Welcome, Guest |
You have to register before you can post on our site.
|
Forum Statistics |
» Members: 27
» Latest member: Fahriye
» Forum threads: 649
» Forum posts: 927
Full Statistics
|
|
|
En iyi Allah ise, En Kötü Kim? (Kar©glanin 3 Temmuz 2018 Vaazi) |
Posted by: RasitTunca - 07-03-2018, 03:50 AM - Forum: 2018 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi
- Replies (1)
|
 |
En iyi Allah ise, En Kötü Kim?
(Kar©glanin 3 Temmuz 2018 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَإِذَا قَضَى أَمْراً فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Bedîus semâvâti vel ardı, ve izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn.
Meali :
Yerlerin ve Göklerin(Semanin) ,"En iyiside" En Kötüsüde O dur. O Bir işe hükmetti mi ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir.
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 117. ayet
---oOo---
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Bir kişi, kaderin, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmadıkça, mümin sayılmaz."
( Hadis-i Şerif , Tirmizî)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
Yukarda yazdigmiz ayeti bir önden alip bir sonrasina da gecersek
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَقَالُواْ اتَّخَذَ اللّهُ وَلَدًا سُبْحَانَهُ بَل لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ كُلٌّ لَّهُ قَانِتُونَ بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَإِذَا قَضَى أَمْراً فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ وَقَالَ الَّذِينَ لاَ يَعْلَمُونَ لَوْلاَ يُكَلِّمُنَا اللّهُ أَوْ تَأْتِينَا آيَةٌ كَذَلِكَ قَالَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِم مِّثْلَ قَوْلِهِمْ تَشَابَهَتْ قُلُوبُهُمْ قَدْ بَيَّنَّا الآيَاتِ لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve kâlûttehazellâhu veleden, subhâneh(subhânehu), bel lehu mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), kullun lehu kânitûn. Bedîus semâvâti vel ard(ardı), ve izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn. Ve kâlellezîne lâ ya’lemûne lev lâ yukellimunâllâhu ev te’tînâ âyeh(âyetun), kezâlike kâlellezîne min kablihim misle kavlihim, teşâbehet kulûbuhum, kad beyyennal âyâti li kavmin yûkınûn
Meali :
Allah çocuk edindi dediler. Haşa! O bundan münezzehtir. Oysa göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur, hepsi O’na boyun eğmiştir. Yerlerin ve Göklerin(Semanin) ,"En iyiside" En Kötüsüde O dur. O Bir işe hükmetti mi ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir. Bilmeyenler, “Allah bizimle konuşsa, ya da bize bir mucize gelse ya!” derler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişti. Onların kalpleri (anlayışları) birbirine benziyor. Biz âyetleri, kesin olarak inanacak bir toplum için açıkladık.
(Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 116,117 ve 118. ayetler)
imanin şartlarindan olan "hayır ve şerrin Allah’tan (c.c.) geldiği" ne iman eden birisi anlamaliki, Allah Edz dzar ismi ile, yani zarar veren ismi celali ile, birine bir celal ve zarar verince, ve zarar veren bir şerri yapana biz, kötü kimse diye atfediyoruz, öyle olunca eger zarar veren Allah ise, o zaman dünyadaki yaratiklarindan, zarar veren mahluk ve insanlar, işde kötü olanlar, öyle olunca Allah Habil gibi sadece cok iyi olsa, kötü olan kabil onu öldürüp zarar verince, Allah in, Allah olma vasfi zayif kalir, ve yenilmiş olur. oysaki Allah eger habili yaratip onun iyi işler işlemesine vesile olan Allah ise, kabili de yaratip, onunda zarar veren, şer işler işlemesinide yaratan olduguna iman, işde hayirinda şerrinde Allah dan olduguna iman etmek olur.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda le yekûlunnallâhu, kul e fe raeytum mâ ted’ûne min dûnillâhi in erâdeniyallâhu bi durrin hel hunne kâşifâtu durrihi ev erâdenî bi rahmetin hel hunne mumsikâtu rahmetihi, kul hasbiyallâhu, aleyhi yetevekkelul mutevekkılûn (mutevekkılûne).
Meali :
Ve eğer gerçekten onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorarsan, mutlaka: “Allah” derler. De ki: “Allah’tan başka taptıklarınızı gördünüz mü? Eğer Allah bana bir zarar dileseydi, O’nun zararını onlar giderebilir mi? Veya bana bir rahmet dileseydi, O’nun rahmetini tutabilirler mi (engelleyebilirler mi)?” De ki: “Allah bana yeter! Tevekkül edenler (yalnız) O’na tevekkül ederler (O’nu vekil ederler).”
(Sadakallahul Aziym Zümer suresi 38. ayet)
öyle olunca eger Allah, sadece iyi olursa, ona kötü olan zarar verir, ve yine kötü olupda, en kötü olmazsa, yine O ndan dah kötü olan, O na zarar verip, O nu yener ve saltanatini yikar gecer. işde Michael Jackson un şarkisi olan "I'm BAD" yani burdaki "bad" den kasit "ben en kötüyüm" demek ve bediusemavati deki "badiu" de ayni "bad" amma ordaki hem iyi için kullanilir, en iyi, hemde kötü için kullanilir, en kötü demekdir o. yani Allah hem iyiden en iyi, hemde en kötü, bad olan en kötüdende kötü oldugunu bu ayette beyan edip Allah ligini bize tarif ediyor.
"Kadere iman bilindiği üzere imanın altı rüknünden birisidir. Kader içerisinde en önemli konu ise hayır ve şerrin Allah’tan (c.c.) geldiği hususudur. İnsanlar genellikle hayır ve şerrin Allah’tan (c.c.) geldiğini unutup sebeplere bakarlar. Şer karşısında öfkelenip deliye dönerler, dinden imandan çıkıp katil bile olurlar; hayırda da Allah’a (c.c.) şükretmeyi unutup vesilelere takılıp kalırlar.
Bu durumda başımıza gelen kötü şeyler, her ne kadar Allah’ın (c.c.) izni ve yaratması ile meydana geliyorsa da bu durumun sünnetullaha, ilahi bir kurala dayanan bir nedeni bulunmaktadır. Allah (c.c.) bela ve musibetleri yaptığımız kötü şeylere karşı vermektedir: “Başınıza gelen her musibet, işlediğiniz günahlar nedeniyledir. Hatta Allah günahlarınızın çoğunu da affeder (Şûrâ suresi, 30).”, “Sana gelen her iyilik Allah’tandır. Başına gelen her kötülük ise nefsinden dolayıdır (Nisa suresi, 79).”
Başına böyle bir bela ve musibet gelen, bununla ruhu daralıp sıkılan bir müminin hemen geçmişini değerlendirip günahları için gözyaşı döküp tövbe ile Allah’ın (c.c.) rahmetine sığınması gerekir. Bu tür bir davranış yerine isyan etmek, birilerini suçlayıp öfkelenmek insana pek bir şey kazandırmaz. Belki pek çok şeyi alıp götürebilir. Yalnız Allah’ın (c.c.) el-Adl güzel ismi gereği bir zulme uğramışsak hakkımızı savunmamız, adaleti gerçekleştirme yolunda mücadele etmemiz de gerekir. Tabii işin bu cephesi yanında iç muhasebe ile kendimizde bazı kusur ve hataları aramak, bunlardan pişmanlık duyup Allah’ın (c.c.) merhametine sığınmak da icap eder.
Başa gelen bela ve musibetler sırasında ‘Ya Dârru, ya Nâfi’u’ diye Allah’ın bu güzel isimlerini sayıya vurmadan çokça zikretmek gerekir. Bu zikir bela ve musibetin ortadan kalkmasını gerçekleştirdiği gibi ilgili bela ve musibetin hayra dönmesini de sağlayabilir. Ayrıca bu zor anlarda hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine inanmak çok mühimdir. Allah (c.c.) her şeyi yaratabilir. Geceden gündüzü çıkarmak, ölüden diriyi meydana getirmek O’na zor değildir. Evrenin bağlı olduğu kanunlar O’nu bağlamaz. Çünkü Allah (c.c.) gerektiğinde yeni kanunlar da yaratabilir. Her şey O’nun ‘Ol!’ buyruğu ile anında varlık sahasına çıkar.
