06-15-2018, 12:30 PM
Meydanlar
Ana madde: İstanbul'daki meydanlar listesi
Taksim Meydanı
Taksim Meydanı
Ana madde: Taksim Meydanı
Taksim semti ve meydanı adını, Osmanlı Devleti'nde zamanında sucuların;
suyu, halka taksim ettikleri yer olduğundan verilmiştir.[224]
Meydan olmadan önce, eski evlerin sıralandığı dar bir bölge olan semt,
meydan hâline getirilip genişletildikten sonra, zamanla bugünkü
görünümünü almıştır. Meydanın ortasındaki Cumhuriyet Anıtı ve çevresi
bugün tören yeri olarak kullanılıyor ve buluşma yeri işlevini
üstleniyor.[225] Meydan'ın başlangıcından Tünel'e kadar Nostaljik
tramvay çalışır.[226]
Taksim Meydanı’nın simgesi hâline gelen Cumhuriyet Anıtı İtalyan
heykeltıraş Pietro Canonica'ya yaptırılmış, 1928 yılında yerine
yerleştirilmiştir. Anıtın yapımı 2,5 yıl sürmüş, anıt taş ve bronz
kullanılarak yapılmıştır.[227] Cumhuriyet dönemi anıtlarından ilk defa
figüratif bir anlatımla Atatürk'ü ve yeni düzeni anlatan bir
heykeldir.[228]
Sultanahmet Meydanı
Sultanahmet Meydanı
Ana madde: Sultanahmet Meydanı
İstanbul'un en önemli meydanlarından biri. Bizans devrinde Hipodrom
olarak bilinirdi. “Hipodrom” Yunanca "hippos" ( at) ve "dromos" ( yol)
sözcüklerinin bileşiminden oluşan ve "atyolu" anlamına gelen bir
kelimedir. Osmanlı döneminde buraya At Meydanı denirdi.[229] [230]
Günümüze çok az kalıntıları kalan Bizans devri önemli yapıları ve
abideleri Hipodrom çevresinde inşa edilmişti. “Büyük Saray” diye bilinen
İmparatorluk Sarayı Hipodromun yanından başlar, aşağılara, deniz
kenarına kadar uzanırdı. Bu Saraydan günümüze bir büyük salonun yer
mozaik panosu gelebilmiştir. Şehrin en önemli meydanı Agusteion ve
burası ile cadde arasında Milerium zafer takı bulunurdu. Cadde Roma’ya
kadar uzanan yolun başlangıcı idi ve ilk kilometre taşı da
buradaydı.[231]
Meydanda bulunan sütunlardan ilki aynı zamanda aralarından en eskisidir.
Üzerinde hiyeroglifler bulunan bu taş, firavun I. Tutmosis'in
mezarından taşınmıştır. 2000 yıllık tarihi ile bu taş, aslında Bizans
İmparatorluğu'ndan bile daha eskidir. İkinci sütun ise "Yılanlı Sütun"
ya da "Burmalı Sütun" olarak adlandırlmaktadır. Bu sütun tunçtan
yapılmış olup, birbirine sarılan üç yılan şeklinde yapılmıştır. Sütun
Delfi'den getirlmiş olup, kente yılan gelmesini önlediği söylenir. Şu an
sütundaki yılanları başları olmayıp, sadece birinin üst çenesi İstanbul
Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Eskiden tepesinde altın, gümüş
ve bakırdan yapılma bir kazanın olduğu söylense de doğruluğu
ıspatlanamamıştır. Üçüncü sütuna ise "Örmeli Sütun" denilir. Bu sütunun
taşlarının her biri ayrı bir yerden olmak üzere Anadolu'nun çeşitli
yerlerinden geldiği rıvayet edilir. Eskiden üzeri altın yaldızlı
levhalarla kaplı iken o levhalar kentin yağmalanmasından sonra
çalınmıştır. Bu sütunun içinde bir mıknatıs bulunduğu, kenti depremden
koruyacağı ve kıyamete kadar dayanacağı rıvayet edilir.
Osmanlı zamanında da Yeniçeri isyanları bu bölgede olur, kırk gün kırk
gece süren şehzade sünnet düğünleri, şenlikler burada yapılırdı. Halide
Edip'in İstanbul'un işgaline karşı konuşma yaptığı Sultanahmet mitingi
de burada yapılmıştır.[232] Meydanın orta yerinde Kayzer II. Wilhelm'in
ziyaret hatırası olarak yapılmış olan Alman Çeşmesi bulunmaktadır. [233]
Meydanın batısında ise İstanbul Adliyesi yer almaktadır. Meydan
günümüzde İstanbul'un en önemli turistik merkezidir.
Beyazıt Meydanı
Beyazıt Meydanı
Ana madde: Beyazıt Meydanı
Tarihî yarımada içerisinde bulunan tarihi bir meydandır. İstanbul
Üniversitesi ve tarihî Kapalıçarşı'ya ev sahipliği yapmaktadır.Beyazıt
Camiini de içinde bulunduran meydan turistlerin uğrak noktasıdır.
Bakırköy Özgürlük Meydanı
Ana madde: Bakırköy Özgürlük Meydanı
Bakırköy ilçesi İstanbul'un en kalabalık ilçelerinden birisidir. Bu
ilçenin en popüler mekânlarından biri de Özgürlük Meydanı veya eski
adıyla Cumhuriyet Meydanıdır.
Kartal Rıhtım Meydanı
Ana madde: Kartal Rıhtım Meydanı
Caddebostan-Tuzla sahil yolu yapıldıktan sonra Kartal rıhtımında yapılan
dolgudan sonra oluşturulan meydan. Sahildeki kafeteryalar, İDO iskelesi
ve Kartal çarşısı arasında kalmış büyük meydan sürekli bir insan
sirkülasyonu içerisindedir. Meydandan Prens Adaları manzarası da
izlenebilmektedir. Meydan içerisinde 16 Türk Devleti anıtı da
bulunmaktadır.
Kadıköy Rıhtım Meydanı
Ana madde: Kadıköy Rıhtım Meydanı
Şehir Hatları vapur iskeleri, İDO deniz otobüsü iskeleleri, İETT
Peronları ve sahildeki büfeler ile Kadıköy Çarşısı arasındaki büyük
meydan her gün binlerce insanı ağırlamaktadır. Eşsiz Haydarpaşa
manzarası da bu meydanda izlenebilirken, meydan içerisinde Tarihi
Kadıköy Şehremaneti ve İ.Ü. Konservatuvarı da bulunmaktadır.
Gülhane Parkı
Parklar
Gülhane Parkı
Ana madde: Gülhane Parkı
Gülhane Parkı, İstanbul'un Fatih ilçesinde yer alan bir parktır. Park,
eskiden Topkapı Sarayı'nın bir bahçesi idi. Padişahın Dolmabaçe
Sarayı'na taşınması ile bahçedeki ağaçlar da saraya taşınmıştır. Bu
yüzden bahçe, o zamanlar harap bir hâlde idi. 2003 yılında park olarak
yeniden düzenlenen bahçe, yeniden eski hâlini alır. Ayrıca parkın
Sarayburnu'na doğru olan tarafından, İstanbul'un belki de en güzel
manzaralarından biri izlenebilir. Ayrıca parkın tam ortasında Gotlar
Sütunu adı verilen bir sütun yer alır.
Kültür ve modern yaşam
Sahne ve Güzel Sanatlar
İstanbul Arkeoloji Müzesi, Topkapı Sarayı'nın bitişiğindedir.
İstanbul giderek kültürel açıdan daha önemli bir merkez hâline
gelmektedir. Şehir, 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmiştir
[234][235]
Dünyaca ünlü pop starlar İstanbul stadyumlarını doldururken, opera, bale
ve tiyatro gibi sanat dallarında eserler yıl boyu sahnelenir. Mevsimsel
festival boyunca, dünyaca ünlü orkestralar, koral müzik grupları ve caz
müziğinin efsane isimleri konser vermektedirler. 1982 yılından beri
düzenlenmekte olan Uluslararası İstanbul Film Festivali, Avrupa'daki en
önemli film festivallerinden birisidir.[236] Güzel sanatlarla ilgili
olarak 2 yılda İstanbul Bienali düzenlenmektedir.
2004 yılında açılan İstanbul Modern Sanat Müzesi sık sık Türk ve yabancı
sanatçıların sergilerine ev sahipliği yapmaktadır.[237] Ayrıca Pera
Müzesi ve Sakıp Sabancı Müzesi'de dünyanın ünlü sanatçılarının
sergilerini barındıran kentin önemli müzelerindendir.[238][239] Haliç'in
kıyısında kurulan Rahmi M. Koç Müzesi'nde genellikle sanayi, ulaşım,
endüstri ve iletişim tarihine ait 1800 ve 1900'lü yılların araba,
lokomotif, tekne, denizaltı ve uçakları sergilenmektedir.
Çinili Köşk Müzesi
1881 yılında kurulan İstanbul Arkeoloji Müzesi kendi türünde dünyanın en
büyük müzelerinden biridir.[240] Müzede Akdeniz Havzası, Balkanlar,
Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya'ya ait 1 milyon arkeolojik parça
bulunmaktadır. İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin bünyesine ayrıca Çinili
Köşk Müzesi de bulunur. Müzede Selçuklu ve Osmanlı devirlerinden kalma
İznik çinisi ve seramik örnekleri sergilenmektedir. Sultanahmet
Meydanı'nda bulunan Büyük Saray Mozaikleri Müzesi geç Roma İmparatorluğu
dönemi ve erken Bizans İmparatorluğu dönemine ait Büyük Saray'ın taban
mozikleri ve duvar süslerini barındırır. Bu müzeye oldukça yakın olan
Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde ise çeşitli İslam uygarlıklarına ait
geniş bir koleksiyon bulunmaktadır. Türkiye'nin ilk özel müzesi olan
Sadberk Hanım Müzesi'de eski Anadolu uygarlıklarından, Osmanlılara kadar
uzanan geniş bir yelpazede birçok eser içerir.[241]
Aya İrini
Beşiktaş ilçesinde yer alan Yıldız Sarayı, İstanbul Antika Fuarı'na ev
sahipliği yaparak Doğu ve Batı'dan birçok antika eseri bir araya
getirmiştir.[242] Şişli'nin Mecidiyeköy semtinde bulunan Çok katlı
Mecidiyeköy Antikacılar Çarşısı şehrin en büyük antikacılar çarşısıdır.
