş adamin cocuguna, icki alkol alma demesi, yada başkasina alkol almak haramdir fetvasi dersi vemeye kalkmasi gibi bişey yani, o cocuk dmezmi bu alkol sana helalde bizemi yasak haram sadece lan ahmak demezmi, sen bu kadar zulumu işle, bir de mehdilik tasla, o kadar ucuzmu lan bu mehdilik, GAVAT!!!!
Bizden baska bu gavatalara konuşan hapse TIKILIYOR, yada SUSTURULUYOR, bir ceşit cezaya madur kaliyor, bakin gecen söyledik Barbaros gibi hatta linc edilme korkusu yaşayanlar var, ve hatta memleketten sürgün edilmeya kadar varan bir zulum.öyle olunca
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde, sayıca çok az olacak olan Hz. Mehdi cemaatinden ayrılanların da olacağı da bildirilmiştir. Bu da yine Allah’ın büyük bir mucizesidir. Bu kimseler Hz. Mehdi'yi çok yakından tanıdıkları, onun hadislerde bildirilen özelliklere sahip olduğuna ve yalnızca Hz. Mehdi'nin yapabileceği bildirilen faaliyetleri gerçekleştirdiğine yakından şahit oldukları halde onun yanından ayrılacaklardır. bu T. amca sayyica az oldugundan mi bütün dedigi dedik caldigi düdük, azinlik olanin sesi cikmaz degilmi, meclisin cogunlugu bunlarken azinlik olarak Chp kalirken bu hadisdeki onun askeri az olcak hadisi ile nasil uyumlu olabilir degilmi . bunlari üstten yöneten dangil ahmak, buna 314 milletevikili verdi, sayisi bile hesaplandi, amma amelleri tutmuyorki dangil köpeklerin, biz mehdinin rengi turuncudur dedikden sonra, meclise turuncu koltuk yaptridilar, turuncu koltuklara oturdular, turuncu kürkü, mehdi kürkünü giymeye kalkdilar, hani kül kedisi Sindirelallanin tahtinta oturmak için, o tek kalan sirca pabucu herkesin denemsi gibi, halbuki o deneyen ahmak, o gecede prens ile tanz yapan degildi, o olmadigini bilip durur, hemde eşşek gibi bilip durur, amma işde mevki taht güzel, niye benim elime gecmesin o taht ve saltanat ,denemekden ne cikar, denecek kadar cazip, o yüzden bu mehdi kürkünede herkes havaasli, amma bazilarina bu kürk alerji yapti, işde onlarda o turuncu aslanlik degilde, o turuncu kürk, tilklik meydana getirdi, calip ciripipda, birde mehdiyiz, mehdi askeriyiz demekle, aynen o, ayi gibi ayaklarini, kibar narin külkedisinin sirca pabucuna sokmaya kalkan şişko kiz gibi davaraniyorlar.
Hz. Hüseyin (r.a.) soruldu:
“İmam Mehdi hangi alametlerle bilinir?” Şöyle cevap verdi : “Gönül rahatlığı ve vakar sahibi oluşu ile, helal ve haramı çok iyi bilmesi ile tanınır.
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi “Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
Burdaki "Vakar" Dik Duruş demekdir, yine o dik duruş öyle onu tepikleyeip, bunu köstekleyip hapse atip, bilmem kime tehdit savurup, bilmem oylari calip cirpip, devletin mali deniz yemeyen domuz ahlaki ile hareket edipde, birde "vakar" senin diyenlerin seneryosu ile ne uydurdular, "Sen Dik Dur Egilme" hadi lan mina koydumun ip nesi, duruşunu tikdimin ip nesi vakar bumu VAKAR senin bu kahpece yaptiklarinmi? vakar diki duruş buysa, ben o vakar i neyleyim. halki insanlari ezmek calip cirpmak, işine gelenleri abad edip, işine gelmeyenleri yerle yeksan etmeye kalkmak, ve şu karşidaki daglari ben... demek sonra birde devletin malindan, beytul maldan calip gemicik almak, hangisini sayan, teröristlere silah verip, onlar daha iyi zulum etsinler diye, silah kullanmasini talim etmek,..... halbuki "ahir zamanda fitne vaktinde, silahi olan, silahini biraksin" diyen muhamed varken, bu zalimin eline silah tutuşturuyor, bu nasil vakar nasil dik duruş lan ip ne.
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
Zaman zaman o çetin görevi üstlenememek rahatlık meyli, can, mal, mevki korkusu gibi çeşitli sebeplerle kendisinden ayrılanlar olacaktır. Kendilerini terk edenlerin ve muhalefet eden kimselerin ayrılmaları da onlara bir zarar vermez.
(Ramuzü'l Ehadis, s. 476) (İbni Mace'den) (Hz. Muaviye İbni Kırra r.a) (Hz. Muaviye, Ramuz-el Ehadis, s. 472)
Ayrılanlar da, muhalifler de ona zarar veremeyecek. O kendisinden ayrılanlara rağmen muzaffer olarak yoluna devam edecektir.
(Ramazü'l-Ehadis, s. 487) (Taberani'nin Kebir'inden)
GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ iSTEMEZ
ANLAYANA KiMDiR MEHDi BELLi OLUVERiR, ANLAYANA SiVRi SiNEK SAZ, ANLAMAYAN AHMaKLARA, DAVUL ZURNA, TROMPET, VEDE ORKESTRA, HATTA MEHTER TAKIMI BiLENEM AZ.
varin bIrazda siz düşünün gari
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
قُلْ إِنِّي نُهِيتُ أَنْ أَعْبُدَ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِ اللّهِ قُل لاَّ أَتَّبِعُ أَهْوَاءكُمْ قَدْ ضَلَلْتُ إِذًا وَمَا أَنَاْ مِنَ الْمُهْتَدِينَ
Kul innî nuhîtu en a’budellezîne ted’ûne min dûnillâh(dûnillâhi), kul lâ ettebiu ehvâekum kad dalaltu izen ve mâ ene minel muhtedîn.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
De ki: “Sizin beniude cagirdiginiz, Allah’tan başka taptiginiz, dünyalik şeylere tapinmak, onlari revacta tutmak bana kesinlikle yasaklandı. Ben sizin yaptiginiz gibi yapmam onlarin peşinden akmam makam sevdasi, para, mal, mülk, rütbe sevdaasi gibi. siz gibi onlarin peşine takilirsam onlara tabi olursamo, takdirde sapmış olurum, Mehdilikde Yapamam o zaman.”
Sadakallahul Aziym EN'ÂM Suresi 56. ayet
--oOo---
أَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! ''
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 21 Ocak 2017 Cumartesi
Original Kar © glan
RAŞiT TUNCA
BAŞAĞAÇLI RAŞiT TUNCA


FORUMUMUZDA
Dini Bilgiler...
Kültürel Bilgiler...
PNG&JPG&GiF Resimler...
Biyografiler...
Tasavvufi Vaaz Sohbetler...
Peygamberler Tarihi...
Siyeri Nebi
PSP&PSD Grafik
ALLAH
BAYRAK

Radyo Karoglan
Foruma Misafir Olarak Gir
Forumda Neler Var


GALATASARAY
FENERBAHÇE
BEŞiKTAŞ
TRABZONSPOR
MiLLi TAKIM
ETKiNLiKLERiMiZ