‘Ya Dârru, ya Nâfi’u’ zikri kişiliği güçlü kıldığı gibi ruhsal sağlığın korunmasında ilaç gibi de tesir eder.
Tasavvufta nefsin ulaşması istenen hedefi kadere rızadır. Kadere rıza göstermek, Allah’tan razı olmaktır. Allah’tan razı olan bir nefis (Raziyye nefis) kısa zamanda Allah’ın rızasına (Marziyye nefse) ulaşır. Yalnız haksızlık karşısında susmamak gerekir. Hadis-i şerifte böyle kişilerin ‘dilsiz şeytan’ olduğu belirtilmiştir. Kişi gerek başkalarının haklarını gerekse kendi hakkını aramak için öfkeye ve kızgınlığa kapılmadan usulüne uygun olarak hareket etmelidir. Öfke ve kızgınlık göstererek nefse ve şeytanlara prim vermemelidir. Hak arayışı çok önemlidir. Bir çeşit cihattır. Zalime gereken cezanın verilmesi, toplumun esenliği için şarttır. Bu konuda ihmalkâr olmak kul haklarına kadar uzanabilir. Çünkü herhangi bir ceza görmeyen zalim aldığı güçle başkalarına da zarar verebilir. Bu başkalarına verilen zararlar bu konuda vurdumduymaz insanların amel defterlerine günah olarak yazılabilir. Tabii bu başka bir konudur. Yine yaptığına gerçekten pişman olmuş bir insanı affetmek de Allah’ın razı olduğu bir büyüklüktür. Bu da ayrı bir konudur."[1]
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَنَبْلُوكُم بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Kullu nefsin zâikatul mevt(mevti), ve neblûkum biş şerri vel hayri fitneten, ve ileynâ turceûn
Meali :
Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz, yıpratıcı bir imtihandan geçiririz. Ancak bize döndürüleceksiniz.
(Sadakallahul Aziym ENBİYA Suresi 35. ayet )
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ إِنَّ اللّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ وَلاَ تَقُولُواْ لِمَنْ يُقْتَلُ فِي سَبيلِ اللّهِ أَمْوَاتٌ بَلْ أَحْيَاء وَلَكِن لاَّ تَشْعُرُونَ لَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِّن رَّبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Yâ eyyuhâllezîne âmenustainû bis sabri ves salât(salâti), innallâhe meas sâbirîn. Ve lâ tekûlû li men yuktelu fî sebîlillâhi emvât(emvâtun), bel ahyâun ve lâkin lâ teş’urûn. Ve le nebluvennekum bi şey’in minel havfi vel cûi ve naksın minel emvâli vel enfusi ves semerât(semerâti), ve beşşiris sâbirîn. Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn. Ulâike aleyhim salâvâtun min rabbihim ve rahmetun ve ulâike humul muhtedûn.
Meali :
Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir. Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz. Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler. İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.
(Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 153-154-155-156-157. ayetler)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Allahü teâlâ, “Bana inanıp da kadere, hayır ve şerrin benim takdirimle olduğuna inanmayan, benden başka Rab arasın” buyurdu."
(Hadis-i Şerif, Şirazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
اللَّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ وَكِيلٌ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Allahu hâliku kulli şey’in ve huve alâ kulli şey’in vekîl
Meali :
Allah, her şeyin yaratıcısıdır. O, her şeye vekildir.
(Sadakallahul Aziym ZUMER Suresi 62. ayet)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
ذَلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ لَّا إِلَهَ إِلَّا هُوَ فَأَنَّى تُؤْفَكُونَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Zâlikumullâhu rabbukum hâliku kulli şey’in lâ ilâhe illâ huve fe ennâ tu’fekûn.
Meali :
İşte her şeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah! O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Durum bu iken nasıl oluyor da (haktan) döndürülüyorsunuz?
(Sadakallahul Aziym MU'MİN Suresi 62. ayet)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَرَبُّكَ يَخْلُقُ مَا يَشَاء وَيَخْتَارُ مَا كَانَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ سُبْحَانَ اللَّهِ وَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve rabbuke yahluku mâ yeşâu ve yahtâru, mâ kâne lehumul hıyaratu, subhânallâhi ve teâlâ ammâ yuşrikûn.
Meali :
Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer. Onların ise seçim hakkı yoktur. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır ve yücedir.
(Sadakallahul Aziym KASAS Suresi 68. ayet)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَلَوْ يُعَجِّلُ اللّهُ لِلنَّاسِ الشَّرَّ اسْتِعْجَالَهُم بِالْخَيْرِ لَقُضِيَ إِلَيْهِمْ أَجَلُهُمْ فَنَذَرُ الَّذِينَ لاَ يَرْجُونَ لِقَاءنَا فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve lev yuaccilullâhu lin nâsiş şerresti’câlehum bil hayri le kudiye ileyhim eceluhum, fe nezerullezîne lâ yercûne likâenâ fî tugyânihim ya’mehûn.
Meali :
Eğer Allah, insanlara onların hemen hayra kavuşmayı istedikleri gibi, şerri de acele verseydi, elbette onların ecellerine hükmolunurdu. İşte biz, bize kavuşmayı ummayanları, kendi azgınlıkları içinde bocalar hâlde bırakırız.
(Sadakallahul Aziym YUNUS Suresi 11. ayet)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَمَا أَصَابَكُم مِّن مُّصِيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ أَيْدِيكُمْ وَيَعْفُو عَن كَثِيرٍ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve mâ esâbekum min musîbetin fe bi mâ kesebet eydîkum ve ya’fû an kesîrin.
Meali :
Başınıza her ne musibet gelirse, kendi ellerinizle yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder.
(Sadakallahul Aziym ŞURA Suresi 30. ayet)
Bu ayete Göre Şerleri yani kötülükleri nefsimiz işlettiğine göre, (Hayır da, şer de Allah’tandır) demek, doğru olur mu?
Tasavvufun ilkesi olan "La mevcuda illa HU" geregi, Allahdan gayri bir nesne, bir şey, bir mevcudat yok ise, o zaman, bütün fiiller Allahtandir, ancak burdaki cüzi irade hakki sahibi olan insan, cin veya hayvanlar tercih hakkina sahipler, Temsili misal bir bakkala gitsek, orada karpuz gibi soguk meyvalar olsa, yine lokum gibi, baklava gibi tatli yiyecekler olsa, yine sucuk gibi, köfte gibi yiyecekler olsa, ve bakkala giren kimse, burada sevdigi ve zevk aldığı bir türü sececekdir, ve alacakdir, tadacakdir, yiyecekdir. Amma bir bakkal yada markette, yüzlerce baş mal olmasina ragmen, sen veya hanimin, markete bakkala gidince, hem paran kadarini alirsin, hemde ihtiyacin olani alirsin, yoksa bakkaldaki herşeyi yükleyip alip gelmezsin, öyle olunca, Allah tercihleri halketmiş, ve iyi dogruyu bildirmiş, güzel olani peygamberleri ile anlatmiş, amma kötü olanida, tatli olmayip aci olanida, yine ekşi olanida yarattigi gibi, kötü filler yapma hakkinida sakli tutmuş, ve insanida tercihinde özgür birakip diyor ki "imma şakiren, immma küfüra." dileyen kötülügü ve kötü yolu secebilir, dileyen de tatli ve güzel olan, iyiler yolunu secebilir diyor yani. Fakat bakkal amcanin her ceşidi satişa sunmasi gibi, Allah Tealada, her hakki mahfuz tutup, özgür irade ile, tercih hakki tanimiş. ve insan istidatina göre, ya aciya ve kötüye meyillidir, yada tatli ve güzele, iyiye meyillidir, iyiyi tercih etmeyen, veya aci gidalari seven, ve satin alan, yada tatlilari ve güzelleri alman ile, iki secenekde de bakkal amcanin mali satilmiş oldugu gibi, senin iyi bir amel yapman ile Allah a faydan dokunmaz, yine kötü ve cirkin bir fiili tercih edip yapman ilede, Allah a zarar vermiş olmazsin, senin doguya dogru gitmen, beriki bir adamin da batiya ve kuzeye gitmesi, Allah katinda müsavidir, o yüzden sen, iyi amel işleyince, varacagin yer cennet diye bildiren Allah, kötü fiil yapincada, cehenneme varacagini bildiriyor, yani mesele temiz gida ile beslenmek veya pis ve necislerle beslenmek bahsine girersek, yani bazi insanlar ve bazi hayvanlar, inek gibi, koyun gibi, temiz otlarla beslenir, yani insanlarda, temiz et ve ot cinsi ile, beslenir. ve yine Allah balina diye bir balik yapmiş, denizlerdeki oluşan pislik ve yosunlari plantonlari süzerek yiyerek besleniyor, ve öyle olunca, görevi denizleri hem hareketli tutmak hemde, temiz tutmak olan bu balinaya sen, "niye pis şeyler yiyorsun diye tenkid edip, onu o fiilden vazgecirmek, bizim ve dünyamizin hayrinami olur, yoksa zararinami olur, denizler yosun kaplar giderse, artik denizlerin faydasindan faydalanamayiz degilmi? Allah ona, o istidati ile yani psilik ile beslenmek ile, güzel bir fiili meydana getiriyor, yoksa o dahi cirkin bir amel degil özünde. Yine insanin bazi filleri, günahdan yana tercih etmeside böyledir.