1455-1461 yılları arasında II. Mehmed tarafından yaptırılan
Eminönü'ndeki Kapalıçarşı mücevher, halı, sanat eseri ve antika eşyalar
satan sayısız dükkân vardır.[243] Beyazıt Meydanı'ndaki tarihi ve nadir
kitapların satıldığı Sahaflar Çarşısı, dünyanın en eski kitap
çarşılarından birisidir. Sürekli olarak geç Roma, Bizans ve Osmanlı
döneminden bu yana faaliyet göstermektedir.[244]
Canlı gösteriler ve konserler için ev sahipliği yapan bir numaralı
tarihi mekânlar Aya İrini, Rumeli Hisarı, Yedikule Hisarı, Topkapı
Sarayı avlusu ve Gülhane Parkı'dır. Önemli bir kültür öğelerinden biride
Türk Hamamı'dır. Osmanlı döneminde yapılan ve buna en iyi örnek olan
Çemberlitaş Hamamı ( 1584), Fatih'in Çemberlitaş semtindedir.[245]
Rekreasyon
Geleneksel plajlar su kirliliği nedeniyle yavaş yavaş kaybolmaktadır.
Ancak son zamanlarda şehirde eski plajlar yeniden açılmaktadır. Kentin
yüzme için en çok tercih edilen yerleri, Bakırköy, Küçükçekmece, Sarıyer
ve Boğaz'dır. Şehir dışında kalan Adalar, Silivri ve Tuzla'nın yanı
sıra Karadeniz'e kıyısı bulunan Kilyos ve Şile de yüzmek ve dinlenmek
için tercih edilmektedir.
Prens Adaları, Marmara Denizi'ndeki bir grup adadan oluşmaktadır. Kartal
ve Pendik ilçelerinin güneyinde kalan adalarda 19. ve 20. yüzyıl
başlarından kalma birçok çam ve fıstık çamı vardır. Ayrıca bu dönemden
kalma neoclassical and art nouveau tarzında Osmanlı yazlık konakları
vardır. Adalarda başlıca balık ve deniz yemekleri yaygındır. İstanbul'a
uzak mesafede bulunan Şile ilçesi yazlık ve dinlenme yeri olma özelliği
ile bilinir. Şehir merkezine uzaklığı 50 kilometredir. Bozulmamış beyaz
kum plajı bulunur.
Kapalıçarşı, dünyanın en büyük ve en eski kapalı alışveriş merkezlerinden birisidir.
Alışveriş
İstanbul'da çok sayıda tarihi çarşı vardır. Kapalıçarşı ( 1461),
Mahmutpaşa Çarşısı ( 1462) ve Mısır Çarşısı bunlardan en önemlileridir.
İlk modern alışveriş merkezi ise Bakırköy ilçesinde bulunan
Galleria'dır. 20. yy'ın son yıllarında daha ziyade "alışveriş merkezi"
adı verilen modern çarşıların sayısı artmıştır. Bunların en önemlileri,
Akmerkez 1993, Capitol Alışveriş Merkezi 1994, Profilo Alışveriş Merkezi
1998, Cevahir Alışveriş Merkezi 2002, Avrupa'nın ve Dünya'nın en iyi
alışveriş merkezi ödülünü kazanan Metrocity ( 2003), Kanyon Alışveriş
Merkezi ( 2006), İstinye Park ( 2008 ), Meydan Alışveriş Merkezi (
Ümraniye[246] - Merter[246] - 2009).
Restoranlar
İstanbul, geleneksel Türk lokantaları ile birlikte, Avrupa ve Uzak
Doğulu birçok restoran ve diğer mutfakları bünyesinde barındırmaktadır.
Kentin en önemli meyhane ve barları şehrin en canlı yerlerinden biri
olan Beyoğlu ilçesindeki İstiklal Caddesi'nde toplanmıştır. 1876 yılında
açılan Çiçek Pasajı, pek çok tarihi meyhane, bar ve restoranı
içerisinde bulundurmaktadır. 1870 yılındaki büyük Beyoğlu yangını sonucu
yanarak yıkılan Naum Tiyatrosu'nun yerine Hristaki Zografos Efendi
tarafından inşa ettirilmiştir. Rum Cleanthy Zanno'nun mimarlığında yeni
bir tip çarşı binası olarak Cité de Péra adıyla açılmıştır.
Diğer tarihi bar ve kahvehaneler Tünel Pasajı çevresindeki alanlarda ve
Asmalımescit Sokağı yakınlarında ve yine Çiçek Pasajı'nın arka tarafına
düşen Nevizade Sokağı'nda yoğunlukla bulunur. İstiklal Caddesi
çevresindeki bazı tarih mahalleler farklı şekillerde yeniden restore
edilmiştir. Galatasaray Lisesi yakınlarındaki Cezayir Sokağı'nda resmi
olmayan adıyla bilinen La Rue Française[247][248] de ( Fransız Sokağı)
frankofon barlar, kafeler ve canlı müzik dinletisi sunan restaronlar
bulunmaktadır.[249]
İstanbul da tarihi balık lokantalarıda oldukça ünlüdür. En popüler balık
lokantaları genellikle Boğaz'da ve şehrin güneyindeki Marmara Denizi
kıyılarındadır.[250][251] Ayrıca Marmara Denizi'ndeki en büyük Prens
Adaları ( Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada) ve İstanbul
Boğazı'nın kuzey girişinde bulunan Anadolu Kavağı'da tarihi balık
restoranlarıyla ünlüdür.
Gece hayatı
Şehirdeki pek çok gece kulübü, barlar, restoranlar ve tavernalar canlı
müzik ile birlikte insanlara hizmet vermektedir. Gece kulüpleri,
restoran ve barların sayısında artışla birlikte yaz aylarında artan
sıcaklık insanları bu yerlere çekmektedir. Özellikle İstiklal Caddesi ve
Nişantaşı çevrelerinde kafeler, restoranlar, barlar, kulüpler, sanat
galerileri, tiyatro ve sinemalar yoğunlaşmıştır. Babylon[252] ve Nu Pera
Beyoğlu'daki yaz ve kış hizmet veren gece kulüplerindendir.
En popüler açık hava gece kulüpleri İstanbul Boğazı kıyılarında bulunur.
Ortaköy semtinde bulunan Sortie[253],[254] Reina[255][256] ve
Anjelique[257] bunlardan bazılarıdır. Ortaköy semtinin bir diğer önemli
mekânlarından Q Caz Bar ise canlı caz müziği ile insanlara şık bir ortam
sunmaktadır.
Maslak semtindeki İstanbul Arena ve Boğaziçi'ndeki Kuruçeşme Arena[258]
dünyanın dört bir köşesinden gelen ünlü şarkıcı ve orkestraların canlı
konserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Maslak semtindeki bir başka
yerlerden birisi olan Parkorman[259], Music TV'nin 2002 yılındaki canlı
konser ve partilerine ev sahipliği yapmıştır.
Ulaşım
Ana madde: İstanbul'da toplu taşıma
İstanbul'da ulaşım kara, hava, deniz ve demiryolu gibi farklı şekillerde
yapılmaktadır. Şehiriçi, şehirlerarası ve uluslararası taşımacılığın
yapıldığı büyük merkezlere sahiptir. İlde havayolu ulaşımının yapıldığı
iki sivil havalimanı vardır.[260][261] Yurtiçi ve yurtdışı pek çok
merkeze aktarma yapmaksızın uçmak mümkündür. İldeki havalimanlarından
Atatürk Havalimanı, Avrupa Yakası'nda Bakırköy ilçesinde;[262] Sabiha
Gökçen Havalimanı ise Anadolu Yakası'nda Pendik ilçesinde yer alır.[263]
Atatürk Havalimanı ilde alanında ilk olup, hava ulaşımında en büyük
paya sahiptir. Havalimanından günde ortalama 650-700 uçak
havalanmaktadır.[264] Kent merkezine metro hattı ve otoyollarla
bağlıdır.
Karayoluyla ulaşımı ise İstanbul'da özellikle şehirlerarası yolculukta
büyük bir paya sahiptir. Türkiye'nin her iline ve ayrıca Gürcistan,
Yunanistan, Bulgaristan gibi komşu ülkelere İstanbul'dan doğrudan
seferler vardır.[265] Anadolu Yakası'nda Harem Otogarı, Avrupa
Yakası'ndaysa Büyük İstanbul Otogarı hizmet vermektedir.[266][267]
İstanbul Otogarı da metroyla kent merkezine bağlanmaktadır. Bunun
dışında şehrin değişik bölgelerinde, kimi büyük seyahat firmalarının
işletmesini yaptığı cep otogarları vardır.[268]
Demiryolu ise bu iki ulaşım yoluna oranla daha az tercih edilen bir
başka hizmettir. İstanbul'dan Eskişehir, Ankara, Konya, Adana, Bitlis,
Van gibi yurtiçi merkezlerle;[269] Yunanistan, Bulgaristan, Romanya,
Sırbistan, Macaristan, İran, Suriye ve Irak gibi dış merkezlere tren
seferleri vardır.[270][271] Yüksek Hızlı Tren projesinin yakın gelecekte
İstanbul'a uzatılması öngörülmekedir. Demiryolu ilde ayrıca şehiriçi
halk taşımacılığında da kullanılmaktadır.[272]
Deniz yoluyla ise ilde düzenli ulaşım yalnızca yurtiçinde
gerçekleştirilir. İstanbul'dan Yalova'ya, Balıkesir'e ve Bursa'ya
feribot ve araba vapuru seferleri vardır.[273] İstanbul Limanı'na
turistik amaçlarla gelen münferit gemiler dışında yurtdışı varışlı gemi
seferi yoktur.
İstanbul'da şehiriçi ulaşım ise büyük bir sektördür. Otobüslerle ulaşım
sağlayan İETT; şehirhatları vapurlarını ve deniztaksi işleten İDO;
tramvay, metro, füniküler ve teleferik hatlarının sahibi İstanbul Ulaşım
A.Ş.; banliyö hizmeti sağlayan TCDD; dolmuşlar, yolcu motorları ve
ticari taksilerle İstanbul kompleks bir ulaşım ağına sahiptir.
İstanbul'da şehiriçi raylı sistem uzunluğu 75.5 km olup, 51.5
kilometrelik raylı sistem inşaatı sürmektedir.[274] İETT, 5.000
otobüslük filoyla, İDO, 89 gemiden oluşan filosuyla ile 33 hatta, 82
noktaya hizmet vermektedir.Not 3 [›][273][275][276]
İlden O-1, O-2, O-3 ve O-4 otoyolları geçer. Otoyollar Boğaziçi ve Fatih
Sultan Mehmet Köprüsü ile birbirlerine bağlanır. Köprüler şehiriçi
ulaşımda da kilit noktalardır. Pik saatlerde köprülerde sık sık
tıkanmalar oluşmaktadır. İstanbul'a bağlı köylerle ve Silivri, Çatalca,
Şile gibi uzak ilçelere İETT'nin hatlarına ek olarak özel firmalar da
ulaşım sağlamaktadır.
