Thread Rating:
  • 12 Vote(s) - 3.08 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Bülent Ecevit Kimdir?
#2
Bülent Ecevit 28 Mayıs 1925 tarihinde İstanbul’da doğdu.
Bülent Ecevit’in babası Kastamonu doğumlu Ahmet Fahri Ecevit, Ankara
Hukuk Fakültesi’nde adli tıp profesörüydü.
A. Fahri Ecevit daha sonra siyasete girerek 1943-1950 yılları
arasında CHP’den Kastamonu milletvekilliği yaptı. Ecevit’in İstanbul
doğumlu olan annesi Fatma Nazlı ise ressamdı.

Çalışma Hayatına Çevirmenlikle Başladı

Bülent Ecevit, 1944 yılında Robert Koleji’nden mezun oldu ve aynı yıl
içinde çalışma hayatına Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde çevirmenlik
yaparak başladı.

1946 yılında okul arkadaşı Rahşan (Aral) Ecevit ile hayatını
birleştirdi. Ecevit,önce Ankara Hukuk Fakültesi sonra da Dil Tarih
Coğrafya Fakültesi’ne kayıt yaptırmasına rağmen yüksek öğrenimine devam
etmedi.

1950′de Ulus Gazetesi’nde Çalışmaya Başladı


1946-1950 yılları arasında Londra Elçiliğinin Basın Ateşeliği’nde
kâtip olarak çalıştı. 1950 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nin yayın
organı olan Ulus Gazetesi’nde çalışmaya başladı. Ulus Gazetesi Demokrat
Parti tarafından kapatılınca Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerinde yazar ve
yazı işleri müdürü olarak görev yaptı. 1954 Ocak ayında CHP Çankaya
Ocağı’na kaydoldu.

Ecevit,1955 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Kuzey Karolina
eyaletinin Winston-Salem kentinde, The Journal and Sentinel’de konuk
gazeteci olarak çalıştı. 1957′de Rockefeller Foundation Fellowship Bursu
ile yeniden ABD’ye gitti, Harvard Üniversitesi’nde sekiz ay sosyal
psikoloji ve Orta Doğu tarihi üzerine incelemeler yaptı. Bu sırada
Ecevit’in sürekli “Hocam” diye bahsettiği Henry A. Kissinger Harvard
Üniversitesi rektörü idi. Harvard’da 1957 yılında, 1950-1960 arasından
verilen antikomünizm seminerlerine sürekli Olof Palme, Bertrand Russell
gibi kişilerle katıldı.Bülent Ecevit, siyasi yaşamının yanı sıra
yazarlık ve şairliği de birlikte yürütmüş ender siyasetçilerden
birisidir.

Siyasal Yaşamı

Bülent Ecevit,32 yaşında iken 27 Ekim 1957 seçimlerinde
CHP’den milletvekili olarak siyasete girdi. Milletvekili olarak siyasi
yaşamına başlayan Bülent Ecevit, 27 Mayıs 1960 Askerî Müdahalesi’nden
sonraki seçimlerde tekrar milletvekili seçildi. 1961 yılında ise İsmet
İnönü’nün kurduğu hükümette Çalışma bakanı görevini yürüttü.

Kamuoyunda mütevazı kişiliğiyle tanınan Ecevit,1965 yılındaki
seçimlerde Zonguldak’tan yeniden milletvekili seçildi, seçimleri
Süleyman Demirel’in başkanlığındaki Adalet Partisi kazandı. Bülent
Ecevit bu tarihten sonra muhalefete geri dönen CHP’nin içinde ortanın
solu görüşünün öncülüğünü yapmaya başladı.

Ortanın solu ideolojisine karşı çıkanlarla Ecevit’in mücadelesi
başladı. 18 Ekim 1966′da yapılan oylamada 43 yıllık CHP’nin genel
sekreterliğine henüz 41 yaşındaki Bülent Ecevit seçildi. CHP tarihinde
ilk defa bir genel sekreter ilçelerden köylere bütün CHP örgütlerini tek
tek gezerek partililer ve delegelerle tanıştı.