Allah birinin hakkini bir başka yarattigi kulu ile alir
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَكَذَلِكَ نُوَلِّي بَعْضَ الظَّالِمِينَ بَعْضًا بِمَا كَانُواْ يَكْسِبُونَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve kezâlike nuvellî ba’daz zâlimîne ba’dan bimâ kânû yeksibûn.
Meali :
"İşte kazandıkları (günahları)ndan ötürü zâlimlerden bir kısmını diğer bir kısmının peşine böyle takarız."
(Sadakallahul Aziym EN'AM Suresi 129. ayet)
“Zâlim, yeryüzünde Allah’ın adâletidir. Allah onunla (başkalarından) intikâm alır. Sonra (döner), ondan da intikâmını alır.”
(bk. Keşfu’l-Hafâ, 2/64)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Azîz ve celîl olan Allah şöyle buyurdu; 'Buğzettiklerimle buğzettiklerimden intikâm alırım. Sonra da döner, hepsini cehenneme döker, sürer, atarım.' ”
( Hadis-i Şerif , Mecmeu’z-Zevâid, 7/289)
Bu, zâlimler için bir tehdittir. Eğer zulmünden vazgeçmezse, Allah ona diğer bir zâlimi musallat eder.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
قُلْ أَرَأَيْتَكُمْ إِنْ أَتَاكُمْ عَذَابُ اللّهِ بَغْتَةً أَوْ جَهْرَةً هَلْ يُهْلَكُ إِلاَّ الْقَوْمُ الظَّالِمُونَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Kul e raeytekum in etâkum azâbullâhi bagteten ev cehreten hel yuhleku illâl kavmuz zâlimûn.
Meali :
De ki: “Ne dersiniz, Allah’ın azabı size beklenmedik bir anda veya açıktan açığa gelse, zalimler toplumundan başkası mı helâk edilecek?”
(Sadakallahul Aziym EN'ÂM Suresi 47. ayet)
Allah yarattiklarini ezvac halinde yarattgini beyan buyuruyor, öyle olunca, ateşin ezvaci su, ateşin önünü su ile kesip, onun aşiri gitmesinin önüne gecer, yani ateşe zalim olarak suyu vermiş, suyada ateşi, yine erkege dişiyi, ak ve beyaz olana siyah ve karanligi, tatliya aciyi, ve iyiye kötüyü, cennete cehennemi, ve insana şeytan ve cin gibi ezvac halinde amma, ZITLAR ile bütünü oluşturmuş, ve kainati böylece dengede tutmakda,
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يْنَمَا تَكُونُواْ يُدْرِككُّمُ الْمَوْتُ وَلَوْ كُنتُمْ فِي بُرُوجٍ مُّشَيَّدَةٍ وَإِن تُصِبْهُمْ حَسَنَةٌ يَقُولُواْ هَذِهِ مِنْ عِندِ اللّهِ وَإِن تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَقُولُواْ هَذِهِ مِنْ عِندِكَ قُلْ كُلًّ مِّنْ عِندِ اللّهِ فَمَا لِهَؤُلاء الْقَوْمِ لاَ يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ حَدِيثًا
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Eyne mâ tekûnû yudrikkumul mevtu ve lev kuntum fî burûcin muşeyyedeh. Ve in tusıbhum hasenetun yekûlû hâzihî min indillâhi, ve in tusıbhum seyyietun yekûlû hâzihî min indike. Kul kullun min indillâhi. Fe mâli hâulâil kavmi lâ yekâdûne yefkahûne hadîsâ
Meali :
Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, “Bu, Allah’tandır” derler. Onlara bir kötülük gelirse, “Bu, senin yüzündendir” derler. (Ey Muhammed!) De ki: “Hepsi Allah’tandır.” Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!
(Sadakallahul Aziym NİSA Suresi 78. ayet)
Bazı kimseler; “İnsanların said ve şaki olacakları ezelde takdir edildiği için ibadet yapmanın faydası olmaz, kendini boşuna yorma” diyorlar
Nitekim Rivayette İblis, İsa aleyhisselama görünerek;
-Ezelde Allahü teâlânın takdir ettikleri hasıl olur diyorsun, öyle mi? dedi.
-Evet, öyledir buyurdu.
-Öyle ise, kendini şu dağın tepesinden aşağı at. Eğer ezelde selametin takdir edilmiş ise, sana bir şey olmaz dedi. Cevabında;
-Ey melun! Allahü teâlâ kullarını imtihan eder. Kulun, sahibini imtihan etmeye hakkı yoktur, buyurdu isa Efendimiz.
ve yine ibadet yapamnin ahirete ve dünyaya faydasi yüzünden
-------------------
Hz. Ali (ra)’nin inanmayan bir komşusu vardı. Ona ''Allah'a, ahirete inanıyorsunuz. "Ölüler diriltilmez." (yani ahiret yoktur) yada Peki ya yoksa?” demiş. Hz. Ali (ra) ise
“Eğer senin dediğin doğru ise hepimiz kurtuluruz. Fakat eğer benim dediğim doğru ise, o takdirde ben kurtulurum, ama sen helak olursun.” buyurdu.
(Imami Gazali, İhya-u Ulumiddin,Fahruddin Razi)
Su Ne kadar temiz ve berrak olursa olsun, akip geldigi, gecip geldigi yol üstünde, kanalizasyon varsa, o suya pislik ve kolera mikrobu karişmasi muhtemeldir, yok yanardag kenarindan geciyorsa cookca kükürt karişmasi ihtimaldir, yine magnezyum ocagi yanindan gecipde geliyorsa magnezyum karişmasi ihtimaldir, ve öyle su gibi saf olmak, saf kalabilmenin alameti degildir, alimde olsan, zalimde olsan, yanina vardigin, veya senin yanina gelen insanlarin halinide alman ihtimaldir, ve hirsiz ile arkadaşlik edince, sende de hirsizlik alametleri belirmesi ihtimaldir, yine namaz kilanin yanina vardiginda da, onunda birgün namaza başlamasi yine ihtimaldir, yine iyilerle oturup kalkan iyiler zümresinden olur, ve kötülerle ahbablik edende kötülerden oluverir.
o yüzden, Allah kuranda, "temizler temizler icindir" buyurur yine "sadiklarla beraber olun." buyurur, iyilerle ve sadiklarla beraber olan, bir gün onlar gibi yiyip, onlar gibi giymeye, ertesi gün, onlar gibi söylemeye başlar, onlarin yaptiklari fiillerden yapmaya başlar, alimde olsan, yanina kumarbaz birisi gelirse, eger sen su gibi saf berrak oldundsa, o kumarbazin halini senin üstüne yüklerlerse, sende alim iken, kumarbaz bir zalim oluverirsin, zaten bircok günah, hep arkadaştan ögrenilir, tabi günah nedir? o zaman ademe haram yemesini şeytan telkin etti, taaaaa ilk cennetteyken, cennetteki haram lokma ne olaki, işde haram lokma ademi cennetten attirdi, öyleyse lokmana ve dostuna dikkat et ey insanoglu! Allah her ne kadar kötülülk ve zarar verenleride yaratip müsade ettiysede, kuranada zalimlerle beraber olup zalim olun diye bir ayet yok, ama sadiklarla, iyilerle bereber olun diye ayet var, bazi adamlar yapmayin deneni yapmayi care sanirlar, nitekim Turgut Özal, gebereisice öyle yaparmiş, yapma gitme etme mi diyorlar, onun üstüne gidip onu yaparmiş, yani yaramaz cocukluk gecirenler gibi, sigara icme diyen babasinin sözünü degilde, "yak bir ciagra" diyen kötü arkadaşina uyup sigaraya başlayan gibi, gözü yasakda ve No veya la yani hayir denenlerde olanlari yaratmiş Allah. Bunlarin carki tersine işler sen namaz kil dedinse, onlar namaz kilmamayi ahlak edinirler, calma dedinse calmayi ahlak edinirler yani, Allah yapmayin demekle bunlara, sanki yap demiş oluyor, Allah böylelerinin şerrinden bizleri muhafaza eylesin, ya böyle biriyle arkadaş olursan, yarin kurani inkar, diger gün peygamberi inkar, ve hadisleri inkar, diger günde Allah i inkar eder, kafir olursun, Allah muhafaza yani.