Kent dışı ulaşım
Atatürk Havalimanı
Karayolu ile ulaşımda kullanılan Büyük İstanbul Otogarı, 1980'li
yıllarda Topkapı'da bulunan İstanbul Trakya Otogarı'nın yetersiz gelmesi
üzerine, 1987'de yapımına başlanmış, 1994 yılında hizmete
girmiştir.[277]
Kente demiryolu ile ulaşım için kullanılan Haydarpaşa Garı, 1908'de
İstanbul - Bağdat Demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa
edilmiştir. Gar, TCDD'nin ana istasyonudur. İstanbul'un Anadolu
Yakası'nda Kadıköy'de bulunur. Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde
bu istasyondan Bağdat Demiryolu yanında Hicaz Demiryolu seferleri de
yapılmaya başlanmıştır.[278] Şehrin Avrupa yakasında Eminönü'nde bulunan
Sirkeci Garı Trakya ve Avrupa'ya demiryolu ulaşımının başlangıcıdır.
Kente havayolu ile ulaşım için Atatürk Havalimanı[279] ile Sabiha Gökçen
Havalimanları mevcuttur.[280] 3. Havalimanının inşaatına devam
edilmekte, 2018'in şubat ayında açılması planlanmaktadır.
Kentin Türkiye'deki önemli merkezlere uzaklığı şöyledir: Kayseri 770
Adana 939, Hatay 1171, Ankara 454, Antalya 724, Bursa 243, Edirne 227,
Diyarbakır 1372, Gaziantep 1136, İzmir 565, Konya 663, Kayseri 770,
Samsun 733, Trabzon 1067 km.[281]
Kent içi ulaşım
İstanbul Raylı Sistem Haritası
İlde kent içi ulaşımda kullanılmak üzere İETT ve Ulaşım AŞ
tarafıdan[282] işletilen metro, tramvay, metrobüs otobüslerin yanında
dolmuş ve İDO tarafından işletilen deniz otobüsleri ve feribotlar da
kullanılmaktadır. İstanbul, 1876'da yapılan Tünel ile toplu taşımada
metronun ilk kullanıldığı yerlerdendir. Yapımına 2004 yılında başlanan
Marmaray 29 Ekim 2013 tarihinde hizmete açılmıştır.[283] Kentte on üç
adet raylı sistem hattı vardır ve bu hatların uzatılması ve yenilerinin
yapılması projeleri vardır.[284] Kentte ayrıca 1510 m uzunluğundaki
Fatih Sultan Mehmet ve 1071 m uzunluğundaki Boğaziçi Köprüsü ile Avrupa
Yakası ile Anadolu Yakası arasındaki ulaşım sağlanır. 3. Köprünün yapım
çalışmaları 2016 itibarıyla sonuçlanmış ve halkın kullanımına
açılmıştır.
Metro
Ana madde: İstanbul metrosu
İstanbul metrosu, Türkiye'nin ilk ve en büyük metro ağıdır. Sistem
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilir. 1989 yılında açılan
sistemde M1,M2,M3,M4 ve M6 olmak üzere beş metro hattı bulunmaktadır.
Sitemin uzunluğu 95 km'dir. 4 hattın ve mevcut olan beş hattın inşaat ve
uzatma çalışmaları da sürmektedir.
İstanbul Teknik Üniversitesi Müzesi'nde, son senelerde eski kitaplar
arasında bulunarak sergilenen, Avant Projet d'un Metropoliain a
Constantinople ( İstanbul'da bir metro ön projesi) L. Guerby Ing.
imzasını taşıyor. Projenin eldeki mavi ozalit kopyası 1/5.000 ölçeğinde.
Güzergah üzerindeki 24 istasyon Topkapı suriçi tramvay durağından
başlayarak Şişli tramvay durağında son buluyor. İstasyonlarda peron
uzunlukları 75 m; en uzun ara 975 m, en kısa ara 220 m olarak önerilen
proje, 10 Ocak 1912 tarihini taşıyor.
İstanbul Metrosu ile ilgili yapılan son proje IRTC kapsamında 1987'de
gerçekleştirilen çalışmadır. Bu konsorsiyum İstanbul Metrosu ile
birlikte "Boğaz demiryolu tüneli" projesini de birlikte hazırlamıştır.
Bu etütte metro güzergahı 16.207 m olup istasyonları Topkapı - Şehremini
- Cerrahpaşa - Yenikapı - Unkapanı - Şişhane - Taksim - Osmanbey -
Şişli - Gayrettepe - Levent - 4.Levent olan bir hat önermiştir. Bu
projenin Yenikapı - Hacıosman arası açılmıştır.
2004 yılında temelleri atılan Marmaray Projesi' 2013 yılının sonlarında
tamamlanmıştır. Avrupa ve Asya yakasını İstanbul Boğazı'nın altından
birleştirmiştir. Adının ilham kaynağı olan Ankaray ve Bursaray'dan
tamamen farklıdır. Zira Ankaray ve Bursaray birer metrodur. Marmaray ise
Manş Denizi'ndeki Eurotunnel benzeri bir demiryolu' dur. Bununla
beraber İstanbul metrosuna aktarma bağlantıları da vardır.[285]
Anadolu Yakası'nda ise 2005 yılında Kadıköy-Kaynarca Metrosu'nun temeli
atılmıştır. Hat, Ağustos 2012 tarihinde Kadıköy-Kartal olarak hizmete
girdi. 2016 yılında Kaynarca uzatması ile 19 istasyona erişmiştir.
Hattın Sabiha Gökçen Havaalanı ile bağlantısının yapılması da
gündemdedir.
Ayrıca M5 Üsküdar-Çekmeköy metro projesinin de 2012 Mart ayı itibarıyla
inşaatına başlandı. Projenin 2016 yılında bitirilmesi planlanmaktadır.
Medya
İlk Türkçe gazete Takvim-i Vekayi, 1 Ağustos 1831 tarihinde Bâb-ı Âli
semtinde basıldı.[288] Bâb-ı Âli böylece medyanın en önemli merkezi
hâline gelmiştir. İstanbul, Türkiye'nin medya başkenti olmakla birlikte
çeşitli yerli ve yabancı basın kuruluşları arasında büyük bir rekabet
vardır. Türkiye'nin önemli ulusal medya ve yayın kuruluşlarının
merkezide çoğunlukla İstanbul'dadır. Aynı zamanda Ankara ve İzmir'de de
yayın merkezleri vardır.[289] İstanbul merkezli büyük gazete kuruluşları
olan; Posta, Zaman, Hürriyet, Milliyet, Sabah, Radikal, Cumhuriyet,
Türkiye, Akşam, Star, BirGün, Güneş, Vatan, Takvim, Yeni Asır, Yeni
Şafak ve Türkiye'nin ilk İngilizce gazetesi olan Hürriyet Daily
News[290] ile Today's Zaman bunların başlıcalarıdır. Ayrıca çok sayıda
yerel - ulusal TV ve radyo istasyonları da İstanbul'da bulunmaktadır.
Haber Türk, TNT, Samanyolu TV, TLC, CNN Türk, Ulusal Kanal, MTV Türkiye,
FOX, TRT ( Ana binasının biri de Ankara'dadır.) NTV, Kanal D, ATV, Show
TV, Star TV, Cine5, Skytürk 360, TGRT Haber, Kanal 7, Flash TV ve diğer
birçok sayıdaki TV kuruluşları bunların arasındadır. Şehirde yüzü
geçkin FM radyo istasyonuda bulunmaktadır.[291]
Spor
İstanbul Park
Bizans ve Roma dönemlerinden beri birçok spor faaliyetine ev sahipliği
yapan İstanbul; günümüzde futbol, basketbol, voleybol, hentbol ve
çeşitli motor ve spor yarışlarına ev sahipliği yapar. Türkiye liglerinin
üç büyüğü olarak adlandırılan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın
antrenman ve maç sahaları da burada bulunmaktadır.[292][293]
Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena, Atatürk Olimpiyat
Stadyumu ve Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu UEFA'nın beş yıldızlı
stadyumları arasındadır. Atatürk Olimpiyat Stadyumu, 2005 Şampiyonlar
Ligi Finali'ne,[294] Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu ise 2009 UEFA
Kupası Finali'ne ev sahipliği yapmıştır.
Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan Formula 1
yarışlarına 2005 ila 2011 tarihleri arasına kadar ev sahipliği yapmıştır
ve 2012 Grand Prix takviminden çıkarılmıştır. İstanbul Park Pisti,
toplam 2 milyon 215 bin m²'lik bir alanı kaplamaktadır.[295]
Türkiye'nin en önemli hipodromu olan Veliefendi Hipodromu kentteki önemli yarışlara ev sahipliği yapmaktadır.
Kulüpler, ligler, stadlar ve spor salonları
Futbol
Süper Lig
Kulüp Saha Kapasite Kuruluşu
Beşiktaş Vodafone Arena 41.903 1903
Fenerbahçe Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu 50.530 1907
Galatasaray Türk Telekom Arena 52.650 1905
İstanbul Başakşehir FK Başakşehir Fatih Terim Stadyumu 17.800 2014
Kasımpaşa Recep(Baş (BibBiiiiiib Amca1)Erdoğan Stadyumu 14.234 1921
Kadınlar 1. Ligi
Kulüp Saha
Ataşehir Belediyespor Yenisahra Stadyumu
Beşiktaş Çilekli Sahası
Kireçburnu SK Çayırbaşı Stadyumu
Basketbol
Basketbol Süper Ligi
Kulüp Saha
Anadolu Efes Abdi İpekçi Arena
Beşiktaş Sompo Japan BJK Akatlar Arena
Darüşşafaka Doğuş Volkswagen Arena
Demir İnşaat Büyükçekmece Gazanfer Bilge Spor Salonu
Fenerbahçe Ülker Sports Arena
Galatasaray Odeabank Abdi İpekçi Arena
İstanbul BŞB Cebeci Spor Salonu
Kadınlar Basketbol Süper Ligi
Kulüp Saha
Beşiktaş BJK Akatlar Arena
Fenerbahçe Ülker Sports Arena
Galatasaray Abdi İpekçi Arena
İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Turgay Atasü Spor Salonu
Yakın Doğu Üniversitesi Caferağa Spor Salonu
Voleybol
Sultanlar Ligi
Kulüp Saha
Beşiktaş BJK Akatlar Arena
Eczacıbaşı VitrA Eczacıbaşı Spor Salonu
Fenerbahçe Ülker Sports Arena
Galatasaray Galatasaray Taç Spor Tesisleri Voleybol Salonu
Sarıyer Belediye Sarıyer Bahçeköy Spor Salonu
Vakıfbank Vakıfbank Spor Sarayı
Efeler Ligi
Kulüp Saha
Beşiktaş BJK Akatlar Arena
Fenerbahçe Ülker Sports Arena
Galatasaray HDI Sigorta Galatasaray Taç Spor Tesisleri Voleybol Salonu
İstanbul BŞB Haldun Alagaş Spor Salonu
-------------------------
istanbul Turizm
İSTANBUL, Türkiye'nin nüfus bakımından en yoğun şehridir ve Ticaret
hayatının kalbi burada atar. Birçok şirketin yönetim merkezlerinin
olduğu finans merkezi konumundadır. Tarihin her döneminde önemini
korumuş ve İmparatorluklara başkentlik yapmış önemli bir kültür
merkezidir.