Bülent Ecevit 14 Mayıs 1972′de CHP Genel Başkanı Seçildi

Ecevit çalışkanlığı, hitabet gücü ve parti içinde
demokratik sol duruşuyla giderek sivrildi. TSK’nın 12 Mart 1971
muhtırasından sonra, CHP’nin tutumu konusunda parti içinde önemli görüş
ayrılıkları belirdi ve İnönü parti genel sekreteri Bülent Ecevit’le
anlaşmazlığa düştü. İsmet İnönü, müdahaleye açıkça karşı çıkılmasını
onaylamıyordu. Yeni kurulacak hükümete partinin üye verip vermeyeceği
konusunda beliren anlaşmazlık sonucunda Ecevit genel sekreterlikten
istifa etti. Ecevit’le yoğun bir mücadeleye giren İnönü, 4 Mayıs 1972′de
toplanan 5. Olağanüstü Kurultay’da, siyasetinin partisince
onaylanmaması durumunda istifa edeceğini açıkladı. Kurultay’da parti
meclisi için yapılan güvenoylamasında Ecevit yanlılarının 507′ye
karşılık 709 oy ile güvenoyu alması üzerine, 8 Mayıs 1972′de istifa eden
İsmet İnönü’nün yerine 14 Mayıs 1972 tarihinde genel başkanlığa
seçildi.

1973 seçimlerinde CHP’nin seçim kampanyasında, yaşlı bir kadının
“Karaoğlan nirede ha evlatlar, Karaoğlan’ı görmek istiyom.” şeklindeki
sorusundan sonra Karaoğlan adı CHP’liler tarafından benimsenmiş ve
ilerleyen yıllarda da Türkiye’de Bülent Ecevit için kullanılmaya
başlanmıştır.

14 Ekim 1973 tarihinde yapılan seçimlerde Ecevit’in başkanlığındaki
CHP en fazla oyu almasına rağmen çoğunluğu kazanamadı. 26 Ocak 1974
tarihinde Millî Selamet Partisi (MSP) ile kurduğu koalisyon hükümetinde
ilk defa başbakanlık görevini aldı. 1974 yılında Bülent Ecevit
başbakanken, EOKA yanlısı Rumlar Kıbrıs’ta Makarios’a karşı darbe yaptı.
Darbe nedeniyle Ada’da yaşayan Türkler’in güvenliği tehlikeye girdi.
Ecevit’in başında olduğu hükümet, askerî müdahale kararı aldı. Kıbrıs
Harekâtı’ndan sonra Ecevit, “Kıbrıs fatihi” olarak anılmaya başladı.
Sadece 10 ay süren bu koalisyon hükümetinin tarihe geçen en önemli olayı
Kıbrıs Harekâtı olmuştur. Bu hükümetin dağılması üzerine Süleyman
Demirel’in başbakan olarak görev yaptığı AP-MSP-MHP-CGP partilerinden
oluşan I. Millî Cephe Hükümeti kuruldu.

Muhalefete geri dönen Bülent Ecevit seçim kampanyası için gittiği
İzmir hava meydanında 29 Mayıs 1977 cumartesi günü kontrgerilla
tarafından düzenlendiği iddia edilen suikasttan sağ kurtuldu. Bu suikast
girişiminden bir hafta sonra yapılan 5 Haziran 1977 genel seçimlerinde
Cumhuriyet Halk Partisi oyunu yüzde 41′e çıkarmayı başardı. Bu oy oranı
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sol görüşlü bir partinin çok partili
siyasal yaşamda kazandığı en yüksek oy oranı olarak tarihe geçti.

Ecevit oy oranını artırmakla birlikte o zamanki seçim sistemine
(nisbi seçim sistemi) göre çoğunluğu kazanamadığı için bir azınlık
hükümeti kurmaya karar verdi. Bu azınlık hükümetinin güven oyu alamaması
nedeniyle tekrar Süleyman Demirel’in başbakanlığında II. Millî Cephe
hükümeti (AP-MSP-MHP) kuruldu. Bu hükümetin de kısa ömürlü olması sonucu
Ecevit’in “Kumar borcu olmayan 11 milletvekili arıyorum” sözüyle AP’den
ayrılan 11 milletvekilinin desteğiyle (Güneş Motel Olayı) 5 Ocak 1978
tarihinde yeni bir hükümet kurarak tekrar başbakan oldu. Ancak bu 11
milletvekilinin (Tuncay Mataracı, Hilmi İşgüzar, Orhan Alp, Oğuz Atalay,
Mete Tan, Güneş Öngüt, Mustafa Kılıç, Şerafettin Elçi, Ahmet Karaaslan,
Enver Akova, Ali Rıza Septioğlu) desteğini kazanmak için verdiği
tavizler ve bakan yaptığı 11 milletvekili hakkında çıkan yolsuzluk
söylentileri, Ecevit’e zarar verdi. Bu arada, Türkiye’nin ekonomik
durumu gittikçe bozulmaya başlamış, sağ-sol çatışmaları sonucu işlenen
cinayetler önlenemez duruma gelmişti.