Alimlik iyide, onu muhafaza edebilmek zordur, iman güzeldirde, onu muhafaza edebilmek zordur, namaz güzeldirde onu muhafza edibilmek zordur.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَالَّذِينَ هُمْ عَلَى صَلَوَاتِهِمْ يُحَافِظُونَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Vellezîne hum alâ salavâtihim yuhâfızûn
Meali :
Onlar ki, namazlarını muhafaza edip kılmağa devam ederler.
(Sadakallahul Aziym MU'MİNÛN Suresi 9. ayet)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salâte, innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn
Meali :
(Ey Muhammed ve ümmeti) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten (günahdan ve kötülerden olmakdan) alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, size neyin fayda verecegini en iyi bilendir.
(Sadakallahul Aziym ANKEBUT Suresi 45. ayet)
---oOo---
"Karanlıkda sadece aydınlık olan şeyler gözükür, oysa aydınlıkda ise hem karanlık şeyler gözükür hemde aydınlık nesneler gözükür."
(Karoglan Sözü 01.07.2018)
AÇIKLAMA: Allah insani erkek ve dişiden yaratmiş ve bu şekilde üreme gösterir, ve bir erkek, hem kiz hem erkek cocuk dogurtabilir, bir kadinda hem erkek cocuk hemde kiz cocuk dogurabilir, yani aynen aydinligiin iki halide göstermesi gibi, oysaki günah ve karanlik ve zulumet iyiligin görülmesini, aciga cikmasini saglayan bir etkendir, sevab ise iyiler diyari cennete giden arabada kullanilan benzin gibidir, o olmadan araba cennete gitmez. ve Adem cennette tek idi, Allah onun icinden Havva Annemizide cikardi, yani rahman ve rahim ikilisi, neden besmelede rahman önce, rahim sonra, onlardanda önce Allah var,
B ismi Allah ir Rahman ir Rahim,
Allah Rahman olan Hz. Ademi halketti, ondanda Rahim olan Havva yi halketti hikmeti, besmelede gizli zaten, yani insanlik bir tek Ademden üredi, kizlarda ademden, oglanlarda ademden, adem yani erkek ve rahman ve baba, ayni aydinlik gibi iki nuruda icinde taşiyan, oysaki rahim kadin ise, ademin parcasi sadece, yani karanalik aydinligin parcasi sadece demek lazimdir, ve karanlik aydinlgin var oldugunu ispat icindir, kadin rahim ve cukur, ve dip ve karanlik cukur, erkek ise cikintili ve dag ve aydinlik gibi yine yani, ve ademden önce Allah var idi ve besmelede de rahmandan önce gelen Allah ismi bunu ispat eder zaten.
---oOo---
Bazi kimsler ve alimler Peygamberimizi gördügünü, bazilari bunu rüyada, bazilari ise alenen gördüklerini söylüyorlar, dogrumudur bu?
Muhammedin mirac ettigine inanan birisi, Muhammedin miracda şunlari şunlari gördüm diye anlattiklarini da bilenler, bunu yadirgamamasi lazim.
Dedik ki :
Muhammed Mirac ile Bu günümüze geldi veya getirildi ve, mehdiyi gördü, mehdi ne yer, ne icer, o nun zamaninda, neye binilir, ne giyilir gören bir muhammed var, ve ona gösterilen ve cennetlik veya cehennemlik diye atfedilen kimseler, belkide o "ben muhammedi gördüm." diyenler Muhammede miracda gösterildi de, onlarda, ondan diyorlar zaten, biz muhammedi gördük diye, amma o gecmişden günümüze gelip gördü ise, o dün gördü, amma biz gelecekde oldugumuz için, onun o gecmişde gördügü bir adem, yada mehdi, daha onu görmeye şimdi müyesser olmakda, öyle olunca beni görünce, onun muhammedin beni görmesi, aslinda miracdayken ki ziyaretinde olmuşdu, o görüntü ve buluşma miracda gercekleşen görüntünün şimdiki zamandaki yansimasi hali, muhammed ise onu miracda binlerce sene önce gördü ve onunla seninle benimle buluştu, geldi gördü geri döndü. yani ayni şeyi on defa tekrar tekrar yazmak istiyorum, anlayasiniz diye, ama umarim anlaşilmişdir, bir sevdigimin bana sitem edip boş söz ve lafa gerek yok dedigi gibi, daha fazla lafa gerek yok artik.
---oOo---
Cennetler ve, cennetlerin sekiz veya daha fazla olan kapilari meselesi
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Kim Allah yolunda, malından iki şey harcarsa, cennetin kapılarından ‘Allah’ın kulu! Burası güzeldir, buradan girin.’ diye çağrılır. Namaz ehli olanlar (sürekli namazını kılanlar) Salat (namaz) kapısından çağrılır. Cihad ehli olanlar, Cihad kapısından çağrılır. Oruç ehli olanlar (sürekli oruçlarını tutanlar) Reyyan kapısından çağrılır. Sadaka ehli olanlar (daima sadaka verenler) Sadaka kapısından çağrılır.” Bunun üzerine Ebu Bekir “Ey Allah’ın Resulü! Anam, babam sana feda olsun, bütün bu kapılardan çağrılması için kişinin ne yapması gerekir? Bu kapıların hepsinden çağrılacak kimse var mı?” diye sordu. Hz. Peygamber (a.s.m) “Evet, öyle ümit ediyorum ki, sen onlardan olacaksın.” buyurdu.”
( Hadis-i Şerif , Buharî, Savm, 4)
Cennetin sekiz kapısı vardır. Hadislerde “Cennetin sekiz kapısı olduğu” açıkça ifade edilmiştir,(bk. İbn Hacer,VII/28)
Bu hadiste, dört kapı zikredilmiştir: Salat, Cihad, Reyyan, Sadaka (Zekât).
Burada İslam esaslarından yalnız hac anılmamıştır. Şüphesiz onun için de hususî bir kapı vardır.(İbn Hecer, a.g.e).
Geriye üç kapı kalır ki, onlar da şunlardır: İnsanları affedenlerin gireceği kapı “Affedenler / Af kapısı”,
Bir hadiste “Cennetin bir kapısı vardır, ondan yalnız affedenler girecektir.” buyurulmuştur.(İbn Hacer, a.g.e).
Bir de hesabı, azabı olmayan tevekkül ehlinin gireceği, “Eymen” kapısı.
Diğer kapı ise, Zikir veya ilim kapısı
Özetlersek: Cennetin sekiz kapısı vardır: Salat, Cihad, Reyyan, Sadaka (Zekât), Hac, Af, Eymen (Sağ, mübarek) ve Zikir-İlim kapısı.
Demek ki, ehl-i ilim, İLİM kapısından girecektir.
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Her amel sahibi için ayrılan bir kapı vardır ki, onu işleyen kimse Cennete o kapıdan çağrılır.”