ÖNE ÇIKAN GEZİ BÖLGELERİ, Sultanahmet, Eminönü, Taksim, Beyoğlu,
Karaköy, Ortaköy, Fatih, Eyüp, Fener, Balat, Üsküdar, Çamlıca, İstanbul
Boğazı, İstanbulda en önemli gezi alanlarıdır.
İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık, iktisadi ve kültürel açıdan en
önemli şehri. İktisadi büyüklük açıdan dünyada 34., nüfus açısından
belediye sınırları göz önüne alınarak yapılan sıralamaya göre Avrupa'da
birinci sırada gelir.
İstanbul Türkiye'nin kuzeybatısında, Marmara kıyısı ve Boğaziçi boyunca,
Haliç'i de çevreleyecek şekilde kurulmuştur. İstanbul kıtalararası bir
şehir olup, Avrupa'daki bölümüne Avrupa Yakası veya Rumeli Yakası,
Asya'daki bölümüne ise Anadolu Yakası denir. Tarihte ilk olarak üç
tarafı Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç'in sardığı bir yarım ada
üzerinde kurulan İstanbul'un batıdaki sınırını İstanbul Surları
oluşturmaktaydı. Gelişme ve büyüme sürecinde surların her seferinde daha
batıya ilerletilerek inşa edilmesiyle 4 defa genişletilen şehrin 39
ilçesi vardır. Sınırları içerisinde ise büyükşehir belediyesi ile
birlikte toplam 40 belediye bulunmaktadır.
Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul, M.S. 330 - 395
yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395 - 1204 ile 1261 - 1453 yılları
arasında Doğu Roma İmparatorluğu, 1204 - 1261 arasında Latin
İmparatorluğu ve son olarak 1453 - 1922 yılları arasında Osmanlı
İmparatorluğu'na başkentlik yaptı. Ayrıca, hilafetin Osmanlı Devleti'ne
geçtiği 1517'den, kaldırıldığı 1924'e kadar, İstanbul İslamiyet'in de
merkezi oldu.
Ayasofya Müzesi
Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından M.S. 532 - 537 yılları
arasında İstanbul'un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa
ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup, 1453 yılında
İstanbul'un Türkler tarafından alınmasıyla Fatih Sultan Mehmet
tarafından camiye dönüştürülmüştür ve günümüzde müze olarak hizmet
vermektedir.
Ayasofya, mimari bakımdan, bazilika planı ile merkezî planı birleştiren,
kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem
özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele
alınır.
Binanın adındaki “sofya” sözcüğü herhangi bir kimsenin adı olmayıp, eski
Yunanca’da “bilgelik” anlamındaki sophos sözcüğünden gelir. Dolayısıyla
“aya sofya” adı “kutsal bilgelik” ya da "ilahî bilgelik” anlamına
gelmekte olup, Ortodoksluk mezhepinde Tanrı'nın üç niteliğinden biri
sayılır. 6. yüzyılın ünlü mimarlarından Milet'li İsidoros ve Tralles'li
Anthemius'un yönettiği Ayasofya’nın inşaatinde yaklaşık 10.000 işçinin
çalıştığı ve Jüstinyen'in bu iş için büyük bir servet harcadığı
belirtilir. Bu çok eski binanın bir özelliği yapımında kullanılan bazı
sütun, kapı ve taşların binadan daha eski yapı ve tapınaklardan
getirilmiş olmasıdır. Bizans döneminde Konstantinopolis Patriği'nin
patrik kilisesi ve Doğu Ortodoks Kilisesi’nin merkezi olmuş bulunan
Ayasofya, doğal olarak vaktiyle büyük bir “kutsal emanetler”
koleksiyonunu içermekteydi.
1453’de kilise camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih
Sultan Mehmet’in gösterdiği büyük hoşgorüyle mozaiklerinden insan
figürleri içerenler tahrip edilmemiş ( içermeyenler ise olduğu gibi
bırakılmıştır), yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva
altında kalan mozaikler bu sayede doğal ve yapay tahribattan
kurtulabilmiştir. Cami müzeye dönüştürülürken sıvaların bir kısmı
çıkarılmış ve mozaikler yine gün ışığına çıkarılmıştır. Kısaca günümüzde
tüm dünya insanları bu mozaikleri görmelerini bir kişiye borçludur: O
da, sanatı seven ve diğer dinlere saygı gösteren Osmanlı sultanı Fatih
Sultan Mehmet'tir. Günümüzde görülen Ayasofya binası aslında aynı yere
üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan Üçüncü Ayasofya olarak da
bilinir. İlk iki kilise isyanlar sırasında yıkılmıştır. Döneminin en
geniş kubbesi olan Ayasofya’nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde birçok
kez çökmüş, Mimar Sinan’ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden
itibaren hiç çökmemiştir.
Yerebatan Sarnıcı
Tarihî Yarımada'nın ortasında bulunan Yerebatan Sarnıcı, M.S 542 yılında
Bizans İmparatoru I. Justinianus ( 527-565) tarafından Büyük Saray'ın
su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırılmıştır. Suyun içinden yükselen
mermer sütunların arasındaki ihtişamından dolayı halk tarafından
Yerebatan Sarayı olarak da anılmaktadır. Yabancı kaynaklarda geçen
Basilika ( Basilica) isminin ise sarnıcın yakınında bulunan Ilius
Basilikası'ndan geldiği rivayet edilir.
Topkapı Sarayı
İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin
400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı
Padişahları'nın yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000'e yakın
insan yaşamıştır.
Topkapı Sarayı Fatih Sultan Mehmed tarafından 1478’de yaptırılmış,
Abdülmecit’in Dolmabahçe Sarayı’nı yaptırmasına kadar yaklaşık 380 sene
boyunca devletin idare merkezi ve Osmanlı padişahlarının resmi
ikametgahı olmuştur. Kuruluş yıllarında yaklaşık 700.000 m.² lik bir
alanda yer alan sarayın bugünkü alanı 80.000 m² dir.
Topkapı Sarayı, saray halkının Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı ve diğer
saraylarda yaşamaya başlaması ile birlikte boşaltılmıştır. Padişahlar
tarafından terk edildikten sonra da içinde birçok görevlinin yaşadığı
Topkapı Sarayı hiçbir zaman önemini kaybetmemiştir.Saray zaman zaman
onarılmıştır. Ramazan ayı içerisinde padişah ve ailesi tarafından
ziyaret edilen Kutsal Emanetler Dairesi’nin her yıl bakımının
yapılmasına ayrı bir önem verilmiştir.
Fatih Sultan Mehmed 1465 yılında Topkapı Sarayı'nın inşaatını başlatmıştır.
Topkapı Sarayı’nın ilk defa, adeta bir müze gibi ziyarete açılması
Abdülmecit dönemine rastlamıştır. O dönemin İngiliz elçisine Topkapı
Sarayı Hazinesi’ndeki eşyalar gösterilmiştir.Bundan sonra Topkapı Sarayı
Hazinesi’ndeki eski eserleri yabancılara göstermek gelenek haline gelir
ve Abdülaziz zamanında, ampir üslupta camekânlı vitrinler yaptırılır,
Hazine’deki eski eserler bu vitrinler içinde yabancılara gösterilmeye
başlanır. II. Abdülhamid tahttan indirildiği sıralarda Topkapı Sarayı
Hazine-i Hümâyûn’un pazar ve salı günleri olmak üzere halkın ziyaretine
açılması düşünülmüşse de bu gerçekleşememiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle 3 Nisan 1924 tarihinde halkın
ziyaretine açılmak üzere İstanbul Âsâr-ı Atika Müzeleri Müdürlüğü’ne
bağlanan Topkapı Sarayı önce Hazine Kethüdalığı, sonra Hazine Müdüriyeti
adıyla hizmet vermeye başlamıştır. Bugün ise Topkapı Sarayı Müzesi
Müdürlüğü adıyla hizmet vermeye devam etmektedir.
1924 yılında bazı ufak onarımlar yapıldıktan ve ziyaretçilerin
gezebilmeleri için gereken idari önlemler de alındıktan sonra, Topkapı
Sarayı, 9 Ekim 1924 tarihinde müze olarak ziyarete açılmıştır. O tarihte
ziyarete açılan bölümler Kubbealtı, Arz Odası, Mecidiye Köşkü,
Hekimbaşı Odası, Mustafa Paşa Köşkü ve Bağdat Köşkü’dür.
Günümüzde büyük turist kitlelerini kendine çeken saray 1985 yılında
UNESCO Dünya Mirasları Listesi'ne giren İstanbul Tarihî Yarımada
içerisindeki tarihi eserlerin en başında gelmektedir. Günümüzde müze
olarak hizmet vermektedir.
Sultan Ahmet Camii
1609-1616 yılları arasında sultan I. Ahmet tarafından İstanbul'daki
tarihî yarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılmıştır. Cami
Mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği için ve yarım
kubbeleri ve büyük kubbesinin içi de gene mavi ağırlıklı kalem işleri
ile süslendiği için Avrupalılarca "Mavi Cami ( Blue Mosque)" olarak
adlandırılır. Ayasofya'nın 1934 yılında camiden müzeye
dönüştürülmesiyle, İstanbul'un ana camii konumuna ulaşmıştır.
Aslında Sultan Ahmet Camii külliyesiyle birlikte, İstanbul’daki en büyük
yapı komplekslerinden biridir. Bu külliye bir cami, medreseler, hünkar
kasrı, arasta, dükkânlar, hamam, çeşme, sebiller, türbe, darüşşifa,
sıbyan mektebi, imarethane ve kiralık odalardan oluşmaktadır. Bu
yapıların bir kısmı günümüze ulaşamamıştır.
Yapının mimari ve sanatsal açıdan dikkate sayan en önemli yanı, 20.000'i
aşkın İznik çinisiyle bezenmesidir. Bu çinilerin süslemelerinde sarı ve
mavi tonlardaki geleneksel bitki motifleri kullanılmış, yapıyı sadece
bir ibadethane olmaktan öteye taşımıştır. Caminin ibadethane bölümü 64 x
72 metre boyutlarındadır. 43 metre yüksekliğindeki merkezi kubbesinin
çapı 23,5 metredir. Caminin içi 200'den fazla renkli cam ile
aydınlatılmıştır. Yazıları Diyarbakırlı Seyyid Kasım Gubarî tarafından
yazılmıştır. Çevresindeki yapılarla birlikte bir külliye oluşturur ve
Sultanahmet, Türkiye'nin altı minareli ilk camiidir.