TÜSİAD gazetelere tam sayfa eleştiri ilanları verdi. 14 Ekim 1979′da
yapılan ara seçimlerde başarısızlığa uğrayan Ecevit görevden çekildi ve
Süleyman Demirel 25 Kasım 1979 tarihinde MSP ve MHP’nin desteğiyle bir
azınlık hükümeti kurdu. 12 Eylül 1980 tarihinde Genel kurmay başkanı
Kenan Evren’in komutasındaki silahlı kuvvetler ülkenin yönetimine el
koydu. Diğer parti başkanlarıyla beraber Bülent Ecevit de siyasetten
uzaklaştırıldı ve bir süre göz altında tutuldu. Daha sonra diğer bütün
partilerin ileri gelenleriyle birlikte 10 yıl süreyle siyasete girmesi
yasaklandı. Bu dönemde gazetecilik yaptı. Arayış dergisini çıkardı.
1981′de çıkan dergi 1982′de askerî rejim tarafından kapatıldı.

Demokratik Sol Parti Yılları


1985 yılında Bülent Ecevit’in siyasete girme yasağı devam
ederken eşi Rahşan Ecevit’in başkanlığında Demokratik Sol Parti kuruldu.
1987 yılında yapılan referandumla eski siyasi liderlerin siyaset yasağı
kaldırılınca Bülent Ecevit DSP’nin başına geçti. Aynı yılın Kasım
ayında yapılan seçimlerde DSP barajı aşamayınca Ecevit siyasetten
çekildi.

1989′da siyasete dönen Ecevit, 20 Ekim 1991 seçimlerinde DSP
Zonguldak milletvekili olarak TBMM’ye seçildi. DSP’nin oyları 24 Aralık
1995 tarihinde yapılan erken genel seçimde yüzde 14,64’e, milletvekili
sayısı 76’ya yükseldi ve DSP solun en büyük partisi konumuna geldi.
Ecevit, 30 Haziran 1997 tarihinde ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz
başkanlığında kurulan ANASOL-D koalisyonunda Başbakan Yardımcısı olarak
görev aldı. Koalisyon hükümetinin gensoruyla düşürülmesinin ardından,
Bülent Ecevit, 11 Ocak 1999′da DSP azınlık hükümetini kurarak 4. kez
başbakan oldu.

Partisinin, 18 Nisan 1999’da yapılan seçimlerden yüzde 22,19 oy
oranıyla birinci parti olarak çıkması üzerine, hükümeti kurmakla
görevlendirilen Bülent Ecevit, 28 Mayıs 1999’da kurulan DSP-MHP-ANAP
koalisyonunda yeniden başbakanlık koltuğuna oturdu.

Sağlık Sorunları Başladı

Bu dönemde sağlık sorunlarıyla ilgili söylentiler çıkan Bülent
Ecevit, 4 Mayıs 2002’de rahatsızlanarak Başkent Üniversitesi Ankara
Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavisi sırasında durumu gittikçe kötüleşince
eşi Rahşan Ecevit tarafından hastaneden çıkartılarak evine geri
getirildi. Bundan sonra sıhhati gözle görünür şekilde düzeldi ve
Başbakanlık görevine devam etti.

22 Mayıs 2004 tarihinde ise düzenlediği basın toplantısıyla halefini
ilan etti ve görevi Genel Başkan Yardımcısı Zeki Sezer’e devretmek
isteğini belirtti. 25 Temmuz 2004 tarihinde yapılan DSP kongresi ile
aktif siyaseti bıraktı.

Bülent Ecevit Vefatı

Ecevit’in ilerleyen yaşıyla birlikte sağlığı bozuldu. Doktorlarının
karşı çıkmasına rağmen Danıştay’a düzenlenen saldırıda ölen Yücel
Özbilgin’in 19 Mayıs 2006′daki cenazesine katılan Ecevit, törenin
ardından rahatsızlandı.Aynı gece fenalaştı ve beyin kanaması geçirdi.
Uzun süre yoğun bakımda kalan Ecevit,bu sırada kendisi için tutulan
ziyaretçi yazıları Kaldırım Defteri adıyla anılıyor.

Bülent Ecevit, bitkisel hayata girdikten 172 gün sonra 5 Kasım 2006
pazar günü Türkiye saatiyle saat 22:40′da Gülhane Askerî Tıp
Akademisi’nde dolaşım ve solunum yetmezliği sonucu hayata veda etti.





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Messages In This Thread
Bülent Ecevit Kimdir? - by RasitTunca - 06-11-2018, 02:36 AM
RE: Bülent Ecevit Kimdir? - by RasitTunca - 06-11-2018, 02:40 AM

Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)