( Hadis-i Şerif , Müsned, II/449)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Her kim eşsiz, ortaksız bir tek Allah’tan başka ilah olmadığına,
Muhammed’in onun kulu ve Resulü olduğuna,
İsa’nın Allah’ın kulu, Meryem’in oğlu ve ona ilka ettiği kelimesi ve kendisinden (kendi tarafından yaratılmış) bir ruh olduğuna,
Cennetin bir hakikat, ateşin bir hakikat olduğuna şahadet ederse,
Allah o kimseyi Cennetin sekiz kapısının hangisinden dilerse oradan Cennete girdirecektir.”
( Hadis-i Şerif , Müslim, 41)
Bu hadislere göre, oruclularin girecegi kapi, yani Reyyan kapisi diye aniliyor, yani oruclu kimseler, orcunu ne ile aciyor, bunlar cok degil, su veya hurma veya zeytin veyahutta, sünnet olsun diye bir miktar tuz, öyle olunca, işde oruclularin kapisi olan agzindan, cennete girdigi kapi bunlar, yani işte oruclu olanlar cennet gibi olan bedene girerken, ya hurma oluyorlar, ya su gibi oluyorlar, yada zeytin oluyorlar, yada tuz, orucluyu actirdin, mesela etli pide ikram ettin, işde orucluya irkam edilen de, yine oruclu kapisinda girenler(etli pide gibi) oldu, oruc acilan ve oruclu actirilan her lokma, cennete oruclu kapisindan girdi işde, adam oruc, onun cennetine giren her lokma orculu kapisindan girmiş oldu.
Namaz kapisindan, namaz kilanlar girer diyor, birisi namaz kilanlarin namaz için abdest aliyoruz, ve abdest ile vücudumuza su dahil oldu, su ile girdi cennete, birde o kapi namaz kilanlar kapisi ve cami ise namaz kilma mekani degilmi, mescidlerin kapisi, namaz kilanlar kapisi degilde ne, peygamber zamaninda bir tek peygamberimizin mescidi vardi, orada mescid falan degil, peygamberin evinde toplaniyorlardi da, bir bölümüde namaz kilma yeriydi, oysa şu dünyamizda, amerikadaki camiler, almanyadaki camiler, yine Türkiyede ki camiler vesaire gibi, hepsi namaz kilanlarin girdigi kapi degilmi, yine namazini peceli sultan Ahmet el Bedevi gibi evinde kilanlarin, ev kapisi, namaz kilanlar kapisi degilde ne? yani spor salonuna gittin, orda hic namaz kilinmiyorsa, o kapi namaz kapisi degil, o kapi spor yapanlar kapisi degil mi? ama senin evde namaz kiliniyorsa, senin evin kapisida namaz kilanlar kapisi, o zaman cami ve mescdiler, işde cennetin namaz kilanlar kapisi demek olur, cami nasil bir yer, icine girince ruhun rahatliyor, ferahlik ve huzur var, yine kabe öyle degilmi, yani namaz kapisi işde.
yine şehitler kapisi var cihad kapisi var deniyor, yani kurban bayramina geldik, bak kurban bayraminda, bayram namazina gitmeden kahvalti edilip yemek yenmez, ve taa ki namazdan gelirsin, ve kurbanini kesersin, ve kurbanin etinden pişirip, o gün kahvaltiyi kurban eti ile yaparsin, ne oldu işde, koyun koc inek dana olmuş, hem birde kurbanlik inek olmuş, kurbanlik koc, koyun olmuş, bak kesildi, öldürüldü, şehid oldu, ve yedin cennete girdi, ve şehitler kapsindan girdi, "onlar ölü degil." hitabi ile kesdin öldüydü, sen yedin, sende can oldu, yeniden dirildi, başka bir yaşayiş ile senin vücudunda yaşamaya başladi işte.
Alimler ilim kapisindan girer hikmeti ise, ilim aklin calişip tefekkür edebilmesi ile olur, ve aklin calişmasini saglayan yiyecekler, bal, baklava, tel kadayif, şeker ve şekerli tatli yiyecekleri yiyince, direk beyne gidiyor, ve alimler kapisi, yani beyine gidecek olan kimseler, yani öldün amma, alim isen ilim kapisindan gireceksin, ve tatli olup, başka bir alime gireceksin, ve vücuttada senin yerin, artik beyin olcak, ve beyindeki amma hücre olcaksin amma düşünüp tefekkür etme kuveti olacaksin artik, ve ilim kapsida budur.
Yine barsaklar alt beyin deniyor, ve yogurt ve turşu gibi probiyotik ekşiler yedin, bu sefer alt beyine gitti onlar, ve artik alt beyin ile düşünebilen alimlerde, onlarda alt beyine gidecek yogurt turşu ve benzeri gibi ekşi yiyecek olup, cennete o kapidan girdi ve yeri ise barsaklar ve alt beyin oldu, ve ordaki teffekür kuvvesi oldu.
Yine kalp zikir mahalli, zikredenler kapisi, yani zikredenler, kalbe gidecek lokma olacaklar, yani kan yapan bütün yiyecekler, olarak cennete girenler ise, kan olup kalpdeki fikir ve düşünce ve ilim olacak onlar, cünkü "kalpelr ancak Allh in zikiri ile doyar." ayetide bu kapinin neresi ve ne ile o kapidan girilcegini anlatir yine bize.
Ve Eymen kapisi ise, sagdan girenler kapisi, yani dünyadayken, peygamberin sünnetine tabi olup, sagdan giyip, sagdan yiyen, sagdan girip soldan cikaranlar, ve kurban kesip, sagini dagitanlar, işde vücuda girince, vücüdumuzun, sag tarafini oluşturacak olanlar, Eymen kapisindan girenler demek olur.....
Rabbim, ahirzmanda, Muhammed ve isa ümmeti ve, Mehdi cemaati olacak olanlari, her güzel ameller ile Cennete, Cennetlerin bütün kapilarindan davet olunanlardan olmayi nasip eylesin.
DiPNOTLAR :
[1] islamdergisi /kadere-iman-hayir-ve-ser-allahtandir-allahin-ed-darr-en-nafi-isimleri
--oOo---
أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 3 Temmuz 2018 Salı
Original Kar © glan
|
|
|
Yürek nevrozu, Kardiyak nevrozu nedir? Tedavisi çaresi nedir? |
Posted by: RasitTunca - 06-22-2018, 11:01 PM - Forum: Başağaçlı Raşit Hocanın Makaleleri
- No Replies
|
 |
Yürek nevrozu, Kardiyak nevrozu nedir caresi nedir
BIR HASTANIN SORUSU
Selam, ben 21 yaşındayım. Haziran ayında büyük bir stres yaşadım. Bu nedenle psikoloji doktoruna gittim. Hastalığım yürek nevrozu. Sinirlenince hep kalp ağrılarım oluyor. Kalp doktoruna da gittim ama sorun kalple ilgili değil dediler. Psikiyatrist bana Relanium iğnesi, Stelazin, Seroksat, Ciklodol, Klopiksol, Klonazepam, Fenibut ilaçlarını yazdı. İlaçları kullandıktan sonra zaman zaman iyileşmeye başladım. Doktorum bu nedenle ilaçları kesmeye başladı. Fakat bende yine sorunlar başladı. Bedenimde tüylerim kalkmaya, kalbim ağrımaya başladı yine. Şimdi başka bir psikiyatriste gidiyorum. Bu doktor bana Iqloterapeya ve masaj önerdi. Ama yine de rahatsızım. Acaba nöroloji doktoruna mı gideyim? Lütfen bana cevap yazın. Ne yapmalıyım?