Ana madde: İstanbul'daki meydanlar listesi
Taksim Meydanı
Taksim Meydanı
Ana madde: Taksim Meydanı
Taksim semti ve meydanı adını, Osmanlı Devleti'nde zamanında sucuların;
suyu, halka taksim ettikleri yer olduğundan verilmiştir.[224]
Meydan olmadan önce, eski evlerin sıralandığı dar bir bölge olan semt,
meydan hâline getirilip genişletildikten sonra, zamanla bugünkü
görünümünü almıştır. Meydanın ortasındaki Cumhuriyet Anıtı ve çevresi
bugün tören yeri olarak kullanılıyor ve buluşma yeri işlevini
üstleniyor.[225] Meydan'ın başlangıcından Tünel'e kadar Nostaljik
tramvay çalışır.[226]
Taksim Meydanı’nın simgesi hâline gelen Cumhuriyet Anıtı İtalyan
heykeltıraş Pietro Canonica'ya yaptırılmış, 1928 yılında yerine
yerleştirilmiştir. Anıtın yapımı 2,5 yıl sürmüş, anıt taş ve bronz
kullanılarak yapılmıştır.[227] Cumhuriyet dönemi anıtlarından ilk defa
figüratif bir anlatımla Atatürk'ü ve yeni düzeni anlatan bir
heykeldir.[228]
Sultanahmet Meydanı
Sultanahmet Meydanı
Ana madde: Sultanahmet Meydanı
İstanbul'un en önemli meydanlarından biri. Bizans devrinde Hipodrom
olarak bilinirdi. “Hipodrom” Yunanca "hippos" ( at) ve "dromos" ( yol)
sözcüklerinin bileşiminden oluşan ve "atyolu" anlamına gelen bir
kelimedir. Osmanlı döneminde buraya At Meydanı denirdi.[229] [230]
Günümüze çok az kalıntıları kalan Bizans devri önemli yapıları ve
abideleri Hipodrom çevresinde inşa edilmişti. “Büyük Saray” diye bilinen
İmparatorluk Sarayı Hipodromun yanından başlar, aşağılara, deniz
kenarına kadar uzanırdı. Bu Saraydan günümüze bir büyük salonun yer
mozaik panosu gelebilmiştir. Şehrin en önemli meydanı Agusteion ve
burası ile cadde arasında Milerium zafer takı bulunurdu. Cadde Roma’ya
kadar uzanan yolun başlangıcı idi ve ilk kilometre taşı da
buradaydı.[231]
Meydanda bulunan sütunlardan ilki aynı zamanda aralarından en eskisidir.
Üzerinde hiyeroglifler bulunan bu taş, firavun I. Tutmosis'in
mezarından taşınmıştır. 2000 yıllık tarihi ile bu taş, aslında Bizans
İmparatorluğu'ndan bile daha eskidir. İkinci sütun ise "Yılanlı Sütun"
ya da "Burmalı Sütun" olarak adlandırlmaktadır. Bu sütun tunçtan
yapılmış olup, birbirine sarılan üç yılan şeklinde yapılmıştır. Sütun
Delfi'den getirlmiş olup, kente yılan gelmesini önlediği söylenir. Şu an
sütundaki yılanları başları olmayıp, sadece birinin üst çenesi İstanbul
Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Eskiden tepesinde altın, gümüş
ve bakırdan yapılma bir kazanın olduğu söylense de doğruluğu
ıspatlanamamıştır. Üçüncü sütuna ise "Örmeli Sütun" denilir. Bu sütunun
taşlarının her biri ayrı bir yerden olmak üzere Anadolu'nun çeşitli
yerlerinden geldiği rıvayet edilir. Eskiden üzeri altın yaldızlı
levhalarla kaplı iken o levhalar kentin yağmalanmasından sonra
çalınmıştır. Bu sütunun içinde bir mıknatıs bulunduğu, kenti depremden
koruyacağı ve kıyamete kadar dayanacağı rıvayet edilir.
Osmanlı zamanında da Yeniçeri isyanları bu bölgede olur, kırk gün kırk
gece süren şehzade sünnet düğünleri, şenlikler burada yapılırdı. Halide
Edip'in İstanbul'un işgaline karşı konuşma yaptığı Sultanahmet mitingi
de burada yapılmıştır.[232] Meydanın orta yerinde Kayzer II. Wilhelm'in
ziyaret hatırası olarak yapılmış olan Alman Çeşmesi bulunmaktadır. [233]
Meydanın batısında ise İstanbul Adliyesi yer almaktadır. Meydan
günümüzde İstanbul'un en önemli turistik merkezidir.
Beyazıt Meydanı
Beyazıt Meydanı
Ana madde: Beyazıt Meydanı
Tarihî yarımada içerisinde bulunan tarihi bir meydandır. İstanbul
Üniversitesi ve tarihî Kapalıçarşı'ya ev sahipliği yapmaktadır.Beyazıt
Camiini de içinde bulunduran meydan turistlerin uğrak noktasıdır.
Bakırköy Özgürlük Meydanı
Ana madde: Bakırköy Özgürlük Meydanı
Bakırköy ilçesi İstanbul'un en kalabalık ilçelerinden birisidir. Bu
ilçenin en popüler mekânlarından biri de Özgürlük Meydanı veya eski
adıyla Cumhuriyet Meydanıdır.
Kartal Rıhtım Meydanı
Ana madde: Kartal Rıhtım Meydanı
Caddebostan-Tuzla sahil yolu yapıldıktan sonra Kartal rıhtımında yapılan
dolgudan sonra oluşturulan meydan. Sahildeki kafeteryalar, İDO iskelesi
ve Kartal çarşısı arasında kalmış büyük meydan sürekli bir insan
sirkülasyonu içerisindedir. Meydandan Prens Adaları manzarası da
izlenebilmektedir. Meydan içerisinde 16 Türk Devleti anıtı da
bulunmaktadır.
Kadıköy Rıhtım Meydanı
Ana madde: Kadıköy Rıhtım Meydanı
Şehir Hatları vapur iskeleri, İDO deniz otobüsü iskeleleri, İETT
Peronları ve sahildeki büfeler ile Kadıköy Çarşısı arasındaki büyük
meydan her gün binlerce insanı ağırlamaktadır. Eşsiz Haydarpaşa
manzarası da bu meydanda izlenebilirken, meydan içerisinde Tarihi
Kadıköy Şehremaneti ve İ.Ü. Konservatuvarı da bulunmaktadır.
Gülhane Parkı
Parklar
Gülhane Parkı
Ana madde: Gülhane Parkı
Gülhane Parkı, İstanbul'un Fatih ilçesinde yer alan bir parktır. Park,
eskiden Topkapı Sarayı'nın bir bahçesi idi. Padişahın Dolmabaçe
Sarayı'na taşınması ile bahçedeki ağaçlar da saraya taşınmıştır. Bu
yüzden bahçe, o zamanlar harap bir hâlde idi. 2003 yılında park olarak
yeniden düzenlenen bahçe, yeniden eski hâlini alır. Ayrıca parkın
Sarayburnu'na doğru olan tarafından, İstanbul'un belki de en güzel
manzaralarından biri izlenebilir. Ayrıca parkın tam ortasında Gotlar
Sütunu adı verilen bir sütun yer alır.
Kültür ve modern yaşam
Sahne ve Güzel Sanatlar
İstanbul Arkeoloji Müzesi, Topkapı Sarayı'nın bitişiğindedir.
İstanbul giderek kültürel açıdan daha önemli bir merkez hâline
gelmektedir. Şehir, 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmiştir
[234][235]
Dünyaca ünlü pop starlar İstanbul stadyumlarını doldururken, opera, bale
ve tiyatro gibi sanat dallarında eserler yıl boyu sahnelenir. Mevsimsel
festival boyunca, dünyaca ünlü orkestralar, koral müzik grupları ve caz
müziğinin efsane isimleri konser vermektedirler. 1982 yılından beri
düzenlenmekte olan Uluslararası İstanbul Film Festivali, Avrupa'daki en
önemli film festivallerinden birisidir.[236] Güzel sanatlarla ilgili
olarak 2 yılda İstanbul Bienali düzenlenmektedir.
2004 yılında açılan İstanbul Modern Sanat Müzesi sık sık Türk ve yabancı
sanatçıların sergilerine ev sahipliği yapmaktadır.[237] Ayrıca Pera
Müzesi ve Sakıp Sabancı Müzesi'de dünyanın ünlü sanatçılarının
sergilerini barındıran kentin önemli müzelerindendir.[238][239] Haliç'in
kıyısında kurulan Rahmi M. Koç Müzesi'nde genellikle sanayi, ulaşım,
endüstri ve iletişim tarihine ait 1800 ve 1900'lü yılların araba,
lokomotif, tekne, denizaltı ve uçakları sergilenmektedir.
Çinili Köşk Müzesi
1881 yılında kurulan İstanbul Arkeoloji Müzesi kendi türünde dünyanın en
büyük müzelerinden biridir.[240] Müzede Akdeniz Havzası, Balkanlar,
Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya'ya ait 1 milyon arkeolojik parça
bulunmaktadır. İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin bünyesine ayrıca Çinili
Köşk Müzesi de bulunur. Müzede Selçuklu ve Osmanlı devirlerinden kalma
İznik çinisi ve seramik örnekleri sergilenmektedir. Sultanahmet
Meydanı'nda bulunan Büyük Saray Mozaikleri Müzesi geç Roma İmparatorluğu
dönemi ve erken Bizans İmparatorluğu dönemine ait Büyük Saray'ın taban
mozikleri ve duvar süslerini barındırır. Bu müzeye oldukça yakın olan
Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde ise çeşitli İslam uygarlıklarına ait
geniş bir koleksiyon bulunmaktadır. Türkiye'nin ilk özel müzesi olan
Sadberk Hanım Müzesi'de eski Anadolu uygarlıklarından, Osmanlılara kadar
uzanan geniş bir yelpazede birçok eser içerir.[241]
Aya İrini
Beşiktaş ilçesinde yer alan Yıldız Sarayı, İstanbul Antika Fuarı'na ev
sahipliği yaparak Doğu ve Batı'dan birçok antika eseri bir araya
getirmiştir.[242] Şişli'nin Mecidiyeköy semtinde bulunan Çok katlı
Mecidiyeköy Antikacılar Çarşısı şehrin en büyük antikacılar çarşısıdır.
1455-1461 yılları arasında II. Mehmed tarafından yaptırılan
Eminönü'ndeki Kapalıçarşı mücevher, halı, sanat eseri ve antika eşyalar
satan sayısız dükkân vardır.[243] Beyazıt Meydanı'ndaki tarihi ve nadir
kitapların satıldığı Sahaflar Çarşısı, dünyanın en eski kitap
çarşılarından birisidir. Sürekli olarak geç Roma, Bizans ve Osmanlı
döneminden bu yana faaliyet göstermektedir.[244]
Canlı gösteriler ve konserler için ev sahipliği yapan bir numaralı
tarihi mekânlar Aya İrini, Rumeli Hisarı, Yedikule Hisarı, Topkapı
Sarayı avlusu ve Gülhane Parkı'dır. Önemli bir kültür öğelerinden biride
Türk Hamamı'dır. Osmanlı döneminde yapılan ve buna en iyi örnek olan
Çemberlitaş Hamamı ( 1584), Fatih'in Çemberlitaş semtindedir.[245]
Rekreasyon
Geleneksel plajlar su kirliliği nedeniyle yavaş yavaş kaybolmaktadır.