CEVAP:
Tıp da "labia majora" denilen vajinanın, yani kadın cinsel organının dış dudaklarının büyük olması sonucu, onun dışdan gelen titreşimleri hissetmesi, çok daha hassastır, ve kadın eğer bir de hamile olursa, onlar daha da hassaslaşır, ve ve kadının hissettiği titreşimler, çocuğa ve ordan da kalbe varır, ve tehlikelidir. Yani hassas insanlar da olur, yani "gefühl" denilen "his kuvvetleri" yüksek çocuk doğacağı zaman, bu hastalık ortaya çıkar, ve kadın veya doğacak çocuk, altınci hiss denilen bölgesi direk açık olarak doğar, yani o yüzden, böyle bir kadın,hmileliğin son aylarında cinsel ilişkiye girmemelidir. Bu almancası "Libellen" denilen yani yusufcuk böceği cibilliyatında (sıfatında) çocuk doğumu gerçekleşeceği zaman olur. Ve Libellen demek "dış rahim dudağı büyük olan anne" demektir ( "labia majora big" rahim dudağı büyük, yani dudaklı rahim, hatta ruj sürebilcek kadar dudaklı rahim) ve o annenin yusufcuk doğurması, çift kanatlının doğrulması demektir. ve his kuvvetleri, vücüdündaki altıncı cevher, yani altıncı kamerası açık vaziyette doğacağının alametidir. tedavs için yapılması gereken hamileyken çok sık sex yapmamak bu rahatsızlığı engeller, veya rahim dudaklarının titreşimleri duymaması için, iç çamşırının içine, bir adet, rahim dudaklarının üstüne gelecek vaziyette, kapak dikilirse, o titreşimlerin, kalbi rahatsız etmesine engel olunmuş olur. böylece çocugu da rahatsız etmez. kalbi de. Hatta Yeni sünnet olan çocukların da, snnet kabuğu açılan kısmı çok hassas olduğu için, sünnet sonrası, hem yaraya dokunmamak, hemde o hassas yere dokunulunca, zıplamamak ve acı çekmemek için, tas kapatıpta gezerler, yürürürler, yatarlar, iyi olasıya kadar. aynı o gibi yapmak lazımdır, amma o kadar büyük tas olmaz tabiki.
Dr.RA
|
|
|
Huriden kasıt Nedir Cennetliklere Kaç Huri Verilecektir (Kar©glanin 16 06 2018 Vaazi) |
Posted by: RasitTunca - 06-16-2018, 06:14 AM - Forum: 2018 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi
- Replies (1)
|
 |
Huriden kasıt Nedir? Cennetliklere Kaç Huri Verilecektir?
(Kar©glanin 16 Haziran 2018 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَحُورٌ عِينٌ كَأَمْثَالِ اللُّؤْلُؤِ الْمَكْنُونِ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve hûrun îynun. Ke emsâlil lu’luil meknûn.
Meali :
(Orada Onlara) Harika güzel gözlü huriler (vardır). Onlar için (Cennetlikler için) saklı inciler gibi, iri gözlü huriler vardır.
Sadakallahul Aziym VAKIA Suresi 22. ve 23. ayet
---oOo---
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Cennet ehlinden her bir adam beş yüz huri, dört bin bakire ve sekiz bin dul kadın ile evlenir. Onlardan her biriyle dünyadaki ömrü kadar beraber olur.”
( Hadis-i Şerif , Beyhakî, el-Ba’s ve’n-Nüşûr, nr. 414; Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, nr. 5523)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَكَوَاعِبَ أَتْرَابًا
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve kevâıbe etrâbâ
Meali :
Ve onlara orada iri ve dolgun Göğüsleri olan yaşıt kızlar, muhteşem eşler vardır.
(Sadakallahul Aziym NEBE-33 ayet)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَعِنْدَهُمْ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ عِينٌ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve indehum kâsırâtut tarfı îyn
Meali :
Orada (cennetlerde) onların yanında, bakışlarını yalnızca kendilerine çevirmiş iri ve güzel gözlü eşler vardır.
(Sadakallahul Aziym SAFFAT Suresi 48. ayet)
![[Image: Hurun-Maksuratin-fil-Hiyam.png]](https://imageman.eu/2018/Q4/Vaaz/Hurun-Maksuratin-fil-Hiyam.png)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
حُورٌ مَّقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Hûrun maksûrâtun fîl hiyâm
Meali :
Otağlar içerisinde (özel çadırlarda) sahiplerine tahsis edilmiş huriler vardır.
(Sadakallahul Aziym RAHMÂN Suresi 72. ayet)
Resim1
Yani Bu Japonlarin yaptigi robot teknolojisi, bir gün bu halden,
Resim2
Bu haale kadar geliştiyse, ve bir gün bu teknoloji, ayni insan gibi, en güzel bayanlar ve erkekler üretip, sadece bize, yani sahibine itaat edip, bizden başkasinin sözüne emrine itaat etmeyecek olan, yani erkek olsun kadin olsun, bize kalak takip bizi geyik yapmayacak, fabrikadan ciktiginda, peketini ilk bizim acacagimiz, ve istersek sarişinini, istersek mavi gözlüsünü, istersek esmerini, istersek bir tane Beyonce kopyesini, istersek Rihanna kopyesini, istersek Ajda Pekkan, istersek Ziynet Sali kopyesini, istersek Niki Minaj gibi dolgun birisini, istersen Scret mankenleri gibi ince uzun kelebek gibisinin modelini alabilcegimiz bayan Huri modeller, veya en güclü sandigin ve, yakişikli dedigin erkekden daha yakişikli, amma ondan daha güclü, ve tabancasi kuvvetli robot erkekler, yani Gılmanlar olabilir, ve ister sadece s e x için yapilmiş bayan ve erkek robotlar, yada sadece gılman halinde hizmetli robotlar üretilince, ve dün mesela eski takoz telefonlar ilk ciktiginda, 3000 ile 1500 schling gibi hatta daha pahaliyken, en son, onlar batmadan önce, ben bir adet kücük motorola telefonu 29 euro ya aldigim günleri biliyon, o telefon hala bende duruyor, yani seri üretim olupda, herkesin telefonu olunca, cok ucuzladiydi onlar, ve bir gün bu s e x için veya hizmet için yapilan bayan robotlar veya, kadinlar icinda gilman, yani erkek robotlar seri şekilde icad olursa, onlarda bir gün takoz telefonlar gibi, artik ucuzlar, zengin olan birisi veya orta yollu birisi, o hadisde gecen, elbet bu hurilerden, yani robotlardan, 500 tane satin alabilir, daha zenginse bütün sanatci serilerini alabilir, hemde bakiresini, yani ilk acilmamiş paketini, o hadisde diyorki "dört bin bakire ve sekiz bin dul kadın ile evlenir" ikincisi diyorki hadisde 8000 dul diyor, yani ikinci el robot lar (ölen insanlarinkiler veya artik begenmedigi robotlari satan adamlarin robotlari gibi) 8000 e kadar da ikinci el huri robotlar, yani onlar daha ucuz olacak, birde bakire olanar dört bin adet, zengin birisi için, küllü zengin bir adam, veya iki adam, veya on adam yada kadinda, bu dörtbin tane bakiresine yani paketi hic acilmadik olanina sahip olabilir degilmi? yani ilk bize hizmet edecek olanlari, birde onlarla bir ömür olurmu, yani bir ömür ölesiye kadar demek yani, olur yani, ve ahirzamanda, yani ahiret yurdunda bunlar artik normal olacak, yine Gılman hizmetli demek, yani mutfakci, aşci robot erkek, veya hem aşci hemde s e x için kadin robot, yani huri lan huri, Allah onlara huri diyorsa huridir, yani kuran yazinca oluyorda, ben s e x için deyincemi olmadi angut, yani huri veya gilman, işde anla sen artik, yani bu o ayetin tercümesinde yaptiklari "cadirinda seni bekleyen" yada "otaginda seni bekleyenden kasit, işde bu daha ambalaji acilmamiş, ve paletinde otaginda bekletilen bayan huriler veya gilmanlar demekdir.
ve yine o teknoloji öyle bir raddeye ulaşirki, artik el degmez, göz görmez fabrikalarda üretlirler artik, mesela fabrika 1 000 000 Beyonce modeli huri üretmiş, amma daha ona insan cin dokunmamiş, işde ambalajinda yani ve paletlemişler alicisi olcak sahiplerini beklikyor.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânn
Meali :
Onlara, eşlerinden önce ne bir insan eli, ne de bir cin gözü bile dokunmamıştır.
(Sadakallahul Aziym RAHMAN Suresi 74. ayet)
Ve yine cennetlerde başk bir hadisde şunlarin da bulunacagi anlatilir :
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Cennette bir çarşı (toplanma yeri) vardır. Burada alışveriş olmaz; sadece kadın ve erkek suretleri bulunur. Bir erkeğin gönlü bir sureti arzulayınca oraya girer. Girdiğinde karşısında toplanmış hurileri görür. Onlar harikulâde sesleriyle, 'Bizler ebedîyiz; asla yaşlanmayız. Bizler cennet nimetlerindeniz; asla sıkıntı çekmeyiz. Bizler sizlerden razıyız ve asla kızmayız. Hem bize ve hem de ait olduklarımıza müjdeler olsun!' derler.”
( Hadis-i Şerif , Beyhakî, el-Ba’s ve’n-Nüşûr, nr. 420; Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsât, nr. 6493; Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, nr. 5540; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, nr. 18761)
burdaki yine
" Bizler ebedîyiz asla yaşlanmayız. Bizler cennet nimetlerindeniz, asla sıkıntı çekmeyiz, Bizler sizlerden razıyız ve asla kızmayız. Hem bize ve hem de ait olduklarımıza müjdeler olsun!'
ibareleri robotlarin eskiyebildigini ve fakat, amma ayni gencilkte kalackalari yaşlanmayacaklari hikmeti dile geliyor. Yine sahibinden razi olacaklari yine robot hikmeti. yine bizler "sıkıntı çekmeyiz" demek, yine onlara yaptiklari zor gelmez ve yorulmazlarda onlar, asla kizmayiz, yani öyle bir programlari varki, asla sahibine kizmazlar halinde program yapilabilir degilmi,
Ve yine o hadisdeki "yüz ve suret takma" tasvirinede el atmiş artik bugünümüzün bilim adamlari ve illuminati örgütü ve
Ariana Grande - No Tears Left To Cry
müzik kilibinde işte bu yüz takma hikmetini işlemişler, bu kilibin bir bölümünde
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Hûriler yetmiş elbiseyi giydikleri halde, bacaklarının kemiklerindeki ilikleri görünüyor.”
( Hadis-i Şerif , Buharî, Bed’u’l-halk,8; Müslim, Cennet, 14; Tirmizî, Kıyame, 60)
Resim3
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
كَأَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ke enne hunnel yâkûtu vel mercân.
Meali :
Onlar sanki yakut ve mercan gibidirler.
(Sadakallahul Aziym RAHMAN Suresi 58. ayet)
Yani o Hurierde seri olarak, renkli transparent tükenmez kalemler gibi bir siilikon maddeden üretilir ki, hem icleri gözükür, hem kirmizi yakut gibi transparent olanlar, hem yeşil zümrütt gibi olanlar, hem sari ve turuncu mercan gibi olanlar, yani istek ve zevk meselesi yani.
[attachment=52772]
[attachment=52773]
[attachment=52774]
-----------------
Agac dalda meyva verir amma, kendisi yemek için degil, peki ne için? sahibi ve sen, ben, o, yesin diye, ve diyorlarki
İlimsiz ve ihlâssız Cennet bulunur mu hiç?
Amelsiz ilim ile âlim olunur mu hiç?
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Amelsiz âlim, mum gibidir, kendini yakar, insanları aydınlatır."
( Hadis-i Şerif , Bezzar)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
Allahü teâlâ, ancak ihlâsla yapılan ameli kabul eder.
( Hadis-i Şerif , Dâre Kutni)
Allahü teâlâ, ilimsiz ameli kabul etmez. İlimle az amel faydalı olur, ilimsiz çok amelin kıymeti olmaz.
(Deylemi - B. Arifin)
Peygamber efendimiz, faydasız ilimden Allah'a sığınmıştır. İmam-i Hakim'ın "Mustedrek" adlı kitabında İbni Mes'ud (R.A.)danrivayet ettiği bir hadisi şerif'e göre, Hatemü'l - Enbiya Efendimiz şu dua'yı okurdu:
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
Allahım Doymayan nefisten, kabul edilmiyen dua'dan, korkmayan kalb'den ve faydasız ilim'den sana sığınırım.
( Hadis-i Şerif , cami's-sağir, cüz: 1 shf: 58)
Yine Raşidi Zikirimizin bir bölümünde, Peygamberimizin zemzem icerken okudgu Duayi, 33 defa zikrederiz ki, nedir o zikir ve dua :
اَللَّهُمَّ اِنِّى اَسْئَلُكَ عِلْماً ناَفِعاً وَرِزْقاً وَاسِعاً وَشِفآءً مِنْ كُلِّ
Alllaahümme innii es’elüke ilmen naafian ve rızgan vaasian ve şifaaen min külli daain.
Manasi :
Allahım senden, menfaat ve fayda veren (yararlı ) ilim, geniş rızık ve her türlü dert ve hastalıklarima şifa dilerim.
------------------------
ve o agac her sene meyva verir, sen, ben, o, yerizde, bir gün o agaca teşekkür etmeyiz, ve agac yaşlanir, ve bir günde artik körleşir ve, kurumaya yüz tutar, artik onu keser, birde yakariz. ne oldu hani Alimin durumu, ne oldu anlatti, anlatti, kendini heba etdi birileri için, sonunda ödül olarak cennet degil, bir de cehenneme odun oldu, yakildi, kadermidir bu, yani alimligin kaderimidir bu, yani mum başklarini aydinlatmak için yakilir, yoksa "mum kendi dibini aydinlatmaz" derler, ben mesela imam hatip mezunu olup, kuran bilip, kuran ögretebilcek, derecede olmama ragmen, benim cocuklarim, kuran okumasinin bende ögrenemediler, ben o sevaba eremedim, amma her gün bir süleymanci hocaya götürüp getirerek. 2 veya 3 haftada, kurani seri şekilde okumasini, ögrenmelerini sagladim, amma ögretme sevabina eremedim, yani kardeşim herkes, her sevap benim olsun demiyecek, bak nasip meselesi, ben dahi, yeterki ögrensinlerde, benden ögrenmeyiversinler dedim, yoksa hirs yapip o sevaba da ben erecen diye, bagirip cigirip illa benden ögrenceksiniz diye, zor kullanarak ögretebilirdim, amma ben onlari kolay ögreneceklieri hocadan, ve severek ögrenmelerini sagladim ki, faydasini görsünler, zorla ne iman, nede ilim ögrenilmez, ilim taleb meselesi, arz meselesi, güzelllik iyilik herzaman zorla verilmez, ...in okudugu hapise düştügü şiirdeki gibi ve erbekanci şiiri görüşü gibi :
"Gerekirse size, Bu Dini, yatırıp iğne ile şırıngalayacağız."
dedi bunlar, ve böyle Din mi olur, böyle güzellik mi olur Allah aşkina, kim sevmedigi aşi yer, kim sevmedigi işde calişmak ister, dinde böyledir, ilimde böyle,
KURAN MUHiTTIR HERŞEYi KAPSAR
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
أَلَا إِنَّهُمْ فِي مِرْيَةٍ مِّن لِّقَاء رَبِّهِمْ أَلَا إِنَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ مُّحِيطٌ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
E lâ innehum fî miryetin min likâi rabbihim, e lâ innehu bi kulli şey’in muhît
Meali :
Onlari Rablerinin sözleri icinde herşeyi görmeyi istiyorlar, evet O nda yani Kuran da, yani Allahin kelami icinde, herşey vardir, o herşeyi ihata eder kapsar.
(Sadakallahul Aziym FUSSİLET Suresi 54. ayet)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَعِندَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لاَ يَعْلَمُهَا إِلاَّ هُوَ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَمَا تَسْقُطُ مِن وَرَقَةٍ إِلاَّ يَعْلَمُهَا وَلاَ حَبَّةٍ فِي ظُلُمَاتِ الأَرْضِ وَلاَ رَطْبٍ وَلاَ يَابِسٍ إِلاَّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve indehu mefâtihul gaybi lâ ya’lemuhâ illâ huve, ve ya’lemu mâ fîl berri vel bahr(bahri), ve mâ teskutu min varakatin illâ ya’lemuhâ ve lâ habbetin fî zulumâtil ardı ve lâ ratbin ve lâ yâbisin illâ fî kitâbin mubîn
Meali :
Gaybın anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Kuran da) olmasın.
(Sadakallahul Aziym EN'AM Suresi 59. ayet)
Yani robotlar ve huriler kuranda var mi? var amma, onu oradan bulup cikarip anlaycak biri lazim ki, digerlerinede anlatsin ki, onlarda anlayabilsin, ve zamani gelmeden hicbr lokma ermez, eren lokmalar, ancak yemesi güzel olanlardir, erken koparilan meyva, ya ekşi, ya aci olur, o yüzden bir iliminde kurandan bulunup aciga cikmasi, ancak zamanla, ve zamaninin ermesi iledir, ve zaman erince, onu cikarabilcek istidattaki bir Alim, onu kurandan bulup cikariverir işde.