Ancak son zamanlarda şehirde eski plajlar yeniden açılmaktadır. Kentin
yüzme için en çok tercih edilen yerleri, Bakırköy, Küçükçekmece, Sarıyer
ve Boğaz'dır. Şehir dışında kalan Adalar, Silivri ve Tuzla'nın yanı
sıra Karadeniz'e kıyısı bulunan Kilyos ve Şile de yüzmek ve dinlenmek
için tercih edilmektedir.
Prens Adaları, Marmara Denizi'ndeki bir grup adadan oluşmaktadır. Kartal
ve Pendik ilçelerinin güneyinde kalan adalarda 19. ve 20. yüzyıl
başlarından kalma birçok çam ve fıstık çamı vardır. Ayrıca bu dönemden
kalma neoclassical and art nouveau tarzında Osmanlı yazlık konakları
vardır. Adalarda başlıca balık ve deniz yemekleri yaygındır. İstanbul'a
uzak mesafede bulunan Şile ilçesi yazlık ve dinlenme yeri olma özelliği
ile bilinir. Şehir merkezine uzaklığı 50 kilometredir. Bozulmamış beyaz
kum plajı bulunur.
Kapalıçarşı, dünyanın en büyük ve en eski kapalı alışveriş merkezlerinden birisidir.
Alışveriş
İstanbul'da çok sayıda tarihi çarşı vardır. Kapalıçarşı ( 1461),
Mahmutpaşa Çarşısı ( 1462) ve Mısır Çarşısı bunlardan en önemlileridir.
İlk modern alışveriş merkezi ise Bakırköy ilçesinde bulunan
Galleria'dır. 20. yy'ın son yıllarında daha ziyade "alışveriş merkezi"
adı verilen modern çarşıların sayısı artmıştır. Bunların en önemlileri,
Akmerkez 1993, Capitol Alışveriş Merkezi 1994, Profilo Alışveriş Merkezi
1998, Cevahir Alışveriş Merkezi 2002, Avrupa'nın ve Dünya'nın en iyi
alışveriş merkezi ödülünü kazanan Metrocity ( 2003), Kanyon Alışveriş
Merkezi ( 2006), İstinye Park ( 2008 ), Meydan Alışveriş Merkezi (
Ümraniye[246] - Merter[246] - 2009).
Restoranlar
İstanbul, geleneksel Türk lokantaları ile birlikte, Avrupa ve Uzak
Doğulu birçok restoran ve diğer mutfakları bünyesinde barındırmaktadır.
Kentin en önemli meyhane ve barları şehrin en canlı yerlerinden biri
olan Beyoğlu ilçesindeki İstiklal Caddesi'nde toplanmıştır. 1876 yılında
açılan Çiçek Pasajı, pek çok tarihi meyhane, bar ve restoranı
içerisinde bulundurmaktadır. 1870 yılındaki büyük Beyoğlu yangını sonucu
yanarak yıkılan Naum Tiyatrosu'nun yerine Hristaki Zografos Efendi
tarafından inşa ettirilmiştir. Rum Cleanthy Zanno'nun mimarlığında yeni
bir tip çarşı binası olarak Cité de Péra adıyla açılmıştır.
Diğer tarihi bar ve kahvehaneler Tünel Pasajı çevresindeki alanlarda ve
Asmalımescit Sokağı yakınlarında ve yine Çiçek Pasajı'nın arka tarafına
düşen Nevizade Sokağı'nda yoğunlukla bulunur. İstiklal Caddesi
çevresindeki bazı tarih mahalleler farklı şekillerde yeniden restore
edilmiştir. Galatasaray Lisesi yakınlarındaki Cezayir Sokağı'nda resmi
olmayan adıyla bilinen La Rue Française[247][248] de ( Fransız Sokağı)
frankofon barlar, kafeler ve canlı müzik dinletisi sunan restaronlar
bulunmaktadır.[249]
İstanbul da tarihi balık lokantalarıda oldukça ünlüdür. En popüler balık
lokantaları genellikle Boğaz'da ve şehrin güneyindeki Marmara Denizi
kıyılarındadır.[250][251] Ayrıca Marmara Denizi'ndeki en büyük Prens
Adaları ( Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada) ve İstanbul
Boğazı'nın kuzey girişinde bulunan Anadolu Kavağı'da tarihi balık
restoranlarıyla ünlüdür.
Gece hayatı
Şehirdeki pek çok gece kulübü, barlar, restoranlar ve tavernalar canlı
müzik ile birlikte insanlara hizmet vermektedir. Gece kulüpleri,
restoran ve barların sayısında artışla birlikte yaz aylarında artan
sıcaklık insanları bu yerlere çekmektedir. Özellikle İstiklal Caddesi ve
Nişantaşı çevrelerinde kafeler, restoranlar, barlar, kulüpler, sanat
galerileri, tiyatro ve sinemalar yoğunlaşmıştır. Babylon[252] ve Nu Pera
Beyoğlu'daki yaz ve kış hizmet veren gece kulüplerindendir.
En popüler açık hava gece kulüpleri İstanbul Boğazı kıyılarında bulunur.
Ortaköy semtinde bulunan Sortie[253],[254] Reina[255][256] ve
Anjelique[257] bunlardan bazılarıdır. Ortaköy semtinin bir diğer önemli
mekânlarından Q Caz Bar ise canlı caz müziği ile insanlara şık bir ortam
sunmaktadır.
Maslak semtindeki İstanbul Arena ve Boğaziçi'ndeki Kuruçeşme Arena[258]
dünyanın dört bir köşesinden gelen ünlü şarkıcı ve orkestraların canlı
konserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Maslak semtindeki bir başka
yerlerden birisi olan Parkorman[259], Music TV'nin 2002 yılındaki canlı
konser ve partilerine ev sahipliği yapmıştır.
Ulaşım
Ana madde: İstanbul'da toplu taşıma
İstanbul'da ulaşım kara, hava, deniz ve demiryolu gibi farklı şekillerde
yapılmaktadır. Şehiriçi, şehirlerarası ve uluslararası taşımacılığın
yapıldığı büyük merkezlere sahiptir. İlde havayolu ulaşımının yapıldığı
iki sivil havalimanı vardır.[260][261] Yurtiçi ve yurtdışı pek çok
merkeze aktarma yapmaksızın uçmak mümkündür. İldeki havalimanlarından
Atatürk Havalimanı, Avrupa Yakası'nda Bakırköy ilçesinde;[262] Sabiha
Gökçen Havalimanı ise Anadolu Yakası'nda Pendik ilçesinde yer alır.[263]
Atatürk Havalimanı ilde alanında ilk olup, hava ulaşımında en büyük
paya sahiptir. Havalimanından günde ortalama 650-700 uçak
havalanmaktadır.[264] Kent merkezine metro hattı ve otoyollarla
bağlıdır.
Karayoluyla ulaşımı ise İstanbul'da özellikle şehirlerarası yolculukta
büyük bir paya sahiptir. Türkiye'nin her iline ve ayrıca Gürcistan,
Yunanistan, Bulgaristan gibi komşu ülkelere İstanbul'dan doğrudan
seferler vardır.[265] Anadolu Yakası'nda Harem Otogarı, Avrupa
Yakası'ndaysa Büyük İstanbul Otogarı hizmet vermektedir.[266][267]
İstanbul Otogarı da metroyla kent merkezine bağlanmaktadır. Bunun
dışında şehrin değişik bölgelerinde, kimi büyük seyahat firmalarının
işletmesini yaptığı cep otogarları vardır.[268]
Demiryolu ise bu iki ulaşım yoluna oranla daha az tercih edilen bir
başka hizmettir. İstanbul'dan Eskişehir, Ankara, Konya, Adana, Bitlis,
Van gibi yurtiçi merkezlerle;[269] Yunanistan, Bulgaristan, Romanya,
Sırbistan, Macaristan, İran, Suriye ve Irak gibi dış merkezlere tren
seferleri vardır.[270][271] Yüksek Hızlı Tren projesinin yakın gelecekte
İstanbul'a uzatılması öngörülmekedir. Demiryolu ilde ayrıca şehiriçi
halk taşımacılığında da kullanılmaktadır.[272]
Deniz yoluyla ise ilde düzenli ulaşım yalnızca yurtiçinde
gerçekleştirilir. İstanbul'dan Yalova'ya, Balıkesir'e ve Bursa'ya
feribot ve araba vapuru seferleri vardır.[273] İstanbul Limanı'na
turistik amaçlarla gelen münferit gemiler dışında yurtdışı varışlı gemi
seferi yoktur.
İstanbul'da şehiriçi ulaşım ise büyük bir sektördür. Otobüslerle ulaşım
sağlayan İETT; şehirhatları vapurlarını ve deniztaksi işleten İDO;
tramvay, metro, füniküler ve teleferik hatlarının sahibi İstanbul Ulaşım
A.Ş.; banliyö hizmeti sağlayan TCDD; dolmuşlar, yolcu motorları ve
ticari taksilerle İstanbul kompleks bir ulaşım ağına sahiptir.
İstanbul'da şehiriçi raylı sistem uzunluğu 75.5 km olup, 51.5
kilometrelik raylı sistem inşaatı sürmektedir.[274] İETT, 5.000
otobüslük filoyla, İDO, 89 gemiden oluşan filosuyla ile 33 hatta, 82
noktaya hizmet vermektedir.Not 3 [›][273][275][276]
İlden O-1, O-2, O-3 ve O-4 otoyolları geçer. Otoyollar Boğaziçi ve Fatih
Sultan Mehmet Köprüsü ile birbirlerine bağlanır. Köprüler şehiriçi
ulaşımda da kilit noktalardır. Pik saatlerde köprülerde sık sık
tıkanmalar oluşmaktadır. İstanbul'a bağlı köylerle ve Silivri, Çatalca,
Şile gibi uzak ilçelere İETT'nin hatlarına ek olarak özel firmalar da
ulaşım sağlamaktadır.