------
Bu mason ve illuminat örgütünün Dünya nüfusunu 500 milyona indirme planı, evet belkide dogru, ama zaman ile olacak durum, yoksa böyle savaş ve hastaliklarla insanlari öldürmekle degil, yani zamani gelince, cennetlikler yani baki kalacak olanlar, zaten belki sadece o kadar mikdar olacakdir, ve siz duydunuzmu bir hadis de cennetteki insanlar s e x yapip cocuk yapacaklar diye, yok öyle bir durum, ve artik baki kalanlar yurdunda, sadece cennetlik iyi kimseler yurdunda, nasil altin az oldugu için degerli oldugu gibi, son kalan iyilerde, elbet elene elene az miktar olacakdir, ancak işde bu 500 milyon kimse olabilir, ve işde bu kimseler artik insanligin en zirve noktasina cikmiş olan kimseler olur herhalde ancak, ve öyle bir cagda bir kadin, evlenipde, kendisini mal gibi benlige gecirip, onu dövecek sövecek, ve kolunu kirip, gözünü patlatacak koca ve erkek yerine, ona itaat edecek, ve onu istedigi gibi mutlu edebilcek, ve ona birde hizmet edecek, onu hic boynuzlamayacak, aldatmayacak, bir gilman robotu dahada tercih edecekdir elbet. yine bir ahir zaman adami olan yani cennetlik denen erkekde, onun eşinin başkasina bakmasindan bile hoşlanmayan bir adam, bir başkasi ile onu aldatip boynuz takmayacak, ve yine bakireligini ilk onun acacagi, yani paketini ilk onun acacagi, temiz ve güzel binler huriyi elbet tercih edecekdir, ve "temizler temizler icindir" ayetinin bir başka manasida, işde şu günümüzde Allahin emrine uyup temiz kalan iyi kalan insanlar, bir gün böyle temiz ve güzel eşi olacak huri ve gilmnlara ulaşacakdir elbet.
ORUCUN HiKMETI ve BOZUNCA KEFARETi MESELESi
Orucun sevabini Allah verecek, oruc cok mühim, kacirirsan bozarsan 61 gün kefaret orucu tutman lazim falan filen hepsi hikaye kardeşim. Bana bu dünyada faydasi olmayan oruc, nasil olacakda Ahiret yurdunda fayda edecek, ve bak Ahiret yurduda burasiysa, öyle oruc sicakda susuz durmak ve böbrekleri harap etmek oruc degil, evet diyet amma neden, mesela bir fabrika nasil belli bir süre sonra, bütün aletler erdavatlar makineler, yaglanip bakimi yapilmak için fabrika tadilata giderse, yine bir bina temzlik ve boya badana ve bakim için tadilat yapilirsa, orucda, safra kesesini, mideyi ve barskalari tadilat alip bakiminin ve onariminin yapilmasi icindir, yani eger mideye bir lokma düşse, o zaman hemen safra kesesi, onu eritmek için salgi salgilamak durumunda kalir, hatta derleriki alimler agzinda klan bir susam tanesini yutsan orucun bozulur, bu bir susam tanesi bile olsa safra salgisi salgilanir, böyledir, ve öyle olunca, oysa tadilattaki bir fabkrikada hicbir mal üretilmez yani öyle olunca, oruc ile bu safra kesesinin, beden tarafindan bakima alinip tekrar tamir edilip, eski dinc ve kuvvetli haline dönmesi icindir oruc, bu bir ayda olur, on günde olur, oruc denen diyeti yapmakla olur, işde oruc tutunca bize faydaysi var, yoksa orucun Allaha ne faydasi olcak Allah aşkina, ahmak ahmak uydurmalar var, ve öyle olunca mideye bir lokma düşse, önce safra calişir, sona mide kasilmaya başlar, sonara mide işini bitirince, bu seferde barsaklara gönderir ve böyle alt takim dinlenip tamir edelemez, o yüzden oruc alt erdavat takiminin vücut tarafindan onarilmasi için lazim olandir, vay sevap, vay bozarsan 61 gün tutacan diyenler ahmak, bunlari uyduran kimseler ahmak , yani ve öyle olunca yine su girerse böbrekler calişcak, yine rektefe olamiyacak, o yüzden yine s e x yaparsan bu seferde yine, alt takim olan husyeler veya kadinlarin yumurtaliklari calişcak, ve bütün vucuttan gelen maddeler imbiklenmesi lazim, yani öyle olunca bunlar yapilmayarak makineler alt barsak mide böbrek dalak gibi ic organlarin vücut tarafindan kendi kendini tamir için faydali olan bir kutsal diyet, yoksa bundan daha fazlasi degil, sevap ne lan, sana fayda vermeyen sevap ne işe yarayacak ahmak, ahirete yurdudaa burasiysa, sen anla, o fayda da bu dünyada olmali illa, ve bu anllattigimiz gibi olmali yani.
SEVAP GÜNAH
Bazen bana sevap olan bir durum, senin için günah olabilir, yahutta tam terside olabilir,
mesela bir adam grip hastasi olduysa, ona portakal limon yemek fayda verip, bünyesinin, mikroplarla savaşmasina yardimci olurken, bir diger adamda basur hastasi ise, diger adam portakal ve limon yerse, ona zararli olur, ve basuru azip barsaklarini hasta eder, o yüzden günah ve sevapda böyledir, birine fayda veren sevap olan durum, işde digerine günah olabilir, ve orucda böyledir, sana fayda veren bir oruc, bir şeker hastasina fayda yerine zarar verip, hatta ölümüne sebeb olabilir, ibadetler sadece sevap için degildir, fayda iki cihanda da faydasi vardir, yoksa sadece öldükten sonra fayda verecek bir ibadet degildir yani.
yine bilim adamlari diyorki : Akşam 7 den sonra yenilen yemekler, midede sabah kadar durup bekletilip ekşiyor, o yüzden akşma 7 den sonra yemeyin diyorlar halbuki muhammed dediki :
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Bizim orucumuz ile Ehl-i kitabın orucu arasındaki en önemli fark sahur yemeğidir."
( Hadis-i Şerif , Müslim, Sıyâm 46. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 15; Tirmizî, Savm 17; Nesâî, Sıyâm 27)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Sahur yapınız, zira sahurda bolluk bereket vardır."
( Hadis-i Şerif , Buhârî, Savm 20; Müslim, Sıyâm 45. Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 17; Nesâî, Sıyâm 18,19; İbni Mâce, Sıyâm 22)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Ümmetim sahuru (vaktin sonuna doğru) geciktirdiği ve iftarı da acele ettiği sûrece hayır üzere olacaktır."
( Hadis-i Şerif , Ebu Zer (r.a.) den yapılan rivayet)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem akşam namazından önce bir kaç taze hurma ile orucunu açardı. Taze hurma bulamazsa, kuru bir hurmacıkla iftar ederdi. Kuru hurma da bulamazsa, birkaç yudum su içerek iftar ederdi."
( Hadis-i Şerif , Ebû Dâvûd, Savm 21; Tirmizî, Savm 10)
Yani peygamber bilemedimi, yada Allah ona demedimi, bu yaptigin yanliş, cünkü akşam yediden sonra yemek yenmez diye bildimeyemi unuttu, yoksa bilim admlarimi yanliş biliyorlar?
Elbette peygamberimize gerekli olanlari Rabbimiz bildirir diye iman ediyoruz bizler, öyle olunca sahur gece yemegi yiyin demek ve hatta peygamber sahburda bereket var demiştir, zararlidir dememiştir, öyle olunca, o yaptiginiz akşam yediden sonra yemek yememe adetini terkediniz.
Müslüman bilincli olmalidir.
Rabbim, Mehdi ve askerine yaptiklari ibdetin şuruna erip, ne maksada binaaen yapildigi hikmetini bilmeyi nasip etsin, ve bilincli müslüman olmayi nasip eylesin.
--oOo---
أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 16 Haziran 2018 Cumartesi
Original Kar©glan
|
|
|
|