Kent dışı ulaşım
Atatürk Havalimanı
Karayolu ile ulaşımda kullanılan Büyük İstanbul Otogarı, 1980'li
yıllarda Topkapı'da bulunan İstanbul Trakya Otogarı'nın yetersiz gelmesi
üzerine, 1987'de yapımına başlanmış, 1994 yılında hizmete
girmiştir.[277]
Kente demiryolu ile ulaşım için kullanılan Haydarpaşa Garı, 1908'de
İstanbul - Bağdat Demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa
edilmiştir. Gar, TCDD'nin ana istasyonudur. İstanbul'un Anadolu
Yakası'nda Kadıköy'de bulunur. Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde
bu istasyondan Bağdat Demiryolu yanında Hicaz Demiryolu seferleri de
yapılmaya başlanmıştır.[278] Şehrin Avrupa yakasında Eminönü'nde bulunan
Sirkeci Garı Trakya ve Avrupa'ya demiryolu ulaşımının başlangıcıdır.
Kente havayolu ile ulaşım için Atatürk Havalimanı[279] ile Sabiha Gökçen
Havalimanları mevcuttur.[280] 3. Havalimanının inşaatına devam
edilmekte, 2018'in şubat ayında açılması planlanmaktadır.
Kentin Türkiye'deki önemli merkezlere uzaklığı şöyledir: Kayseri 770
Adana 939, Hatay 1171, Ankara 454, Antalya 724, Bursa 243, Edirne 227,
Diyarbakır 1372, Gaziantep 1136, İzmir 565, Konya 663, Kayseri 770,
Samsun 733, Trabzon 1067 km.[281]
Kent içi ulaşım
İstanbul Raylı Sistem Haritası
İlde kent içi ulaşımda kullanılmak üzere İETT ve Ulaşım AŞ
tarafıdan[282] işletilen metro, tramvay, metrobüs otobüslerin yanında
dolmuş ve İDO tarafından işletilen deniz otobüsleri ve feribotlar da
kullanılmaktadır. İstanbul, 1876'da yapılan Tünel ile toplu taşımada
metronun ilk kullanıldığı yerlerdendir. Yapımına 2004 yılında başlanan
Marmaray 29 Ekim 2013 tarihinde hizmete açılmıştır.[283] Kentte on üç
adet raylı sistem hattı vardır ve bu hatların uzatılması ve yenilerinin
yapılması projeleri vardır.[284] Kentte ayrıca 1510 m uzunluğundaki
Fatih Sultan Mehmet ve 1071 m uzunluğundaki Boğaziçi Köprüsü ile Avrupa
Yakası ile Anadolu Yakası arasındaki ulaşım sağlanır. 3. Köprünün yapım
çalışmaları 2016 itibarıyla sonuçlanmış ve halkın kullanımına
açılmıştır.
Metro
Ana madde: İstanbul metrosu
İstanbul metrosu, Türkiye'nin ilk ve en büyük metro ağıdır. Sistem
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilir. 1989 yılında açılan
sistemde M1,M2,M3,M4 ve M6 olmak üzere beş metro hattı bulunmaktadır.
Sitemin uzunluğu 95 km'dir. 4 hattın ve mevcut olan beş hattın inşaat ve
uzatma çalışmaları da sürmektedir.
İstanbul Teknik Üniversitesi Müzesi'nde, son senelerde eski kitaplar
arasında bulunarak sergilenen, Avant Projet d'un Metropoliain a
Constantinople ( İstanbul'da bir metro ön projesi) L. Guerby Ing.
imzasını taşıyor. Projenin eldeki mavi ozalit kopyası 1/5.000 ölçeğinde.
Güzergah üzerindeki 24 istasyon Topkapı suriçi tramvay durağından
başlayarak Şişli tramvay durağında son buluyor. İstasyonlarda peron
uzunlukları 75 m; en uzun ara 975 m, en kısa ara 220 m olarak önerilen
proje, 10 Ocak 1912 tarihini taşıyor.
İstanbul Metrosu ile ilgili yapılan son proje IRTC kapsamında 1987'de
gerçekleştirilen çalışmadır. Bu konsorsiyum İstanbul Metrosu ile
birlikte "Boğaz demiryolu tüneli" projesini de birlikte hazırlamıştır.
Bu etütte metro güzergahı 16.207 m olup istasyonları Topkapı - Şehremini
- Cerrahpaşa - Yenikapı - Unkapanı - Şişhane - Taksim - Osmanbey -
Şişli - Gayrettepe - Levent - 4.Levent olan bir hat önermiştir. Bu
projenin Yenikapı - Hacıosman arası açılmıştır.
2004 yılında temelleri atılan Marmaray Projesi' 2013 yılının sonlarında
tamamlanmıştır. Avrupa ve Asya yakasını İstanbul Boğazı'nın altından
birleştirmiştir. Adının ilham kaynağı olan Ankaray ve Bursaray'dan
tamamen farklıdır. Zira Ankaray ve Bursaray birer metrodur. Marmaray ise
Manş Denizi'ndeki Eurotunnel benzeri bir demiryolu' dur. Bununla
beraber İstanbul metrosuna aktarma bağlantıları da vardır.[285]
Anadolu Yakası'nda ise 2005 yılında Kadıköy-Kaynarca Metrosu'nun temeli
atılmıştır. Hat, Ağustos 2012 tarihinde Kadıköy-Kartal olarak hizmete
girdi. 2016 yılında Kaynarca uzatması ile 19 istasyona erişmiştir.
Hattın Sabiha Gökçen Havaalanı ile bağlantısının yapılması da
gündemdedir.
Ayrıca M5 Üsküdar-Çekmeköy metro projesinin de 2012 Mart ayı itibarıyla
inşaatına başlandı. Projenin 2016 yılında bitirilmesi planlanmaktadır.
![[Image: 59a0ccdc6ecfc.jpg]](https://efsane1turk.net/Resimci/59a0ccdc6ecfc.jpg)
![[Image: 59a0ccdc811b3.jpg]](https://efsane1turk.net/Resimci/59a0ccdc811b3.jpg)
Medya
İlk Türkçe gazete Takvim-i Vekayi, 1 Ağustos 1831 tarihinde Bâb-ı Âli
semtinde basıldı.[288] Bâb-ı Âli böylece medyanın en önemli merkezi
hâline gelmiştir. İstanbul, Türkiye'nin medya başkenti olmakla birlikte
çeşitli yerli ve yabancı basın kuruluşları arasında büyük bir rekabet
vardır. Türkiye'nin önemli ulusal medya ve yayın kuruluşlarının
merkezide çoğunlukla İstanbul'dadır. Aynı zamanda Ankara ve İzmir'de de
yayın merkezleri vardır.[289] İstanbul merkezli büyük gazete kuruluşları
olan; Posta, Zaman, Hürriyet, Milliyet, Sabah, Radikal, Cumhuriyet,
Türkiye, Akşam, Star, BirGün, Güneş, Vatan, Takvim, Yeni Asır, Yeni
Şafak ve Türkiye'nin ilk İngilizce gazetesi olan Hürriyet Daily
News[290] ile Today's Zaman bunların başlıcalarıdır. Ayrıca çok sayıda
yerel - ulusal TV ve radyo istasyonları da İstanbul'da bulunmaktadır.
Haber Türk, TNT, Samanyolu TV, TLC, CNN Türk, Ulusal Kanal, MTV Türkiye,
FOX, TRT ( Ana binasının biri de Ankara'dadır.) NTV, Kanal D, ATV, Show
TV, Star TV, Cine5, Skytürk 360, TGRT Haber, Kanal 7, Flash TV ve diğer
birçok sayıdaki TV kuruluşları bunların arasındadır. Şehirde yüzü
geçkin FM radyo istasyonuda bulunmaktadır.[291]
Spor
İstanbul Park
Bizans ve Roma dönemlerinden beri birçok spor faaliyetine ev sahipliği
yapan İstanbul; günümüzde futbol, basketbol, voleybol, hentbol ve
çeşitli motor ve spor yarışlarına ev sahipliği yapar. Türkiye liglerinin
üç büyüğü olarak adlandırılan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın
antrenman ve maç sahaları da burada bulunmaktadır.[292][293]
Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena, Atatürk Olimpiyat
Stadyumu ve Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu UEFA'nın beş yıldızlı
stadyumları arasındadır. Atatürk Olimpiyat Stadyumu, 2005 Şampiyonlar
Ligi Finali'ne,[294] Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu ise 2009 UEFA
Kupası Finali'ne ev sahipliği yapmıştır.
Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan Formula 1
yarışlarına 2005 ila 2011 tarihleri arasına kadar ev sahipliği yapmıştır
ve 2012 Grand Prix takviminden çıkarılmıştır. İstanbul Park Pisti,
toplam 2 milyon 215 bin m²'lik bir alanı kaplamaktadır.[295]
Türkiye'nin en önemli hipodromu olan Veliefendi Hipodromu kentteki önemli yarışlara ev sahipliği yapmaktadır.
Kulüpler, ligler, stadlar ve spor salonları
Futbol
Süper Lig
Kulüp Saha Kapasite Kuruluşu
Beşiktaş Vodafone Arena 41.903 1903
Fenerbahçe Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu 50.530 1907
Galatasaray Türk Telekom Arena 52.650 1905
İstanbul Başakşehir FK Başakşehir Fatih Terim Stadyumu 17.800 2014
Kasımpaşa Recep(Baş (BibBiiiiiib Amca1)Erdoğan Stadyumu 14.234 1921
Kadınlar 1. Ligi
Kulüp Saha
Ataşehir Belediyespor Yenisahra Stadyumu
Beşiktaş Çilekli Sahası
Kireçburnu SK Çayırbaşı Stadyumu
Basketbol
Basketbol Süper Ligi
Kulüp Saha
Anadolu Efes Abdi İpekçi Arena
Beşiktaş Sompo Japan BJK Akatlar Arena
Darüşşafaka Doğuş Volkswagen Arena
Demir İnşaat Büyükçekmece Gazanfer Bilge Spor Salonu
Fenerbahçe Ülker Sports Arena
Galatasaray Odeabank Abdi İpekçi Arena
İstanbul BŞB Cebeci Spor Salonu
Kadınlar Basketbol Süper Ligi
Kulüp Saha
Beşiktaş BJK Akatlar Arena
Fenerbahçe Ülker Sports Arena
Galatasaray Abdi İpekçi Arena
İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Turgay Atasü Spor Salonu
Yakın Doğu Üniversitesi Caferağa Spor Salonu
Voleybol
Sultanlar Ligi
Kulüp Saha
Beşiktaş BJK Akatlar Arena
Eczacıbaşı VitrA Eczacıbaşı Spor Salonu
Fenerbahçe Ülker Sports Arena
Galatasaray Galatasaray Taç Spor Tesisleri Voleybol Salonu
Sarıyer Belediye Sarıyer Bahçeköy Spor Salonu
Vakıfbank Vakıfbank Spor Sarayı
Efeler Ligi
Kulüp Saha
Beşiktaş BJK Akatlar Arena
Fenerbahçe Ülker Sports Arena
Galatasaray HDI Sigorta Galatasaray Taç Spor Tesisleri Voleybol Salonu
İstanbul BŞB Haldun Alagaş Spor Salonu
-------------------------
istanbul Turizm
İSTANBUL, Türkiye'nin nüfus bakımından en yoğun şehridir ve Ticaret
hayatının kalbi burada atar. Birçok şirketin yönetim merkezlerinin
olduğu finans merkezi konumundadır. Tarihin her döneminde önemini
korumuş ve İmparatorluklara başkentlik yapmış önemli bir kültür
merkezidir.
ÖNE ÇIKAN GEZİ BÖLGELERİ, Sultanahmet, Eminönü, Taksim, Beyoğlu,
Karaköy, Ortaköy, Fatih, Eyüp, Fener, Balat, Üsküdar, Çamlıca, İstanbul
Boğazı, İstanbulda en önemli gezi alanlarıdır.
İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık, iktisadi ve kültürel açıdan en
önemli şehri. İktisadi büyüklük açıdan dünyada 34., nüfus açısından
belediye sınırları göz önüne alınarak yapılan sıralamaya göre Avrupa'da
birinci sırada gelir.
İstanbul Türkiye'nin kuzeybatısında, Marmara kıyısı ve Boğaziçi boyunca,
Haliç'i de çevreleyecek şekilde kurulmuştur. İstanbul kıtalararası bir
şehir olup, Avrupa'daki bölümüne Avrupa Yakası veya Rumeli Yakası,
Asya'daki bölümüne ise Anadolu Yakası denir. Tarihte ilk olarak üç
tarafı Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç'in sardığı bir yarım ada
üzerinde kurulan İstanbul'un batıdaki sınırını İstanbul Surları
oluşturmaktaydı. Gelişme ve büyüme sürecinde surların her seferinde daha
batıya ilerletilerek inşa edilmesiyle 4 defa genişletilen şehrin 39
ilçesi vardır. Sınırları içerisinde ise büyükşehir belediyesi ile
birlikte toplam 40 belediye bulunmaktadır.
Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul, M.S. 330 - 395
yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395 - 1204 ile 1261 - 1453 yılları
arasında Doğu Roma İmparatorluğu, 1204 - 1261 arasında Latin
İmparatorluğu ve son olarak 1453 - 1922 yılları arasında Osmanlı
İmparatorluğu'na başkentlik yaptı. Ayrıca, hilafetin Osmanlı Devleti'ne
geçtiği 1517'den, kaldırıldığı 1924'e kadar, İstanbul İslamiyet'in de
merkezi oldu.
Ayasofya Müzesi
Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından M.S. 532 - 537 yılları
arasında İstanbul'un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa
ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup, 1453 yılında
İstanbul'un Türkler tarafından alınmasıyla Fatih Sultan Mehmet
tarafından camiye dönüştürülmüştür ve günümüzde müze olarak hizmet
vermektedir.
Ayasofya, mimari bakımdan, bazilika planı ile merkezî planı birleştiren,
kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem
özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele
alınır.
Binanın adındaki “sofya” sözcüğü herhangi bir kimsenin adı olmayıp, eski
Yunanca’da “bilgelik” anlamındaki sophos sözcüğünden gelir. Dolayısıyla
“aya sofya” adı “kutsal bilgelik” ya da "ilahî bilgelik” anlamına
gelmekte olup, Ortodoksluk mezhepinde Tanrı'nın üç niteliğinden biri
sayılır. 6. yüzyılın ünlü mimarlarından Milet'li İsidoros ve Tralles'li
Anthemius'un yönettiği Ayasofya’nın inşaatinde yaklaşık 10.000 işçinin
çalıştığı ve Jüstinyen'in bu iş için büyük bir servet harcadığı
belirtilir. Bu çok eski binanın bir özelliği yapımında kullanılan bazı
sütun, kapı ve taşların binadan daha eski yapı ve tapınaklardan
getirilmiş olmasıdır. Bizans döneminde Konstantinopolis Patriği'nin
patrik kilisesi ve Doğu Ortodoks Kilisesi’nin merkezi olmuş bulunan
Ayasofya, doğal olarak vaktiyle büyük bir “kutsal emanetler”
koleksiyonunu içermekteydi.
1453’de kilise camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih
Sultan Mehmet’in gösterdiği büyük hoşgorüyle mozaiklerinden insan
figürleri içerenler tahrip edilmemiş ( içermeyenler ise olduğu gibi
bırakılmıştır), yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva
altında kalan mozaikler bu sayede doğal ve yapay tahribattan
kurtulabilmiştir. Cami müzeye dönüştürülürken sıvaların bir kısmı
çıkarılmış ve mozaikler yine gün ışığına çıkarılmıştır. Kısaca günümüzde
tüm dünya insanları bu mozaikleri görmelerini bir kişiye borçludur: O
da, sanatı seven ve diğer dinlere saygı gösteren Osmanlı sultanı Fatih
Sultan Mehmet'tir. Günümüzde görülen Ayasofya binası aslında aynı yere
üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan Üçüncü Ayasofya olarak da
bilinir. İlk iki kilise isyanlar sırasında yıkılmıştır. Döneminin en
geniş kubbesi olan Ayasofya’nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde birçok
kez çökmüş, Mimar Sinan’ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden
itibaren hiç çökmemiştir.
Yerebatan Sarnıcı
Tarihî Yarımada'nın ortasında bulunan Yerebatan Sarnıcı, M.S 542 yılında
Bizans İmparatoru I. Justinianus ( 527-565) tarafından Büyük Saray'ın
su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırılmıştır. Suyun içinden yükselen
mermer sütunların arasındaki ihtişamından dolayı halk tarafından
Yerebatan Sarayı olarak da anılmaktadır. Yabancı kaynaklarda geçen
Basilika ( Basilica) isminin ise sarnıcın yakınında bulunan Ilius
Basilikası'ndan geldiği rivayet edilir.
Topkapı Sarayı
İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin
400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı
Padişahları'nın yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000'e yakın
insan yaşamıştır.
Topkapı Sarayı Fatih Sultan Mehmed tarafından 1478’de yaptırılmış,
Abdülmecit’in Dolmabahçe Sarayı’nı yaptırmasına kadar yaklaşık 380 sene
boyunca devletin idare merkezi ve Osmanlı padişahlarının resmi
ikametgahı olmuştur. Kuruluş yıllarında yaklaşık 700.000 m.² lik bir
alanda yer alan sarayın bugünkü alanı 80.000 m² dir.
Topkapı Sarayı, saray halkının Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı ve diğer
saraylarda yaşamaya başlaması ile birlikte boşaltılmıştır. Padişahlar
tarafından terk edildikten sonra da içinde birçok görevlinin yaşadığı
Topkapı Sarayı hiçbir zaman önemini kaybetmemiştir.Saray zaman zaman
onarılmıştır. Ramazan ayı içerisinde padişah ve ailesi tarafından
ziyaret edilen Kutsal Emanetler Dairesi’nin her yıl bakımının
yapılmasına ayrı bir önem verilmiştir.
Fatih Sultan Mehmed 1465 yılında Topkapı Sarayı'nın inşaatını başlatmıştır.
Topkapı Sarayı’nın ilk defa, adeta bir müze gibi ziyarete açılması
Abdülmecit dönemine rastlamıştır. O dönemin İngiliz elçisine Topkapı
Sarayı Hazinesi’ndeki eşyalar gösterilmiştir.Bundan sonra Topkapı Sarayı
Hazinesi’ndeki eski eserleri yabancılara göstermek gelenek haline gelir
ve Abdülaziz zamanında, ampir üslupta camekânlı vitrinler yaptırılır,
Hazine’deki eski eserler bu vitrinler içinde yabancılara gösterilmeye
başlanır. II. Abdülhamid tahttan indirildiği sıralarda Topkapı Sarayı
Hazine-i Hümâyûn’un pazar ve salı günleri olmak üzere halkın ziyaretine
açılması düşünülmüşse de bu gerçekleşememiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle 3 Nisan 1924 tarihinde halkın
ziyaretine açılmak üzere İstanbul Âsâr-ı Atika Müzeleri Müdürlüğü’ne
bağlanan Topkapı Sarayı önce Hazine Kethüdalığı, sonra Hazine Müdüriyeti
adıyla hizmet vermeye başlamıştır. Bugün ise Topkapı Sarayı Müzesi
Müdürlüğü adıyla hizmet vermeye devam etmektedir.
1924 yılında bazı ufak onarımlar yapıldıktan ve ziyaretçilerin
gezebilmeleri için gereken idari önlemler de alındıktan sonra, Topkapı
Sarayı, 9 Ekim 1924 tarihinde müze olarak ziyarete açılmıştır. O tarihte
ziyarete açılan bölümler Kubbealtı, Arz Odası, Mecidiye Köşkü,
Hekimbaşı Odası, Mustafa Paşa Köşkü ve Bağdat Köşkü’dür.
Günümüzde büyük turist kitlelerini kendine çeken saray 1985 yılında
UNESCO Dünya Mirasları Listesi'ne giren İstanbul Tarihî Yarımada
içerisindeki tarihi eserlerin en başında gelmektedir. Günümüzde müze
olarak hizmet vermektedir.
Sultan Ahmet Camii
1609-1616 yılları arasında sultan I. Ahmet tarafından İstanbul'daki
tarihî yarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılmıştır. Cami
Mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği için ve yarım
kubbeleri ve büyük kubbesinin içi de gene mavi ağırlıklı kalem işleri
ile süslendiği için Avrupalılarca "Mavi Cami ( Blue Mosque)" olarak
adlandırılır. Ayasofya'nın 1934 yılında camiden müzeye
dönüştürülmesiyle, İstanbul'un ana camii konumuna ulaşmıştır.
Aslında Sultan Ahmet Camii külliyesiyle birlikte, İstanbul’daki en büyük
yapı komplekslerinden biridir. Bu külliye bir cami, medreseler, hünkar
kasrı, arasta, dükkânlar, hamam, çeşme, sebiller, türbe, darüşşifa,
sıbyan mektebi, imarethane ve kiralık odalardan oluşmaktadır. Bu
yapıların bir kısmı günümüze ulaşamamıştır.
Yapının mimari ve sanatsal açıdan dikkate sayan en önemli yanı, 20.000'i
aşkın İznik çinisiyle bezenmesidir. Bu çinilerin süslemelerinde sarı ve
mavi tonlardaki geleneksel bitki motifleri kullanılmış, yapıyı sadece
bir ibadethane olmaktan öteye taşımıştır. Caminin ibadethane bölümü 64 x
72 metre boyutlarındadır. 43 metre yüksekliğindeki merkezi kubbesinin
çapı 23,5 metredir. Caminin içi 200'den fazla renkli cam ile
aydınlatılmıştır. Yazıları Diyarbakırlı Seyyid Kasım Gubarî tarafından
yazılmıştır. Çevresindeki yapılarla birlikte bir külliye oluşturur ve
Sultanahmet, Türkiye'nin altı minareli ilk camiidir.
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
